5- Allah Gayb mıdır?
Gayb, gözlerden,1031 duygulardan, insan bilgisinden gizlenen şey mânâsına geldiği gibi, şek ve şüphe mânâsına' da gelir.1032 Kelime olarak masdarla-ifadesi mübalağa içindir.1033 Meyyitin, meyt olduğu gibi, bir tahfif olarak gayb dendiği de söylenmiştir.1034 Şehâdetin mukabilidir. Bu sebeble âlemi, âlem-i gayb, âlem-i şehâdet olarak ikiye ayırmışlardır.1035 Kur'ân'da bazı âyetlerde gayb kelimesi, görülen, hazır olan mukabili olarak geçer (Nisa, 34; ah imrân. 44 vb). Bazı âyetlerde de bilinen ve yaygın olan işin karşılığı olarak geçer (Maide, 94; âi-ı imrân, 179). İnsanların içlerindeki sır mânâsına da gelmektedir.1036 (Tevbe, ıosı. Karine dikilemeyen şeylere gayb dendiği de olmuştur.1037 Allah için gayb diye bir şey yoktur. Bilinememek, gözden, duygulardan uzak olmak, insanlar içindir. Allah'ın bilgisinden hiç bir şey gizlenemez (ÂH İmrân, 5).
Bu bakımdan olsa gerek alimler, gayb ile gâib arasını far-kettirerek, Allah'a gayb denir; fakat gâib denmez demişlerdir. Gerçekten Kur'ân'da geçen "gaib" kelimesine baktığımız zaman (A>af. 77). "Biz onlardan uzak değildik" mealinde Allah'tan nefyedildiğini görüyoruz. Yani Allah ilmiyle hâzır ve nazırdır. Hiç bir şey O'ndan gizlenemez, demektir. Gayb ve gâib farkını şöyle de izah etmişlerdir: Gâib, görmeyen ve görülmeyen, gayb ise görülmeyendir.1038
Ebû Müslim İsfahanı (322/934) gayba inanmayı mü'minlerin sıfatı olarak açıklamış ve mü'minler, münafıklar gibi yalnız huzurda değil, gayb halinde de inanırlar demiştir. Müfessirlerin cumhuru ise "Gayb, duygudan gâib olan şeydir" şeklinde açıklamışlardır. Bu türlü gaybın da delili olanı var, olamayanı vardır. Delili olmayan sırf gaybtır ki, bunu sadece Allah bilir. "Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları O'ndan başkası bilmez" (En am, 59) âyetindeki gayb ve kader sırrı, kıyamet gibi şeyler bu kabildendir.1039 Delili bulunan gayb ise, Allah, Allah'ın sıfatları, ahiret, nübüvvet vb. şeylerdir.1040 Bunlara inanmak, tefekkür, istidlal ve bir nevî cehd1041 ile olduğu için mü'minler gayba inanmakla övülmüşlerdir (Bakara, 3). Şu halde, bu mânâda Allah'a gayb denilmektedir. Allah'ın zatına gaybu'l-gayb (Zât-ı baht) da denilmiştir. İzzet perdesi içinde gizli olduğu için O'na ilim taalluk etmez.1042
Bu izahlardan anlaşıldığına göre ilahî hakîkat sırf gayb değildir. Onun için ehl-i sünnetin sahih telakkisine göre, mutlak mânâda, bilinemez düşüncesiyle Allah'a gayb denmez. Esma-yı hüsnâ içerisinde böyle bir isim varid olmamıştır. Allah sırf bilinmez değildir. Bilinmez meşhurdur O. İntikâli bir bilgi ile varlığı, birliği ve pek çok sıfatları bilinir. O halde biz Allah'ı bir dereceye kadar bilebiliriz. Delili olan gayba inanırız. Her delil de medlulünün bir yönü bulunduğu için delildir. Delilimiz ise, aklımız, nefsimiz, kalbimiz, âlem ve Allah'ın kitabıdır. Gayb, görülemeyen değil, görülmeyendir dense, mübalağa olmaz sanırız.1043
6- Kalbî ve Ledünnî Ma'rifet, Basiret
Allah'ı marifette kalbî ve tüdünnî marifetin, yani bir bakıma basiretin de büyük bir ehemmiyeti vardır. Nefsi mücahede ile şehvanî heva ve arızalardan tecrîd ve tezkiye ederek ve tefekkür ederek, istenen mevzuya yöneltince, Allah kalbe iyiyi ve kötüyü ayırt edecek manevî bir nûr1044 verir ki, buna basiret {kalb gözü) veya daha husûsî şekliyle ledünnî marifet denir. Nitekim Allah: "Ey iman edenler, eğer Allah'tan korkarsanız O, size iyiyle kötüyü ayırt edecek (bir marifet ve nar) verir " (Enfâi, 29); "Bizim uğrumuzda mücahede edenlere, elbette yollarımızı gösteririz. Muhakkak ki Allah her halde edenlerle beraberdir" (Ankebut, 69); "(...) Allah'tan korkun, Allah size öğretir (...)" (Bakara. 282) buyurur. Buna mümasil âyetler pek çoktur.
Basar, maddeyi görmeyi sağlayan göz için söylenir. Basiret ise görünenlerin iç yüzüne nüfuzu sağlayan kalp gözüdür.1045 Basiret körlüğü maddî göz körlüğünden daha büyük felâkekttir. "(...) Fakat hakikât şudur ki (yalnız maddî) gözler kör olmaz fakat asıl sinelerin içinde kalpler kör olur" (Hacc, 46). Basiret ayrıca yakîn ile sabit marifet, bir şeyi bilmede kesinlik, ibret, şâ-hid, hüccet, fıtrat, ilmî hakikatlerin ihata edildiği kuvvet gibi mânâlara da gelmektedir.1046 Basirete yakın mânâda tabsira ve fira-set de kullanılmaktadır.1047 Allah'ın Resulü (sav), "Mü'minin firâsetinden sakınınız. Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar"1048 buyurmuştur.
Verilen bilgilere göre öyle anlaşılıyor ki, ledünn ilmini (Kehf, 65), basiretten daha ileride ve daha husûsî bir marifet olarak kabul etmek gerekir. Çünkü İbn Abbâs'tan bir rivayete göre, le-. dünnî ilim, husûsî bir ilimdir ki1049 gayb bilgisi, bâtını bilgisidir.1050 Bütün ilimler Allah ledünninden olmakla beraber, bu ilim hakkında, Allah'ın min-ledünnâ buyurması bu ilmin şanını tazîm1051 ve bir kimsenin vasıtası ve hariçten alışılmış bir sebeb olmadan Allah'ın kalbe indirdiği ilim oluşundandır. Allah'ın zat ve sıfatlarını marifet ilmidir. Mükâşefe ile hasıl olur.1052 İlham ile Öğrenilir; lafzî talim ve tedris ile değil, Yani vehbî bir ilimdir.1053 "Hayır, o kendilerine ilim verilmiş insanların kalblerinde (parıldayan) apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi zalimlSr-den başkası inkâr etmez" (Ankebût, 49). "(...) Bana katından hakkıyla yardım edici bir delil ver" (isrâ, 80). Kendi lüdenninden olan yardım edici sultân, kendi indinden olandan daha husûsî ve daha yakındır.1054 İlham, vahye göre zayıf, rüyaya göre kuvvetlidir. Rabbânî talimlerin en üstünü, Allah'ın peygamberlere vahiy ilkasıyla öğretmesidir. Allah vahiy kapısını kapattı. Fakat ilham kapısını kapatmadı. Çünkü insan nefsi vesveselere dalacağı için, devamlı hatırlatmalarla uyarılmaya muhtaçtır.1055 Bu marifet, müessirden esere, vücuddan vicdana gelen evveli bir ilimdir. Nefsin vakîye geçişi değil, vakînin nefiste teayyünüdür. Doğrudan doğruya bir keşiftir, gizli sırların İlmidir.1056 Nitekim "Rabbımı, Rabbımla bildim" diyenler eksik değildir.1057
Her ümmetten çok kimselerin haber verdiği bu ledünnî marifet yolunun gerçek dışı olduğunu söylemek yanlıştır. Çünkü manevî terakkîye kabiliyetli kimseler her zaman vardır ve az da değildir. Bu marifet kalbî ve ruhî bir tecrübedir. Bu marifetin sahipleri, Allah hakkında imanları yakîn1058 mertebesine eren kimselerdir.1059
Dostları ilə paylaş: |