Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği



Yüklə 0,57 Mb.
səhifə6/24
tarix02.08.2018
ölçüsü0,57 Mb.
#66201
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24

İhlâs

İhlâs “kişinin ibadetinde yalnızca yüce Allah’a yakınlaşma ve O’nun lutuf ve ihsan yurduna kavuşma kastını gütmesi demektir.”

Onların Allah’ı bırakıp, dua edip tapındıkları putlar hiçbir şekilde onların dualarını kabul etmiyorlardı. Nitekim yüce Allah (bir başka yerde) şöyle buyurmaktadır:

Allah’tan başka kendisine kıyamete kadar (dua etse dahi) cevab veremeyecek olan ve kendilerine yaptıkları duadan habersiz olan kimselere dua (ve ibadet) eden kişiden daha sapık kim olabilir? İnsanlar bir araya toplatıldıklarında onlar kendilerine düşman kesilir ve onların ibadetlerini inkâr edenler olurlar.” (el-Ahkaf, 46/5-6)



Dua ve Türleri

Duanın (ve ibadetin) tümüyle yalnızca Allah’ın, hayvan kesmenin tümüyle yalnızca Allah’ın, adakta bulunmanın tümüyle yalnızca Allah için yapılması ve başkasından değil yalnızcıa O’ndan yardım ve imdat dilemeleri için onlarla savaştıklarını da kesin olarak anlamış olursun. Bütün ibadet çeşitleri de yalnızca Allah’ındır.



Dua iki türlüdür:

1- Sevabı ümit edilerek, cezasından korkularak kendisine dua edilene ibadette bulunmak suretiyle yapılan “ibâdet duası”. Bunun Allah’tan başkasına yapılması doğru değildir, Allah’tan başkasına yapılması dinden çıkartan büyük bir şirktir. Yüce Allah’ın; “Şüphesiz bana ibadeti büyüklüklerine yediremeyenler yakında hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir.” (el-Mu’min, 40/60) buyruğundaki tehdit bu tür dua (ve ibadet) hakkındadır.

2- İstekte bulunmak duası: Bu da istek için ya da ihtiyaçların karşılanması için yapılan duadır. Bunun üç kısmı vardır:

a- Şanı yüce Allah’a ancak kendisinin güç yetirebileceği hususları bildirerek dua etmek. Bu yüce Allah’a bir ibadettir, çünkü bunun kapsamı içerisinde yüce Allah’a ihtiyacın arzedilmesi ve O’na sığınmak, O’nun kadir, cömert, lütuf ve rahmeti geniş olduğuna inanç da vardır. Allah’tan başka hiçbir kimsenin yerine getirmeğe güç yetiremediği herhangi bir hususu Allah’tan başkasından dua ederek isteyen bir kimse, kendisine dua ettiği varlık ister canlı, ister ölü olsun müşrik ve kâfir olur.

b- Hayatta olan bir kimseye güç yetirebileceği şeyleri söyleyerek dua etmek: Ey filan bana su ver, demek gibi. Bunda hiçbir sakınca yoktur.

c- Ölü ya da huzurda bulunmayan bir kimseye bu gibi istekleri sunmak: Bu da bir şirktir, çünkü ölü ya da huzurda bulunmayan bir kimsenin bu gibi işleri yerine getirmesine imkân yoktur. Bu istekte bulunan kimsenin böylesine bir kimseye dua etmesi, o varlığın kâinatta bir tasarruf sahibi olduğuna inandığını göstermektedir. Bundan dolayı o kimse müşrik olur.

Kurban Keserek İbadet



Hayvan kesmek (zebh) özel bir şekilde kanın akıtılması suretiyle canın çıkmasını sağlamaktır. Bu da bir kaç türlü gerçekleşir:

1- Kendisi için hayvanın kesildiği şahsı tazim etmek, onun önünde zilletini arzetmek ve ona yakınlaşmak maksadını güderek yapılan kesim. Bu bir ibadettir ve ancak yüce Allah’ın meşru kıldığı bir şekilde yüce Allah’a yapılır. Her kim bunu Allah’tan başkası için yaparsa, bu büyük şirktir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetim (kurban kesmem), hayatım ve ölümüm âlemlerin rabbı olan Allah içindir.” (el-En’âm, 6/162)



2- Misafire ikram yahut bir düğün ziyafeti ve buna benzer maksatlarla hayvan kesmek: Bu kimi zaman vacib, kimi zaman müstehab olmak üzere emrolunmuş bir şeydir. Çünkü Peygamber sallallahü aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:

Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kimse misafirine ikramda bulunsun.”6

Yine Abdu’r-Rahman b. Avf’a evlendiğinde şöyle demiştir:

Bir koyun ile dahi olsa düğün ziyafeti ver.”7



3- Yemek suretiyle yahut ticaret yapmak ve buna benzer faydalanmak kastı ile kesmek: Bu da mübah bir kesimdir. Bunda aslolan mübahlıktır, çünkü yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

Görmezler mi ki biz onların faydasına kendi ellerimizle var ettiğimiz davarlar yarattık. İşte kendileri bunlara sahibtirler. Onları kendilerine boyun eğdirdik, hem binekleri bunlardandır, hem onlardan yerler.” (Yâsîn, 36/71-72)

Bu, vesile olduğu şeye göre bazan istenen bir kesim olur, bazan da yasaklanan bir kesme işlemi olur.

Adak



Adak (nezir) genel olarak farz kılınmış, bütün ibadetler hakkında kullanıldığı gibi özel anlamıyla adak (nezir) hakkında da kullanılır. Bu anlamıyla nezir insanın Allah için kendisini belirli bir şeyi yapmakla yükümlü kılmasıdır. Burada kastedilen ise birinci anlamdır. Bütün ibadetler yüce Allah’a aittir, çünkü yüce Allah:”Rabbin şunları hükmetti: Kendisinden başkasına ibadet etmeyin...” (el-İsra, 17/23) diye buyurmaktadır.

İstiğase (Yardım Dileği)



İstiğâse (yardım dileği) ise zorluktan ve ölümden kurtulmak ve yardım istemektir. Bunun da bir kaç kısmı vardır:

1- Yüce Allah’tan yardım isteme (istiğâse): Bu, amellerin en faziletlilerinden, en mükemmellerindendir. Rasûllerin ve onlara tabi olanların yapageldikleri hep bu olmuştur. Buna delil de yüce Allah’ın şu buyruğudur:

Hani siz Rabbinizden imdat istiyordunuz da: Muhakkak ben size birbiri ardınca bin melek ile yardım ediyorum, diye duanıza karşılık vermişti.” (el-Enfal, 8/9)



2- Ölülerle ya da huzurda bulunmayan (uzaktaki) ve yardıma gücü yetmeyen canlılardan yardım istemek (istiğâse): Bu da bir şirktir, çünkü bunu ancak böylelerinin kâinatta gizli bir tasarruf sahibi olduğuna inanan kimseler yapar. Bunun sonucunda onlara rububiyetten bir pay verir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

Yoksa bunalmış olana kendisine dua ettiğinde duasını kabul edip, o kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri yapan mı? Allah ile birlikte ilâh mı vardır? Ne kadar az düşünüyorsunuz.” (en-Neml, 27/62)



3- İmdada yetişmeye gücü yeten, bilen, canlılardan yardım dilemek (istiğâse): Bu onlardan yardım istemek gibi caizdir. Nitekim yüce Allah Musa aleyhisselam kıssasında şöyle buyurmaktadır:

Taraftarlarından olan, düşmanından olana karşı kendisinden yardım istedi (istiğâse).” (el-Kasas, 28/15)



4- Gizli bir gücü bulunduğuna inanmaksızın gücü yetmeyen canlı birisinden yardım ve imdat istemek (isteğâsede bulunmak): Mesela kendisine hücum eden bir düşmanı savmak maksadıyla felçli birisinden yardım istemek gibi. Böyle bir şey kendisinden yardım istenen kimse ile bir alaydır ve boş bir davranıştır. Bu sebeb dolayısıyla da yasaktır. Yasak oluşunun bir diğer sebebi de şu olabilir: Belki onun bu davranışına başkası aldanır ve kendisinden yardıma koşması istenen o kimsenin -âciz olmakla birlikte- zorlu ve sıkıntılı zamanlarda kendisi ile başkalarını kurtarabildiği gizli bir gücünün bulunduğu vehmine kapılabilir.


Yüklə 0,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin