Çizelg Türkiye’de arpa ekim alanı, üretim ve verim miktarları


Metrekarede Başak Sayısı (başak / m2)



Yüklə 0,79 Mb.
səhifə9/11
tarix11.01.2019
ölçüsü0,79 Mb.
#94831
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

5.1.8. Metrekarede Başak Sayısı (başak / m2)


Çizelge 20. Azot dozlarının çeşitlerin m2’ de başak sayılarına etkisi.

VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

7804.067

3902.033

0.911 ns

0.4228

Faktör A

1

1825.200

1825.000

0.426 ns

0.5287

Hata 1

2

2832.200

1416.100







Faktör B

4

46938.133

11734.533

2.738 ns

0.0606

AXB

4

9951.467

2487.867

0.581 ns

0.6831

Hata 2

16

77140.600

4285.589







Genel

29

143659.467

4953.775







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Çizelge 20 incelendiğinde m2’de bulunan başak sayısında bir fark görülmezken, azotlu gübreleme de başak sayısı üzerinde önemli bir fark yaratmamıştır. Ayrıca çeşitlerin gübreye verdikleri tepkide benzerdir.

Çizelge 21. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının m2 de başak sayıları üzerine etkisi.



M2’de başak sayısı(başak/m2)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

514

582

4

556

548

8

612

574

12

612

602

16

658

676

LSD=ns

Kaya çeşidine uygulanan 0 kg/da azotlu gübre dozlarında 514 başak/m2 elde edilirken azot dozları arttıkça m2’de bulunan başak sayıları da artmıştır. Fakat 8 kg/da azot dozundan, 12 kg/da azot dozuna geçişte, m2’de başak sayısında bir değişim olmamıştır. Ve en fazla başak sayısı, 16 kg/da azot dozunda 658 başak/m2 olarak elde edilmiştir.

Şerife Hanım çeşidinde en fazla m2’de başak sayısı 16 kg/da azot dozunda 676.1 başak/m2 olarak elde edilmiştir. 0 kg/da azot dozunda m2’de 582 başak elde edilmiş, azot dozunun 4 ve 8 kg/da’a çıkmasıyla birlikte başak sayısında azalma olmuştur. Fakat azotun 8 kg/da’ın üzerine çıkmasıyla birlikte m2’de başak sayısında tekrar bir artış gözlenmiştir.

Azotlu gübre dozlarının Şerife Hanım ve Kaya çeşitlerinin, m2’de başak sayıları üzerinde etkisi önemsiz bulunurken, Şerife Hanım çeşidinde azot dozlarının artışı m2’de bulunan başak sayılarının daha fazla oranda artmasına neden olmuştur.

Abledo et al. (2003), Arjanntin de düşük verim koşullarında yetiştirilen iki sıralı maltlık arpalardan dört çeşit ve dört farklı gübre dozu (20, 50, 110, 160 kg/ha) kullanmışlardır. Tüm çeşitlerde topraktaki azotun artması ile birlikte veriminde arttığı gözlenmiştir. Bunun sonucunda gübre dozlarının artışı m2’de bulunan başak sayısı üzerine olumlu etkide bulunmuştur. Ceylan (1976), Bornova ve Menemen koşullarında yürüttüğü denemede, 0, 4, 8 ve 12 kg/da azotlu gübre dozu kullanarak, azotlu gübrelemenin m2’deki başak sayısına etkilerini gözlemiştir. Çeşitler her iki bölgede farklılık gösterirken, m2’deki başak sayısının artış gösterdiği saptanmıştır. Ziraat Fakültesi deneme tarlalarında yürüttüğümüz çalışmada her iki çeşit m2’de en fazla başak sayısına 12 kg/da azot dozundan 16 kg/da azot dozuna geçişte ulaşmıştır.

5.1.9. Başakta Tane Sayısı (adet / başak )

Arpada başakta tane sayısına ilişkin varyans analiz tablosuna baktığımızda, Kaya ve Şerife Hanım çeşidi arasındaki fark önemsiz iken, azotlu gübreleme dozları da önemli bir fark oluşturmamıştır. Ayrıca çeşitlerin gübre dozlarına gösterdiği tepki benzer bulunmuştur.

Çizelge 22. Azot dozlarının çeşitlerin başakta tane sayılarına etkisi.

VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

1.473

0.736

0.110 ns

0.8903

Faktör A

1

0.243

0.243

0.036 ns

0.8293

Hata 1

2

8.462

4.231







Faktör B

4

16.165

4.041

0.606 ns

0.6658

AXB

4

39.775

9.944

1.492 ns

0.2459

Hata 2

16

119.994

6.666







Genel

29

177.650

6.126







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre


Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerine uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen başakta tane sayıları Çizelge 23’ te görülmektedir.

Çizelge 23. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının başakta tane sayıları üzerine etkisi.



Başakta tane sayısı (adet/başak)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

23.6

26.6

4

27.5

26.7

8

24.6

26.6

12

28.6

26.6

16

26.0

25.5

LSD=ns

Kaya çeşidi için başakta tane sayısı, 23.6 ile 28.6 arasında değişmiştir. En az tane sayısı kontrol parselinde elde edilirken, en fazla tane sayısı 12 kg/da dozunda elde edilmiştir. 8 ve 16 kg/da azot dozlarında başakta tane sayısında düşüş olmuştur.

Şerife Hanım çeşidi için, azot dozlarının artışı başakta tane sayıları üzerinde bir fark yaratmamıştır. Fakat 16 kg/da azot dozunda, başakta tane sayılarındaki azalış önemsizdir.

Petkova (1989), beş maltlık arpa çeşidine 80-160 kg/ha azot, 60-120 kg/ha fosfor ve 40-80 kg/ha potasyumlu gübre uygulamıştır. Artan azot, fosfor ve potasyum dozları, diğer verim komponentlerini etkilemezken, tane/başak sayısını önemsiz bir şekilde artırmıştır. Ayrıca Baethgen et al.(1995), 11 tarla denemesi, maltlık arpada verim komponentleri tane verimi ve ürün gelişimi üzerinde farklı gelişme evrelerinde azotlu gübre uygulamalarının etkisini incelemek amacıyla deneme kurmuşlardır. Azotlu gübre sapa kalkma başlangıcında uygulandığında, gübrelenmemiş parsellere oranla başaktaki tane sayısı % 30’dan % 100’e kadar artışla sonuçlandığını gözlemişlerdir. Kahramanmaraş koşullarında ise Çölkesen ve ark. (1997), ekimden önce taban gübresi olarak saf 6 kg/da azot ve 6 kg/da fosfor gelecek şekilde 20-20 kompoze gübre, üst gübre olarak ta 6 kg/da Amonyum nitrat gübresi kullanarak yapılan çalışmada, başakta tane sayısının 21.7 ile 46.9 adet/başak arasında değiştiğini gözlemişlerdir. Yaptığımız çalışma diğer çalışma sonuçlarına uyum göstermiştir. Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri üzerinde tane sayısı 23 ile 27 arasında değişmiş en yüksek değer 12 kg/da azot dozunda elde edilmiştir.



Tane İle İlgili Kalite Özellikleri:




5.1.10. Hektolitre Ağırlığı (kg)


Çizelge 24 incelendiğinde, çeşitler arasında hektolitre ağırlıklarına ilişkin % 5 seviyesinde önemli bir fark bulunurken, azotlu gübrelemenin çeşitler kadar olmasa da % 0.1 seviyesinde önemli bir fark yarattığı anlaşılmıştır. Fakat çeşit ve azotlu gübre interaksiyonunun önemsiz çıkması nedeniyle çeşitlerin gübreye olan tepkilerinin benzer olduğu gözlenmiştir.

Çizelge 24. Azot dozlarının çeşitlerin hektolitre ağırlıklarına etkisi.



VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

0.554

0.277

1.809ns

0.3557

Faktör A

1

6.515

6.515

42.521*

0.0318

Hata 1

2

0.306

0.153







Faktör B

4

54.726

13.682

33.670***

0.0000

AXB

4

1.955

0.489

1.203ns

0.3478

Hata 2

16

6.501

0.406







Genel

29

70.558

2.433







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz * = önemli (% 5 seviyesinde) *** = önemli (% 0.1 seviyesinde Faktör A = Çeşit

Faktör B = Gübre

Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerine uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen hektolitre ağırlıkları Çizelge 25’te görülmektedir.


Çizelge 25. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının hektolitre ağırlıkları üzerine etkisi.

Hektolitre ağırlığı(kg)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

Ortalama(kg/da)

0

68.5

68.7

68.6

4

68.1

68.7

68.4

8

68.7

70.6

69.7

12

70.4

71.5

70.9

16

71.4

72.3

71.8

Ortalama(kg/da)

69.4

70.4




LSD=0.7

Kaya çeşidinde hektolitre ağırlığı 68.1 kg ile 71.4 kg arasında değişmiş, en yüksek hektolitre ağırlığı 16 kg/da azot dozunda elde edilmiştir. 0, 4 ve 8 kg/da azot dozları hektolitre ağırlığı üzerinde bir fark oluşturmazken, 12 kg/da azot dozundan sonra hektolitre ağırlığında artış gözlenmiştir.

Şerife Hanım çeşidi için, hektolitre ağırlığı 68.7 kg ile 72.3 kg arasında değişmiştir. 0 ve 4 kg/da azot dozları hektolitre ağırlığı üzerinde bir fark oluşturmazken, 8 kg/da azot dozundan sonra hektolitre ağırlığında artış gözlenmiştir.

Gübre dozlarının artışı ile birlikte, ortalama hektolitre ağırlığı 71.8 kg’a çıkmıştır. Kaya çeşidi, artan gübre dozları karşısında ortalama 69.4 kg hektolitre ağırlığı verirken, Şerife Hanım çeşidi ise ortalama 70.4 kg hektolitre vermiştir.

Öztürk ve ark. (1994-95), çalışmalarında 15 biralık arpa çeşidine, 8 kg/da olacak şekilde azotlu gübrenin yarısını ekimle birlikte diğer yarısını ise sapa kalkma başlangıcında uygulamışlardır. Denemeye alınan genotiplerin hektolitre ağırlıkları 65.0-69.5 arasında değişim göstermiştir. Genotiplerin ortalaması olarak 1994-95 yıllarındaki hektolitre ağırlıkları sırasıyla 68.0 ve 66.4 kg olmuştur.

Ayrıca Kün ve ark. (1992), 12 arpa çeşidi üzerinde yaptıkları çalışmada, hektolitre ağırlıkları I. sınıf maltlık kısmında 64.3-72.0; toplam üründe 63.8-71.5 olarak sonuçlanmıştır. Petrie et al. (2003), yaptıkları çalışmada 3 kışlık maltlık arpaya ekim öncesi dört farklı azotlu gübre dozu (0-5.5-11-16.5 kg/da), kardeşlenme döneminde 0-5.5 kg/da azotlu gübre uygulamışlardır. Azotlu gübre bitki boyu, tane verimi, tane proteinini artırırken, hektolitre ağırlığı ve tane dolgunluğunu azaltmıştır.

Bunun yanında Petrie et al. (2003), yaptıkları çalışmada 3 kışlık maltlık arpaya ekim öncesi 0-5.5-11-16.5 kg/da, kardeşlenme döneminde 0-5.5 kg/da azotlu gübre uygulamışlardır. Azotlu gübre bitki boyu, tane verimi, tane proteinini artırırken, hektolitre ağırlığı ve tane dolgunluğunu azaltmıştır.

Hektolitrenin ağır olması, bira tanesinin dolgunluğunu ve sağlık durumunun iyi olduğunu göstereceğinden, hektolitrenin %66-75 arasında olması istenir. Hektolitrenin yüksek olması ayrıca nişasta miktarının fazla ve ekstrakt veriminin yüksek olduğunun bir göstergesidir. Deneme sonuçlarında değerler istenilen aralıkta ve artan gübre dozlarına artan hektolitre ağırlıklarıyla tepki göstermiştir.

Biralık arpalar için öngörülen hektolitre ağırlıkları 64.0-76.4 kg (Akman ve ark., 1954); 52.8-69.8 kg (Kaymakçı, 1960); 55.8-70.0 kg (Akman ve Yazıcıoğlu, 1962); 42.0-80 kg (Yazıcıoğlu, 1966); 65.0-75.0 kg (Türker, 1986); 64.0-74.0 kg (Kün, 1988) olarak oldukça geniş sınırlar içinde verilmektedir. TS 4078 Arpa Standartlarında I. sınıf maltlık arpaların ilk üç kalite derecesi için öngörülen hektolitre ağırlıkları sırasıyla en az 69, 67 ve 65 kg olmalıdır. Bu sonuçlara göre Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri 12 kg/da azotlu gübre dozuna kadar I. sınıf, 12 –16 kg/da azot dozlarında II. sınıf olarak tanımlanabilir. Hektolitre ağırlıkları yıllık hava koşullarında, ürün irilik tekdüzeliğine, kavuz oranına ve endosperm yapısına bağlı olarak yıllara ve genotiplere göre değişebilmektedir. Ayrıca çeşidin başak sayısıda etkili olabilmektedir.

5.1.11. Tanenin unsu özelliği (%)


Çizelge 26 incelendiğinde, çeşitler arasında ve uygulanan gübre dozları arasında bir fark bulunmamıştır.

Çizelge 26. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin unsuluk değerlerine etkisi.



VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

471.200

235.600

1.311 ns

0.2940

Faktör A

1

97.200

97.200

0.541 ns

0.4779

Hata 1

2

197.600

98.800







Faktör B

4

1261.867

315.467

1.755 ns

0.1815

AXB

4

295.467

73.867

0.411 ns

0.7998

Hata 2

16

3235.467

179.748







Genel

29

5361.200

184.869







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerine uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen unsuluk değerleri Çizelge 27’de görülmektedir.

Çizelge 27. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının unsuluk değerleri üzerine etkisi.



Tanenin unsu özelliği(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

44.7

34.7

4

44.7

38.0

8

43.3

36.0

12

25.3

28.7

16

24.0

28.7

LSD=ns

Çizelge incelendiğinde, Kaya çeşidine uygulanan azotlu gübre dozları arttıkça, tanenin unsu yapısı azalarak, camsılık karakterini almıştır. Kaya çeşidi için en yüksek unsuluk değeri 0 kg/da ve 4 kg/da azot dozlarında % 44.7 olarak elde edilmiştir. Azot dozunun 12 kg/da’a çıkması ile unsuluk %’sinde fazla düşüş olduğu gözlenmiştir.

Şerife Hanım çeşidi Kaya çeşidine oranla daha düşük unsuluk değerleri vermiştir. Azot dozunun artırılmasıyla birlikte unsuluk değerleri azalmıştır. Her iki çeşitte de 8 kg/da azot dozundan sonra unsuluk %’lerinde çok büyük düşüş gözlenmiştir. Şerife Hanım için bu değer % 28.7-38.0 arasında değişmiştir. Biralık arpalarda iyi bir kalitenin elde edilmesi için tanenin unsu yapıda olması istenir. Bu nedenle unsu tane yüzdesinin yüksek olması istenir.

5.1.14. Tanenin yarı camsı özelliği (%)

Çizelge 28 incelendiğinde, çeşitler arasında tanenin yarı camsı olma özelliğinin bir fark oluşturmadığı, azotlu gübre dozların ve gübre dozlarının çeşitle olan interaksiyonun önemsiz çıkması nedeniyle, çeşitlerin gübre dozlarına verdikleri tepkinin benzer olduğu ortaya çıkmıştır.

Çizelge 28. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin yarı camsılık değerleri üzerine etkisi.

VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

237.067

118.533

0.902 ns

0.4261

Faktör A

1

2.133

2.133

0.016 ns

0.8678

Hata 1

2

229.067

114.533







Faktör B

4

828.533

207.133

1.576 ns

0.2230

AXB

4

84.533

21.133

0.161 ns

0.9531

Hata 2

16

2365.600

131.422







Genel

29

3517.867

121.306







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerine uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen yarı camsılık değerleri Çizelge 29’da görülmektedir.
Çizelge 29. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının yarı camsılık değerleri üzerine etkisi.

Tanenin yarı camsı özelliği(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

46.0

46.7

4

46.7

46.0

8

49.3

45.3

12

58.7

58.7

16

55.3

48.7

LSD=ns

Kaya çeşidi için yarı camsılık değerleri %46-58.7 arasında değişmiştir. En yüksek yarı camsılık yüzdesi 12 kg/da azot dozu ile %58.7 olarak elde edilmiştir. Çizelgeden azotlu gübre dozlarının artışı ile 16 kg/da azot dozuna kadar yarı camsılık %’sinde artış gözlenmiş, fakat 16 kg/da azot dozunda az bir düşüş olmuştur.

Şerife Hanım çeşidi için yarı camsılık değerleri % 45.3 ile %58.7 arasında değişmiştir. En yüksek değer 12 kg/da azot dozunda elde edilmiştir. En düşük değer ise 8 kg/da azot dozunda elde edilmiştir.

Deneme sonuçları, hem Kaya hem Şerife Hanım çeşitlerinde tanenin unsu yapıdan çok yarı camsı karakterde olduğunu göstermiştir.


5.1.13. Tanenin camsı özelliği (%)


Varyans analiz tablosu incelendiğinde, çeşit farklılığının ve farklı dozda gübre uygulamalarının tanenin camsı olma özelliği üzerinde etkisinin önemsiz olduğu ortaya çıkmıştır.
Çizelge 30. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin camsılık değerleri üzerine etkisi.

VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

88.267

44.133

0.635 ns

0.5455

Faktör A

1

172.800

172.800

2.488 ns

0.1290

Hata 1

2

16.800

8.400







Faktör B

4

210.667

52.667

0.758 ns

0.5677

AXB

4

152.533

38.133

0.549 ns

0.7047

Hata 2

16

1250.400

69.467







Genel

29

1874.667

64.644







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerine uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen camsılık değerleri çizelge 31’de gözlenmektedir.

Çizelge 31. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının camsılık değerleri üzerine etkisi.



Tanenin camsılık özelliği(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

9.3

18.7

4

8.6

16.0

8

7.4

18.7

12

16.0

12.6

16

20.7

22.6

LSD=ns

Kaya çeşidine uygulanan azotlu gübre dozları arttıkça, camsılık %’sinin arttığı gözlenmiştir. En düşük değerin % 9.3 ile 0 kg/da azot dozunda elde edildiği, en yüksek değerin ise % 20.7-16.0 kg/da azot dozunda elde edildiği görülmüştür.


Şerife Hanım çeşidine uygulanan azotlu gübre dozları arttıkça, camsılık değerlerinde dalgalanmalar olmuştur. En düşük değerin 12 kg/da azot dozunda %14 olarak elde edildiği, en yüksek değerin ise 16 kg/da azot dozunda %22.7 olarak elde edildiği gözlenmiştir.

Maltlık arpalara uygulanan azotlu gübre dozu arttıkça, tanedeki protein oranı da artmakta, protein oranının artması ile birlikte tanenin camsılık yüzdeside artmaktadır. Bu özellik kalite açısından istenmeyen bir durumdur. Kaliteli bir maltlık arpada düşük protein ve unsu tane istendiği için, tanenin camsılığını artıran azotlu gübre dozuna dikkat edilmelidir.


5.1.14. Protein oranı (%)


Çizelge incelendiğinde, çeşitler arasında protein oranı bakımından bir fark görülmezken, azotlu gübre uygulamaları %5 seviyesinde protein oranı önemli çıkmıştır.

Çizelge 32. Azot dozlarının çeşitlerin protein oranlarına etkisi.



VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

3.314

1.567

1.099 ns

0.3558

Faktör A

1

0.432

0.432

0.303 ns

0.5947

Hata 1

2

0.942

0.471







Faktör B

4

19.805

4.951

3.471*

0.0283

AXB

4

0.525

0.131

0.092 ns

0.9809

Hata 2

16

25.673

1.426







Genel

29

49.568

1.709







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz * = önemli (% 5 seviyesinde) Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerine uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen protein değerleri Çizelge 33’de gözlenmektedir.

Çizelge 33. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının protein değerleri üzerine etkisi.



Protein oranı(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

Ortalama(%)

0

9.3

9.8

9.5

4

9.8

10.5

10.2

8

10.4

10.7

10.5

12

11.5

11.5

11.5

16

11.8

11.7

11.7

LSD=1.3

Kaya çeşidine uygulanan azotlu gübre dozları arttıkça, tanedeki protein içeriği de artmıştır. Gübre uygulanmayan kontrol parselinde protein oranı %9.3 iken, 16 kg/da azot uygulamasında bu oran %11.8’e kadar çıkmıştır. Tanede bulunan protein %11.5’i geçmemelidir. Protein oranı 0, 4 ve 8 kg/da azot dozlarında çok iyi değer alırken, 16 kg/da azot dozunda %11.5’i geçerek istenmeyen protein değerine ulaşmıştır.

Şerife Hanım çeşidi de, Kaya çeşidi gibi artan gübre dozlarına artan protein oranlarıyla tepki vermiştir. 0 kg/da azot dozunda protein oranı % 9.8 iken azot dozunun 16 kg/da’a çıkmasıyla bu oran %11.7’ye çıkmıştır. Şerife Hanım çeşidine 0 ve 4 kg/da azot dozları uygulandığında çok iyi protein değerleri elde edilmiş, azot dozunun 8 ve 12 kg/da’a artırılmasıyla birlikte iyi derecede bir protein değeri alınmıştır. Fakat azot dozunun 16 kg/da’a kadar çıkarılması istenmeyen protein değerlerinin elde edilmesine yol açmıştır.

Denemede kullanılan azot dozları değerlendirildiğinde, gübre dozunun artışı ile beraber çeşitler artan protein oranına sahip olmuştur. En yüksek protein oranı (%), 16 kg/da azot dozunda ortalama %11.7 olarak elde edilmiştir.

Tugay ve Yıldırım (1973), 1970-71 yılında 642 ve 1971-72 yılında ikisi yerli çeşit, ikisi hat ve 34 yabancı kökenli biralık arpa materyalini kullandıkları çalışmalarında, protein oranının %7.6 ile %15.7 arasında değiştiğini gözlemişlerdir. Yine Tugay(1981), Ege bölgesinde yabancı kökenli olan iki sıralı iki biralık arpa çeşidini kullandığı araştırmasında, ham protein oranının %11.7-14.5 arasında değişiklik gösterdiğini bildirmiştir.

Benzer bölgede yürütülmesine karşın yapılan bu çalışmada tane protein oranı % 11.8 oranında kalmıştır, bu farklılık genotip çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. Bir başka çalışmada Tugay(1981), Ege bölgesinde yabancı kökenli olan iki sıralı iki biralık arpa çeşidini kullandığı araştırmasında, ham protein oranının %11.75-14.5 arasında değişiklik gösterdiğini bildirmiştir.

Türker(1965), 16 yerli arpa çeşidinin malt-biralık kalite kriterlerini incelediği çalışmasında, iki sıralı arpaların I. maltlık kısımlarında protein oranının %10.38-12.06 arasında değiştiğini, II. maltlık kısımlarında ise protein oranının %9.88-12.94 arasında olduğunu bulmuştur.

Jackson(2000), yaptığı çalışmada iki maltlık arpa çeşidi (Clark ve Harrington) ve 11 farklı azotlu gübre kullanmıştır. Azot dozu arttıkça, çeşitlerin protein oranı da artmıştır. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerine uygulanan azotlu gübre dozu arttıkça protein oranlarının da arttığı gözlenmiştir.

Yapılan benzer çalışmada Riley et al. (1999), çalışmalarında iki maltlık arpa çeşidi (Morex ve Crystal) ve beş azotlu gübre dozu (0, 60, 120, 140 ve 240 kg/ha ) kullanılmış ve gübre dozu arttıkça protein miktarının arttığı gözlenmiştir.

Tane dolum dönemindeki yağışların yetersiz olması, daha yüksek ham protein oranının elde edilmesini sağlamıştır. Yüksek proteinin birada renk bulanıklığı ve dayanıksızlığını teşvik etmesi sebebiyle malt kalitesini sınırlayıcı en önemli faktör olduğu ortaya çıkmıştır.

Biralık arpalarda öngörülen protein miktarları %11.0-11.5 (Kaymakçı, 1960); %9.0-12.5 (Yazıcıoğlu, 1966); %8.0-12.0 (Kün, 1988) olarak bildirilmiştir. Protein oranı gerek genotipin gerek çevrenin etkisi altında oluştuğundan malt hammaddesi olarak arpadaki kesin ve tek bir değer olarak belirtmek olanaklı ve gerçekçi değildir. Aynı genotipler farklı yıl lokasyonlarda farklı değerler ortaya koyabilmektedir. Kaliteli bir maltlık arpa eldesi için protein oranının düşük olması istenmektedir.

Denemede, Kaya ve Şerife Hanım çeşidi için iyi bir biralık arpa kalitesini sağlamak, istenilen protein seviyesini elde etmek için uygulanacak azotlu gübre dozunun 12 kg/da’ın üzerine çıkmaması gerekmektedir.


5.1.15. 2.8 mm elek analizi (I. sınıf) (%)


Çizelge incelendiğinde, çeşitlerin % 0.1 önem seviyesinde fark yarattığı buna karşı gübre dozlarının önemli bir fark oluşturmadığı gözlenmiştir.

Çizelge 34. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin 2.8 mm elek değerleri üzerine etkisi.



VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

96.845

48.422

0.529 ns

0.6027

Faktör A

1

2972.065

2972.065

32.491***

0.0001

Hata 1

2

23.745

11.872







Faktör B

4

511.047

127.762

1.397 ns

0.2745

AXB

4

255.661

63.915

0.699 ns

0.6050

Hata 2

16

1646.529

91.474







Genel

29

5482.147

189.040







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz *** = önemli (% 0.1 seviyesinde) Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre


Çeşitlere uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen 2.8 mm’lik elek değerleri Çizelge 35’te gözlenmektedir.

Çizelge 35. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının 2.8 mm lik elek değerleri üzerine etkisi.



2.8 mm elek değeri(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

44.3

66.8

4

57.4

65.7

8

41.5

62.9

12

40.1

63.2

16

44.4

46.4

Ortalama(%)

45.5

61.0

LSD=6.6

Kaya çeşidi için 2.8 mm’lik elek üstü değerleri %40.1-57.4 arasında değişmiştir. En yüksek değer 4 kg/da azot dozunda elde edilirken, en düşük değer ise 12 kg/da azot dozunda elde edilmiştir.

Şerife Hanım çeşidi için elde edilen 2.8 mm’lik elek değerleri Kaya çeşidine oranla daha yüksektir. En düşük değer 16 ka/da azot dozunda %46.4 olarak elde edilirken, en yüksek değer 0 kg/da azot dozunda %66.8 olarak elde edilmiştir.

Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri arasında azotlu gübre dozlarının yarattığı fark çok açıktır. Ortalama 2.8 mm elek değeri (%), Kaya çeşidinde %45.5 iken bu oran Şerife Hanım çeşidinde %61 e kadar yükselmiştir.

İyi bir biralık kalitesi için, 2.8 mm elek üstü değerlerinin yüksek olması istenmektedir. Denemede elde edilen sonuçlara göre değerler %40-66 arasında ve istenilen değerleri vermiştir.

Kaymakçı (1960), biri yerli olan 9 biralık arpa çeşidini kullandığı araştırmasında, tane irilik oranının 2 sıralı maltlık arpaların I. sınıf maltlık kısmında %19.0-61.0, II. sınıf maltlık kısmında %22.1-48.0 arasında olduğunu bulmuştur. Bunun yanında Akman ve Yazıcıoğlu (1962), yabancı kökenli biralık arpa çeşitlerini, çeşitli illerde denemeye almaları sonucu, kullandıkları arpa materyallerinin %18.6-89.6 sının I. sınıf maltlık, %3.1-46.3 ünün II. sınıf maltlık olduklarını görmüşlerdir.


5.1.16. 2.5 mm üzeri elek analizi (II. sınıf) (%)


Çizelge 36. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin 2.5 mm elek değerleri üzerine etkisi.

VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

109.238

54.619

2.071 ns

0.1537

Faktör A

1

1214.760

1214.760

46.061***

0.0000

Hata 1

2

30.509

15.254







Faktör B

4

210.967

52.742

2.000 ns

0.1373

AXB

4

111.955

27.989

1.061 ns

0.4049

Hata 2

16

474.715

26.373







Genel

29

2121.635

73.160







VK:Varyasyon kaynağı SD:Serbestlik derecesi KT:Kareler toplamı KO:Kareler ortalaması

ns=önemsiz *** = önemli (% 0.1 seviyesinde) Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre


Çizelge 36’yı incelediğimizde çeşitler arasında, 2.5 mm üzeri elek üstü değerleri %0.1 seviyesinde farklılık yaratırken, gübre dozları elek analizi üzerinde önemli bir fark yaratmamıştır. Ayrıca çeşit ve gübre interaksiyonunun önemsiz çıkmasından dolayı, çeşitlerin elek üstü değerleri açısından gübre dozlarına verdikleri tepki benzerdir.

Çeşitlere uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen 2.5 mm’lik elek değerleri Çizelge 37’de gözlenmektedir.

Çizelge 37. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının 2.5 mm üzeri elek değerleri üzerine etkisi.

2.5 mm elek değeri(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

80.7

87.8

4

85.0

87.4

8

82.5

87.4

12

77.7

85.9

16

77.9

68.9

Ortalama(%)

80.8

83.5

LSD=7.5
Kaya çeşidi için 2.5 mm üzeri elek değerleri %77.9-85.0 arasında değişmiştir. En düşük değer 4 kg/da azot dozunda, en yüksek değer ise 8 kg/da azot dozunda elde edilmiştir.
Şerife Hanım çeşidinde ise 2.5 mm üzeri elek değerleri Kaya çeşidine oranla daha yüksektir. Bu değer % 68.9-87.8 arasında değişmiştir. En yüksek değer 0, 4 ve 8 kg/da azot dozunda elde edilmiştir. Azot dozunun 16 kg/da’a çıkmasıyla birlikte elek değerlerinde önemli derecede düşüş olmuştur.

Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri arasında azotlu gübre dozlarının yarattığı fark 2.8 mm elek değerlerine oranla daha azdır. Ortalama 2.5 mm elek değeri (%), Kaya çeşidinde % 80.8 iken bu oran Şerife Hanım çeşidinde %83.5’e yükselmiştir.

Türker (1965), 16 yerli arpa çeşidinin malt-biralık kalite kriterlerini incelediği çalışmasında, iki sıralı arpaların I. sınıf maltlık kısımlarında tane irilik oranının % 5.3-64.5, II. sınıf maltlık kısımlarında ise % 18.2-39.5 olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye’de yapılan başka bir çalışmada, Tugay ve Yıldırım (1973), 1970-71 ekim yılında 642 ve 1971-72 yılında 2 si yerli çeşit, 2 si hat ve 34 yabancı kökenli biralık arpa materyalini kullandıkları araştırmalarında, 1970-71 yılı ürünündeki I. sınıf maltlık ve II. sınıf maltlık oranları sırasıyla % 9 veya % 44, 1971-72 yılı ürününde sırasıyla % 53 ve % 43 olduğunu, 1972 yılı ürününde ise % 62.1-94.4 olduğu gözlenmiştir.

Maltlık arpalarda ilk üç derece için 2.5 mm üzeri elek üstü oranlarının sırasıyla en az % 85, 80 ve 70 olması gerekmektedir. Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri için en yüksek elek değeri 8 kg/da azot dozunda elde edilmiş, azot dozunun 8 kg/da’ın üzerine çıkmasıyla elek değeri düşmüştür.

Çevrenin maltlık arpa kalitesi üzerine etkisinin çeşitten daha fazla olduğu bazı araştırıcılar tarafından bildirilmektedir (Atlı ve ark., 1989; Karababa, 1990; Wrigley, 1994). Bin tane ağırlığı yüksek çeşitlerin I. sınıf kalite değerleri de yüksek bulunmuştur. Taneler ne kadar iri ve dolgun olursa I. sınıf kalite oranı da artmaktadır. Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri de 0-8 kg/da azot dozunda en yüksek BTA sahip iken aynı zamanda en yüksek elek değerini almıştır.

I. sınıf kalite değeri yüksek olan çeşitlerin II. sınıf kalite değerleri düşüktür. Ürünün büyük bir çoğunluğu I. sınıf kalite olduğu için, geriye kalan II. sınıf kalite yüzdesi azalmıştır. Benzer bulgular bazı araştırıcılar tarafından bildirilmektedir (Akbay ve ark., 1983; Kün ve ark., 1992).


5.1.17. 2.2 mm üzeri elek analizi (III. sınıf) (%)


Çizelge 38’i incelediğimizde, Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri arasında, 2.2 mm üzeri elek üstü değerleri %1 seviyesinde önemli çıkarken, gübre dozlarının elek analizi üzerinde yarattığı fark önemsizdir.

Çizelge 38. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin 2.2 mm üzeri elek değerleri üzerine etkisi.



VK

SD

KT.

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

2.595

1.297

0.083 ns

0.9134

Faktör A

1

241.968

241.968

15.388 **

0.0013

Hata 1

2

6.368

3.184







Faktör B

4

35.435

8.859

0.563 ns

0.6948

AXB

4

22.915

5.729

0.364 ns

0.8315

Hata 2

16

283.045

15.725







Genel

29

585.959

20.205







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz ** = önemli (% 1 seviyesinde) Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Çeşitlere uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen 2.2 mm’lik elek değerleri Çizelge 39’da gözlenmektedir.
Çizelge 39. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının 2.2 mm üzeri elek değerleri üzerine etkisi.

2.2 mm elek değeri(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

93.0

94.4

4

93.9

94.3

8

92.8

95.0

12

90.7

92.1

16

92.1

75.8

Ortalama(%)

92.5

90.3

LSD=3.4

Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri arasında azotlu gübre dozlarının yarattığı fark azdır. Ortalama 2.2 mm elek değeri (%), Kaya çeşidinde % 92.5 iken bu oran Şerife Hanım çeşidinde % 90.3’e düşmüştür.

Kaya çeşidi için 2.2 mm üzeri elek değeri % 90.7-93.9 arasında değişmiştir. 12 kg/da azot dozunda en düşük değer olan % 90.7, 4 kg/da azot dozunda en yüksek elek değeri olan %93.9 elde edilmiştir.

Şerife Hanım çeşidi için elek değeri % 75.8-95.0 arasında değişmiştir. Azotun 12 kg/da dan 16 kg/da a çıkarılmasıyla elek değeri çok düşmüştür.



Diğer Özellikler:

5.1.18. Nem (%)


Çizelge 40. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin nem değerleri üzerine etkisi.

VK

SD

KT.

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

12.600

6.300

16.842 ns

0.0002

Faktör A

1

1.633

1.633

4.366*

0.0487

Hata 1

2

0.153

0.076







Faktör B

4

1.200

0.300

0.802 ns

0.5413

AXB

4

0.533

0.133

0.356 ns

0.8368

Hata 2

16

6.733

0.374







Genel

29

22.700

0.783







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz * = önemli (% 0.1 seviyesinde) Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Varyans analiz tablosu incelendiğinde çeşitler arasında nem değerleri açısından çok küçük (%0.1 seviyesinde) fark oluştuğu gözlenmiştir.
Arpa örneklerinden alınan 20g numune, etüvde 105 °C’de tutulmuş ve 24 saat bekledikten sonra ikinci kez tartılıp, arasındaki fark ile nem miktarı bulunmuştur.
Çizelge 41. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının tanedeki nem değerleri üzerine etkisi.

Nem (%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

7.8

8.1

4

7.6

8.4

8

8.0

8.3

12

8.4

7.9

16

8.2

8.0

Ortalama(%)

8.0

8.1

LSD=0.5
Kaya çeşidinde en düşük nem miktarı 4 kg/da azot dozunda % 7.6 ve en yüksek nem miktarı 12 kg/da azot dozunda % 8.4 bulunmuştur.

Şerife Hanım çeşidinde Kaya çeşidinde olduğu gibi 4 kg/da ve 12 kg/da azot dozlarında en düşük ve en yüksek nem miktarları bulunmuştur. 4 kg/da azot dozunda % 8.4 nem bulunurken 12 kg/da azot dozunda nemin % 7.9 seviyesinde olduğu gözlenmiştir.


Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri arasında azotlu gübre dozlarının yarattığı fark azdır. Kaya çeşidinde nem oranı ortalama %8 iken bu oran Şerife Hanım çeşidinde %8.1 değerini almıştır.

5.1.19. Çimlenme (%)


100 adet arpa tanesi petri kapları içersinde 22.5°C’de inkübatörde çimlendirmeye bırakılarak 4. günde çimlenenler % cinsinden ifade edilmiştir.

Çizelge 42. Farklı azotlu gübre uygulamalarının çeşitlerin çimlenme değerleri üzerine etkisi.



VK

SD

KT

KO

Hesaplanan F

Alfa tipi hata

Tekerrür

2

8.867

4.333

1.972 ns

0.1668

Faktör A

1

0.000

0.000

0.000 ns

0.9507

Hata 1

2

12.033

12.033







Faktör B

4

4.200

1.050

0.467 ns

0.7611

AXB

4

6.333

1.583

0.704 ns

0.6014

Hata

16

40.467

2.248







Genel

29

59.867

2.064







VK: Varyasyon kaynağı SD: Serbestlik derecesi KT: Kareler toplamı KO: Kareler ortalaması

ns=önemsiz Faktör A = Çeşit Faktör B = Gübre

Çeşitlere uygulanan azotlu gübre dozları sonucu gözlenen çeşitlerin çimlenme yüzdeleri Çizelge 43’te verilmiştir.
Çizelge 43. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde farklı azotlu gübre uygulamalarının çimlenme değerleri üzerine etkisi.

Çimlenme(%)

Azot Dozları(kg/da)

Kaya

Şerife Hanım

0

90

90

4

92

90

8

94

92

12

94

94

16

93

94

LSD=ns

Kaya ve Şerife Hanım çeşitleri arasında çimlenme yüzdesi bakımından önemli bir fark bulunmamıştır. Ve bu değer azot dozları arasında da çok fark yaratmamıştır. Çimlenme %’si % 90-94 arasında değişmiştir.

Tanelerin eş zamanlı çimlenebilmeleri için, irilik bakımından homojen, daha az kavuz ve daha fazla nişasta içerecekleri için de iri ve dolgun olması istenir (Çölkesen ve ark., 1992).

Lieres (2000), yaptığı çalışmada azotlu gübrelemenin çimlenme üzerine ana etkisinin ilk azot dozundan ikinci uygulanan azot dozuna geçişte olduğunu ve daha sonra azotun önemli bir etkisinin olmadığı anlaşılmıştır. Çimlenme üzerinde asıl etkinin çeşitlerden kaynaklandığını açıklamıştır. Kaya ve Şerife Hanım çeşitlerinde de azot dozu artışının çeşitler arasında çimlenme açısından fark oluşturmadığı ortaya çıkmıştır.




Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin