konuşmalarına bizzat şahit oldum. Hatta ordunun gerekli müdahaleyi yapmadığından yakınıp bizzat genel kurmay başkanına küfür ettiğini de duydum. Dediği,
Ergenekon terör örgütü mensuplarından ve üst düzey yöneticilerinden olan şüpheli İlhan SELÇUK, 3886 tape numaralı, 07.02.2008 günü saat: 12.51 sıralarında İ.Y. ile yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; "... şimdi yalnız 2 tane şey var, EĞER KAPATMA DAVASI AÇILIRSA" "BİR DE ÜSTÜNE EKONOMİK KRİZ GELİRSE, TÜRKİYE BİRAZ KARIŞIRSA BELKİ Bİ UMUTLAR DOĞABİLİR" "ÇÜNKÜ NORMAL YOLLARDAN BUNLARI MÜMKÜN DEĞİL YANİ" diyerek ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün demokratik yollarla hiçbir şekilde bir şey elde edemeyeceğini, bu nedenle ekonomik krizden kaos ve kargaşa amaçladığını açıkça ifade etmektedir.
Ergenekon terör örgütü üyelerinden şüpheli Habip Ümit SAYIN' da yaptığı bir telefon konuşmasında, "Odayı bekler gibi kriz bekliyoruz. Gelse de hükümet düşse diye" diyerek İlhan SELÇUK'un söylemlerini destekler ve onaylar tarzda konuşmalar yaptığı tespit edilmiştir.
ERGENEKON terör örgütünün özellikle devlet yönetiminde farklı düşüncelere tahammül edemediği, farklı düşüncede olan hemen herkesi "ikinci cumhuriyetçi" , "işbirlikçi" , "karşıdevrimci" , "ABD-CİA-MOSSAD Ajanı" /'tarikatçı" , "dinci" , "dönek" , "hain" gibi karalama kampanyalarıyla halk önünde küçük düşürmeye çalıştığı, "fişleme" faaliyetlerine giriştiği, halkı bu kişilere karşı kışkırttığı ve kahraman Türk Ordusu içinde kendi düşüncelerini benimsemiş ve kabul etmiş olduğuna inandığı bir gruba kendi menfaatleri doğrultusunda bir darbe yaptırarak mevcut yasama (TBMM) ve yürütme kurumlarını lağv ederek yerine kendi düşünce ve amaçlanna uygun bir yönetim tesis etme yönünde faaliyetlere giriştiği tespit edilmiştir.
Terör örgütü hedefe giden yolda propagandasını yaparken, egemenliği kayıtsız, şartsız millete teslim etmiş olan yüce Atatürk' ün yolunu takip ediyormuş izlenimi vermektedir. Bu sayede "hedef kitle olarak belirledikleri kesim tarafından sempati ile karşılanmayı amaçlamaktadırlar. Yüce Atatürk' ün öncülüğü ile tesis edilen demokratik sistemimizin yine Yüce Atatürk'ün adı kullanılarak ve faaliyetlerine maskeleme yapılarak Ergenekon terör örgütü tarafından antidemokratik müdahalelerin gerçekleşmesine çalışıldığı açık bir şekilde anlaşılmıştır.
Soruşturma kapsamında şüphelilerden ele geçirilen dokümanlann incelenmesinden ; ERGENEKON terör örgütünün, 1999 yılında re-organize edilerek sivil açılımlannı gerçekleştirdiği ve faaliyetlerine hız verdiği anlaşılmaktadır. Özellikle 2002 yılında yapılan genel seçimlerinden sonra ERGENEKON dokümanında belirtilen yöntemlerin tek tek uygulamaya konularak mevcut meclisi ve hükümeti ortadan kaldırmak için her türlü yola başvurduktan görülmüştür.
ERGENEKON terör örgütü mensuplan ülkemizde ekonomik ve siyasi kriz, terör ve kaos ortamı oluşturacak eylemlere girişmişlerdir. Bu çerçevede öncelikle yapılanmasmdaki bir hücreye değişik aralıklarla 05-10-11/05/2006 tarihlerinde üç defa Cumhuriyet Gazetesine el bombası bomba attınlmış ve arkasından da 17/05/2006 tarihinde de Danıştay 2. Dairesinde görev yapan yüksek yargıçlara yönelik silahlı bir eylem gerçekleştirilmiştir.
Eylem sırasında hayatını kaybeden görev şehidi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in cenaze töreninde de ülkede gerilim ve çatışma ortamı oluşturacak protestolar düzenlemişlerdir. Terör örgütü burada siyasi iktidan zan altında bırakıp halkın tepkisini siyasi iktidara yöneltmesini amaçladıklan.
Ülkemizde son birkaç yılda meydana gelen benzer olaylara bakıldığında, Danıştay Saldırısından önce ve kısa bir süre sonra benzer olayların zincirleme bir şekilde devam ettiği ve hemen hemen birçok olayda ERGENEKON TERÖR ÖRGİJTÜ'tıü işaret eden ciddi şüphelerin bulunduğu görülmüştür. Fakat örgütün,.tem el prensibi olan gizlilik ve hücre
yapılanması nedeniyle olayların birbirleri ile benzerlik gösterdikleri görülmüşse de yeterli delil edilmesi mümkün olmamıştır. Fakat eylemlerin amaç ve neticelerine bakıldığında aynı merkezden yönlendirildiği, ülkede kaos anarşi terör kargaşa, huzursuzluk çıkarmayı ve ülkemizi uluslar arası arenada sıkıntıya sokmayı hedeflediği net olarak görülmektedir.
Ülkemizde son yıllarda meydana gelen provakatif amaçlı eylemlere bakıldığında şu olaylar dikkat çekmektedir.
Dostları ilə paylaş: |