Tck tanitim semineri notlari


IV. Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama



Yüklə 4,78 Mb.
səhifə81/127
tarix02.11.2017
ölçüsü4,78 Mb.
#27177
1   ...   77   78   79   80   81   82   83   84   ...   127

IV. Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama


MADDE 228.

(1) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlayan kişi, bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Çocukların kumar oynaması için yer ve imkân sağlanması hâlinde, verilecek ceza bir katı oranında artırılır.

(3) Bu suçtan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

(4) Ceza Kanununun uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen ve kâr ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır.192

AÇIKLAMALAR :


Yeni düzenlemede kumar oynamak TCK da yer alan suçlardan çıkarılmıştır. Kumar oynanması için yer ve imkan temin edilmesi suç olarak düzenlenmiştir.

Bu suça ilişkin düzenlemede, kumarın sosyal bakımdan ortaya koy­duğu büyük tehlike ve doğurması olası facialar göz önüne alınmıştır. Söz konusu suçun oluşabilmesi için, aleniyet şartı aranmamıştır.

Söz konusu suç, başkalarının kumar oynaması için yer veya başka su­rette imkan sağlamakla oluşur.

Maddenin ikinci fıkrasında, çocukların kumar oynaması için yer veya başka surette imkan sağlanması, bu suçun daha ağır cezayı gerektiren nite­likli hâli olarak tanımlanmıştır.

Üçüncü fıkraya göre, kumar oynanması için yer veya başka surette imkan sağlanması suçundan dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü gü­venlik tedbirlerine hükmolunur.

Maddenin son fıkrasında kumar tanımlanmıştır. Buna göre bir oyunun kumar sayılması için iki koşul aranacaktır: Birincisi oyunun kazanç kastı ile icra edilmesi, ikincisi ise kâr ve zararın talihe bağlı olmasıdır. Bu tanım kar­şısında, kazanç kastı olmaksızın, dostlar arasında eğlenmek üzere oyun oy­nanmasına imkan sağlanması, bu suçu oluşturmaz.


V. Dilencilik


MADDE 229. - (1) Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır. 193

AÇIKLAMALAR :

Dilenciliğin ekonomik ve soyla boyutunu dikkate alan yasa koyucu bu eylemi ayrı bir suç olarak düzenlemiş ve yeni TCK içine almıştır.


229. maddede çocukları, fiziksel veya zihinsel engellileri dilenci­likte araç olarak kullanmak suretiyle başkalarının diğerkamlık ve acıma duyguları istismar edilmekte ve haksız kazançlar elde edilebilmektedir. Bu durumun kişilerdeki kimsesizlere, yoksullara yardım etme yönündeki has­letlerin zayıflamasına yol açtığı, bilinen bir gerçektir. Bu düşüncelerle, ço­cukların, fiziksel veya zihinsel engellilerin dilencilikte araç olarak kullanıl­ması, suç olarak tanımlanmıştır.

Yeni düzenlemede çocukların veya beden veya ruh sağlığı bakımından kendini idare edemeyecek durumda olan kimselerin dilencilikte araç olarak kullanılması 229/1 kapsamına girmektedir. Yani dilencinin kendisi değil onu kullanan kişinin cezalandırılması söz konusudur.

Eğer bu suç dilencilikte kullanılan kişinin üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşi tarafından işleniyor ise ceza daha fazla olacaktır.

Yine 229. maddenin üçüncü fıkrasına göre söz konusu suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde faile hem örgüt üyesi olmaktan ve hem de dilenciliğin ağırlaştırılmış halinden ceza verilecektir. 194



& 36. Aile Düzenine Karşı Suçlar

 

I. Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören



MADDE 230. - (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

(5) Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medenî nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

(6) Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.195



GEREKÇE :

Maddenin birinci fıkrası, birden çok evlenme fiilini suç hâline getirmiştir. Suçun faili kadın veya erkek olabilir.

Bu fiilin suç olarak tanımlanmasıyla, aile düzeninin korunması amaç­lanmıştır.

Suçun oluşması için, evli olan kimsenin kanuna ve usulüne uygun ola­rak ikinci bir nikâh işlemi yaptırmış bulunması gerekir. Birinci evliliğin Türkiye’de veya yabancı bir ülkede yapılmış olmasının önemi yoktur. Bi­rinci evlilik ölüm, boşanma veya iptal suretiyle ortadan kalkmadığı sürece ikinci evlilik suç teşkil edecektir. Birinci evliliğin iptalinin olanaklı bulun­ması hâlinde de iptal hükmü kesinleşmediği sürece ikinci evlilik, suç teşkil edecektir. Suçun oluşabilmesi için, kişinin kasten hareket etmesi gerekir. Taksirle ikinci evliliğin gerçekleşmiş bulunması hâlinde fiil suç olmaz.

İkinci fıkraya göre, evli olduğu hâlde ikinci defa evlenen kişinin du­rumunu bilerek onunla evlenen kimse de birinci fıkra gereğince cezalandırı­lacaktır. Bu hâlde suçun oluşması için failin, kendisinin evli olması gerek­mez ve fakat evlendiği kişinin esasen evli bulunduğunu bilmesi yeterlidir. Taksir, suçun oluşması için yeterli değildir. Birinci evlenme yurt dışında yapılmış olsa da suç oluşacaktır.

Maddenin üçüncü fıkrasında, gerçek kişiliğin saklanması suretiyle başkasıyla evlenme işlemi yaptırılması cezalandırılmaktadır. Suç, failin ger­çek kimliğini saklayarak kendisini bir başka kimse gibi göstermesi ve bu suretle evlenme işlemlerinin yapılması ile oluşur.

Dördüncü fıkrada, yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımının evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. İptal davası uzun sürebileceğinden, burada zamanaşımının başlangıcını özel biçimde belirleyen bir hükmün getirilmesi yerinde görülmüştür.

Maddenin beşinci fıkrasında, resmî nikâh bulunmadan evlenmenin dinsel töreninin yaptırılmasının cezalandırılacağı hususundaki hükme yer verilmiştir. Böylece Anayasanın 174 üncü maddesinin (4) numaralı bendi vurgulanmış olmaktadır. Ancak, medenî nikâhın yapılması durumunda kamu davası ve hükmedilen cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağı hükme bağlanarak, resmî nikâhın yapılmasını teşvik edici bir hüküm geti­rilmiştir. Hâlen, insanların fiilen ve uzun süreler, nikâhsız olarak yaşadıkları ve bunun suç oluşturmadığı düşünülecek olursa, böyle bir hükmün yerinde olduğu kabul edilmelidir.

Son fıkrada ise, evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimsenin cezalandırılması öngörülmüştür.

AÇIKLAMALAR :


Eski TCK nın 237. maddesinde düzenlenen bazı fiiller buraya alınmış, yeni hükümler getirilmiştir.

Birinci fıkraya göre; evli olmasına rağmen başkası ile evlenen kişi cezalandırılmıştır. Eski düzenlemede kanunen evlenmeleri yasak olan kişilerin evlenmeleri cezalandırılmış iken burada bu durum kaldırılmış ve sadece evli olduğunu bildiği halde evlenenlere ilişkin ceza hükümleri konulmuştur.

Birinci evliliğin iptali olanaklı ise bu iptal gerçekleşinceye kadar ikinci evlilik suç oluşturacaktır.

İkinci fıkra ise kendisi evli olmadığı halde evli olduğunu bildiği kişi ile evlenen kişiyi cezalandırmıştır.

Üçüncü fıkrada gerçek kimliğin saklanarak evlenme cezalandırılmıştır.

Dördüncü fıkrada; evlenmenin resmi akdi olmadan dinsel tören yaptıranlar cezalandırılmıştır. Bu kişiler resmen evlenirlerse dava ve ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır.

Resmi evlenme olmadan evlenmenin dinsel törenini yapan kişi beşinci fıkrada cezalandırılmıştır. Burada dinsel töreni yapan kişi için evlendirdiği kişilerin sonradan resmi nikah yapmaları halinde dava ve cezanın ortadan kalkacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

Fail bu suçları sahte bir belge düzenleyerek veya sahte belgeyi kullanarak işler ise suç hem sahtecilik suçunu ve hem de 237. maddede belirtilen suçu oluşturur.



Yüklə 4,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   77   78   79   80   81   82   83   84   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin