15.10.2006 tarihli CD'nin incelemesinde; Kuvayı Milliye Derneğinin Mersin ilinde yaptığı toplantı görüntülerinin olduğu, ilk olarak Demeğin Mersin İl Başkanı Kemal CANAY'ın konuşma yaptığı, Kuvayi Milliye Derneğinin kuruluş amacını ; "...1919 daki Kuvayi Milliye ruhu Mersin 'de başlamıştır. Türkiye 'yi dalga dalga saracaktır ve hainlerin korkulu bir rüyası olacaktır. Bazı arkadaşlarım soruyorlar, ne yapacaksınız, sizde onlar gibi normal bir dernek mi olacaksınız, hayır arkadaşlar biz bu harekatı Kuvayı Milliye harekatı, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün harekatıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK 1919 da Samsuna ne yapmışsa, çıktığı zaman bizde onu yapacağız.... Ama bunu yapmak için de önce teşkilat kuracağız ..." sözleri ile anlattığı tespit edilmiştir.
Görüntünün bir bölümünde, Kemal CANAY'nm "Genel Başkan Yardımcım" olarak takdim ettiği Hüseyin Kerim BAYRAKTAROĞLLUHüseyin GÖRÜM) 'nun ; "...Kuvayi
Milliye Hıyaneti Vataniye Kanunu zamanı geldiğinde yürürlüğe girmesi için çalışacaktır, 11 Kasım 1938 den bu güne kadar ihanet eden her şahıs, her kurum ve kuruluş hesabını verecektir....." şeklinde konuşma yaptığı tespit edilmiştir.
Görüntünün ilerleyen bölümlerinde Mehmet Fikri KARADAĞ'ın kürsüye geldiği, Kuvayı Milliye davası için, herkesin tanıdıklarını çağırmasını istediği ve "... daha ömür istiyorum, ne için biliyor musunuz, vatan hainlerinin ülkeyi sömüren alçakların, şerefsizlerin, sonunu görmek, darağaçlarında sallandıkları günü görmek için ..." şeklinde konuştuğu, Kuvayı Milliye Derneğine üye olacak, bu uğurda elini, gövdesini, kafasını, bütün varlığım taşın altına sokacak, arkadaşlarına özel bir yemin ettirdiğini, yemine başlamadan önce Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Erzurum'da iken etrafında kalan veya kalmayanlara söylediği açıklamayı yapacağını belirterek, "sevgili arkadaşlarım bu uğurda ölmek var, öldürülmek var, öldürmek var, bu uğurda zorluklarla karşılaşmak var, bu işe girip bin kere pişman olup, nereden bu işe başladım deyip, kendini doğduğu güne kahır ettirmek var, çoluk çocuğun önünde mahcup olmak var" şeklinde konuşmasını sürdürdüğü ve daha sonra bu "Kuvva Yemini" olarak bilinen yemin ettirdiği tespit edilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |