T. C. İStanbul 16. AĞIr ceza mahkemesi (cmk 250. Maddesi İle görevli) dosya no


-SANIK SERDAL ADALI SAVUNMASINDA ÖZETLE



Yüklə 5,81 Mb.
səhifə183/666
tarix02.01.2022
ölçüsü5,81 Mb.
#20888
1   ...   179   180   181   182   183   184   185   186   ...   666
73-SANIK SERDAL ADALI SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;12-17) Mart ayı sonlarında teknik direktörümüz Tayfur Havutçu ile yaptığımız görüşmede, futbol takımımızda tüm futbolcu eksiklerimizin çıkarılması ve yeni sezonda istediği futbolcuları bize bildirmesinin futbol komitesi olarak beraber çalıştığım Cengiz Zülfikaroğlu ile ilettik. Sonraki hafta başı Ümraniye tesislerinde yaptığımız toplantıda içinde İbrahim Akın, İskender Alın'ın da olduğu on bir, on iki futbolcunun isimlerini, Tayfur hocanın bize verdiği listeden belirledik. İfademde, polis ve savcılık ifademde de belirttiğim gibi, bu isimlerin belirlendiğinde İ.B.B.spor rakibimiz bile değildi. Henüz kupada karşılaşacağımız belli bile değildi. İlerleyen günlerde yurt dışında oynayan Türk futbolcuların ve yabancı Türk futbolcuların transferi için çalışmalarımızı sürdürdük. Çoğunu da transfer ettik. İlerleyen günde de Bursa maçı için, Bursa'da olduğumuz bir günde hocamız Tayfur Havutçu ile ilgili, listemizde yurt dışında hangi futbolcularla görüştük, hangi futbolcuları transfer etme aşamasında geldik, bunların bilgisini verdik. Tayfur hocamızda listemizde bulunan İbrahim, İskender, Samsunspor'dan Kemal ve Çanakkale'de oynayan Sakıp'ın menajerinin Yusuf Turanlı olduğunu özellikle de Samsun'lu Kemal'in çok gündemde olduğunu iki üç kulübün aynı anda istediğini, diğerleri değil ama vakit kaybetmeden görüşmemizin bir an önce yapılması gerektiğini bize iletti. Ben de lobide yanımızda olan kulübümüz güvenlik, güvenlikten sorumlu arkadaş, Ahmet Ateş'e, Yusuf Turanlı'nın telefonunun olup olmadığını mümkünse bulmasını ve görüşmek istediğimizi iletmesini söyledi. Ahmet'de kendisinin olmadığını Yusuf Turanlı'nın İbrahim Toraman'ın da menajeri olduğunu, onu da o anda öğrendim. Ondan öğrenebileceğimi söyledi. Ben pazartesi İstanbul'da görüşelim dedi. Ahmet, Yusuf Turanlı ile görüştüğünü kendisinin pazartesi İstanbul dışında olacağını, bir hafta on gün sonra döneceğini, benimde hemen Bursa maçından sonra yurt dışına çıkacağım için, mümkünse Bursa'ya gelebilir mi diye sordum. Bu görüşmenin Bursa'da olmasının tek sebebi, transfer görüşmelerinin bir an önce yapılması gerektiği ve görüşecek başka uygun gün bulunmaması idi. Bu şekilde yapmış olduğum görüşme ne yazık ki dosyada sanki şike görüşmesi gibi değerlendirilmiştir. Sayın başkanım şike yapmak için futbolcunun menajerine yüz tane taraftar, otuz tane gazeteci, otuz tane televizyoncunun olduğu otele çağırır mısınız. Yusuf Turanlı ile yaptığımız görüşmede yarım saat sürdüyse bunun ancak, beş dakikası İbrahim Akın ve İskender Alın'la ilgiliydi. Yusuf Turanlı o görüşmede, benim İ.B.B. başkanıyla görüştüğümü bildiğini bu futbolcuları istediğimizi, Göksel başkanın da kulağına gittiğini söyledi. Ben Yusuf'a sadece bu futbolcuların İ.B.B'den senelik kaç para aldıkların sordum, o da tam olarak öğreneceğini kupa maçından sonra oturup konuşacağımızı söyledi ve ayrıldık. Yine bu görüşmede de Cengiz Zülfikaroğlu benimle beraberdi. Yusuf Turanlı'nın maçtan iki gün önce Tayfur hocayı arayıp acil görüşmesi gerektiğini söylemiş. Polis ifadesinde tapeleri görmediğim, verdiğim ifademi okursanız, Yusuf'la kendi ofisimde görüştüğümü, herhangi bir teknik takip olmamasına rağmen, zaten yukarıda belirttiğim acil görüşme sebebinin, o hafta sonu yapılacak, Galatasaray kongresinde, Göksel başkanımızın kongre üyesi olduğu, seçilecek başkanla bir araya bir araya geleceğini, isteyeceğini, onun için bu futbolcularla alacakları ücreti konuşmamız gerektiğini belirtti. Ben de İ.B.B. ile görüşmeden bu futbolculara, bonservis ücreti ödeyip ödeyemeyeceğimiz belli olmadan, bunu belirleyemeyeceğimi, ama mevcutta şu anda aldıkları ücretten daha fazla olacağını kendine ilettim. Yine Samsunspor'lu Kemal'in, babasıyla görüştüğünü ve Adana'lı olduğunu benim görüşmem gerektiğini benim ağzımdan da Beşiktaş'a transfer etmek istediğimizi iletti. Daha sonra Adana'da Kemal'in babasıyla da görüştüm.

Ailemizin yüz elliye yakın sahip olduğu yarış atı var. Yetiştiriyoruz, bazen satıp koşturuyoruz, bazılarını da tutsak olarak çiftliğe yolluyoruz. Her sene kendime iki tane at ayırırım. Ve yüz elli atın içinde iki tane ismi kendim belirlerim. Adı geçen at kendime ayırdığım iki attan bir tanesidir. Yani hediye etmem, satmam, birilerine vermem, imkansızdır. Kendisine Beşiktaş camiasının, futbolcunun, atçılık yapmasını kaldırmayacağını, Beşiktaş'a geldikten sonra bu at işleriyle uğraşmasın bırakmasını söyleyip at konusunu kapattım ve ayrıldık.

Kupa maçında adı geçen iki futbolcu da gol atmıştır. Bunun bir tanesi resmi olarak İbrahim'in attığı göldür, diğeri de İskender'in bana göre gol olup, hakem tarafından iptal edilen ikinci goldür. Bunu daha sonra hem televizyonlarda, hem gazetelerde herkese ifade ettim. Penaltılarla biten maçın 3-2 olduğunu kim söyleyebilir. İbrahim Akın'ın penaltıyı dışarı atması en kolay yol olmaz mıydı. Yine atfedip şike yaptıysam, maçla gözaltına alınmam arası, tam iki ay. Bu iki aylık süre içinde niye götürüp atı vermedim. Yine tapelerden öğrendiğime göre, İbrahim Akın maçtan sonra benim hediye ettiğim söylenen atı almaya gidiyorum demiş.

Yine iddianamede üstüne dikkat çekilmek istenen diğer bir konuda bu iki futbolcuyla yaptığım görüşmede asla bir fiyat teklifinde bulunmadık. Sadece futbolcuların fiyatlarının ne olduğunu Yusuf Turanlı'dan bize teyit etmesini istedim. Yine iddianamede futbolcuların fiyatlarının yüksek olduğu, bunun bir transfer şikesi olduğu iddia ediliyor. Bundan dolayı ben transfer yaptığım geçen seneki rakamları size belirtmek istiyorum. Beşiktaş'a bir futbolcunun sadece aldığı maaşlardır. Veli, 1.350.000 euro, Tanju 1.300.000 euro, Burak, 1.350.000 euro, daha bunlar maç başlarıyla beraber ödenecek rakamlardır. Egemen 2.000.000. euro, Pektemek, 2.000.000 euro, Ersan, 2.100.000 euro. Türk futbolcuların maaşların ve aldıkları ücretin bu şekilde olmasına rağmen, İbrahim Akın ve İskender Alın'a bizim teklif, yüksek teklif vererek, futbolcuların akıllarının karıştırıldığı iddia ediliyor. Buna hiçbir şekilde katılmıyorum. Bu görüşmeleri bilmediğim, tüm ilgililerin ifadesinde açıkça belirtilmektedir. Özellikle Yusuf Turanlı'nın vermiş olduğu ifadelerde de, menajeri olduğu futbolcularla yaptığı telefon görüşmelerinde, futbolcuları motive etmek için konuşmalar yaptığı söylenmektedir. Bu tür konuşmaların benimle hiçbir ilgisi yoktur. Ne bir ilgim vardır, ne yönlendirmem söz konusudur. Şikeye ilişkin tekbir konuşmam, tek bir cümlem dahi yoktur. Şike olarak yorumlanabilecek tek bir kelimem kayıtlarda yoktur. Evet ben iki defa Yusuf Turanlı ile görüştüm. Tüm bu süreçte tek bir çabam vardı, o da masum olduğumu ispatlamaktı. Sonuç olarak bir kez daha belirtmek istiyorum ki asla ve asla şike yapmadım. Şikeye teşebbüs etmedim, kimseye şike amaçlı transfer teklifinde bulunmadım. Dosyada bununla ilişkin tek bir delil, tek bir ifade dahi yoktur. Hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.




Yüklə 5,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   179   180   181   182   183   184   185   186   ...   666




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin