İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə98/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   94   95   96   97   98   99   100   101   ...   1221
Atıf notları:

-Bir bardak süt ile Ahab-ı Suffa cemaatını doyuran bereket mucizesi, bak: 429.p.

-Ashab-ı Suffa ve onlar gibi fisebilillah dine hizmet edenlerin bazı vasıfları ve ze­kâta lâyık oldukları, bak: 4050-4053.p.lar

-Ashab-ı Suffanın cemaat dersleri, bak: 3701.p.

295- Kur’an (11:27,29,30) ve (26:111-114) âyetlerinde de görüleceği gibi; mahviyetkârane ve fedakârane dine hizmet eden ve dünyevî şöhreti olmıyan fa­kir­lere itibar etmemek ve onların Resulullah’a tebaiyetlerini ehemmiyetsiz gör­mek ve geri saflara itmek ve tahakkümleri altına almak istiyenlere, yani dünyevî şan ü şeref sahibi olan mütekebbirlere rağmen Kur’anda (6:52) âyeti Ashab-ı Suffa’ya ve dola­yısıyla dine hizmet yolunda Ashab-ı Suffa gibi, yani hakiki keyfiyeti teşkil eden tam ihlas, sadakat, sebat, takva ve rıza-yı İlahîyi niyet et­mek gibi meziyetlere sahib olup fisebîlillah dine hizmet için vakf-ı hayat eden­lere ciddi ehemmiyet verdiğinden, bu âyetle alâkalı tefsirden bir kısmını aşağıda dercediyoruz. Şöyle ki:

«Müttakilere ikram ve tebşir için buyuruluyor ki: (6:52) «w<¬gÅ7~ ¬…­h²O«# «ž«— Ve şöyle müttakileri koğma ki, ¬±|¬L«Q²7~«— ¬?«—«f«R²7_¬" ²v­ZÅ"«‡ «–Y­2²f«< sabah akşam yani her zaman Rablarına dua ve ibadet ederler ve ederken ­y«Z²%«— «–—­f<¬h­< sırf onun -o Rabb-ül Âlemîn’in- cemâlini, rızasını isterler. Hulus-i niyet ile ve ancak Allah’a te­veccüh ederek daima dua ve ibadet ederler.

¯š²|«- ²w¬8 ²v¬Z¬"_«K¬& ²w¬8 «t²[«V«2_«8 Onların hesablarından hiçbir şey sana ait de­ğil, ¯š²|«- ²w¬8 ²v¬Z²[«V«2 «t¬"_«K¬& ²w¬8_«8«— senin hesabından hiç bir şey de onlara ait değildir -ki muhasebe vazifesi veya endişesiyle- ²v­;«…­h²O«B«4 onları koğasın. Bina­ena­leyh koğma. Koğarsan «w[¬W¬7_ÅP7~ «w¬8 ­–Y­U«B«4 zalimlerden olursun.

Rivayet olunuyor ki: Kureyş’in ileri gelenlerinden bir takımları Hz. Pey­gamber’e uğramışlar. Yanında Süheyb, Cenab, Bilal, Ammar, Selman ve sair fukara-i müslimîn bulunuyormuş. “Ya Muhammed! Sen kavminden vazgeç­tin de bunlara mı razı oldun? Biz bunların arkasından mı gideceğiz? Bunları yanın­dan tardetsen, biz senin meclisine gelir, konuşur, belki ittiba ederiz” demişler.

Resulullah «w[¬X¬8ÌY­W²7~ ¬…¬‡_«O¬" _«9«~_«8 Ben mü’minleri tardetmem buyur­muş.

«O halde biz geldiğimiz vakit bunları kaldır, gittiğimiz vakit istersen ya­nında oturt” demişler. Hz. Ömer de “Ya Resulallah, yapsan bakalım ne ola­cak­lar?” demiş. Sonra onlara ilhah etmişler ve bunun yazılmasını istemişler. Resulullah da yazılmak için bir sahife ile Hz. Ali’yi çağırtmış. Ve bu âyet, «w[¬8¬h²D­W²7~ ­u[¬A«, «w[¬A«B²K«B¬7«— (6:55) kadar bu sebeble nazil olmuş­tur. Bunun üzerine Resulullah sahifeyi atmış ve Hz. Ömer sözüne i’tizar etmiş­tir.

Selman ve Cenab (R.Anhüma) demişlerdir ki: “Bu âyet, bizlerin hak­kında nazil oldu. Resulullah bizimle beraber oturur ve biz kendisine dizimiz mübarek dizine dokununcaya kadar yaklaşırdık ve istediği zaman yanımızdan kalkardı. Sonra Sure-i Kehf’te

¬±|¬L«Q²7~«— ¬?—«f«R²7_¬" ²v­ZÅ"«‡ «–Y­2²f«< «w<¬gÅ7~ «p«8 «t«K²S«9 ²h¬A².~«— (18:28) nazil oldu ve binaen aleyh biz kalkmadan kalkmayı terk buyurdu ve dedi ki:

«h¬A².«~ ²–«~ |¬9«h«8«~ |ÅB«& |¬X²B­W«< ²v«7 >¬gÅ7~ ¬y±V¬7 ­f²W«E²7«~

(25) ­€_«W«W²7~ ²v­U«Q«8«— _«[²E«W²7~ ­v­U«Q«8 |¬BÅ8­~ ²w¬8 ¯•²Y«5 «p«8 |¬K²S«9

Hamdolsun Allah’a ki; ümmetimden bir kavim ile beraber nefsime sab­ret­tir­memi bana emretmeden beni öldürmedi. Hayat sizinle, memat sizinle.” ilh...» (E.T.1940-1941) (İ.A. Ehlüssuffa maddesinde; bu âyetin bazı müfessirlerce Ashab-ı Suffa hakkında nazil olduğu söylenmiştir, denilmektedir.)

İşte yukarıda görüldüğü gibi; din yolunda hiçbir karşılık beklemeden, yalnız rıza-yı İlahî için hasr-ı hayat eden Ashab-ı Suffa’ya âyetin emriyle ha­yat bo­yunca dine hizmet beraberliğini, Peygamberimiz (A.S.M.) “Hayat si­zinle, me­mat sizinle” diyerek heyecanlı ifadesiyle müjdelemiştir. Bu müjde­nin ifade et­tiği derin mânâ, ciddi bir şekilde mülahaza edilmelidir.

Hem dünyevî şan ü şeref sahibi olmadıklarından mütekebbirlerce beğe­nil­me­yen bu gibi fedakârlara, (7:49) âyeti uhrevî zafer şerefini de müjdeler. İbn-i Mace 37. kitab-üz Zühd 4. Babda ve aynı eserin 3989. hadisinde, ga­fillerce de­ğerleri tak­dir edilmeyen fakat Allah indinde şerefli olan kimseler beyan edilir. (Bak: 3941.p.)


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   94   95   96   97   98   99   100   101   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin