GENEL YAPI İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Veli KÜÇÜK'ten ele geçirilmiştir. Dokümanda kapak kısmı bulunmayıp "GENEL YAPI" başlığı altında hazırlanan bir yazı metnidir. 5 sayfadan oluşmaktadır.
"GENEL YAPI" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE
ÖZETELE; Kemal ÖZDEN isimli şahıs tarafından kaleme alınarak, ADD'nin içinde
bulunduğu mevcut durumunu belirtir bir rapor niteliği taşıdığı anlaşılan söz konusu
dokümanın yapılan incelemesinde; ^" * ~ ,x
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) nin Türkiye'nin en büyük demokratik kitle örgütü olduğu, büyük kentlerin tamamında şubelerinin olduğu, Cumhuriyetin temel değerlerinin savunulması ve irtica ile mücadelede 'Halk evleri' tarzı bir misyon yüklenen tek mekanizma olduğu belirtilmiştir.
"DURUM" başlığı altında;
Demeğin bu misyonunu kuruluşunun ilk zamanların da layıkıyla yerine getirdiğini ancak; irtica ile mücadele de Anıtkabir'e milyonları yönlendirebilen, mitingler düzenleyen ADD'nin son iki yıl içerisinde üzerine bir şal örtüldüğü,
Özellikle son genel kurul toplantısı sonucu yönetime geçen kadronun bulunmuş olduğu görevin işlevini anlamadığı ya da farklı bir şekilde anladığı, aynı ekibin son derece dar grupçu bir tarzda kendini tekrar yönetime getirecek naylon şubeler inşa ettiği, direnen yurtsever üyeleri demek üyeliğinden atmak için en ufak bahaneyi değerlendirdiği ancak tüm bu baskı, yıldırma ve kıyıma rağmen, ADD'yi ADD yapan devrimci yapılanmanın direndiği belirtilmiştir.
"NE YAPILABİLİR, NE YAPMALI" başlığı altında;
ADD'nin bugünkü yönetimden kurtulması gerektiği, Kemalist bir yönetime kavuşturulmasının hayati önem taşıdığı, 28 Şubat çizgisinin kamuoyunda güçlü kılınmasında ADD'nin başarılı ve etkin yegane güç olduğu, Cumhuriyeti ayakta tutmak için "TSK'nm masanın bir ayağı, diğer ayağının ise güçlü ve etkin ADD yönetimi" olacağı, çünkü TSK bünyesiyle anlaşmazlık halinde olan bir ekibin ADD'de başarılı olmasının beklenemeyeceği belirtilmiştir.
"ÜSİAD-SAYIN KEMAL ÖZDEN-Rumeli CD. No:5/2
Şişli/Nişantaşı/İSTANBUL" başlığı altında;
Yazının bir önceki "genel yapı" isimli dokümana cevap niteliğini taşıdığı ve "Sayın Kemal ÖZDEN" hitabıyla başlayarak, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin faaliyetlerinin özellikle dış istihbarat örgütleri ile mevcut rejime karşı yıkıcı/bölücü grupların dikkatini çektiği, bu nedenle emperyalist güç odaklarının hedefi haline getirildiği belirtilmiştir.
Bahsedilen bu durumun kaçınılmaz ve doğal bir gelişme olduğu, emperyalist güç odaklarının Türkiye üzerindeki tarihsel "kin"i hiçbir zaman son bulmadığı,
Psikolojik savaşın en ucuz, en etkin ve başarıya ulaştıran en kısa yolunun sivil toplum örgütleri olduğu, bu nedenle Türk kamuoyundaki Kemalist prensip ve düşüncelerine sahip kişilerin ADD çatısı altında yoğunlaştığı, bu durumun son derece sevindirici ve onur verici olduğu,
Bu nedenle ADD yönetim kademelerindeki şahsiyetlerin, vizyona yansıyan değil gerçek portrelerinin önem arz ettiği ve bu yapı içerisinde provokatör yapılanmalara asla izin verilemeyeceği,
Bu nedenle ADD Genel Kurul delegelerinin viCDanen sorumlu olduklan gibi hukuk platformunda da sorumlu olduklan, yönetimden doğan rahatsızlıklara yol açan uygulamalann, delegelerin "sorgulama" nosyonundan yoksun olmalanndan kaynaklandığı,
Diğer taraftan ADD içindeki muhalefetin sevindirici olduğu, ancak muhalefetin yönetim üzerinde etkin olabilmesi için "re/aksiyoner" özelliğine sahip olması gerektiği,
ADD'nin kuruluş aşamasından günümüze kadar tüm faaliyetlerinin sanıldığının ötesine büyük bir dikkat ve ciddiyetle izlendiği, bundan sonraki çalışma, yöntem ve amaçlananlann kaçınılmaz olarak izleneceği ve gereğinin yerine getirileceği belirtilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |