Prof. Dr. Bahri Öztürk İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim Üyesi



Yüklə 3,06 Mb.
səhifə52/52
tarix02.11.2017
ölçüsü3,06 Mb.
#26979
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   52




GEÇİCİ MADDE 4. - (5190 - 16.6.2004) 2845 sayılı Kanunun 31 inci maddesi hükümlerine göre teşkil olunan Devlet güvenlik mahkemesi adalet komisyonlarının görev ve yetkileri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sona erer.

Devlet güvenlik mahkemelerinde görevli hâkim ve savcılar dışında kalan personel, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, bu Kanunla 1412 sayılı Kanuna eklenen 394/a maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca görevlendirilecek veya kurulacak ağır ceza mahkemeleri ve bu mahkemelerin bulunduğu il Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde anılan mahkemelerin görev alanına giren suçları soruşturmak ve kovuşturmakla görevlendirilen Cumhuriyet Savcılığı birimlerinde başka bir işleme gerek kalmaksızın ve bulundukları kadro ve özlük hakları da saklı kalmak şartıyla görevlerine devam ederler. Bu personel hakkında, anılan ağır ceza mahkemesi başkanı veya ilgili Cumhuriyet savcısının yazılı muvafakati olmadıkça adlî yargı adalet komisyonunca başka bir yere veya göreve atama veya görevlendirme işlemi yapılamaz.













AÇIKLAMA:




GEÇİCİ MADDE 6. - (5190 - 16.6.2004) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Devlet güvenlik mahkemelerince karara bağlanan ve bu Kanunla 1412 sayılı Kanuna eklenen 394/a maddesiyle ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren dava dosyalarından;

a) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunanlar hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca,

b) Yargıtay dairelerinde bulunanlar hakkında ilgili ceza dairesince,

Başkaca bir işlem yapılmasına ve karar verilmesine gerek olmaksızın bulundukları aşamada dosyaların incelenmesine devam olunur.

İncelemesi sona eren dava dosyaları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yetkili ve görevli ağır ceza mahkemelerine gönderilir.











AÇIKLAMA:




GEÇİCİ MADDE 7. - (5190 - 16.6.2004) 1412 sayılı Kanuna eklenen 394/a maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca görevlendirilecek veya kurulacak ağır ceza mahkemelerinin yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve başlayacakları tarih, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde Resmî Gazetede ilân edilir.











AÇIKLAMA:



KANUN MERİYET'İ TARİHİ

MADDE 425 - Bu kanun neşri tarihinden dört ay sonra mer'idir.






Yürürlük

MADDE 334. - (1) Bu Kanun, 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girer.





AÇIKLAMA:


KANUNU İCRAYA MEMUR OLANLAR

MADDE 426 - Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.






Yürütme

MADDE 335. - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.





AÇIKLAMA:



1 Adalet Komisyonu Raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu,1.12.2004, Esas No : 1/535, 1/292, Karar No. : 65


2 Telefon dinleme konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine birçok başvuru yapılmıştır. Burada haberleşmenin denetlenmesi ve bu arada telefon dinlemeye ilişkin bazı ilkeler de getirmiş olan 1978 tarihli Klass kararı üzerinde duracağız (EuGRZ 1979, 278; Söz konusu kararın Türkçe metni için ayrıca bkz. Gözübüyük A.Şeref, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu Kararlarından Seçme Özetler, İHMD, Ocak 1995, C.III, S.1, s.35 vd.). Mahkeme, bu konuda yapılacak yasal düzenlemeye ışık tutabilecek bazı ilkeler saptamıştır. Buna göre, 1) Sözkonusu yasal düzenlemenin özel yaşama ve aile yaşamına saygı gösterilmesi haklarına karışma niteliği taşıdığı açıktır. Burada asıl sorun karışmanın haklı olup olmadığıdır. Bu noktada uygulanacak kriter ise gizli denetlemenin ancak demokratik kurumların korunması amacı ile zorunlu olmasıdır. Bu aynı zamanda oranlılık ilkesinin bir gereğidir. Yani yasalarla ulusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suçların önlenmesine yönelik olarak getirilen sınırlamalar ancak bu amaca ulaşmak için benimsenen araçların demokratik bir toplum için zorunlu olup olmamasına bağlı olarak meşruiyet kazanır. 2) Günümüzde hemen her devlet karmaşık casusluk olayları ve terör eylemlerinin tehdidi altında bulunmaktadır. Devletin bunlarla etkin bir şekilde mücadele edebilmesi ülkesinde faaliyette bulunan yıkıcı faaliyetleri gizlice gözetleme yeteneğine sahip olmasına bağlıdır. O halde demokratik bir toplumda da istisnai de olsa ulusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suçların önlenmesi için haberleşmenin gizlice denetlenmesine olanak veren yasalar bir zorunluluktur. 3) Bununla birlikte devletlere tanınan bu olanak sınırsız değildir. Zira demokrasiyi savunma gerekçesiyle çıkarılan ve haberleşme özgürlüğünü sınırlayan böyle bir yasa demokrasinin sarsılması hatta yıkılması tehlikesini de beraberinde getirmektedir. O halde devletler kendilerince uygun görülen her önlemi alamazlar. Haberleşmenin gizlice denetlenmesine olanak veren bir sistem bunların kötüye kullanılmasına karşı da yeterli güvenceleri getirmelidir. Bu karar dışında konumuzla ilgili olarak Divan iki karar daha vermiştir. Bunlar Malone, Kruslin/Huvig davalarıdır. 1984 tarihli Malone kararından sonra İngiliz parlamentosu telefon dinlemeye ilişkin bir kanun çıkarmak zorunda kalmıştır. Gerçi bu kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İngiltere'de telefon dinlemeye olanak tanıyan düzenleme bulunduğunu kabul etmiş, fakat bunun kapsam ve çerçevesinin tedbiri uygulama durumunda olan makamlar için açıkça teşhis edilebilir olmadığı sonucuna varmıştır (EuGRZ 1985, s. 17). Benzer yöndeki gelişme Fransa’da da Kruslin/ Huvig kararından sonra görülmüştür (Bu konuda bkz. Anayurt, MBD,. C.XXI, S.197, s.52 vd.).

Yüklə 3,06 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin