Bu ilişki Sedat PEKER'e sorulduğunda alınan ifadesinde özetle; Veli KÜÇÜK ile 1992 yılından beri tanıştığını, zaman zaman telefonla ve yüz yüze görüştüğünü fakat aralannda herhangi bir ilişkinin olmadığım Veli KÜÇÜK'e şoförlük yapan Emin Caner YİĞİT'i tanımadığını, bu şahsı Boğaç Kaan MUATHAN'ın tamdığmıVeli KÜÇÜK ile herhangi bir para yada ticari ilişkisinin olmadığını, kendisine sorulan telefon görüşmelerinin bir kısmını hatırlayıp cevap verdiği halde Veli KÜÇÜK ve örgütle ilgili konuşmalan uzun zaman önce olduğu gerekçesiyle hatırlamadığını beyan etmiştir.
Mesela VELİ PAŞA'nm kendisine, KORKUT EKEN'e dikkat et deyip demediğini hatırlamadığını, eski bir konuşma olduğunu, SAMİ^HOŞTAN ile KORKUT EKEN'le ilgili yaptığı konuşmalan hatırlamadığını, yine başka brr görüşmede geçen "ÖZEL BİR GEMİ,
ASKERİYEDEN 4 KİŞİ" konuşmaları hatırlamadığını, bunların yanı sıra "BUNLAR CAHİL BİRDE TUTARLAR KAHVE MAHVE TARATTIRIRLAR ..." şeklinde geçen görüşmeyi de hatırlamadığını beyan etmektedir.
Öte yandan aynı dönemlerde GÜLER KÖMÜRCÜ ile yaptığı görüşmede polisler hakkında şikayetçi olduğu konusunu hatırladığını, kendisinin polis yetkilileri hakkında dava açtığmıveLİ ABİ ye söylersin demesindeki sebebin ise VELİ KÜÇÜK'ün de olayı bilmesini istediğini, çünkü Veli KÜÇÜK'ün baba dostu olduğunu beyan etmiştir.
Diğer taraftan Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ, Hayrettin ERTEKİN, Ertuğrul YILMAZ, Güler KÖMÜRCÜ, Korkut EKEN ve İbrahim ŞAH İN'i tanıdığını beyan
etmiştir.
Ayrıca Sedat PEKER tarafından 22 Mayıs 2002 tarihinde İstanbul-Hilton Hotelde düzenlenen "Turan Gecesi"'ne 1500 davetlinin katıldığı, Kızıl Elma ülküsünün anıldığı gecede; Öztürkler Com. İnternet sitesinin diğer Türk devletleriyle birleştirici bir amaç taşıyacağı mesajı verildiği, gecede yaşayan Türk'çüler olarak Susurluk Davasından hükümlü Korkut EKEN, Veli KÜÇÜK, Muhittin FİSUNOĞLU ve Abdulhaluk ÇAY'a plaket verildiği öğrenilmiştir.
Az öncede belirtildiği gibi Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki ilişkinin sırrı ve sebebi Sedat PEKER'in telefon konuşmalarında satır aralarında söylediği sözlerden çok iyi anlaşılmaktadır.
2004 yılında Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı bir telefon görüşmesinde Sedat PEKER, bir dönem Veli KÜÇÜK Korkut EKEN ve Yavuz ATAÇ'm birbirleri ile konuşmadıklarını, kendisinin bu şahıslan banştırmak için girişimlerde bulunduğunu, bu hususu eleştirirken "Ya bu tip hareketin içersinde olmaz zaten ya" diyerek bir örgütlenme içersinde olduklarını ifade ettiği, aynı görüşme içersinde "Bide bunlar cahil. Bide tutar bi kahve mahve tarattırırlar. Bi iki genç çocuğun eline verip" dediği, bu cümlelerden kısa bir süre sonra "On sene evvelinde olan olayların içinde Güler aklı başında insanlar vardı. Devlet kararı, Hükümet kararı vardı" "Polis işini yapamıyordu. Adliyeler yapamıyordu. Mecburen eskinden bişeyler oluyodu" diyerek bir dönem illegal eylemler yaptıklannı açıkça ifade ettiği görülmektedir.
(9) nolu gizli tanık 1995 yılında Gazi mahallesindeki kahvehanenin taranması olayıni Veli KÜÇÜK ile birlikte hareket eden Osman GÜRBÜZ'ün gerçekleştirdiğini, aynı oluşum içersinde Sedat PEKER'in de bulunduğunu beyan etmiştir.
Sedat PEKER'in telefonda anlattığı olaylarla gizli tanığın anlatından birlikte değerlendirildiğinde, Sedat PEKER'in bahsettiği 10 sene önce kahvehane tarama olayının Gazi Mahallesindeki kahvenin taranması olayı olduğunun anlaşıldığı,
Sedat'ın söylemlerine göre gerçekleştirilen bu kanlı eylemlerin devlet karan ile yapıldığını zannettiği, dolayısıyla yukanda da belirtildiği gibi "ERGENEKON" terör örgütünün kendilerini DERİN DEVLET olarak lanse ettikleri bir kez daha anlaşılmıştır.
Sedat PEKER Sami HOŞTAN ile yaptığı başka bir görüşmede, "On sene evvel Korkut EKEN bana demişti ki. .. .Filanca adamı ara. Bu adam eroin satıyo. PKK'lılarla da beraber hareket ediyo. PKK'ya para veriyo diyo, Bu adam yapmaz dedim de. Israr ettiğimde adama açıp küfür edin deyip sonra iki gün sonra beni arayıp ya senin dediğin doğruymuş. Adam yapmaz, işte kalbini kırdık. Bi kalbini al diyo. Biz kalbini alıyoruz. Ondan sonra da Atilla abi diyoki senden önce o adam geldi diyo. Çantayıda ben taşıdım. Atilla abinin arkadaşı parayı getirdim, bıraktım diyo" diyerek bir dönem yaptıkları gasp, tehdit olaylarını açıkça ifade ettiği,
Sedat'ın bu anlatımları üzerine Sami HOŞTAN'ın "...Bu anlattığın şeyler hiç bişey diğil" diyerek yapılan eylemlerin bunlarla sınırlı olmadığını açıkça ifade ettiği,
Diğer taraftan birçok telefon görüşmesinde Veli-KÜÇÜK, Korkut EKEN ve Yavuz ATAÇ üçlüsünün aralanndaki dargınlığı gidermek-ve barıştırmak için defalarca uğraştığını
anlattığı, bu olayların meydana geldiği tarihlerde 22 yaşında olduğunu söylediği anlaşılmaktadır.
Sedat PEKER'in barıştırmak için uğraştığını söylediği kişilerin kimliklerine bakıldığında isa VELİ KÜÇÜK ve Korkut EKEN'in üst düzey askeri görevliler olduğu, Yavuz ATAÇ'm da üst düzey bir istihbarat görevlisi olduğu, dolayısıyla Sedat PEKER ile devletin belirli kademelerinde görev yapan bu kişilerin bu kadar iyi ilişkiler içersinde olmasının da ancak "ERGENEKON" terör örgütünün varlığı ile anlaşılabileceği değerlendirilmektedir.
Aynca M.Fikri KARADAĞ liderliğindeki hücre yapılanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, ülkede kaos, anarşi ve terör meydana getirmek için ciddi eylem planlan yaptıklan, bu çerçevede DTP Milletvekilleri Ahmet TÜRK, Melahat TUNCEL, DTP'li Diyarbakır belediye başkanı Osman BAYDEMİR ve yazar Orhan PAMUK gibi isimlere silahlı saldın gerçekleştirmeyi planladıklan,
Eylemi gerçekleştirecek tetikçiler Muhammet YÜCE ve Coşkun ÇALIK'm kendi aralannda yaptıklan görüşmelerde,
"Öylede yk boylede, en azından hayatımızı kurtannz babalar gibi yatar çıkanz, zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış, en büyük biz olacaz paranın da herseyinde eniyisini yapacaz halaoğlu, bu saatten sonra bize bu gider" dedikleri,
Bu görüşme ile ilgili şüpheli Coşkun ÇALIK ifadesinde; Muhammet'in ilk önce bana DTP milletvekili Ahmet TÜRK'e suikast yapılacağını söylediğini, ancak daha sonra bu eylemi gerçekleştirmeleri halinde PKK terör örgütünün ailelerine bela olacağını, bu durumu Fikri Albay'a söylediğini, bunun üzerine Fikri Albay'ın da öyleyse Orhan PAMUK'u öldürün dediğini, bu olaylan Muhammet YÜCE'den öğrendiğini,
Yine Muhammet YÜCE'nin kendisine yakalanmaları halinde Sedat PEKER'in cezaevinde kendi koğuşuna aldıracağını, çok rahat şekilde cezaevinde günlerini geçireceklerini söylediğini beyan etmiştir.
Sedat PEKER'in bu konuya ilişkin alınan ifadesinde; Mehmet fikri KARADAĞ'ı Muzaffet TEKİN vasıtasıyla tanıdığını, bu şahsın villasına gelmediğini, samimiyetinin bulunmadığını, Orhan PAMUK'un öldürülmesiyle ilgili Muhammet YÜCE ve diğer şahıslan tanımadığını beyan etmesine rağmen,
Mehmet Fikri KARADAG'ın alınan ifadesinde; Sedat PEKER'i Muzaffer TEKİN vasıtasıyla tanıdığını, bir çok kez Sedat PEKER ile görüştüklerini, bu şahsın villasına da Muzaffer TEKİN ile gittiklerini beyan etmiştir.
Kaldı ki 2004 yılında Sedat PEKER'e yönelik yapılan çalışmalar sırasında Fikri KARADAG'ın Sedat'ın adamlanndan birisi ile yaptığı görüşmede "Reis nasıl iyimi selam söyle" dediği bilinmektedir.
Dolayısıyla tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde, Sedat PEKER'in tutuklu olduğu halde bile "ERGENEKON" terör örgütü içersinde faaliyetlerini sürdürdüğü anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde, Sedat PEKER'in tutuklu olduğu halde bile "ERGENEKON" terör örgütü içersinde faaliyetlerini sürdürdüğü anlaşılmaktadır.
Şimdi de Veli KÜÇÜ ile Sedat PEKER arasındaki ilişkiyi gösteren iletişim tespit tutanaklanndan kısaca örnekler verilecek, devamında da diğer deliller anlatılacaktır. İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
Dostları ilə paylaş: |