Mehmet Fikri KARADAĞ'ın alınan ifadesinde özetle; SEMİH TUFAN GÜLALTAY'ı Elazığ'da görevli iken Akın BİRDAL'm tetikçilerini azmettiren kişi olarak duyduğunu, Semih Tufan GÜLALTAY hapisteyken kardeşi Emre GÜLALTAY'ı Muzaffer TEKİN'in bürosunda tanıdığını, Muzaffer'in Emre'yi, Semih Tufan GÜLALTAY'm kardeşi olarak tanıttığını, Emre'yi Muzaffer'in yanında 3-4 defa görmüş olabileceğini,
Semih Tufan cezaevinden çıktıktan sonra Muzaffer'le veya tek başına en az 10 defa görüştüğünü, bu görüşmelerin bazılannda resmi kıyafetli olduğunu, Semih Tufan'la Ulusal Birlik Partisinin kurulması aşamasında görüş alışverişlerinde bulunduklarını hatta partinin ismini birlikte koyduklannı, Semih Tufan'la devlet sorunlannı görüştüklerini,
Ulusal Birlik Partisinin kurulması çerçevesinde Semih Tufan'la birlikte Ankara'ya gittiklerini, burada bazı şahıslarla görüşmeler yaptıklannı, orada şahislann kendisine eski ülkücüler olarak lanse edildiğini hatırladığını, ilerleyen dönemde Semih Tufan'la aralannm açıldığını ve bir daha görüşmediğini beyan etmiştir.
Muzaffer TEKİN'in Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde; Kendisine İstanbul C.Savcılığma posta ile gelen ihbar mektubu sorulduğunda; Akın BİRDAL suikastı ile ilgili olarak aranan Semih Tufan GÜLALTAY'ı evinde saklamadığını, ancak bu kişiyi saklayan Emekli Binbaşı Mahmut Zihni OZAN'ın kendisinin arkadaşı olduğunu, Semih Tufan GÜLALTAY'ı sözü edilen olaylardan 2-3 sene önce Mete YALAZANGİL aracılığı ile tanıdığını, olayı basından duyduğunu ve olayla ilgili olarak kendisinin ifadesinin alınmadığını, Semih Tufan GÜLALTAY'm cezaevine girmesinden sonra ailesi ile ilgilendiğini, bu kişiyi 2003 yılında cezaevinden çıktıktan bir müddet sonra tekrar irtibat kurduklannı, yaklaşık 3 senedir görüşmediklerini beyan etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |