Nevevi Kırk Hadis Şerhi



Yüklə 2,71 Mb.
səhifə39/57
tarix17.12.2017
ölçüsü2,71 Mb.
#35128
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   57

“İnsanların en değerlisi kimdir?” Buyurdu ki:

“Allah’tan en çok sakınanıdır.”4 Bir başka rivayette de: “Değer: Takvadır.”5 Allah Teala’nın buyurduğu gibi takvanın aslı (kökü) kalbtedir: (Her kim Allah’ın hükümlerine saygı gösterirse, şüphesiz bu, kalblerin takvasındandır.) (Hac: 22/32) Bu mananın zikri kudsi Ebu Zer hadisi üzerinde söz ederken geçmişti.
(1) Müslim, Darimi, ibni Asakir Cabir’den tahric etti: (Camiu’s Sağir).

(2) Hadis hasenli gayrihidir, Ahmed, Ebu Davud, Ziya, Buhari tarihinde Cabir ve Talha bin Sehl’den tahric etti: (Camiu’s Sağir) Taberani’nin Evsat’tta Cabir ve Ebu Eyyub el-Ensari’den tahric ettiği hadisle kuvvetleniyor, isnadı güzeldir: (Mecmau’z Zevaid: 7/267).

(3) Hadis zayıftır, Ahmed, Taberani Kebir’de, ibni’s-Sünni; “Amelül yevmi velleyleti”de tahric etti, Heysemi Mecma’da dedi ki: (7/267). Senedinde ibni Lehia var, onda zayıflık vardır, geri adamlar güvenilirdir.

(4) Ebu Nuaym Hilye’de: (3/25), Taberani Kebir’de, Bezzar birçok isnatla tahric etti, biri İmran’a mevkuf, isnatlarının biri merfu ve adamları sahih rivayet adamlarıdır, Heysemi’nin dediği gibi. (Mecma: 7/267). Yine Beyhaki Enes’ten merfu olarak, İmran’dan merfu ve mevkuf olarak tahric etti mevkuf daha sahihtir.

(5) Hadis zayıftır, Ebu Davud, Buhari: Edebü’l Müfred’de: (393), BeyhakiSüfyan bin Üseyd el-Hadrami’den zayıf isnatlarla, Ahmed, Taberani, Ebu Nuaym Hilye’de: (6/99). Nevvas bin Sem’andan tahric etti senedinde Harun el-Belhi var, o metrüktür: (Camiu’s Sağir ve Feyzu’l Kadir) S: 172.

(1) Sahihtir, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi: (1999). Hakim, Taberani Kebir’de tahric etti: (Terğib ve Terhib: 3/56).

(4) Sahihtir, Ebu Hureyre’den Buhari, Ahmed, Müslim, Razin:“İnsanların en akıllısı” lafzıyla tahric etti ve dedi ki: “En takvalısı”; (Camiu’l Usul: 12/320).

(5) Sahih veya hasendir, Ahmed, Tirmizi: (3267) tahric etti ve hasen dedi, ibni Mace, Beyhaki, Darekutni, Kudai Müsnedü’ş fiühib’ta Semure bin Cündeb’ten, Hakim doğruladı ve Zehebi ikrar etti, Tirmizi’nin lafzı: “Haseb: Mal, kerem: Takvadır.” Bunu Malik Muvatta’da Yahya bin Said’den, ibni Ebi’ddünya Yahya bin Ebi Kesir’den mürsel olarak tahric etti: (Camiu’l Usul: 12/320, Camiu’s Sağir).

fiu söz esnasındaydı: “Eğer sizin evveliniz ahiriniz, insanınız, cinniniz sizden en takvalı bir adamın kalbi üzere olsa, bu benim mülkümden birşey fazlalaştırmaz” Takvanın aslı kalbte olunca, Allah’tan başka onun hakikatına kimse vakıf olamaz, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Allah sizin şekillerinize ve mallarınıza bakmaz fakat kalblerinize ve amellerinize bakar.”1 O halde şekilleri güzellerden veya mal, makam başkanlık sahibi olanlardan bir çoğunun kalbi takvaca harab olabilir, bu şeylerden nasibi olmayan birinin kalbi takvaca harab olabilir, bu şeylerden nasibi olmayan birinin kalbi takvayla dolu olabilir ve Allah katında en değerli olur, hatta bu çokça vakidir, Sahihayn’de Harise bin Vehb’ten rivayet edildiği gibi Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Size cennet ehlini haber vereyim mi? Her zayıf ve zayıf düşürülendir, eğer Allah’a karşı yemin etse yeminini doğru çıkarır (Allah), size cehennem ehlini haber vereyim mi? Her katı, kaba, kendine toplayıp (başkalarını) meneden (veya şişman ve yürüyüşünde kibirli olan), kibirli olandır.”2

Müsned’de3 Enes Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Ehli cennet ise her zayıf ve (insanların) zayıf gördüğü, saçı dağınık, iki eski elbise sahibidir, eğer Allah’a yemin etse (Allah) yeminin de onu temize çıkarır, ehli cehennem ise her katı kaba kibirli, şişman, yürüyüşünde kibirli, toplayıp engelleyen teba sahibi engelleyen kimsedir.”4 Sahihayn’de Ebu Hureyre Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğu rivayet etti: “Cennet ve cehennem çekişti, cehennem dedi ki: Kibirli ve cebbarlarla tercih olundum, cennet dedi ki: Bana ancak insanların zayıfları ve düşükleri girer, Allah Teala cennete buyurdu ki: Sen benim rahmetimsin, seninle kullarımdan dilediğime merhamet ederim, cehenneme buyurdu ki: Sen azabımsın, seninle kullarımdan dilediğime azab ederim.”5

S: 174 Bunu imam Ahmed1 Ebu Said’den tahric etti, Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:“Cennet ve cehennem övündü, cehennem dedi ki: Ya Rab, bana cebbarlar (zorbalar) kibirliler, melikler ve eşraf girer, cehennem de dedi ki: Ya Rab bana zayıflar, fakirler ve miskinler girer” rivayet etti ve hadisi zikretti. Buhari’nin sahihinde2 Sehl bin Sad’dan şöyle dediği rivayet edildi: Bir adam Rasulullah (s.a.v.)’e uğradı ve yanında oturan adam dedi ki: Bunun hakkında görüşün nedir? ki: İnsanların eşrafından olan bir adamdır. Bu vallahi nişan yapsa nikahlanmaya, şefaat ederse şefaatçi kılınmaya, konuşursa sözünün dinlenmesine layıktır. Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: Bu adam bunun gibi (eşraf...gibi) yeryüzü dolusu kimseden daha hayırlıdır.”

Muhammed bin Kab el-Kurazi Allah Teala’nın şu kavli hakkında dedi ki: (Kıyamet koptuğu zaman. Ki onun oluşunu yalanlayacak hiçbir kimse yoktur. O, alçaltıcı, yükselticidir) (Vakıa: 56/1-3) dedi ki: Dünyada yüsek olan adamları alçaltır, dünya düşük olan insanları yükseltir.4 “Kişiye şer olarak müslüman kardeşini hor görmesi yeter.” Yani: fier olarak müslüman kardeşini hor görmesi yeter, çünkü müslüman kardeşini ona kibirinden dolayı hor görür, ki bir de şer huylarından en büyüğüdür. Müslim’in sahihinde5 Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğu rivayet edildi: “Kalbinde zerre ağırlığındaki bir bulunan cennete giremez.” Yine onda6 Peygamber (s.a.v.)’den rivayet edildi ki: “Allah Teala buyurdu ki: “İzzet benim izarımdır, kibriya ridamdır, kim benimle çekişirse onu azaplandırırım.”


(1) Sahihtir, Ebu Hureyre’den Malik Muvatta’da, Buhari, Müslim, Ebu Davud Tirmizi ve ibni Mace tahric etti (Camiu’l Usul: 7/336, Müslim’in fierhi: 16/1217.

(2) Sahihtir, Buhari, Müslim ve Tirmizi tahric etti (2608) (Terğib ve Terhib: 3/563 ve sonrası.

(5) Sahihtir, Buhari, Müslim, Tirmizi ve ibni Hibban tahric etti (Camiu’l Usul: 11/161, Edebü’l Müfred: 5647.

(1) Ahmed Müsned’de, ibni Ebi Asım; Sünnet’te, Müslim de benzerini tahric etti.

(2) Buhari ve ibni Mace tahric etti.

(4) Said bin Mansur, ibnil Münir, Ebu’ş fieyh Azamet’te Muhammed bin Kab’tan rivayet etti. (Dürrü’l Mensur: 6/216).

(5) Sahihtir, ibni Mesud’dan Ahmed, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi tahric etti. (1999) Hakim, Taberani Kebir’de tahric etti. (Terğib ve Terhib: 3/567).

(6) Hadis sahihtir, Müslim, Bürkani onun tarikiyle, Buhari Edebü’l Müfred’de (552) Ebu Said el-Hudri ve Ebu Hureyre’den tahric etti. (Terğib ve Terhib: 3/562).

Mahlukun layık olmadığı Allah’ın sıfatıyla Allah’la çekişmesi şer olarak yeker.

İbni Hibban’ın Sahih’inde1 Fedale bin Ubeyd’den, o da Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Üç kişiden sorulmaz: Allah’la izarını çekişen, Allah’la şüphede olan ve Allah’ın rahmetinden ümidini kesen kimsedir.”

Müslim’in Sahih’inde Ebu Hureyre’den Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyrduğu rivayet edildi:“Kim derse: İnsanlar helak oldu, o en fazla helak olandır.”2 Malik de dedi ki: İnsanlardan gördüğü şeyden dolayı üzülerek bunu derse, yani dinler hususunda bunda ben bir sakınca görmüyorum, bunu nefsini beğenerek ve insanları küçümseyerek derse o yasaklanmaşı mekruhtur, bunu Ebu Davud Sünen’inde zikretti.3

“Her müslümanı her müslüman kanı, malı ve ırzı haramdır.” Peygamber (s.a.v.) bunu büyük topluluklarda hitap ediyordu, kurban günü veda haccında bununla hitap etti, Arefe günü ve teşrik günlerinin ikinci günü hitap etti vebuyurdu ki: “Muhakkak mallarınız, kanlarınız ve ırzlarınız bu gününüzün, bu ayınızın bu beldenizin haramlığı gibi haramdır.”4

Buhari ve başkasının rivayetinde: “Ve ciltleriniz”5 bir rivayette de : Defalarca, tekrarladı, sonra başını kaldırdı ve buyurdu ki: “Allah’ım, tebliğ ettim mi, Allah’ım tebliğ ettim mi?”6 bir rivayette de: “Dikkat edin, sizden şahit olan galib olana tebliğ etsin”7 şeklindedir. Buhari bir rivayetinde: “Hakkıyla müstesna Allah size kanlarınızı, mallarınızı ve ırzlarınızı haram kıldı” bir rivayette: “Kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız size bugün, bu beled gibi kıymet kadar haramdır, hatta kötülük isteyerek müslümanı itmekte haramdır”2 bir rivayette de: “Mümin mümine bu günün haramlığı gibi haramdır, eti ona yemesi ve gıyabında onu gıybete terketmesi haramdır, ırzı ona haramdır, yüzüne tokat vurması haramdır, kanını dökmesi haramdır, ona sarsarak onu itmesi haramdır.”3 Ebu Davud’un Sünen’inde4 rivayet edildi, sahabenin bazısı Peygamber (s.a.v.)’le beraber yürüyorlardı, onlardan bir adam kalktı, onlardan biri beraberinde bir iple birlikte gitti, adam bunu aldı ve korktu, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Sizden biri kardeşini sopasını oynarak ve ciddi olarak almasın, kim kardeşini sopasını alır sonra ona geri versin.”5 Ebu Ubeyd6 dedi ki: Yani bir şeyi alıp hırsız lık istememesi, ancak adamı kızdırmak ismemesidir, o kişi hırsızlık mesleğinde şakacı, korku ve eziyet vermede ciddidir.

Sahihayn’de ibni Mesud’dan Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: “Üç kişi olduğunuz zaman üçüncü olmaksızın iki kişi fısıldaşmasın, çünkü bu onu üzer” lafız Müslim’indir.”7

(1) İbni Hibban, Buhari Edeb’te, Ebu Ya’la Taberani Kebir’de tahriç etti, sahihtir. (Camiu’s Sağir).

(2) Malik, Müslim ve Ebu Davud tahriç etti: (fierhu Müslim: 16/175).

(3) Ebu Davud’un Sünen’deki hadisin tetimmesidir Nevevi Müslim’in şerhinde zikreti: (16/175). Beğavi fierhu’s Sünne’de zikretti: (13/144).

(4) Tahrici önce geçti, Buhari, Müslim, Ebu Davud Ebu Bekre’den, Buhari ibni Abbas’dan tahric etti. (Tergib ve Tehrib: 3/502 ve sonrası).

(5) Buhari ve Ahmed Ebu Bekre’den tahriç etti.

(6) Buhari’nin rivayetinde tahriç etti.

(2) Bezzar, Taberi Kebir kısa olarak tahriç etti, Heysemi Mecma’dan dedi ki: (3/268) Bezzar’ın adamları güvenilirdir.

(3) Taberani Kebir’de Ka’b bin Asım el-Eşari’den tahric etti. Heysemi Mecma’da dedi ki: (4/272) senedinde Keramet binti Hüseyin var, onu zikreden görmedim.

(4) Ahmed, Ebu Davud, Taberani, Kebir de Numan bin Beşir’den tahric etti, isnadı güzeldir, Bezzar ibni Ömer’den muhtasar olarak rivayet etti. (Terğib ve Terhib: 11/380).

(6) Garibu’l hadis: 3/67.

(7) Sahihtir, Ahmed Müsned’inde, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve ibni Mace tahric etti. (Camiu’s Sağir).

Taberani1 ibni Abbas’tan Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu tahriç etti: Üçüncü tahricinde iki kişi fısıldaşmasın, çünkü bu mümine eziyet verir, Allah mümine eziyet vermeyi sevmez. İmam Ahmed Sevban’dan Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu tahriç etti: “Allah’ın kullarına eziyet etmeyince onları utandırmayın, gizlilerini araştırmayın, çünkü kim müslüman kardeşinin gizlisini araşırırsa, Allah’ta onun gizlisini açığa vurur ve hatta evinde bile onu yüzüne vurup mahcup eder.2 Müslim’in Sahih’inde3 Ebu Hureyre’den Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Peygamber (s.a.v.)’e gıybetten soruldu, buyurdu ki: “Kardeşini hoşuna gitmeyen şeyle zikretmendir” dedi ki:

“Söylediğim şey onda varsa görüşün nedir?” buyurdu ki:

“Eğer söylediğin şey onda varsa o zaman gıybet etmiş olursun, eğer onda yoksa o zaman iftira etmiş olursun.” Bütün bu naslar müslümana hiçbir şekilde söz ve fiille eziyet etmenin helal olmadığını içeriyor. Allah Teala buyurdu ki: (Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir) (Ahzab: 33/58) Allah müminleri birbirine acısınlar diye kardeş kıldı.

Sahihayn’de Numan bin Beşir’den Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: “Birbirlerini sevmede, acımada ve şefkat etmede müminlerin misali, cesed misali gibidir, ondan bir aza şikayetlense cesedin diğer kısımları uykusuzluk ve ateş ile ona (yardıma) koşar.”

S:178 Müslim’in bir rivayetinde: “Müminler bir adam gibidir, eğer başı ağrısa, cesedin diğer kısımları ateş ve humma (ateşli titreme) ile ona (yardıma) koşar” yine onun bir rivayetinde: “Müslümanlar bir adam gibidir, gözü şikayetlense, her tarafı şikayetlenir, eğer başı şikayetlense, her tarafı şikayetlenir.”1

Sahihayn’de Ebu Musa’dan O da Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Mümin müminin binanın (tuğlaları) gibidir, birbirini destekler.”2 Ebu Davud Ebu Hureyre’den tahriç etti3 Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Mümin müminin aynasıdır, mümin müminin kardeşidir, gıyabında onu (zarardan) engeller, arkasından onu kuşatır (korur)”

Tirmizi bini tahric etti ve lafzı şudur: “Sizden biriniz kardeşinin aynasıdır, kim ona eziyet edildiğini görürse ondan onu kaldırsın.” Bir adam Ömer bin Abdulaziz’e dedi ki: Müslümanların büyüğünü yanında baba, küçüğünü oğul, orta hallisini kardeş kıl, onlardan hangisine kötülük etmek senin hoşuna gider? Yahya bin Muaz er-Razi dedi ki: Müminin senden nasibi üç olsun: Ona faydan olmasa da ona zarar verme, onu sevindirmende ona keder verme, onu övmensende onu kınama.

S:177 (1) Taberani Evsat’ta, Ebu Ya’la ibni Ebi Hatim ile de tahric etti, sahihtir. Buhari tarihinde mürsellikle illetlendirdi, Heysemi Mecma’da dedi ki: (3/64) EbuYa’la rivayet etti, senedinde bilmediğim var, Taberani Evsat’ta rivayet etti, Ebu Ya’la’nın adamları sahih rivayet adamlarıdır, Hasan bin Kesir müstesnadır, ibni Hibban onu güvenilir gördü.

(2) Ahmed güzel bir isnatla tahriç etti, ona dört hadis şahitlik ediyor, birincisi Tirmizi’nin (2033), Beğavi’nin güzel bir isnatla ve ibni Hibban’ın sahihinde merfu bir lafızla tahric ettiği şu hadistir: “Ey diliyle müslüman olupta imanın kalplerine yerleşmediği topluluk, müslümanlara eziyet etmeyince onların gizlilerini takip etmeyin, kim ki müslüman kardeşinin gizliğini takip eder (açığa çıkarırsa) Allah’ta onun gizlisini (ayıbını) açığa çıkarır, Allah kimin ayıbını araştırırsa, yüzüne vurur, ister ki o kişi bineğinin içinde olun..” İkinci Ebu Berze’nin güzel bir isnatla, yine Ebu Davud ve Ahmed’in de tahric ettiği hadistir, adamları güvenilirdir, dördüncü Taberani’nin ibni Abbas’tan rivayet ettiği hadistir, adamları güvenilirdir (Terğib ve Terhib: 3/239 ve sonrası, Mecmau’z Zevaid: 8/93-94).

(3) Hadis sahihtir, Müslim, Ebu Davud Tirmizi ve Nesai tahric etti, çok tariklerle rivayet edildi (Terğib ve Terhib: 3/515).

(1) Sahihtir, Buhari-Müslim, Ahmed Müsned’inde tahric etti. (Camiu’l Usul: 7/351).

(2) Sahihtir, Ahmed, Müslim, Tirmizi ve Nesai tahric etti. (Camiu’l Usul: 7/361).

(3) Sahihtir, hafızlara ki güzel gördü, Ebu Davud, Tirmizi Buhari Edebü’l Müfred’de: (239) Kudai Müsnedü’ş fiihab’ta ve ibni Vehb: “Cami” de, yine başını Taberani Evsat’ta ve Ziya, Bezzar ve Kudai Enes’ten tahric etti (Camiu’l Usul: 7/360-361, Fethu’l Kebir: 3/251).

(4) Tirmizi: (1939) tahric etti, senedinde Yahya bin Abdullah var o gerçekten zayıftır, Tirmizi dedi ki: fiu’be zayıf dedi.
OTUZ ALTINCI HADİS

İnsanların birbirleriyle alakaları

Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayetle, Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: “Kim dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı müminden giderirse, Allah da kıyamet günü sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderir, kim zorda kalana kolaylık sağlarsa, Allah’da ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar, kimbir müslümanın ayıbını örterse, Allah’da dünya ve ahirette onun ayıbını örter, kul kardeşinin yardımında oldukça Allah’da kulun yardımındadır, kim ilim arayarak bir yola koyulursa, Allah ondan dolayı ona cennete gidecek yolu kolaylaştırır, hangi kavim Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okurlar ve aralarında onu ders yaparlarsa muhakkak üzerlerine sekine iner (huzur) onları rahmet kuşatır, melekler kuşatır, Allah onları kendi katındakiler içerisinde zikreder, kimin ameli kedisini yavaşlatmışsa nesebi (soyu) ona hız vermez.” Bunu Müslim tahric etti.1

Bu hadisi Müslim A’meş rivayetinden tahric etti, o da Ebu Salih’den, o da Ebu Hureyre’den rivayet etti. Hafızlardan bir çoğu tahricine itiraz etti. Ebu’l Fadl el-Her avi ve Darekutni onlardandır, çünkü Esbat bin Muhammed onu A’meş’ten rivayet etti dedi ki: Bana Ebu Salih’ten anlatıldı.2 A’meş’in Ebu Salih’ten işitmediği ve kendisine kimin anlattığını zikretmediği anlaşıldı,Tirmizi ve başkası bu rivayet tercih etti, A’meş’in ashabının bazısı hadisin metninde ziyade yapılar. S: 180 “Kim Allah için mümini affederse kıyamet günü Allah’da onun ayak kaymasını geçiştirir.”1

Bunu Sahihayn ibni Ömer’den tahric etti, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Müslüman müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu teslim etmez, kim müslüman kardeşinin ihtiyacında olursa Allah da onun ihtiyacında olur, kim bir müslümandan sıkıntıyı giderirse Allah da kıyamet gününü sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderir, kim bir müslümanın ayıbını örterse Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter.”2 Taberani Kab bin Ucra’dan Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu tahric etti: “Kim müminin sıkıntılarından bir sıkıntılarından bir sıkıntı giderirse, Allah da kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntı ondan giderir, kim bir müminin avretini (ayıbını) örter, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter, kim bir müminden bir sıkıntı giderirse, Allah da onun sıkıntısını giderir.”

İmam Ahmed Mesleme bin Muhalled’den, tahric etti, Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu tahric etti: “Kim bir müslümanın ayıbını örterse Allah’da dünya ve ahirette onun ayıbını örter, kim bir sıkıntılıyı kurtarırsa, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntılarından bir sıkıntıyı örter, kim kardeşinin hacetinde olursa Allah’da onun hacetinde olur.”4 “Kim mümine dünya sıkıntılarından bir sıkıntdan dolayı nefes aldırırsa, Allah da ona kıyamet sıkıntılarından birinden dolayı ona nefes aldırır.” Bu cezanın amel cinsine göre olduğunu gösteriyor, bu manada naslar çoktur, Peygamber (s.a.v.)’in şu şözü gibi: “Allah ancak kulalrından merhametlilere merhamet eder.”5


(1)Hadis sahihtir, Ahmed, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi (1931, 1425, 2946), ibni Mace, Darimi, Beğavi ve ibni Ebi fieybe tahric etti (Camiu’l Usul: 7/360).

(2) Ebu Davud ve Tirmizi tahric etti (1931, 1425).

(1) Sahihtir, Ebu Hureyre’den Ahmed, Ebu Davud, ibni Mace ve Hakim tahric etti, ibni Hibban doğruladı (Camiu’l Usul: 1/3717.

(2) Sahihtir, ibni Ömer’den Ahmed, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai ve Tirmizi tahric etti (1426) ve dedi ki: Hadis hasen, sahih, gariptir.

(3) Taberani ve Evsat ve Kebir de tahric etti, Heysemi Mecma’da dedi ki: (8/193) Senedinde fiuayb Beyaul Enmat var, o mechuldür.

(4) Yine Taberani Kebir ve Evsat’ta Muhammed bin Sirin’den, Ahmed munkatı’ bir isnatla Abdulmelik bin Umeyr’den tahric etti, o da Münib’ten, o da amcasından şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber (s.a.v.)’in ashabından birine ulaştı, o da Peygamber (s.a.v.)’in ashabından bir adamdan Peygamber (s.a.v.)’den rivayet etti (Mecmau’z Zevaid: 1/134).

(5) Sahihtir Ahmed, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai ve ibni Mace tahric etti (Neylü’l Evtar: 4/99) mevzusunda çok hadis vardır. (Terğib ve Terhib: 3/201-202.)

Ve: “Allah dünya insanlara azap edenlere azap eder.”1 Kürbet: Sahibini sıkıntıya düşüren büyük şiddettir, tenfis ise: Ondan bunu hafifletmektir, boğulmuşa nefes aldırmaktan alınmıştır, sanki nefes alıncaya kadar boğazını gevşetiyor, tefric bundan daha büyüktür, o da sıkıntıyı tamamen gidermektir, ondan sıkıntıyı giderince endişe ve kederi gider, tenfisin mükafatı tenfis, tefricin mükafatı tefrictir, ibni Ömer hadisinde olduğu gibi, bu ikisi Kab bin Ucra hadisinde bir arada zikredildi.

Tirmizi Ebu Said el-Hudri’den merfu olarak tahric etti ki: “Hangi bir mümin açlık üzerine bir mümini doyursa kıyamet günü Allah ona cennet meyvelerinden yedirir, hangi bir mümin susuzluk üzere bir mümini sulasa, kıyamet günü Allah onu rahigi mahum’dan sular, hangi bir mümin çıplak üzere bir mümini giydirirse, Allah ona cennet hudrundan giydirir” bunu imam Ahmed merfuluğundan şüphe ederek tahric etti, denildi ki: Sahih olan merfuluğudur.2

İbni Ebi’ddünya3 ibni Mesud’a isnatla şöyle dediğini rivayet etti: “Kıyamet günü insanlar hiç olmadıkları gibi çıplak, aç, susuz, ayakta dikelmiş vaziyette haşrolunacaklar, kim Allah için (dünyada) giydirmişse Allah onu giydirir, kim Allah için yedirmişe Allah ona yedirir, kim Allah için sulamışsa Allah onu sular, kim Allah için affetmişe Allah az ze ve celle onu affeder. “Beyhaki Enes’ten merfu olarak tahric etti ki: “Cennet ehlinden bir adam kıyamet günü cehennem ehline bakar, cehennem ehlinden bir adam ona seslenir:

“Ey filan beni tanıyormusun?” der ki:

“Hayır vallahi, ben seni tanımıyorum, sen kimsin?” der ki:

“Senin bana dünyadayken uğradığın ve benden bir içimlik su istediğin ve seni sulayan kimseyim” der ki:

“Tanıdım” der ki:

“Bundan dolayı rabbın katında bana şefaat et” dedi ki: Allah’tan ister ve der ki:

“Onun hakkın da beni şefaatçi kıl, o şahıs için emir verir ve onu cehennemden çıkarır.”4

“Kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntı.” Dünya ve ahiret sıkıntılarından demedi, kolaylaştırma ve ayıbı örtmede buyurduğu gibi. Buna münasebet olarak denildi ki: Çünkü sıkıntılar: Büyük şiddetlerdir, S: 182 bu dünyada herkesin başına gelmez, zorluk ve örtülmeye ihtiyaç duyulan ayıplar buna muhaliftir, çünkü herkesin başına gelir, velevki mühim hacetlere karşı zorluk bile olsa.

Denildi ki: Çünkü dünya sıkıntıları ahiret sıkıntılarına oranla hiçbir şey gibidir, Allah sıkıntıları gidermenin mükafatını kadında biriktirdi, ta ki onunla ahiret sıkıntıları gidermenin mükafatını katında biriktirdi, taki o nunla ahiret sıkıntılarını gidersin. Buna Peygamber (s.a.v.)’in şu sözü delildir: “Allah evvelkileri, onlarınkileri bir tepede toplarl çağırıcıyı duyarlar ve gözler onları görür, güneş onlara yakınlaşır, insanlara rahat gösteremeyecekleri tahammül edemeyecekleri keder ve tasa gelir, insanlar birbirine derler ki: “Size geleni görüyor musunuz? Rabbınız katında size şefaat edecek birine bakıyor musunuz?” ve şefaat hadisini zikretti, manasını Buhari ve Müslim Ebu Hureyre’den tahric etti.1

Sahihayn Ayşe’den (r.a.) Peygamber (s.a.v.)’den şöyle rivayet ettiğini tahric etti:

“Ayak yalın, çıplak ve sünnetsiz olarak haşr olunacaksınız” dedi ki: Dedimki:

“Ya Rasulullah kadınlar ve erkekler birbirine bakarlar?” Buyurdu ki:

“Durum kendilerini bununula ilgilendirmesinden daha şiddetlidir.”2 Buhari ve Müslim ibni Ömer’den tahric etti, o da Peygamber (s.a.v.)’den rivayet etti ki: “Allah’ın şu kavli hakkında buyurdu ki: (İnsanlar o gün alemlerin rabbının huzurunda divan duracaklardır) (Mutaffifin: 83/6): Onlardan biri teri kulaklarının yarısına kadar olduğu halde kalkacaktır.”4 Ebu Hureyre’den tahric ettiler, o da Peygamber (s.a.v.)’den şöyle dediğini rivayet etti: “Kıyamet günü insanlar terleri yetmiş zira (arşın) gidinceye kadar terler, sonra onlara (terlere) gem vurur (Allah) ta ki kulaklarına ulaşır”, bunun lafzı Buhari’nin dir, Müslim’in lafzı ise: “Ter yerde yetmiş zira gider, o insanların ağızlarına ve ya kulaklarına ulaşır.”6


(1) Sahihtir, Hişam bin Hakim bin Hizam’dan Müslim, Ebu Davud tahric etti, ibni Hibban doğruladı (Camiu’l Usul: 12/335).

(2) Tirmizi tahric etti (2451), Ahmed, Ebu Davud tahric etti, senedin de Atiyye el-Avfi var, o Ebu Said el-Hudri’den rivayet etti, Tirmizi dedi ki: Bu yanımızda en sahih veya sahihe en fazla benzeyenidir.

(3) İstınail maruf kitabında ibni Mesud’a mevkuf olaraktahric etti (Terğib ve Terhib: 2/66.)

(4) EbuYa’la tahric etti, Heysemi Mecma’da: (10/382) dedi ki: Senedinde Ebu Ali bin Ebu Sare var, o metrüktür.

(1) Sahihtir, Ahmed, Buhari, Müslim, Tirmizi Ebu Hureyre’den tahric etti (Camiu’l Usul: 11/138).

(2) Sahihtir, Buhari, Müslim, Nesai Ayşe’den tahric etti (Camiu’l Usul: 11/97) manasında başka bir ibni Abbas’tan Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai’nin tahric ettiği hadis var (aynı kaynak S: 96).

(5) Sahihtir Buhari, Müslim ve Tirmizi ibni Ömer’in kölesi Nafi’den Tirimizi merfu ve mevkuf olarak rivayet etti (Camiu’l Usul: 11/98.


Yüklə 2,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin