İslam'da evliLİk ve cinsel sorunlar


Deryadan Yalnizca Bir Katre



Yüklə 0,78 Mb.
səhifə35/50
tarix30.07.2018
ölçüsü0,78 Mb.
#64275
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   50

Deryadan Yalnizca Bir Katre


Resul-i Ekrem (s.a.a) mübarek kızları Fatima'nm (s.a) düğün gecesi için yeni bir gömlek satin almış, onu Fa-tıma'ya hediye etmişlerdi.

Yine o gece Fatima (s.a) ibadetle meşgul olduğu vakit fakir bir dilenci kapıyı çalmıştı da Fatima (s.a) i-badeti yarıda bırakıp kapıyı açmıştı.

Miskin ve zavallı yaşlı bir kadm. "Ey Fatima, diyordu. Nübüvvet evinden eski bir gömlek istiyorum."

Fatima (s.a) bir müddet düşündü. Biri eski, diğeriyse muhterem babasimn hediye etmiş olduğu yeni gömlek olmak üzere iki gömleği vardı. Eskiye razi olan kadina eski gömleğini vermek istediyse de Kur'ân-i Kerim'den; "Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) infak

244

etmedikçe asla iyiliğe eremezsiniz."1 ayet-i kerimeyi hatırlayıp yeni göm-leği verdi.2



Ertesi gün Resul-i Ekrem Fatıma'nın evinin önün-den geçerken, Fatıma'yı eski gömleğiyle görünce, sor-du:

—  Neden yeni gömleğini giyinmemişsin? diye sor-du.

— Onu fakir bir kadına verdim.

—  Eğer eski gömleğini fakire verseydin ve yeni gömleğini de kocandan ötürü kendin giyinseydin daha iyi olmaz mıydı?

— Babacığım, ben sizin yaptıklarınız gibi yaptım ve sizin fillerinize amel ettim. Zira, annem Hatice (s.a) ha-yattayken tüm varlığını sizin yolunuza feda etti. Vaktiy-le fakirin biri sizden giysi istemişti de, siz de ona kendi gömleğinizi vermiştiniz. Sonra da hakkınızda Kur'ân-ı Ke-rim'de; "Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma, sonra kınanır, hasret, piş-manlık içinde kalırsın."3 ayet-i kerimesi nazil olmuş-tu...

Resul-i Ekrem (s.a.a) Fatıma (s.a)'nın bu güzel dav-ranışı karşısında sevgi ve heyecanla göz yaşını tutama-yarak ağladı ve mübarek kızını bağrına bastı...4

l-Al-iİmrân/92.

2- Tabakât-ı İbn-i Sad, c.8, böl. 1, s. 14

3-İsrâ/29.

4-Reyahin'uş-Şeriat, c.l, s. 105-106.

246

ZİFAF GECESİNİN ADABI


Zifaf gecesi, yeni evlenmiş kız ve erkekler için ömürlerinin en hassas anıdır denilebilir. Kız ve er-kek evliliğin ilk adımlarına bu gece ile başlarlar, birbirlerine karşı hayat arkadaşı olma yolunda, zifafın heyecanı ve mutluluğu bir ömür boyu hatıralarda taze-liğini korur.

Biz Müslümanlar için bu gecede yapılması müstehap olan birçok ameller vardır. Bu ameller ilâhî emirler olup, eşlere yaşamlarında bereket, çocuklarına ise terbiye bahşeder. Bunlardan ilki sırasıyla abdest, namaz ve duadır.

Namaz Allah'a kulluğun gereği olduğu gibi, burada namazdan kasıt eşlerin, her şeyiyle hazır, süslenip be-ze-tilmiş bir evde nefislerine değil de, Allah'a itaat et-melerinin simgesidir.

Ayrıca namaz, Şeytanı ümitsiz edeceğinden bir-leşme esnasında onlardan doğacak çocuklardan şey-tana pay vermemektir. Müslüman eşler bu vesileyle birbirlerine karşı tam güven içerisinde, gönül rahatlığıy-

247

la aynı yöne, hakka doğru ilerlerler. Bunlarm yam sira, kılacakları namaz onları sakinleştirir.



Bu gecede zikredilen amellerin ve bunlarm vesile olduğu güzelliklerin varlığını inkâr etmemeli, mutlak surette amel etmelidir. Zira, böyle bir kimse sırf bu yüzden kayıtsız kalır da inkârında inat ederse Allah'a inanmamış demektir.

Namaz ve diğer amellere de uygun ve güzel bir â-dâpla başlamalıdır. Erkek, her şeyden önce kızdan abdest almasını ve namaz için odada hazır bulunması-nı ister. Ardından kendisi de abdest alıp namaz için ha-zırlanır. 0 gecenin tüm adap ve duaları sona erdikten sonra1 hayatlarmm en mutlu anlarını gönül hoşluğu ile başlarlar.

Yalnız erkek mutedil olmayı hiçbir zaman elden bı-rakmamalıdır. Ilişki her şeyden önce heyecandan uzak olmalı, aniden başlatılmamalıdır. Çiftler birbirlerini ar-zulayacakları en güzel hâle büründürmelidirler. Eğer erkek sadece kendi nefsi arzusunu tatmin için hareket ederse, hanım bu vakadan hoşlanmadığı gibi vücu-dunda rahatlık da hissetmez.2

1-  Adap ve dualara ayriyeten konunun sonunda açık bir şekilde yer verilmiştir.

2- Resul-i Ekrem şöyle buyurmuştur: "Birlikte olurken kadınları-nıza horozun tavuğa yaklaştığı gibi (aniden) yaklaşmayın. El oyunlan ve okşamalarlayaklaşın." (Hilyet'ul-Muttakin, s. 126.)

248


Burada şu konuya değinmekte fayda vardır. Evlilik öncesi kızın bâkire olması şarttır. Eğer akdin yanında kızın bâkire olması şart koşulursa bu, kesinlik kazamr. Aksi takdirde aldatma olarak nitelendirilip, erkek hakh bir şekilde kızı boşayabilir.

Yalnız, birleşme esnasında veya birleşmeden sonra kizm orgamndan kan akmamasi, onun bâkire olmadı-ğını göstermez. Zira, kızlarda olmasi gereken ve halk arasında "kızlık zarı" veya "bâkirelik perdesi" olarak bi-linen bu incecik zann çeşitli türleri vardır. Bazıları ilk cinsel ilişkiyle yırtılır, bazılarıysa defalarca yapılan iliş-kilere rağmen yırtılmaz.

Uzman doktorlar bu özelliğe sahip kızların küçük bir cerrahi operasyona ihtiyaçları olduğunu vurgulamışlar-dır.

Bir diğer sebep ise, yine kizhk zarimn sarkik, esnek, uzun ve geniş cinslerden olmasıdır. Dolayısıyla böyle durumlarda tenasül uzvu zara yetismeyecek kadar kisa olursa zar yırtılmayacaktır.

Bugün ülkemizin genellikle, ilişki sonrası çıkan ka-nm gosterilmesi gibi âdetlerin yaygın olduğu doğu ve orta doğu bölgelerinde sadece bu konunun açıklığa kavuşturulmaması yüzünden birçok masum kız zina vb. gibi pek çirkin ithamlarla yüz yüze gelmişler, "na-mussuz" damgasıyla toplum içerisindeki haysiyet ve şereflerini kaybetmişlerdir.

249


Ancak, bu durumlarda tıbbında dediği gibi, uzman bir doktora başvurulmalıdır. Bu erkeğin görevidir. Zira eşinden kan çıkmamışken kimseye söylemeden bu mühim görevi üstlenmeli, evlilik hayatları için sırrını gizlemelidir. Aksi takdirde haber duyulur da eşini bo-şar, sonra temiz olduğunu öğrenir ve tekrar evlenirse veya en azından böyle bir şey olmaz da yalnizca haber yayılırsa halk arasında çıkacak dedikodulardan ve kötü sözlerden kendini sorumlu tutmalıdır...

Zifafın gece olması müstehaptır. Müstehap amel-lerden bir diğeri de aşağıda zifaf için zikrettiğimiz ha-dis-i şeriftir:

"...Gelln hanım eve ğirdiğinde ayakkabılarını çı-kar ve sonra ayaklarını yıka. 0 suyu kapının bir u-cundan başlayarak odanın dört bir yanına dök. Eğer bunu yaparsan yüce Allah senden, yetmiş bin çeşit fakirliği defeder ve (ayrıca) yetmiş bin çeşit bereket verir..."1

İmam Muhammed Bâkır (a.s)'dan zifaf gecesine ait şöyle bir hadis nakledilmiştir:

"Gelini odana ğönderdiklerinde, daha içeri ğirme-den ona abdest almasını emret. Sen de abdest al ve iki rekat namaz kıl sonra da odanın dışındakilere, ğe-line de namaz kılmasını söylemelerini iste. Ardından Allah'a şükret ve Muhammed (s.a.a)'e ve Ehlibeyti'ne

1- Bihar'ul-Envar, c.100, s. 280, h. 1. 250

salavat ğönder, dua et ve gelinle birlikte orada bulu-nan kadinlarm da amin demelerini iste. Sonra da şu duayi oku:

"Allahumme-rzuknî elfeha ve vuddeha ve rizaha ve arzini biha vecma1 beynena bi ehsani ictimain ve anesi i'tilafin fe-inneke tuhibbul helale ve tekrehu-l heram."

"Allah'im onun iilfet, sevgi ve rizasmi bana nasip eyle, beni onunla hoşnut kıl, bizi en güzel bir şekilde bir araya getir ve şüphesiz sen helali seviyorsun harami ise sevmiyorsun."1

Imam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:

"Zifaf gecesi eşinin yanına vardığında aim iizerin-deki saçlarından tut ve kıbleye doğru çevirerek şu duayi oku:

"Allahumme bi-emanetike ahaztuha ve bi-keIima-tike istehleltuha, fein kazayte lî minha veleden fec'el-hu mubareken takiyyen min şiati Âl-i Muhammed vela tec'el li-ş'şeytani fîhîşereken vela nasiba"

"Allah'im bu hanımı eşim olarak senden emanet aldim ve kelimelerinle helâl kıldım kendime, öyleyse bu evlilikten bize çocuk yazmışsan onu mübarek ve muttaki kil ve onu Âl-i Muhammed (s.a.a)'e bağlı Müs-

l-Hilyet'ül-Muttakin, s. 133.

251

lümanlardan eyle ve onda, şeytan için bir pay ve nasip kılma."1



Başka bir yerde de yine Imam Cafer Sadık (a.s)'dan buna benzer şöyle bir hadis rivayet edilmiştir:

"Elini eşinin aim üzerine koyarak, şu duayı oku:

"Allahumme ela kitabike tezevvectuha ve fî ema-netike ahaztuha ve bi-kelimâtike istehleltu ferceha fe in kazayte lî fî-rahimiha şey'en fec'elhu seviyya ve la tec'elhu şereke şeytanin."

"Allah'ım, kitabındaki buyruğun üzere bu hanımla evlendim ve onu emanet olarak aldim senden, kelime-lerinle helâl kıldım onu kendime. Öyleyse benim için rahminde bir şey yazmışsan eğer, ona düzenli bir biçim ver ve şeytanı onda ortak etme."

Ravi, İmam (a.s)'a; "Şeytanı onda ortak etmek"ten kasıt nedir? diye sormuş, İmam ise cevabında; "Eğer cinsel birleşme esnasında Allah'm adı anılırsa, şey-tan uzaklaşır aksi takdirde çocuk her ikisinden diin-yaya gelmiş olur." demişti.

Ravi tekrar, "Doğan çocukların şeytanla olup-olmadı-ğını nereden bilebiliriz?" diye sorunca, imam; "Bizi (Ehli-beyt'i) sevenlerin çocukları şeytandan de-ğildir ama kim bizi sevmez de bize düşman olursa iş-te onlarm evlâtları şeytandandır." buyurmuştu.2

l-Hilyet'ül-Muttakin, s. 134 (2. Baskı). 2- Hilyet'ül-Muttakin, s. 134 (2. Baskı).

252


Yüklə 0,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin