Kültür
Eğitim ve kültür, başka alanlar gibi sadece insan hayatını sürdüren değil, insanı inşâ eden alanlardır.
Kültür, bizi birbirimize olduğu kadar, geçmişimizi bugüne ve bugünümüzü de geleceğe bağlayan en önemli bağdır.
Türkiye’nin tarihinden ve üzerinde bulunduğu coğrafyadan miras aldığı medeniyet bugünkü dünyanın belirleyici bir rengidir.
Binlerce yılın oluşturduğu dünya ortak mirasına yazılı ve sözlü olarak, edebiyattan musikiye, mimarlıktan felsefeye yalnızca kültürel tüketici olarak değil, kültür inşa eden ve yayan bir aktör olarak da katkıda bulunduğumuz bir gerçektir.
Selçuklu ve Osmanlı ile zirveye ulaşan bu kültürel inşa süreci, Cumhuriyet’le birlikte yeni bir sentez ve özgünlük çabasına kavuşmuştur.
Güçlü bir toplum; güçlü düşünceler, işler ve değerler demektir. Değerleri olmayan, geleneği bulunmayan, geleneğini gününe taşıyıp yeniden üretemeyen bir toplum dünyaya söz söyleyemez, geleceğe anlam katamaz.
Tarihi ve kültürel mirasımızı korumak, bizi biz yapan, bizi başkalarından ayıran, bize has özelliklerimizi ve güzelliklerimizi bizden sonraki nesillere aktarmak için çok önem verdiğimiz bir meseledir.
Uygarlık birikimimiz ve kültürel mirasımız aynı zamanda bizi bütün dünyanın en büyük ilgi merkezlerinden birisi haline getirmektedir. Bu açıdan kültür, turizm ile yakından ilişkilidir.
AK Parti iktidarı olarak kültür alanında da 8,5 yılda büyük icraatlere imza attık. Bunlardan bazıları şöyledir:
Kültür milleti var eden, olmazsa olmaz değerlerden birisidir. Bugüne kadar “kültür” denince akla devlet ve devletin faaliyetleri akla gelmekteydi. İktidarımız kültürü devletin yanısıra bütün milletimizin bir ortak faaliyet alanı olarak görmüş ve özel kültürel oluşum ve faaliyetlere büyük destekler vermiştir.
8,5 yıl önce uluslar arası ölçekte bir kültür envanterine sahip değildik. Şimdi bütün illerimizde somut ve somut olmayan kültürel mirasımızın ayrıntılı bir envanterine sahibiz.
Dostları ilə paylaş: |