İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə1213/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   1209   1210   1211   1212   1213   1214   1215   1216   ...   1221
İki atıf notu:

-Kur’an okumak, bak: 326, 327.p.lar.

-Esma-ül Hüsna ile zikir, bak: 852.p.

4102- ZİNA š_9ˆ : Geniş manasıyla nikahsız, gayr-ı meşru cinsî mu­kareneti ifade eden bu kelime, hukuk lisanında muayyen bir tarif içine alınır. Bu tarife göre zina, hukuken cezayı gerektirir. Hukuk-u İslâmiye ve Istılahat-ı Fıkhiye Kamusu adlı eserin 3. cild, 27. sahifesinde zina şöyle tarif ediliyor:

Zina: «Bir akd-i şer’îye müstenid olmaksızın bil’ihtiyar yapılan haram bir mücameattır.»



4103- Aynı cildin 208. sahifesinde ise: «Zina fazihası, haddi icabeden gayr-ı meşru mukarenettir ki bu, dar-ı İslâmda mükellef, yani İslâm ahkâmını müstelzim bir şahsın halen veya sabıkan müştehat bulunan berhayat bir ka­dınla mülkaen, nikahdan ve mülk ile nikah şübhelerinden halî olarak bil’ihtiyar irtikâb ettiği mücameattır.» diye ifade edilir. Binaenaleyh «Bir insa­nın ön veya arka cihetinden bilâşübhe taammüden vatıyde bulunsa, hadde müstahik olur. Vatıy ise: haşefenin, haşefe mevcud değilse o miktarın mez­kûr iki uzuvdan birinde tagayyüb etmesidir.» (H.İ. ci:3, sh: 210)

“Zina haddi gerçekte zina edenin ikrarına bağlıdır. Zinakâr suçu işledi­ğini ikrar etmezse, bu suçu onun üzerine beyyineyle isbatlamak mümkün olmaz. Çünkü bu suç, penisin vajinaya girdiğini gören dört adil şahid (bak: şahid) ile ancak isbatlanabilir. Bu isbat her ne kadar imkansız değilse de çok zordur...

Fıkıhçılar, zina suçunun şahidlikle veya ikrar ile isbatlanabileceği husu­sunda görüş birliği etmişlerdir. Yine bu çirkin suçun isbatlanmasında gerekli şahid sayısının diğer hukukun tersine dört olduğu hususunda ittifak etmiş­lerdir...

Mezheb imamları şahidlerin adil nitelikli, erkek ve daha önce hadd ceza­sına çarptırılmamış kimseler olmaları gerektiği hususunda ittifak etmişlerdir. Penis’in vajina’ya (rahim yoluna) girmiş olduğunu gözleriyle ayan beyan görmüş olmaları şahidliğin kinaye değil de, sarih lafızlarla olması gerektiğinin bu şahidliğin şartı olduğu hususunda âlimler ittifak etmişlerdir. Dört şahidin şart koşulmasında şeriat koyucunun önerdiği Allah kullarının ayıplarının setr edilmesi gerçeği vardır.” (M.Er sh: 2966)

Aynı eserin 3048 ila 3051 arası, bu ve benzeri suçların örtülüp işaa edil­memesi hakkındadır.

Mezahib-i Erbaa eserinde şu kayıd vardır:

“Müsahaka= Tenasül uzuvlarının biri birine temas ettirilmesi, aralarında nikah veya mülkî rekabe ile cariyelik bulunmayan kimseler hakkında haram­dır. Maahaza bu, zina değildir. Çünkü bunda ilâc idhal yoktur, bunu irtikâb eden kadınlar veya erkekler hâkimin ictihadına göre te’dib edilirler.” (H.İ. ci:3, sh: 210)

Aynı eserin 3. cild 7.kitab 2.bölüm 2. mebhası sh:208, hadd-i zinaya ait olup bu mevzuda tafsilat verilmektedir.

Yukarıda beyan edilen şekilde bir zina suçunun hukuki sübutu, imkânsız denecek derecede şartlara bağlanmasının hikmetleri vardır. Zira İslâm hu­kuku, beşeri hukuk gibi yalnız dünya hayatına bakmaz. Belki daha çok âhirete bakar. Bu itibarla da insanların tesbit edemediği suçları Allah bil­mektedir. Şeriat, suçun teşekkül şeklini ve hududlarını tayin edip tebliğ eder. Gizli ve aşikar her şeyi bilen Allah, sonra bunu iktiza ediyor. Hem İslâm hu­kukunun hedefi, kişiyi cezalandırmaktan daha çok suçu önlemektir. Onun için bazı suçlarda çok ağır cezayı ve bunun infazında kişiyi terzil şeklini geti­rirken, sübut şeklini de zor şartlara bağlamıştır. Yani hükm-ü şer’î bu ağır ceza şekliyle, vicdan-ı umumiye-i İslâmiyeye manen der ki: İşte bu suç bu kadar şeni’ ve rezalettir. Buna göre kendini zabtetmeye ve takvaya çalış.

Böylece kişi yalnız ceza korkusuyla değil, belki fazilet ve şahsiyetini kay­betme endişesiyle karşı karşıya kalır. Zina suçunda diğer bir cihet de, suçu işleten saik olan, şedid meyelan-ı fıtrî, iradeyi selbetme derecesiyle bazan, bazı ahvalde vaki olduğundan, suçun subutiyeti, zor şartlara bağlanmıştır.

Mezahib-i Erbaa eserinde şu kayıt var:

«Zina haddi gerçekte zina edenin ikrarına bağlıdır. Zinakar suçu işledi­ğini ikrar etmezse, bu suçu onun üzerine beyyineyle isbatlamak mümkün olmaz. Çünkü bu suç, penisin vaginaya girdiğini gören dört adil şahid (Bak: Şahid) ile ancak isbatlanabilir. Bu isbat hernekadar imkansız değilse de çok zordur.

Fıkıhçılar, zina suçunun şahidlik veya ikrar ile isbatlanabileceği husu­sunda görüş birliği etmişlerdir. Yine bu çirkin suçun isbatlanmasında gerekli şahid sayısının diğer hukukun tersine dört olduğu hususunda ittifak etmiş­lerdir.

Mezheb imamları, şahidlerin adil nitelikli erkek ve daha önce had ceza­sına çarptırılmamış kimseler olmaları gerektiği hususunda ittifak etmişlerdir. Penisin vaginaya (rahim yoluna) girmiş olduğunu gözleriyle ayan beyan gör­müş olmaları, şahidliğin kinaye değil de sarih lafızlarla olması gerektiğinin bu şahidliğin şartı olduğu hususunda âlimler ittifak etmişlerdir. Dört şahidin şart koşulmasında şeriat koyucunun tavsiye ettiği Allah kullarının ayıplarının setredilmesi gerçeği vardır.» (M. Er sh: 2966)

Aynı eserin 3048 ila 3051 sahife arası, bu ve benzeri suçların örtülüp işaa edilmemesi hakkındadır. Daha bunun gibi pek çok hikmet-i teşriiye de var­dır.

Sünen-i İbn-i Mace 20. kitabın 7 ilâ 16. babları, zina ve hadd-i zina hak­kındadır. S.B.M. 2132. hadis, zina çeşitlerini; 2032. hadis ise dil ve tenasül uzvunu koruyanların mükâfatını, 1703. hadis de fuhşiyatın gizli ve aşikârının haram kılındığını beyan eder. (Bak: Nikâh)




Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1209   1210   1211   1212   1213   1214   1215   1216   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin