Gül gibi geçinip gidiyorduk, Ne gerek vardı bunca hırsa



Yüklə 2,6 Mb.
səhifə22/23
tarix11.08.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#69060
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   23
 
Hep sustum, 
Aşka dair kan kustum, 
Sözünden dönenler şimdi sahipsizliğe gömüldüler, 
Yer vermeyenler, bir bir içten içe göçtüler tükendiler. 
Oysa vereceğim koskoca yürek vardı, 
Şimdi bende benimle arkadaş kaldı. 
Laftan anlıyor, 
Gönlümü dinliyor, 
İçimdeki insan aşkını birtek o biliyor. 

…..

Yaradan bitti demedikçe hayat devam ediyor gülüm, 
Hergün bir olmuyor, 
Bazen acılara tutunursun, 
Hani o delip de geçen acılar, 
Bakarsın kimi zaman aldığın nefeste huzurlusun 
Yâr olur kimileri sana, mutluluğa kavuşursun, 
Çiçeğin kokusu, böceğin uçuşu, helalin üç beş kuruşu, 
Kanat takar sana, sanki bir kuş olursun, 
İste yeter ki, sevdayı her an heryerde bulursun. 
Bu sabah bir sebep bul yüreğine, 
Hadi bırak kendini sevgi denizine, 
Koy hüznü bir kenara. 
Hadi gülümse. 

……

Onca sevilenler, sevenler vardı, 
Geçmişten bugüne, 
Gitme ya da ayrılık vakitleri oldu çoğunun, 
Ateş düştü her gidişte, Sol yanıma, tarifi imkansız. 
Kal derdim, sensiz ya da sizsiz olmaz derdim, 
Üzülme seni de yanımıza alırız dediler hep, 
Kor alev misali yanardı içim, 
Nasıl dayanırım yokluklarına diye, 
Zaman geçer, Giden varmıştır yepyeni hayat yerlerine, 
Bir daha ses yok, hani o beni onlarsız bırakmayıp, yanlarına alacaklardan. 
Kiminin telefon numarası değişmiştir, Kimi meşgule atar, kimiyse meçhule karışmıştır. 
Unutmuşlardır unutamadıklarım. 
Her daim aldandım. 
Artık anladım ki:
Sözünün eri olup beni yanına alacak olanlar, 
Yine çok sevdiğim lakin benden önce toprağa kavuşanlar. 

…..

Günaydın kendi doğrularında, 
Dosdoğru yaşayanlar, 
Elalemin fitne, fesat, gıybetine aldırmayanlar, 
Üç kuruş çıkar uğruna şeytana uymayanlar, 
Zevkler adına günahlar arasında boğulmayanlar, 
Allah için nefes alıp, ahiret için yaşayanlar, 
GÜNAYDIN gerçek insanlar. 

……

Yoruldum, 
Çok ama çok yoruldum, 
Önce İnsanlıkla yoğruldum, 
Sonra yalan dolan arasında kayboldum. 
Olmayan aşkları aramaktan, 
Sözde kalan sevdalara kanmaktan, 
Eller için yanmaktan, 
Yoruldum. 
İhanete, gaflete, delalete istemeden şahit olmaktan, 
Göz göre göre kandırılmaktan, 
Her insanım diyene inanmaktan yoruldum. 
Garip ezildi, 
Zenginin ardından gidildi, 
Yoksulsan öl diye fetva verildi, 
Elalemin günahını sırtımda taşımaktan yoruldum. 
Yürek yine dimdik ayakta lakin, 
Yanardağa dönüşüp beni kavuran lavlarından yoruldum. 
İkiyüzlüden, 
Kem gözlüden, 
Kötü sözlüden, 
Çok yoruldum çok. 
Yorgunum dostlar bana biraz müsaade, 
Belki yine yazarım sizlere, 
Belki, döndüğümde. 
İYİ GECELER, ŞİMDİLİK HOŞÇAKALIN CANLAR, DOST KALANLAR, UNUTMAYANLAR. 

…..

Belki de bugün son görüş günümüz, 
Açık cezaevimde. 
Bir kez mahkum olmuşum o deniz gözlere, 
Gülüşü ömre bedel o emsalsiz yüze. 
Gardiyanlar vakit tamam demiyor burada, 
Cezam sonsuza dek, 
Bir Allah bir de melekler şahidimdi, 
Duyulmadı, dinlenmedi. 
Farkındayım öylesine geldiğini, 
Kimbilir son sözlerimi duymak istercesine, 
Ben yine boynu bükük yalvarıyor olacağım, 
Sen ya dinlemeyecek, ya da yine hayır diyeceksin. 
Demir parmaklıkları bir kez daha öreceksin. 
Geldiğin o meçhul, geçmişi karanlık, geleceği olmayan hayatım dediğin belirsizliğe döneceksin. 
Son görüş günüdür bu, 
Açık cezaevimde, 
Darağacım senin yüreğinde, 
Tek bir vuruşla,ayakta durabildiğim sehpayı sen devireceksin. 
O son soluk senin adını mırıldanacak, 
Ve benden geriye, 
Anlatamadığım, 
İnandıramadığım, 
Sol yanına koyamadığım, 
Koskoca sevdam kalacak. 

……

Günaydın mutlu insanlar, 
Hasret çekenler, 
Aşkı arayanlar, 
Bir yudum sevgiye muhtaç olanlar, 
Yaşamın tadına varamayanlar, 
Yine de doğru yoldan ayrılmayanlar, 
Herşeye rağmen hayata tutunanlar, 
Sıfatı değil, Yüreği insan olanlar, 
Cümleten GÜNAYDIN. 

……

İşi çıktı gelemedi mesela bu akşam, 
Çok yoğundu sevemedi bugün seni, 
Belki hissetmiyor bile şu anki özlemini, 
Unuttu sanırsın, 
Yastığına sarılırsın. 
Ya sen aşkını dile getiremeyen, 
Sevdasını yüze haykıramayıp içine gömen, 
Pencerenin kenarında O'nun geçmesini bekleyen, 
Hayallerle başbaşa kalırsın. 
Seni de unutmadım sevdası karaya vurmuş, terkedilmiş, 
Gençliğin çoktan kopmuş ve gitmiş, 
Mazi şimdilerde yüreğine kazınmış birer izmiş, 
Ah ede ede yanarsın. 
SİZ, herbiriniz, alın hayattan bir mola, 
Atın olumsuzlukları, 
Sabah ola hayrola. 
İYİ GECELER. 

……

Öylesine fotoğraflar, 
Düşünmek, paylaşabilmek hayatı, 
Şiirlere dökmek yaşanan, yaşanamayan ya da yaşanabilecekleri, 
Anlatabilmek insan sevdamı, 
Birlikte ağlayıp, birlikte gülebilmek. 
Bir yaraya merhem olabilmek, 
Bulmaya çalışmak şimdilerde kayıplara karışmış insanlığı. 
Yeniden yazmak, işlemek yüreklere sevgiyi saygıyı. 

…..

Günaydın, her sabah, vaktinde doğan güneş, 
Günaydın sabahı bekleyen gözler. 
Şifa bekleyen hasta, 
Yol gözetleyen sevgili, 
Sokaklardaki yalnızlar, 
Ekmek parasına işine gücüne gidenler, 
Günaydın yeni doğan bebek, 
Günaydın her kim ya da kimlerse Allah için son nefesi verecek, 
Okul yolundaki çoluk, çocuk, genç, 
İşçisi, memuru, esnafı, 
Bugün yine iş arayacak olanı, 
Evlerinde olanlar, 
Yolculuğa koyulanlar, 
Size de günaydın. 
Günaydın takvimden düşecek yaprak, 
Günaydın hiç inmeyecek olan al sancak, 
Nöbetimi tutan asker, 
Uğrumuza ölen neferler, 
Hepinize günaydın. 
Günaydın ey toprak, 
Ağaca, çiçeğe hayat veren, 
Bizi günü gelince sarıp sarmalamak için bekleyen , 
Günaydın gönüller aydın,
Bir gün olsun hep birlikte gülelim, 
Bir gün olsun hiçbiriniz ağlamayın. 

…..

Günaydın umuda yolculuktan asla vazgeçmeyenler, 
Herşeye rağmen insanlığından ödün vermeyenler, 
Tüm kötülere ve kötülüklere karşı pesetmeyenler, 
Dosta, sevgiliye, Yaradana gönül verenler, 
GÜNAYDIN. 
Bugün güneş yine sizin için doğuyor. 

…..

Medeni halin elbette önemli, 
Lakin bana gerek olan ne kadar medeni olduğundur. 
Biz, bize yakışanı yapar, ırzı namusu baştacı ederiz, 
Herkese nasip olmasa da, insan olmanın bilincindeyiz. 
Olur hatalarımız, Yeter ki affola, 
Yaşananlardır ders aldığımız, hayat doğumla ölüm arasında bir mola. 

……

Gel, 
İçindeki şeytanı öldür, 
Yüreğini meleklerin kanadına bırak öyle gel. 
Hırsı bir kenara bırak, 
Kalbinde insan sevgisinden gayrı ne varsa, 
Rastladığın ilk çöplüğe at ve gel. 
Sen insansın, Sol yanında çarpan bir şey var, 
Onu dinle, Bırak dünya malı zaten dünyada kalacak, 
Soy kendini üzerine bulaşmış günahlardan, 
Arın kötülüklerden, öyle gel. 
Bu dünya herkese cennet, 
Lakin becerebilirsen insan olmayı, 
Vakit geç olmadan, 
Ruhun yaşarken şadolmadan evvel, 
İster pişmanlıklarınla gel, 
İstersen yak düşmanlıklarını, 
Olduğun gibi gel, 
Doğduğun gibi gel. 

…..

İnsanlar kaça mı ayrılır? 
Elbet ikiye. 
Fiziken insanlar, 
Ve ruhen insanlar. 
Fiziğe kapılanlar, kütüğe çarparlar, 
Ruha gönül verenler, saadeti yaşarlar. 
Kimi fizikten yoksun, Ruhuna değer veren yok, 
Kimi ruhsuz yaratılmış, adeta kaşarlar. 
Bir bak şöyle etrafına, 
Kaç kaşar, kaç tertemiz ruhlu var. 
Hâlâ seçemediysen, sende de benimcileyin saflık tepeden tırnağa kadar. 
Hadi yine de cümleten tatlı rüyalar. 

……

Mutlu olmak istiyorsan, 
Önce mutlu etmesini bileceksin, 
Düşman olan da olur sana, 
Cahilliğine verip, dost diye seveceksin, 
Her daim almayı değil, 
Kendinden birşeyler de vereceksin, 
Bir ömür dediğin ne ki, 
Ardından hatırlanacak güzel anılar dereceksin. 
Ustaların yanında çırak olarak geçse de hayat, 
Vakit geldiğinde Ustaların omuzlarında gideceksin. 

……

Benden bir tane var arkadaş, 
Ömür denen şey de bir kerelik. 
İster kır incit beni, 
İstersen işine geldiğinde sev, 
Olmazsa da siliver. 
Benden bir tane var, 
Önce adam gibi tanı, 
Sonra, ister kuyumu kaz arkamdan, 
İstersen taht kurayım gönlüne. 
Önce anla Ne için kim içinmiş varlığımı. 
Bir selamın dahi yeter, nadir karşılaşmalardaki, 
Veya hatırlaman arasıra, 
Yürüyebilmek birlikte uzun ince bir yolda, 
Araya girebilir ıraklıklar, 
Arzu edersen gerçekleşir yine buluşmalar. 
Yeter ki tanı, 
Hisset damarımda sevgiler için dolaşan kanı. 
Anlayabilirsen yüreğimde insanlık uğruna yatanı, 
O an ya sev, 
Ya da sil. 
Benden bir tane var arkadaş, 
İçinden geçeni yap, 
Ya uzak dur benden, ya da ol yoldaş

……

Sevgi tezgahta satılmıyor gülüm, 
Aşkın layık olduğu yer yatak odası değil. 
Sevgi pencerenin kenarında, 
Yaradana açtığın avuçlarında, 
Sevgi sokakta, 
Halk otobüsünde sevgi, 
Verilen bir selamda, 
Aldığın her nefeste, 
Yapayalnızken kaldırımlarda, 
İyice bakarsan aynada sevgi. 
Yanından gelip geçen, 
Bazen farkında olmadığın, 
Kimi zaman unuttuğundur sevgi. 
Köşede aç kalmış yapayalnız kedi, 
Ya da havlayan köpektedir sevgi. 
Sevgi ilkbahardır, sonbahar ise aşk. 
Döner durursun yıllar geçtikçe aralarında. 
Yürek ister, cüret ister. 
Ve sevgi Yaradana sığınmaktır, 
Aşk ise O'na inanmak bağlanmak. 
Sevgilerde dönsende şaşkına, 
Yaşadığın her an olsun Allahaşkına.

…..

Hayat dediğimiz böyle birşey olmalıydı aslında, 
Olmadı, olamadı, oldurmadılar. 
Bizi tüm güzelliklerden mahrum bıraktılar. 
Yazık, Yaradanın sunduğu cenneti hâlâ anlayamadılar. 
Kendi yalan alemlerinde başbaşa düşmanlıklarıyla kaldılar. 
Varsın onların olsun, biz bize yeteriz nefes alacak kadar. 

…..

Yokluğun hissedilmiyorsa, 
Aranmıyorsan gönüllerce, 
Gezinmiyorsan düşüncelerde, 
Varlığın:
Kurumuş bir çiçekten, 
Dökülmüş bir yapraktan, 
Yaşanmamış anılardan ibaret. 
Alış vefasıza, hayırsıza, 
Senden seni alıp götüren hırsıza, 
Sabret ey gönül, sabret. 
GÜNAYDIN. 

……

Ben seni yeğlerim gülüm, 
Deniz yerine gözlerini, 
Güneş diye yüreğini, 
O pamuk şeker ellerini, 
Ben seni yeğlerim gülüm. 
Biraz ırak, biraz yoksun kalsak da birbirimizden, 
Borçlu kalsak da sevgiden, aşktan, 
Ömür de bir borç, 
Borç bitince ölüveriyor insan. 

……

Kırışan yüzünün suçlusu ben değilim, 
Git, hani o benden daha çok sevdiğin aynalara sor, 
Ya ellerin, 
Bir zamanlar heyecandandı, 
Şimdi neden titremekte, 
Neden bir tutanı yok, 
Çevreni sarmış onca hayrandan sonraki yalnızlık insana kor. 
Yaslanacak bir omuz ararsın, vakit oldukça ilerlemiş, 
Duvarlardır sana kalan, 
Sevgililere koşan ayaklar zor yürür olmuş, 
Yâr olanlar nerede, 
Bana değil, kendine sor. 
İlerde son durakta bekleyen benim, 
Hani ilk durakta gönlünde yer vermediğin, 
Yine benim sana, can katacak, 
Bir ömür karşılıksız sevdiğim, 
Uğruna hayatımı zindan ettiğim. 

….

Bugün pazar, 
Er ya da geç kalkın çocuklar, 
Uykularda bile eşitçe aldığımız nefes var, 
Gerçekleri görün, 
Güzel düşünün, 
Elele, omuz omuza, 
Bu dünya hepimize yetecek kadar. 

……

Geçen yıllara acıyorum, 
Yüzümdeki çizgiler, sakalıma düşmüş beyaz için değil, 
Beni bırakıp geçip gittiklerine. 
Ruh aynı, Yürek aynı, benlik aynı, Düşünceler, hayatı paylaşmak, Herşeye rağmen inadına gülümsemek aynı. 
Geçip giden, eskiyen onlar. 
Ben burada, 
BEN yine aynı, 
Aceleleri neydi bilmem, 
Lakin geçmişe gömüldüler, 
Beklemediler, 
Kendilerine yazık ettiler. 
Bugün günlerden ben, Aylardan yıllardan yine ben, 
Onlar ise tükendiler. 

…..

Yalnızlıklarımın insanıydın. 
Kör karanlıkta mum ışığım, 
Her an heryerde aşıklım, 
Gölgemdin güneşin en koyusunda. 
Sana vefasızlığı hiç düşünmedim, 
Buz kesen ayazda uzatmadım elimi kimselere, 
Birtek sen varsın diye. 
Değemedi hiçkimse bedenime, 
Bende kaldı sana ait olması gereken herşey. 
Zaten yalan aşkların insanı olmadım, olamam ki, 
Bir çift güzel söze, kamaştırsa da herhangi göze, 
İçi dışı bir olmayan yüze, 
Bakamamki. 
Asırlar misali senle birlikteliğimiz, 
Beraberce alınıyor nefeslerimiz, 

Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin