Lutfen dikkat! En asagidaki Bolum



Yüklə 0,52 Mb.
səhifə3/5
tarix29.10.2017
ölçüsü0,52 Mb.
#20904
1   2   3   4   5

www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

Pariltili binalar yukseliyor, isciler oluyor… Istanbul Umraniye’de 4 isci katledildi! - IISIG Meclisi

2 Kasim Cuma gunu sabahi Umraniye’den 4 iscinin olum haberi geldi. Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi’nden gorevli uc arkadasimiz olay yerine gitti. Yasanan is cinayetine dair ilk izlenimlerimizi aktariyoruz…

Insaat santiyesi Umraniye’nin anayolu olan Alemdag Caddesi uzerinde Dudullu Mevkii’nde bulunan, kendisini “Uygarligin Mimari” olarak lanse eden Suryapi Insaat’a ait “Metrogarden Evleri”dir. Tam olarak adresi Necip Fazil Mahallesi Ilelebet Sokak’tir…

Hayatini kaybeden isciler, ise cikmamalari uzerine arkadaslari tarafindan kaldiklari konteynirda sabah saat 08.00’da cenazeleri sogumus bir sekilde bulunmuslardir. Corum’dan mekanik islerinde calismak uzere gelen iscilerin adlari 52 yasindaki Recep Ciril, oglu 22 yasindaki Adem Ciril, akrabalari 23 yasindaki Ahmet Tiryaki ve 18 yasindaki Mustafa Bayrak’tir.

Yazinin devamini okumak icin tiklayiniz...



www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

'Insaat sektoru buyuyor, cinayetler durmuyor'... Ekim ayinda en az 78 isci hayatini kaybetti - IISIG Meclisi

Is cinayetleri kadin, erkek demeden, ulkemizin dort bir yaninda Ekim ayinda da devam etti. Yazili, gorsel, dijital basindan ve emek-meslek orgutlerinden gelen bilgiler isiginda tespit edebildigimiz kadariyla Ekim ayinda en az 78 isci hayatini kaybetti…

Olumler en cok insaat, maden, mevsimlik tarim, enerji ve belediye sektorunde yasandi…

Insaat sektoru mevsim dinlemiyor, olumler devam ediyor. Ekim ayinda sektorde 27 isci hayatini kaybetti… Madenlerde ise bu ay 10 isci duserek, gocuk altinda kalarak, yanarak, bogularak aramizdan ayrildi… 6 mevsimlik tarim iscisi, 5 enerji iscisi ve yine 5 belediye iscisi can verdi… Calisma yasaminin guvencesizlestirilmesi olumlerin her sektore hizla yayilmasina neden oluyor ve bu surec derinleserek devam ediyor…

Yazinin devamini okumak icin tiklayiniz...



www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

Kadinlar siddetten arinmis isyeri istiyor - Necla Akgokce ile soylesi

Erkek siddeti sadece evde degil, isyerlerinde de yaygin bir sorun. Isyerinde kadinlara yonelik siddet; fiziksel siddet, mobbing ve/veya cinsel taciz seklinde yasaniyor.

Kuzey Amerika ulkelerinde her yuz kadindan yedisi isyerinde cinsel tacize, besi fiziksel siddete ugruyor. Almanya'da kadinlarin yuzde 93'u calisma hayatlarinda en az bir kere cinsel tacize ugradiklarini soyluyor.

Petrol-Is Kadin Dergisi'nden Necla Akgokce, Turkiye'de is yerinde yasanan siddetin raporlanmadigini, bunun buyuk bir eksIklik oldugunu belirtiyor.

"Yurtdisinda isyerlerinde yasanan siddet ve taciz konusunda raporlama calismalari, anketler yapiliyor. Sendikalar da o raporlar temelinde mucadelelerini surduruyor.

"Turkiye'de ise sendikalarin kadinlar konusunda cok az calismasi var. Ancak ozel gunlerden once brosurler, kitapciklar dagitiliyor."

Yazinin devamini okumak icin tiklayiniz...



www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

Maden iscilerinin caninin bekcileridir maden muhendisleri - Meryem Yildirim ile soylesi

7 Ekim 1989 Tunceli dogumlu olan Meryem Yildirim Marmara Universitesi Gazetecilik Bolumu mezunu. IFSAK ‘Toplumsal Olaylar Fotografcilik‘ bolumu basari sertifikasi sahibi olan Yildirim, sirasiyla YOL TV Haber Servisi, TRT Haber ve Dicle Haber Ajansi (DIHA)‘da calismistir. Yildirim, hala soL Haber Portali‘nda muhabirlik yapmaktadir. Kentsel donusum, madenler, emek, F tipleri uzerine arastirma ve haberler yapan Yildirim‘in, soL Haber Portali, BirGun, ODA TV, Evrensel, Ozgur Gundem, guvenlicalisma.org, sendika.org, gazete soL ve IMC TV gibi gazete ve televizyonlarda haberleri yayimlanmistir. Yildirim, somurunun en "ciplak ve ense kokunde" olarak niteledigi, "goz yanar" dedigi Zonguldak madenlerinde; "omuz yanar" dedigi Cukurova tarim Bolgesi‘nde ve "el yanar" dedigi Gebze Sanayi havzasinda arastirma ve incelemeler yapmaktadir. Yildirim, Temmuz 2012‘de komur madenleri temali ‘Gunes Topla Benim Icin‘ adli ilk kisisel sergisini acmistir. Yildirim calismalarina kacak madenler uzerine yaptigi incelemelerle devam etmektedir.

Yazinin devamini okumak icin tiklayiniz...



www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

'Bizi de cizen varmis' - Irfan Ertel ile soylesi

TRT Muzik kanalinda yayimlanan 13&13 isimli program, 13 muzisyen ve 13 ressami bir araya getiriyor. Her bolumde bir muzisyen ve bir ressam bulusuyor, birbirlerinden ilham alarak resim ve beste yapiyorlar. Programin gectigimiz ay yayinlanan bolumunde ressam Irfan Ertel, madencileri anlatan bir resim yapiyordu. Ancak program biterken tablonun son halini gostermedi kameralar. NTV’nin Da Vinci sansuru tazeyken, iktidar televizyonu haline gelmis TRT de bos durmak mi istememisti acaba? Icisleri Bakani Sahin’in “arka bahce” acilimli teror tanimi da hafizalardaydi ustelik. Bir ressam “tuvaline yansitmak suretiyle” terore destek verebilir, asker ve polisi sanatina konu ederek demoralize etmeye calisabilirdi.

Irfan Ertel’le ilgili kucuk bir arastirma yaptim; “Isciler”, “Baris” gibi isimleri olan sergileri vardi, “resim dunyanin degistirilebileceginin ipuclarini verebilmeli” diyordu. Ruhi Su ve Vasif Ongoren’le calismis, ogrendiklerini resme tasimaya calismisti. “Tuvaline yansitmak suretiyle” neler yaptigini olay yerinde gormek uzere atolyesine gittim ve sordum.

Yazinin devamini okumak icin tiklayiniz...

www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

Guvencesizlestirme saldirilari enerji sektorunde de is cinayetlerini artiriyor - Kamil Kartal

Enerji sektoru elektrik, su, dogalgaz ve baraj iscilerini kapsayan, ekonomik, siyasi ve yasamsal bir oneme sahip faaliyet alanidir. Son 25 yilda enerji sektorunu adim adim piyasaya acan Turkiye, 2010 yilinda elektrik dagitiminin neredeyse tamamini ozellestirdi. Uretimde kamunun giderek azalan payinin da ozellestirilmesi planlanmakta, bugunku ana yonelimleri HES ve Termik Insasi olan ozel enerji sirketleri tesvik edilmektedir. Buyuk sermaye, yatirimlarini enerji uzerinde yogunlastirmakta, enerji alaninda sirket karliligini guvence altina alacak politikalar yasama gecirilmektedir... Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisinin verilerine gore 2012 yilinda en az 720 isci hayatini kaybetti. Olen arkadaslarimizin 72’si enerji iscisidir. Yani bu yil yasanan her 10 isci olumunun 1’i enerji sektorunde gerceklesti. Bu durum guvencesizlestirme saldirisinin en acik goruntusunu olusturuyor… Elektrik carpmalari ariza ekibinin, bogulmalar ise baraj iscilerinin en temel is cinayeti nedenleri. 72 arkadasimizin 25’i elektrik carpmasi, 21’i ise bogulma sonucu aramizdan ayrildi… Diger yandan Meclis’in bu verilerin en az oldugu vurgusunu yapmasi, gercek olum sayisinin bu verilerin 3-4 kati fazla oldugunu belirtmesi enerji iscilerinin icinde bulundugu cendereyi daha iyi anlamamizi sagliyor…

Yazinin devamini okumak icin tiklayiniz...



www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

Sovyetler Birligi’nde Isci Sagligi ve Guvenligi - M. Akif Akalin

Avrupa’da onaltinci yuzyildan itibaren sanayilesmeyle birlikte ortaya cikan yeni toplumsal duzen (kapitalist toplum duzeni), bu doneme kadar esas olarak saray ve ordu ile toplumun egemenleri icin orgutlenmis olan, fakat zaman zaman koylulerin ve kentlerde yerlesIk tuccar ve zanaatkarlarin yararlanabildigi ortacag tibbinin zaman icinde bir ticaret alani haline gelmesine neden olmustur. Hekimler bu gelismeye uzun sure direnmisler ve saraylardaki ya da varsil cevrelerdeki konumlarini korumak, bu kaynaklardan elde ettikleri gelirle(1) yasamlarini surdururken, yoksullar icin “hayir isleri”(2) cercevesinde ucretsiz hizmet sunmaya devam etmek istemislerdir. Diger esnaflar gibi yaptiklari is ya da sunduklari hizmet karsiliginda kendilerine para verilmesi onurlarina dokunmus ve hasta ile hekim arasina paranin girmemesi gerektigini savunmuslardir.

Ancak butun yasama egemen olan kurallardan, yasamin onemli bir parcasi olan tibbin ve sagligin uzun sure bagisIk kalabilmesi olanaksizdir. Sanayi toplumuna gecisle birlikte tipta ve hekimlikte meydana gelen bu degisimi K. Marx ve F. Engels, Komunist Manifesto’da (1848) su sozcuklerle ifade etmislerdir: Egemen burjuvazi, devleti kendi hizmetine sokmus ve butun yasami (toplumsal, ekonomik, kulturel vb) sermayenin cikarlarina gore yeniden insa etmeye baslamis, “hekimi, avukati, rahibi, sairi, bilim insanini kendi ucretli iscileri haline getirmistir”.

Yazinin devamini okumak icin tiklayiniz...

www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

Yangin Kulesi Aylik E-Bulteni Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi tarafindan cikarilmaktadir...

Meclis hakkinda ayrintili bilgi icin tiklayiniz...

www.yanginkulesi.org

www.guvenlicalisma.org

Her turlu katki, gorus ve elestiri icin: guvenlicalisma@gmail.com

Twitter hesabi: http://twitter.com/guvenlicalisma

Facebook hesabi: http://www.facebook.com/guvenli.calisma


iSTANBUL OZGUR UNiVERSiTE

ARALIK AYINDA BASLAYACAK SEMiNERLERiMiZ….

Tarih: 03 Aralik 2012 Pazartesi

Saat: 19.00 – 21.00

Yer: Kumbaraci Yokusu 57/3 Tunel- Beyoglu



BATI RESiM TARiHi TARTISMALARI (ARALIK)

Sanem SOYLU

ati Resim sanatinin en erken donemlerinden gunumuze dek gecirmis oldugu tarihi ve sanatsal surec, toplumsal ve ekonomik degiskenler goz onune alinarak incelenirken, mihenk tasi olarak kabul edilen sanatcilar ve eserleri uzerinden tartismalar yapilacaktir.Temel yazili kaynaklar uzerinden yapilacak okumalarla katilimcilarin Bati Resim Sanatina, yeni bir persfektif ile bakmalari , incelemelerin temelini olusturacaktir.

Tarih: 06 Aralik 2012 Persembe

Saat: 19.00 – 21.00

Yer: Kumbaraci Yokusu 57/3 Tunel- Beyoglu



TURKiYE’DE CEMAATLER DEVLET DiNDARLIGI - iSLAMCILIK

Osman TIFTIKCI

20. yuzyilin son ceyregine kadar, bazi istisnalar haric Musluman ulkelerde “Batililasmak”, siyasi ve toplumsal yapi uzerinde dinin etkisini geriletmeye calismak genel bir egilimdi. Bu ulkelerde iktidari elinde tutan egemen siniflar bunu gerceklestirmeye calisirlardi. Ama daha sonra Islami siyasi iktidarlar ve bu iktidarlar araciligiyla devletin, toplumun dindarlastirilmasi, Musluman ulkelerde egemen egilim haline geldi. Bu egilim, Afganistan’da Taliban yonetimi, Turkiye’de AKP iktidari, Orta Dogu’da “Arap Bahari”, hemen hemen butun Musluman ulkelerde ortaya cikmis ve uluslar arasi bir nitelik kazanmis olan Islami orgutlenmeler ile, gelisiminin en ileri noktasinda bulunuyor.

Musluman ulkelerin dini politikalarinda meydana gelen bu temel degisim, elbette bu siniflarin bastan itibaren isbirligi icinde olduklari emperyalizmin politikalarindan bagimsiz degil.

Bu nedenle Islamcilik, hem Dunyada hem de Turkiye’de gunumuzun belki de en cok tartisilan siyasi ideolojik konusu haline geldi. Ama Islamcilik uzerine tartismalarin bilimsel bir temelde yurudugunu soyleyemeyiz. O kadar ki “Islamcilik” kavrami bile bilimsel olarak yeterince netlestirilmis degil. Islamcilikla Islam, yani dinin kendisi sIk sIk birbirine karistiriliyor. Islamcilik elestirisi Dinin elestirisine donusturuluyor. Seriat isterim diyen, salvar giyip uzun sakal birakan herkes Islamci zannediliyor. Turkiye’deki Cemaatler, hatta AKP bile bu kavramin icine sokuluyor.

Biz Ozgur Universite’deki seminerlerimizde, Islamciligin hangi tarihi kosullarda nerelerde ve nasil ortaya ciktigini, Musluman ulkelerde aydinlanma hareketinde ve siniflar mucadelesinde gordugu tarihi rolu tartisacagiz.

Osmanli Islamciligini ve Turkiye’deki Cemaat yapilanmalarini ayrica ele alacagiz. Tek Parti doneminde olusmaya baslayan ve gunumuzde de varliklarini surduren Cemaatlerin ozgul yanlarini ortaya koymaya calisacagiz.

Uzerinde pek durulmamis olan Turkiye’deki Devlet Dindarligi ve bunun gelisimi, adindan cok soz ettiren Nurcu hareket ve Saidi Nursi ayri birer ders konusu olacak.

Amacimiz Islamcilik tartismalarina dogru bir yaklasim yontemi sunabilmek ve insanlarimizin bu tartisma ve ayrismalarda dogru bir yerde durabilmelerine yardimci olmaktir.

Program:


•Islamciligin dogusu.

a)Rusya’da Musluman burjuvazi. Panturkizm,Panislamizm

b) Konu disi bir direnis: Seyh Samil

c) Misir ve Pakistan. C. Afgani, M. Abduh

•Osmanli’da Islamci hareket

a) Osmanli’da devlet Islamciligi ve devlet panislamizmi

b) 1908 II. Mesrutiyet ve Osmanli Islamciligi

c) Kurtulus Savasi ve Islamciligin tasfiyesi

•Tek parti donemi ve Cemaatlerin dogusu.

•Cemaat Dindarliginin Islamciliktan farklari

•2.Dunya Savasindan sonra Dindar hareket

•1960-80 arasinda Cemaatler, Milli Gorus, Islamcilik ve Devlet Dindarligi

•1980’den Gunumuze Cemaatler, Devlet Dindarligi ve Islamcilik

•Said-i Kurdi’den Saidi Turki’ye Saidi Nursi ve Nurcu hareketler.

•Cumhuriyetten Gunumuze Turkiye’de Devlet Dindarliginin Gelisimi

www.ozguruniversite.org

http://www.ozguruniversitekitapligi.com

www.facebook.com/ozguruniversit

https://twitter.com/ozguruniversite

istanbulozguruniversite@gmail.com

Adres: Kumbaraci Yokusu 57/3 Tunel- Beyoglu Tel: - (0 212) 292 77 40 - 249 12 92


PANEL

SAGLIKLI VE GUVENLi CALISMAK iSTiYORUZ!

Tarih: 09 Aralik 2012 Pazar

Saat: 13.00

Yer: Petrol-Is Sendikasi Genel Merkezi / Konferans Salonu

Adres: Altunizade Mah. Kusbakisi Cad. No: 23 Uskudar/Istanbul

Degerli Dostlar,

Her yil ulkemizde binlerce emekci calisma ortamindan ya da calisma kosullarindan kaynaklanan nedenlerle hastalaniyor, sakat kaliyor ya da yasamini yitiriyor. Bunun nedeni uzun ve yogun is saatleri, az isci ile calisma, basta taseronluk olmak uzere benzer calistirma bicimleri ve alinmayan basit saglik ve guvenlik onlemleridir. Hal boyle iken Temmuz ayinda yururluge giren “Is Sagligi ve Guvenligi Yasasi” da isci olumlerini onlemeyi amaclayan bir yaklasima sahip degildir…

Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi olarak bizler de is kazasi adi verilen is cinayetlerinin onlenebilecegini biliyoruz. Bu dogrultuda sorunlarimizi, yasal mevzuati ve emek hareketinin mucadelesini tartisacagimiz “saglikli ve guvenli calismak istiyoruz!” ana temali panelimize katilimlarinizi bekler, calismalarinizda basarilar dileriz…

Saygilarimizla,

Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi



guvenlicalisma@gmail.com

Program


13.00: Is Sagligi ve Guvenligi Yasasi Degerlendirmesi – Seref Ozcan / Is Mufettisleri Dernegi

14.00: Saglikli ve Guvenli Calisma Mucadelesinin Bir Urunu / Parcasi Olarak Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi Deneyimi – Istanbul Tabip Odasi Yonetim Kurulu Temsilcisi


KIS LASTiGi UYGULAMASI TURKiYE GENELiNDE DEGiL

iL BAZINDA BOLGESEL OLARAK DUZENLENMELiDiR

Ulastirma, Denizcilik ve Haberlesme Bakanligi tarafindan 08.11.2012 tarihinde yayimlanan “Araclarin Yuklenmesine Iliskin Olcu ve Usuller Ile Tarti ve Boyut Olcum Toleranslari Hakkinda Yonetmelik’te, “Yolcu ve esya tasimalarinda kullanilan araclarin her yilin 1 Aralik ile 1 Nisan tarihleri arasinda kis lastigi kullanmalari zorunludur. Hava sartlarinin gerektirmesi halinde soz konusu tarih araligindaki sure Bakanlikca 1 ay artirilabilir” hukmu yer almistir.

Bu uygulama dogru olmakla birlikte, bolgelerimizin iklim kosullarindaki degiskenlikleri gozetmeksizin bolgesel ayrim yapilmamasi ve duzenlemenin Kasim ayi ici gibi kisa bir zaman dilimine sigdirilmasi itibariyla sorunludur.

Soz konusu yonetmelik hukmune gore, kullanildigi bolgedeki iklim kosullarina bakilmaksizin yolcu ve esya tasima amacli kullanilan araclarin tamaminin tum Turkiye'de, yilin dort ayi kis lastigi kullanmasi zorunlu hale gelecektir. Bu zorunlulukla birlikte, kis lastigi takmayanlar 500 TL. para cezasina carptirilacaktir.

Daha once de belirttigimiz gibi kis kosullari acisindan olumlu bir uygulama olmakla birlikte kis boyunca hic kar yagisi gormeyen, yagis olsa bile karin yerde kaldigi gun sayisi cok sinirli olan iller ve bolgelerde, ozellikle bati ve guney bolgelerimizde boylesi bir zorunluluk, ilgili arac kullanicilari ve ulke ekonomisine gereksiz bir yuk getirecek, ayrica uygulamaya baslama suresinin yakinligi itibariyla karaborsa ve piyasa dalgalanmalarina yol acacaktir. Bu uygulamayla az ya da hic kar yagmayan illerde yuk ve insan tasima amacli kullanilan tasitlar, hem gereksiz bir lastik maliyetiyle, hem de kis lastigi kullanimindan kaynakli olarak dort ay boyunca fazla yakit sarfiyatiyla karsi karsiya kalacaktir.

1 Aralik 2012 tarihinde yururluge girecek uygulamanin 4 milyondan fazla araci kapsadigi goz onunde bulundurulursa, kisa bir sure icerisinde buyuk bir karmasa yasanacagi net bir bicimde anlasilabilecektir.

Tum bu hususlar goz onunde bulundurularak, uygulamanin, yillik ortalama kar yagisi ve buzlanma oranlarina bakilarak, bolgesel olarak il bazinda yeniden duzenlenmesi gerektigi gorusumuzu kamuoyu ile paylasiriz.

Ali Ekber CAKAR

TMMOB Makina Muhendisleri Odasi

Yonetim Kurulu Baskani



http://www.mmo.org.tr

mmo@mmo.org.tr

basin@mmo.org.tr

Mesrutiyet Cad. No: 19/6 Kizilay, 06650 ANKARA

Tel: (312) 444 8 666 / 425 21 41 - Faks: (312) 417 86 21
iMZA KAMPANYAMIZA SiZDEN DESTEK BEKLiYORUZ

CAYYOLU INiSiYATiFi

http://cayyolum.com/index.asp

Merhaba,


Cayyolu bildiginiz uzere bir gece yarisi operasyonu ile bagli bulundugu Yenimahalle Ilcesinden alinip Cankaya Ilcesine baglandi. Bu antidemokratik harekete karsi durus sergileyen Cayyolu halki kurdugu "Cayyolu Inisiyatifi" ile bir mucadele baslatti. Bu cercevede yerel haber sitesi araciligi ile bir anket duzenliyor. Ankete katiliminiz onemli. Asagidaki adrese girince sol ust kosede anketi gorebilirsiniz. Bilginize...

T.O.
YARIN GAZETESi’NiN



60. SAYISI CIKTI

http://yarinhaber.net/news/1916

Yarin'in 60. sayisi cikti

Kadina Yonelik Siddetle Uluslararasi Mucadele Gunu'nde Kadin Cinayetlerini Durduracagiz Platformu yuzlerce kadin ve kizlari oldurulen ailelerle birlikte Taksim'deydi.

Bu konuda agzini acmayan Basbakan dahi kadin cinayetlerini kinadigini acikladi. Ancak ailelerin gorusu net. Defalarca emniyete, savciya giden ve korunmadiklari icin oldurulen kizlari icin adalet, katillere muebbet istiyorlar

Platform yaptigi eylemler, acikladigi raporlar ve bakanlarin bizzat kendilerine ulastirdiklari yasa taslaklariyla hukumeti sIkistiriyor. Cikan yasalar uygulanana, kadinlar korunana kadar da durmayacaklar. Kadin cinayetleri nasil durdurulur? Aileler Basbakan'in aciklamasi ve son gelismelerle ilgili ne diyor? Hepsi ve daha fazlasi bu hafta Yarin'da.

Iyi okumalar.

Yarin
CURA

YILMAZ OZDiL yozdil@hurriyet.com.tr

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20128694.asp

Halk ozanidir. Koca yurek... Anadolu'nun bagrindan kopar, yolu Paris'e duser. Bi basina. Karni ac. Elleri cebinde dolasirken, bakar ki, sokak

calgicilari var, muzik yapiyorlar, para topluyorlar. Coker bi koseye, cura'sini tingirdatmaya, yanik yanik soylemeye baslar:

"Ac kulaklarini dinle sozumu, yalan soz gercege tuzak degil, insan hakkini hak bilen kisi, ozunde nur dogar yalan atesi, kamili taslamak cahilin isi,

cahilden kotuluk hic uzak degil..."

Tesadufen ordan gecerken, durup, dinleyenler arasinda Abidin Dino da vardir. Cagdas Turk resminin onculerinden, ressam, karikaturist, yazar, yonetmen...

Entelektuel cevrede buyuyen, Robert Kolej mezunu, bizzat Mustafa Kemal tarafindan resim ve sinema egitimi icin Rusya'ya gonderilen... ABD'de

Fransa'da sergiler acan, Fransa Plastik Sanatlar Birligi Onursal Baskani olan, Fransa Kultur Bakanligi'ndan Altin Sovalye Nisani alan, New York Dunya Sanat Sergisi Danismanligi yapan... Siyasi gorusleri nedeniyle ordan oraya surgune gonderilen Abidin Dino.

Tanisirlar... Kasketli, pala biyikli, buram buram Anadolu kokan ozan'in kalacak yeri olmadigini ogrenir, koluna girer, evine davet eder. Dilbilimci,

yazar, Paris Ulusal Bilim Merkezi'nde gorev yapan, ogretim uyesi docent esi Guzin Dino, sofrayi kurar. Otururlar, sohbete koyulurlar. Laf lafi acar,

ozan der ki, beni yarin carsiya goturur musunuz? Hayrola derler, ne lazimsa biz sana alalim... "Bale ayakkabisi alacagim" der! Dino'lar soke olur. Kara

yagiz ozan, o sahane sivesiyle devam eder: "Benim oglan balet de... Ona gonderecegim."

Cunku...


Nesimi Cimen'dir o.

Turku derleyen, ilk plak calismasini 1964'te yapan, Almanya'da Fransa'da Isvec'te albumler cikaran, dunyanin en onemli muzikhollerinde sahne alan,

Turkiye'de ha bire gozaltina alinan, iskence goren, surum surum surundurulen, yilmayan, omrunun sonuna kadar hic sosyal guvencesi olmayan,

yurtdisindan gelen teliflerle mutevazi yasamini surdurmeye gayret eden...

Sazin sozun, uc telli cura'nin ustasi.

Aslen Tunceli Hozatli. Kayseri'de irgatlik yaparken, asiret agasinin kizi Dilber'e asIk olur, Dilber de ona, kacarlar, Adana'ya... Evlatlari olur.

Almanya'ya isci yazilir, nefes darligi oldugu icin kabul edilmez. Kalaycilik filan yaparken, Yasar Kemal'le tanisir. Onun yardimiyla Istanbul'a gocer,

gecekondu kiralar, mozaik fabrikasinda ise girer. Fabrika greve gider, Nesimi'yi kovarlar. Ayazda kalir. Dokuz yasindan beri calip soyledigi

cura'sina bakar, ekmegi senden cikaracagiz der, ozan'liga baslar. Tek kelimeyle, muthistir. Aninda taninir. Efsane haline gelmeye baslayan bu

gariban'in tek goz oda gecekondusuna gelip gidenler arasinda, Yasar Kemal'in yanisira, gazeteci Ilhan Selcuk, sosyolog siyasetci Behice Boran, caz-pop divasi Tulay German, Yilmaz Guney, heykeltiras Kuzgun Acar, yonetmen Atif Yilmaz, AsIk Mahsuni Serif vardir... Ve, kurban oldugum, Can Yucel.

Yurtdisinda egitim icin devlet bursunu bileginin hakkiyla kazandigi halde "torpil yapti dedirtmem, seni gonderemem" diyen Milli Egitim Bakani Hasan

Ali Yucel'in oglu... Biriktirdigi harcliklari, kendi yerine gonderilen ve beyin cerrahisinde cigir acan, canciger arkadasi Ordinaryus Profesor Gazi

Yasargil'e veren... Alni acik yuruyen, Cambridge Universitesi'ne gitmeyi basaran, zirt pirt iceri tikilan, orali bile olmayan, tinmayan... Bana gore,

Turkiyemin en heyecan verici sairi Can Yucel.

Bi gun, Nesimi'nin henuz bebekken eline cura verdigi ogluna bakar soyle Can Yucel... "Bu cocugu Konservatuara gondersene birader" der. Nesimi de "peki" der.

Girer sinava oglan, dogustan kabiliyet, Istanbul Devlet Konservatuari'ni birincilikle kazanir. Keman bolumune yazarlar. Yazarlar ama, keman alacak

parasi yok. Okul hediye eder... Hediye kemanla dort sene okur. Obur masraflari Can Yucel tarafindan karsilanir. Ancak... Ciddi bir sorun vardir.

Aksamlari evde ders calismasi mumkun degildir. Tam eline kemani aldiginda, sofra kurulur, es dost, turku baslar, oglan da mecburen cura'sina sarilir,

babasina eslik eder. E boyle olmayacak, sonunda karar verir, ev odevi olmayan bir bolume gecmelidir... 14 yasinda giyer taytini, Bale bolumune

gecer. Onceleri gizler babasindan... Sonra ogrenir baba... Dedim ya, koca yurek, gulumser, evladina soyle der: "Nerde mutluysan, orda yasa!"

Geceleri pavyonlarda baglama calarak cep harcligini cikarir, babasiyla koy koy dolasir, derleme calismalarina katilir, Orhan Gencebay'in arkasinda

calar, neticede Konservatuar'dan mezun olup, Istanbul Devlet Opera ve Balesi'ne girer.

Mazlum Cimen'dir o.

Nesimi'nin, zulum gormus, haksizliga ugramis manasinda "Mazlum" adini koydugu oglu...

Adinin hakkini verircesine, henuz sekiz yasindayken babasiyla birlikte gozaltina alinan, babasinin iskence gormesine sahit olan Mazlum.

20 sene klasIk eserlerde, Yedi Kocali Hurmuz'den Hisseli Harikalar Kumpanyasi'na sayisiz muzikalde dans etti. Edip Akbayram'a Fatih Kisaparmak'a besteler verdi. Film muzikleri yapti, Altin Portakal ve Altin Koza'nin yanisira, Almanya'dan Fransa'dan Isvicre'den oduller kazandi. Dizi film muzikleri yapti, mesela, Orhan Kemal'in olumsuz eseri Hanimin Ciftligi gibi... Kendisinin calip soyledigi, albumler cikardi. Ogluyla birlikte Cimen Muzik'i kurdu.

Ogul da, Saki Cimen...

Nesimi'nin torunu.

Piyanist.

Dedesinin turkuleriyle buyudu, 13 yasindayken ilk bestesine imza atti.

Kendisine ait 11 besteyle Rastgele albumunu cikardi. Saki piyano caldi, Cem Yilmaz bateriyle, Kursat Basar saksafonla, Cahit Berkay yayli tamburla,

Nebil Ozgenturk baglamayla, Erdem Akakce gitarla, Sirri Sureyya Onder cumbusle eslik etti.

Bale ayakkabisina donersek...

Paris'ten geldi Nesimi, bale ayakkabilarini ogluna verdi, orda biriyle tanistim dedi, gitar caliyor, cok onemsiyorlar adami... Kim acaba? Bilmiyorum dedi, yagmurlu bi havaydi, curami ceketimin icinden cikardim, adam cok sasirdi bunu mu caliyorum diye, ben caldim, o adam sanki kuculdu kuculdu curanin icine girdi, ooyle dinledi.

Senelerce bunu anlatti.

Gel zaman git zaman...

Paris bavulunun icinde bir fotograf buldu Mazlum... Babasi cura caliyor, "o adam" adeta buyulenmis gibi, nefesini tutmus dinliyor. Vayyy dedi, kostu

babasina, fotografi gosterdi...

O adam, bu adam miydi?

Evet dedi Nesimi...

Peter Gabriel'di.

Progressive rock denince ilk akla gelen, Genesis'in kurucusu... Grup ve solo albumleri 250 milyon satan, alti Grammy'si ve Oscar adayligi bulunan,

Ingiliz kult muzisyen.

Ve...


Yaktilar o Nesimi'yi!

Sivas'ta yakilanlardan biri.

Ve, degerli gencler...

Ne salt Alevilerdir kiyilan aslinda, ne hukuk garabetidir, ne de guvenlik zafiyeti... Hepsi sigmayacagi icin, sadece bir ornek verdim, yukarda adi

gecenleri siralayin lutfen alt alta.

Anadolu kulturunu muhafaza ederek, muzikle baleyle resimle sinemayla, akilla bilimle egitimle, Bati'ya yelken acan yolculuk'tur asil onlenmek istenen...

Yobazligi hakim kilmaktir.


Yüklə 0,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin