İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə169/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   165   166   167   168   169   170   171   172   ...   1221
İki atıf notu:

-Cehennem azabından affedilip edilmeme meseleleri, bak: 2162 ilâ 2168. p.lar.

-Ehl-i Sünnet’in hâricinde velâyet meseleleri, bak: 2364.p.

502- «Kâfir ve münafıkların Cehennem’de yanmalarını ve azab ve cihad gibi hâdiseleri kendi şefkatına sığıştırmamak ve tevile sapmak, Kur’anın ve edyan-ı semaviyenin bir kısm-ı azîmini inkâr ve tekzib olduğu gibi, bir zulm-ü azîm ve gayet derecede bir merhametsizliktir.

Çünki masum hayvanları parçalayan canavarlara himayetkârane şefkat etmek, o biçare hayvanlara şedid bir gadr ve vahşi bir vicdansızlıktır. Ve binler Müslümanla-rın hayat-ı ebediyelerini mahveden ve yüzer ehl-i imanın su-i akibetine ve müdhiş günahlara sevkeden adamlara şefkatkârane tarafdar olmak ve merhametkârane ce­zadan kurtulmalarına dua etmek, elbette o mazlum ehl-i imana dehşetli bir mer-hametsizlik ve şeni’ bir gadirdir.» (K.L.75)



503- Hem «Cehennem’in vücudu ve şiddetli azabı, hadsiz rahmete ve hakiki adalete ve israfsız, mizanlı hikmete zıddiyeti yoktur. Belki rahmet ve adalet ve hik­met, onun vücudunu isterler. Çünki nasıl bin masumların huku­kunu çiğneyen bir zâlimi cezalandırmak ve yüz mazlum hayvanları parçala­yan bir canavarı öldürmek, adalet içinde mazlumlara bin rahmettir. Ve zâlimi affetmek ve canavarı serbest bı­rakmak, bir tek yolsuz merhamete mukabil yüzer biçarelere yüzer merhametsizlik­tir. Aynen öyde de: Cehennem hapsine girenlerden olan kâfir-i mutlak, küfrüyle hem esma-i İlahiyenin hukukuna inkâr ve tecavüz, hem o esmaya şehadet eden mevcudatın şehadetlerini tekzib ile hukuklarına tecavüz ve mahlukatın o esmaya karşı tesbihkârane yüksek vazifelerini inkâr etmekle hukuklarına tecavüz ve kâinatın gaye-i hil­kati ve bir sebeb-i vücudu ve bekası olan tezahür-ü rububiyet-i İlahiyeye karşı ubudiyetlerle mukabelelerini ve ayinedarlıklarını tekzib ile hukukuna bir nevi tecavüz ettiği haysiyetiyle öyle azîm bir cinayet, bir zulümdür ki affa ka­biliyeti kal­maz.

(4:48) ¬y¬" «¾«h²L­< ²–«~ ~—­h¬S²R«< «ž «yÁV7~ Å–¬~ âyetinin tehdidine müstehak olur. Onu Cehennem’e atmamak, bir yersiz merhamete mukabil, hukuklarına ta­arruz edilen hadsiz davacılara hadsiz merhametsizlikler olur. İşte o davacılar, Cehennem’in vü­cudunu istedikleri gibi izzet-i celal ve azamet-i kemal dahi kat’i isterler.» (Ş.230) (Cehennem ceza-yı ameldir, bak: 534.p.)



504- Hem «Cehennem fikri, geçmiş iman meyvelerinin lezzetlerini kor­kusuyla kaçırmıyor. Çünki hadsiz rahmet-i Rabbaniye o korkan adama der: Bana gel, tevbe kapısıyla gir. Tâ Cehennem’in vücudu değil korkutmak, belki sana Cennet’in lez­zetlerini tam bildirsin ve senin ve hukuklarına tecavüz edilen hadsiz mahlukatın in­tikamlarını alsın, sizi keyiflendirsin.

Eğer sen dalâlette boğulup çıkamıyorsan yine Cehennem’in vücudu, bin derece idam-ı ebedîden hayırlıdır. Ve kâfirlere de bir nevi merhamettir. Çünki insan hatta yavrulu hayvanat dahi, akrabasının ve evladının ve ahba­bının lezzetleriyle ve saa­detleriyle lezzetlenir, bir cihette mes’ud olur.

Şu halde sen ey mülhid, dalâletin itibariyle ya idam-ı ebedî ile ademe dü­şeceksin veya Cehennem’e gireceksin! Şerr-i Mahz olan adem ise, senin bü­tün sevdiklerin ve saadetleriyle memnun ve bir derece mes’ud olduğun umum akraba ve asl ve neslin seninle beraber idam olmasından, binler de­rece Cehennem’den ziyade senin ru­hunu ve kalbini ve mahiyet-i insaniyeni yandırır. Çünki Cehennem olmazsa, Cennet de olmaz. Herşey senin küfrün ile ademe düşer. Eğer sen Cehennem’e girsen, vücud dairesinde kalsan, se­nin sevdiklerin ve akrabaların ya Cennet’te mes’ud veya vücud dairelerinde bir cihette merhametlere mazhar olurlar. Demek herhalde Ce­hennem’in vü­cuduna tarafdar olmak sana lâzımdır. Cehennem aleyhinde bulunmak, ademe tarafdar olmaktır ki, hadsiz dostlarının saadetlerinin hiç olmasına ta­raftarlık­tır.

Evet Cehennem ise, hayr-ı mahz olan daire-i vücudun Hakim-i Zülcelalinin hakimane ve âdilane bir hapishane vazifesini gören dehşetli ve celalli bir mevcud ülkesidir. Hapishane vazifesini de görmekle beraber, başka pek çok vazifeleri var. Ve pek çok hikmetleri ve âlem-i bekaya ait hizmetleri var. Ve zebani gibi pek çok zihayatın celaldarane meskenleridir.» (Ş.229)




Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   165   166   167   168   169   170   171   172   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin