Adâlet İmâmiyye’ye göre dinin dördüncü aslı ve dolayısıyla inanç esaslarından olan
adâlet, Allah’ın âdil; kulun da iradesinde ve fiillerinde hür ve muhtar
oluşudur. O’nun, iyi kimseye iyiliğine karşılık mükâfatta, kötü kimseye de
kötülülüğüne karşılık cezada bulunması, adâletinin zarurî bir icabıdır. Kul,
fiillerinde hür ve muhtârdır. Mutezile’nin dediği gibi, cebr (zorlama) ve
tefvîz (havale) yoktur.
Meâd İmâmiyye’nin usûl-i dînden sayıp benimsediği beş prensipten sonuncusu,
ölümden sonra ahiret hayatının hak olduğu esasıdır. Kelime anlamıyla meâd,
tekrar dönülüp gelinen veya önceden bulunulan yer demektir. Terim olarak
da, Allah’ın kullarını ölümlerinden sonra tekrar diriltip dünyada yaptıklarının
hesabını sorması anlamına gelir. Ölümden kıyamete kadar berzah hayatı ve
en son kıyamet ve diriliş vuku bulacaktır. Kıyamete dair Kur’ân ve hadislerde
geçen mîzan, sual, hesap, sırât, şefâat, cennet, cehennem hepsi gerçektir;
bunların hiçbiri akılla yorumlanamaz; keyfiyeti de bilinemez. Meâd
cismanîdir ve bunlara icmâlen iman yeterlidir.
Mamafih İmâmiyye, kabir suali, mîzan, hesap ve benzeri kıyamet ahvali
ile ilgili hususlarda, Ehl-i Sünnet’e kıyasla bazı farklı yorumlarda bulunur.
Mesela kabirde onlara göre, “Rabbin kim? Peygamber’in kim?” diye
sorulduktan sonra, “İmamın kim?” diye de sorulacaktır. “İmamım Ali’dir”
diyenler kurtulacaktır. Aynı şekilde ba‘s (yeniden diriliş) günü Kevser
suyunu Hz. Ali dağıtacak; dostlarına ikram edip düşmanlarını kovacaktır.
Onlara göre, cennet ile cehennem arasında bir sûr olarak tarif edilen
A’râf’daki “her iki tarafı da simalarından tanıyan adamlar” (el-Arâf, 46),
Hz. Peygamber ve on iki imamdır. Yine ancak imamları tanıyanların sırât
üzerinden geçişine izin verilecektir. Ahirette ümmetlerin hesaplarını da
imamlar görecektir. Nebi’nin ve imamların Şîası’na (taraftarlarına) hesap
sorulmayacaktır.
Dinin usûlüyle doğrudan ilgili olmamakla beraber, mezheb mensuplarınca
itikadî hususlar arasında kabul edilen rec‘at, bedâ ve takiyye gibi bazı
meseleler vardır ki, bunlar da bir anlamda itikadî konulara ilave edilmiş
bulunmaktadır.