BöLÜM 1 Çevre kiRLİLİĞİ teoriSİ ve temelleri


Çevre Kirliliğinin Önlenmesine İlişkin Yasal Önlemler ve Standartlar



Yüklə 0,74 Mb.
səhifə12/16
tarix02.11.2017
ölçüsü0,74 Mb.
#28387
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16

2.6 Çevre Kirliliğinin Önlenmesine İlişkin Yasal Önlemler ve Standartlar

Çevresel sorunların önlenmesinde yasal düzenlemeler ve standartlar çok önemli yer almaktadır. Bundan dolayı ülkeler çevre koruması için bir takım yasal düzenlemeler yapmak zorunluluğundadır. Bu düzenlemelerle gerek çevresel kaynakları kullananlar gerekse kirletenler sınırlandırılmaya ve kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Bu kontrolün ve sınırlandırmanın yasal bir dayanağı olabilmesi için Çevre Hukuku ortaya çıkmıştır.


Çevresel sorunlar bütün canlıları olumsuz olarak etkilemektedir. Özellikle çevre kirliliği tüm canlılarda olumsuz dışsallıklara neden olabilmektedir. Bu dışsallıkların içselleştirilmesi gerekmektedir. İçselleştirme ya piyasa mekanizması içinde pazarlık yöntemi ile ya da yasal düzenlemeler ve mali yükümlülükler yardımıyla yapılması mümkündür. Oluşan çevre kayıp veya zararları bu şekilde kirletene veya kullanana ödetilerek çevre sorunları çözülmeye çalışılmaktadır. Dışsallıkların piyasa mekanizması içerisinde içselleştirilmesi bu üretim ve tüketim faaliyetinden zarar görenlerin ve fayda sağlayanların toplanarak, etkinliği sağlayacak şekilde birbirlerini tazmin etmeye yönelik bir çabadır. Bu düzenlemeye “Coase Teoremi” denir. ( Coase, 1960:1-44 )
Tablo 2.2’de görüldüğü gibi hükümetlere dolaylı ve dolaysız araçların kapsandığı çeşitli seçenekler sunulmaktadır. Kaynakların kullanımının neden olduğu olumsuz dışsallıkların önlenebilmesi için kullanılan kontrol araçları ikili bir ayrıma tabii tutularak belirlenebilir. Çevre kirliliğini önleme yöntemleri genellikle doğrudan ve dolaylı olmak üzere ikiye ayrılabilir. ( Erken, 1991:117 )
Tablo 2.2 Kirliliği Önleyen Politik Araçların Tasnifi ( Eskeland, 1991 )




Dolaysız( Direkt ) Araçlar

Dolaylı (Endirekt ) Araçlar


Piyasaya Dayalı Teşvikler

Vergilendirmeden muaf tutma, ticari maksatlı permiler, teminatın iadesi sistemi.

Girdi/Çıktı vergileri ve sübvansiyonlar, ikame edilen girdilere ve girdilerdeki indirimlere verilecek sübvansiyonlar.

Yönlendirme ve Kontrol

Emisyon yönetmelikleri (Belirgin kaynak ve aktarılamaz kotalar)

Teçhizat, işlem, girdi ve çıktı ile ilgili yönetmelikler.

Hükümet Üretimleri ve Harcamaları

Arındırma, temizleme, atıkların tanzimi, takviye ve ajans ödenekleri

Teknolojik gelişme.



  1. Dolaysız Kontrol Araçları

Dolaysız kontrol araçlarının kullanılması veya direkt denetim yöntemi; kamu yönetimlerince belirlenmiş ve çevre kirliliğine neden olan bazı maddelerin üretiminin ve tüketiminin yasaklanmasıdır. Başka bir ifadeyle dolaysız kontrol araçlarının kullanımı genellikle kirleten ve kullananlar için yasal sınırlar getirme veya hangi faaliyetlere izin verileceğinin belirlenmesi şeklinde olmaktadır. Buna göre bütün çevre kirleticileri yasal sınırlar içerisinde hareket etmek zorundadırlar. Bu yasal sınırlar ise genelde standartlar olmaktadır. Kirlilik standartları da denilen bu standartların, pek çok ülkede çevre korumasında kullanılan en önemli araçlardan biri olduğu bilinmektedir. Standartlar, çevre kirliliğinin önlenmesinde göz önüne alınması gereken hedefleri tanımlamaktadır.(Altuğ,1990:115) Bu standartların kamudaki otoriteler tarafından belirlenmiş olması onları yasal hale getirmekte ve yaptırım gücü kazandırmaktadır. Türkiye’de de çevre kirliliğini kontrol altına almak amacıyla direkt kontrol araçları kullanılmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanunu dahilinde çıkarılan yönetmelikler, Kanun Hükmünde Kararname ve tebliğlerle kirlilik ile alakalı bir çok standart belirlenmektedir. Bunun yanında çevre yönetim hukuku esasları ile çevre suçlarına verilecek cezalar Çevre Kanunu kapsamında ortaya konarak belirlenmektedir.




  1. Dolaylı Kontrol Araçları

Çevreyi kirleten veya kullananların faaliyetlerine sınır koymak veya kontrol altına almak amacıyla kullanılan dolaylı araçlar genellikle piyasa mekanizmasına dayalı araçlardır. Dolaylı denetimin sağlandığı bu araçlarla çoğunlukla çevre kirliliğini oluşturan faaliyetlerin hepsinin kamu yönetimlerince vergilendirilmesi amaçlanmaktadır. Fakat vergilendirmeden sonra bu işin denetimi güç bir iştir. (Berberoğlu,1982:225) Doğrudan kontroller de dolaylı kontroller de 1972 yılında yapılan Stockholm Konferansında kabul edilen “Kirleten Öder.” prensibinin uygulamaya geçirilmesiyle ortaya çıkarılmış çevresel denetim araçlarıdır. Dolaysız kontroller dışında kirleten öder prensibinin uygulanmasında kullanılan vergi ve harçlar, ödemeler, mali yardımlar, kirletme haklarının bedelleri ve kirletme ücretleri gibi bazı teknikleri kısaca açıklayalım. ( Karpuzcu, 1987:169 )


1- Vergilendirme : Bir çok ülkede yaygın olarak kullanılan vergilendirme uygulaması, çevre sorunlarını önleme ve kontrolünde uygulanan en önemli tekniklerden birisidir. Çevre vergilendirmesindeki amaç, parasal teşvikleri ve cezalar caydırıcılığıyla çevre kirliliğini engellemektir. Çevre vergileri kirleten öder prensibine uygun ve kirliliğin topluma zararlarını azaltmayı hedefleyen vergilerdir. Bu vergileri üç başlık altında toplamak mümkündür.
a) Pigonyan vergi: Emisyon ve atıkların birim değerleri baz alınarak uygulanan özel oranlı bir vergi türüdür.
b) Dolaylı çevre vergisi: Çevre kirliliğini azaltmak amacıyla kirliliği arttıran ürünlerin atıklarla alakalı olarak üretim girdileri ve tüketim malları üzerinden alınan vergidir.
c) Diğer çevre vergileri: Pigonyan vergi ve dolaylı çevre vergisi harici kalan ancak çevresel amaçlar için konmuş vergiler bu sınıfta toplanmaktadır.
Dolaysız vergilere örnek olarak kirliliği önleyici yatırımlara hızlandırılmış amortisman uygulaması verilebilir. ( Kazıcı, 1992:19 )
2- Ödeme: Vergilendirme sistemindeki kirletene ceza verme sisteminin yerine çevreyi kullanıp da kendi zararlı unsurlarını zararsız hale getirenlere teşvik vermekten oluşur.
3- Mali yardım: Ödeme sistemi çevreyi kirletenin kirletme hakkını bir nevi satın alma anlamı taşıdığı için pazarlık konusu olabilmektedir. Bu sistemde ise kirliliği ortadan kaldırmak için çalışan kirleticinin bu yükünü hafifletmek amacıyla arıtma maliyetlerinin tamamının veya bir kısmını karşılanması amaçlanır.
4- Kirletme haklarının pazarlanması: Kamu otoriteleri standartlarla kabul edilebilir seviyede bir kirlilik düzeyi saptarlar. Bu düzey bir kirliliğe kadar kirliliğe bir bedel karşılığında müsaade edilmektedir. Bu müsaadeler sertifika şeklinde işletmelere verilir. Firmalar elindeki sertifikada kendisine müsaade edilen miktar kadar kirletici boşaltabilmektedir.
5- Kirletme Ücreti: Bu sistemde çevreyi kirleten firma kirlettiği düzeye ve kirletici miktarına bağlı olarak belirlenmiş bir ücret öder. Kirletme ücretinin alınabilmesi, standartların belirlenmesini ve uygulanmasını gerektirmektedir. Bununla birlikte bu sistemde standartlardan en iyi şekilde faydalanılmış olunacaktır.

Yüklə 0,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin