Tez özetleri Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı



Yüklə 2,23 Mb.
səhifə7/48
tarix03.11.2017
ölçüsü2,23 Mb.
#28943
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   48

YURTSEVEN İbrahim
Danışman :Doç. Dr. Yusuf SERENGİL

Anabilim Dalı :Orman Mühendisliği

Programı :Havza Amenajmanı

Mezuniyet Yılı :2008

Tez Savunma Jürisi :Doç. Dr. Yusuf SERENGİL

Prof. Dr. Süleyman ÖZHAN

Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL

Prof. Dr. Ahmet HIZAL

Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ

Ortadere Araştırma Havzalarında Makroomurgasız Populasyonu Dinamikleri

Günümüzde, özellikle kentleri çevreleyen havzalarda çok çeşitli ekolojik ve hidrolojik sorunlar gözlenmektedir. Bunlardan bazıları erozyon, sel, arazi kaymaları, taşkınlar, çevre kirlenmesi (hava, su, toprak), hidrolojik rejimin bozulması, sosyo-ekonomik nedenlerden kaynaklanan dolaylı sorunlar (nüfus patlaması, eğitim noksanlığı, fakirlik, göç) ya da yanlış kullanımlarıdır. Bu dolaylı veya doğrudan insan faaliyetleri ile ilişkili sorunların çoğu Belgrad Ormanı içerisindeki havzalarda gözlemlenmemektedir. Bu doğala yakın durum Belgrad Ormanı’na bir referans alanı özelliği sağlamakta ve önemli bir çalışma alanı haline getirmektedir.

Bugüne dek biyolojik parametreleri gösterge (indikatör) olarak alan çoğu araştırmada insan etkilerinin yoğun olarak görüldüğü kentsel havzalar ele alınmıştır. Bizim çalışma alanımız olan bölgedeki tek insan etkisi, kış aylarında gözlenen ve ekosistemin sağlık ve devamlılığı yönünde bir tehdit oluşturmayan asit yağış olgusudur.

Bu araştırmada Belgrad Ormanı içersinde Ortadere Araştırma Havzaları’nda tespit edilen belli derelerdeki makroomurgasız gruplarının nitel ve nicel dağılımları, Mart 2007-Şubat 2008 tarihleri arasında belirlenmiş ve hidrolojik-hidrokimyasal parametrelerle ilişkilendirilerek populasyon dinamiklerindeki değişimin aylara ve mevsimlere göre nasıl olduğu ortaya konulmuştur.

Araştırma sonucunda 11 organizma grubu ve bunlara ait 15 tür tanımlanmıştır. Bunların % 80,7‘sini Gammarus pulex, % 4,06’sını Gerris sp., % 4,06’sını Heptagenia sulphurea, % 1,25 ini Calopteryx splendes ve % 11,18 ’ini diğer omurgasızlar oluşturmaktadır.
  

Macroinvertebrate Population Dynamics in Ortadere Research Watersheds

Numerous problems are observed in watersheds in Turkey and around the world including erosion, torrents, floods, landslides, pollution and also socio-economic disorder. Most of these problems are directly or indirectly associated with human interventions. Human influences are limited in Belgrad Forest and therefore most of these problems are not severely observed. This “close to natural” condition makes Belgrad Forest a very suitable place for experiments as a reference area.

Many environmental monitory studies have been conducted considering biological parameters as indicators for detecting human interruptions on urban streams. In this study, we work in a protected forest and the only human impact on this forest is acid deposition observed in winter months.

In this study, macroinvertebrate diversity and pollution Dynamics were identified and the factors affecting them were put forward. Monthly observations, identification, and measurements provided knowledge related to the distribution and population dynamics of macroinvertebrates in the study area.

This study is the first study to relate macroinvertebrates with watershed hydrology in Turkey. Qualitative and quantitative distributions of benthic macroinvertebrates were identified with samples collected monthly from stream cross sections in Ortadere experimental watersheds in Belgrad Forest.

A total of 11 groups in 15 species were determined. These consisted of 80,7% Gammarus pulex, 4,06% Gerris sp, 4,06% Heptagenia sulphurea, 1,25% Calopteryx splendes and 11,18% other invertebrates.



ÇOKOYOĞLU Sinan
Danışman :Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL

Anabilim Dalı :Orman Mühendisliği

Programı :Havza Amenajmanı

Mezuniyet Yılı :2008

Tez Savunma Jürisi :Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL (Danışman)

Prof. Dr. Süleyman ÖZHAN

Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ

Doç. Dr. Ferhat GÖKBULAK,

Doç. Dr. Yusuf SERENGİL

Alibey ve Kağıthane Havzalarında Arazi Kullanımı ve Sorunlarının 50 Yıllık Değişimi

Ülkemizin İstanbul gibi büyük kentlerinde görülen temel sorun aşırı nüfus artışıyla beraber doğal kaynakların bozulma sürecine girmesi ve artan insan taleplerini karşılayamayacak duruma gelmesidir. “Alibey ve Kağıthane Havzalarında Arazi Kullanımı ve Sorunlarının 50 Yıllık Değişimi” konulu bu çalışmanın amacı Alibey ve Kağıthane Havzalarında 50 yılda meydana gelen arazi kullanımındaki değişimleri ortaya koyarak Havza Amenajmanı ışığı altında yanlış arazi kullanımından kaynaklanan sorunlara dikkati çekmektir.



In our country, the basic problem of the major cities is that the natural resources have been spoilt severely and become unsufficient

to meet increasing human demands. The aim of this study titled “The change of the land use and problems in Alibey and Kağıthane Watersheds in 50 years” is to attract the attentions to the problems based on the inappropriate land use in the light of the Watersheds Managements principles by evaluating the changes in land use which took place in these watersheds in the 50 years.



İSTER Sena İsmet
Danışman : Doç. Dr. Ferhat GÖKBULAK

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : : Havza Amenajmanı

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Ferhat GÖKBULAK

Prof. Dr. Süleyman ÖZHAN

Prof. Dr. Ahmet HIZAL

Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL

Prof. Dr. Adnan UZUN

Belgrad Ormanındaki Bazı Doğal Meşcereler Altındaki Otsu Yem Bitkileri

“Belgrad Ormanındaki Bazı Doğal Meşcereler Altındaki Otsu Yem Bitkileri” adlı bu çalışmada, Belgrad ormanındaki kayın, meşe ve meşe+ kayın karışık meşcereleri altında gelişen otsu vejetasyonu oluşturan bitki türleri ve miktarların belirlenerek, bu bitkilere ait özellikler ortaya konulmuştur.

Günümüzde çevreye olan duyarlılığın artması, doğaya yakın ormancılık anlayışının gelişmesine paralel olarak, tükenen doğal kaynaklarımız olan ormanlara ve ormanlardan yararlanmaya bakış açımız değişmektedir.

Ormanlar içinde barındırdıkları yaban hayvanları ve bitkiler ile büyük bir ekosistem oluşturmaktadır. Bu ekosistem doğrudan ve dolaylı olarak bütün canlıların yaşam fonksiyonlarını etkilemektedir. Özellikle bu alanlardan barınak ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yararlanan yaban hayvanları için ormanlar büyük bir önem taşımaktadır. Ayrıca ormanları oluşturan en küçük birimler olan farklı meşcere tiplerinin, oluşturduğu mikro veya lokal iklim nedeniyle, orman altı vejetasyonunun miktarı, türü, çeşitliliği ve özellikleri farklılık göstermektedir. Ormanları oluşturan meşçerelerin ortaya çıkardığı bu farklılıklardan dolayı, değişik meşcereler altında değişik otsu türlerden meydana gelen orman altı vejetasyon gelişmektedir. Bu durum, orman içi yaban hayvanlarının yem ihtiyaçlarını karşılama amacıyla onların tercihinde önemli rol oynamaktadır. Ülkemizde şimdiye kadar değişik ağaç türlerinden oluşan meşcerelerin altında gelişen orman altı otsu vejetasyonun miktarları ve onları oluşturan türlerle ilgili bir çalışma yapılmamıştır.

Araştırma sonuçları; bitki türü, bitki çeşitliliği ve tekkerrürün meşe meşceresinde diğer meşcerelere göre daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bundan yola çıkarak; yaban hayvanlarının beslenmesi açısından, meşe meşceresi altında daha fazla bitki türünün bulunması ve yaban hayvanlarına daha fazla yem tercihi şansı verilmesinden dolayı sunması nedeniyle Belgrad Ormanı koşullarında araştırmaya konu olan meşcereler içerisinde en uygun meşcere tipinin meşe meşceresi olduğu tespit edilmiştir.

Understory Herbaceous Forage Species in Some Natural Stands of Belgrad Forest

This study named “Understory Herbaceous Forage Species in Some Natural Stands of Belgrad Forest” was carried out in Belgrad Forest as a master thesis study. Aim of the study was to identify and quantify understory plants species in the beech, oak, and mixture of beech and oak stands in Belgrad Forest depending on sampling time.

Our approaches to natural resources, especially to forests and their importance in human being life due to their functions, have changed since environmental awareness have increased from day to day.

Forests together with wild animals and herbaceous plant species growing beneath the forest canopy form a big ecosystem. This ecosystem affects directly or indirectly all living things. Forests are critically important especially for wild animals, which utilize forests as a habitat for grazing, sheltering, and living, etc. In addition, forest vegetation influence quantity and diversity of understory vegetation because of micro or local climate formed by different stand types that are the smallest unit forming forests. Because of such differences caused by stands forming forests, understory vegetation is generally composed of different herbaceous species. This situation plays an important role on the diet preferences of wild ungulate animals in the forestlands. There is limited information about quantifying number and diversity of understory herbaceous vegetation growing under different stands in our country. Therefore, this study was carried out to determine herbaceous understory plant species in Belgrad Forest.

The results of the study revealed that plant species, plant diversity and recurrence were grater in oak stand compared to other stands. According to results of this study, it can be concluded that oak stand was the most appropriate stand in the conditions of Belgrad Forest for wildlife animals because oak stands, which could offer wildlife animals much more choice for diet selection from a much more diverse vegetation community, had more plant species in the understory vegetation than beech and mixture of oak and beech stands.
EBCİN KORKUSUZ Ebru
Danışman : Prof. Dr. Hüseyin DİRİK

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : Silvikültür

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Hüseyin DİRİK

Prof. Dr. Melih BOYDAK

Prof. Dr. C. Ünal ALPTEKİN

Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ

Doç. Dr. Alper ÇOLAK

Magnolia grandiflora L. ve Magnolia x soulangiana Soul.Türlerinin Bazı Tohum Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Araştırmalar

Magnolia grandiflora L. ve Magnolia x soulangiana Soul. türleri tohumlarının morfolojisi, olgunlaşma zamanı, çimlenme engeli ya da dormansi fizyolojisi ve tohum gücü (doğrudan, dolaylı), laboratuarda gerçekleştirilen bir dizi deneysel çalışmalarla araştırılmıştır.

Elde edilen bulgular, tohum morfolojisi açısından Magnolia grandiflora L. ve Magnolia x soulangiana Soul. türlerinin, uzunluk, genişlik ve kalınlık ölçüleri açısından tohum boyutu özelliklerinin ortalama değerleri bakımından farklılıklar gösterdiğini, ortalama tohum ağırlıkları ve 1000-tane ağırlıkları arasında ise farklılık olmadığını ortaya koymuştur. Magnolia grandiflora L. türünün 1000-tane ağırlığı 210.31 gr., Magnolia x soulangiana Soul. türünün 1000-tane ağırlığı da 209.01 gr. bulunmuştur.

Tohum olgunlaşma zamanı ile ilgili denemelerde, Magnolia grandiflora L. tohumlarının Aralık’ta , Magnolia x soulangiana Soul. tohumlarının da Ekim’da yeterli olgunluğa ulaştığı belirlenmiştir.

Manolya türleri tohumlarında ön işlemleri zorunlu kılan dormansi ya da çimlenme engeli mevcuttur. Çalışma kapsamında söz konusu çimlenme engelinin giderilmesi için her 2 türde soğuk katlama (klasik katlama), çıplak katlama, osmotik stres ile koşullandırma ve katlama + hormonla (GA3) muamele etme işlemlerinin etkileri deneysel olarak araştırılmıştır.

Deneme sonuçları, her 2 türde de çıplak katlama ve osmotik stres ile koşullandırma yöntemlerinin tohumların çimlenme engelini gidermek için yeterli olmadığını ortaya koymuştur.

20 ºC ve 25 ºC’lik 2 farklı sıcaklık düzeyinde 3, 4.5, 6 aylık sürelerle soğuk katlama uygulanan tohumların çimlenme testi sonuçları; çimlenme yüzdesi (GP %), ortalama çimlenme süresi (MGT – gün) ve çimlenme değeri (GV) parametrelerine göre analiz edilmiş, elde edilen bulgular, türlere ve katlama sürelerine göre önemli farklılıklar olduğunu göstermiştir. Magnolia grandiflora L. tohumlarında en yüksek çimlenme yüzdesi 4.5 ay süre ile katlama uygulanan ve 25 ºC’de çimlendirilen tohumlar ile (% 81) 6 ay süre ile katlama uygulanan ve 20 ºC’de çimlendirilen tohumlardan (% 81) elde edilmiştir. Çimlenme parametreleri açısından ise en iyi çimlenme performansını 4.5 ay süre ile katlama uygulanan ve 25 ºC’de çimlendirilen tohumlar vermiştir. Magnolia x soulangiana Soul. tohumlarında ise en yüksek çimlenme yüzdesi 4.5 ay süre ile katlama uygulanan ve 25 ºC’de çimlendirilen tohumlarda (% 91) ile 6 ay süre ile katlama uygulanan ve 20 ºC’de çimlendirilen tohumlardan (% 94) elde edilmiştir. Çimlenme parametreleri açısından ise en iyi çimlenme performansı 4.5 ay süre ile katlama uygulanan ve 25 ºC’de çimlendirilen tohumlarda saptanmıştır.

Her 2 türün tohumlarında çimlenme engelinin giderilmesi için denenen 1500 ppm ve 2000 ppm düzeylerindeki hormon uygulamalarının çimlenme üzerindeki etkileri 1,5 ve 3 aylık katlama süreleri ile kombineli olarak gerçekleştirilmiş ve deneme bulguları hem Magnolia grandiflora L. hem de Magnolia x soulangiana Soul tohumlarında 1500 ppm GA3 + 3 aylık katlama işleminin çimlenme parametreleri açısından en iyi sonucu verdiğini (% 85 ve % 95) ortaya koymuştur.

Tohum canlılığını kısa sürede belirleyebilmeye yönelik indirekt testler kapsamında tetrazolium ve elektriksel iletkenlik denemeleri gerçekleştirilmiş ve tetrazolium yönteminin iç uyku halindeki tohumların vital gücünü yeterli düzeyde yansıtabildiği belirlenmiştir.

Bu sonuçlar katlama + hormonla (GA3) muamele işlemlerinin gerek çimlenme yüzdesi (GP), çimlenmenin ortalama süresi (MGT) ve çimlenme değeri (GP) gibi performans ölçütleri bakımından, gerekse uygulama süresinin kısalığı bakımından özellikle soğuk katlama ve diğer seçeneklere göre daha uygun bir ön işlem olarak yorumlanmış ve kullanımı, hem Magnolia grandiflora L. hem de Magnolia x soulangiana Soul. tohumlarında dormansi yada çimlenme engellerinin giderilmesinde uygulama değeri en yüksek yöntem olarak önerilmiştir.




The Researches on Some Seed Characteristics of Magnolia grandiflora L. and Magnolia x soulangiana Soul.

Morphology, maturation time, germination obstacle or dormancy physiology and seed vigor (direct or indirect) regarding the seeds of the species Magnolia grandiflora L. and Magnolia x soulangiana Soul. have been researched by a number of experimental studies carried out in laboratory.

The findings obtained revealed that the species Magnolia grandiflora L. and Magnolia x soulangiana Soul. differ in average values of seed sizes such as width, length and thickness, while there is no difference between average seed weights and 1000-seed weights. 1000-seed weight of Magnolia grandiflora L. and Magnolia x soulangiana Soul. were found to be 210.31 g and 209.01 g respectively.

Trials about maturation time of seeds showed that seeds of Magnolia grandiflora L. and Magnolia x soulangiana Soul. reach sufficient maturity in December and October respectively.

Dormancy, which requires preliminary treatment, or germination obstacle are existent in the seeds of magnolia species. During the study, cold stratification (classical stratification), naked stratification, conditioning by osmotic stress and stratification + treatment by hormone (GA3) in order to eliminate the said germination obstacle were researched experimentally for both species.

Trials results revealed that naked stratification and conditioning by osmotic stress are not sufficient to eliminate germination obstacle in the seeds of both species.

Results of germination test made on the seeds to which cold stratification was applied at 2 different temperatures, 20 ºC and 25 ºC, at 3 months, 4,5 months and 6 months periods, were analyzed in accordance with some parameters, namely germination percentage (GP%), mean germination time (MGT – day) and germination value (GV); and the findings obtained showed that there were significant differences as to the species and stratification times. The highest germination percentage in the seeds of Magnolia grandiflora L. was obtained from the seeds to which stratification was applied for a period of 4.5 months and germinated at 25 ºC (81%) and a period of 6 months and germinated at 20 ºC (81%). The highest germination performance in terms of germination parameter was obtained from the seeds to which stratification was applied for a period of 4.5 months and germinated at 25 ºC. The highest germination percentage in the seeds of Magnolia x soulangiana Soul. was obtained from the seeds to which stratification was applied for a period of 4.5 months and germinated at 25 ºC (91%) and a period of 6 months and germinated at 20 ºC (94%). The highest germination performance in terms of germination parameter was obtained from the seeds to which stratification was applied for a period of 4.5 months and germinated at 25 ºC.

Effects of the hormone applications, which were tried at 1500 ppm and 2000 ppm to the seeds of both species for the purpose of eliminating inhibition of germination, were realized in combination and with stratification times of 1.5 months and 3 months. And findings of the trial revealed that GA3 + 3-months stratification provide the highest germination parameter (85 % and 95 %) in the seeds of both Magnolia grandiflora L. and Magnolia x soulangiana Soul.

In the indirect tests made for determining seed viability within the shortest time, tetrazolium and electrical conductivity trials were carried out and it was found that tetrazolium method can reflect the vital power of the seeds sufficiently in identifying vitality.

Based on these results, it was considered that stratification + hormone (GA3) treatment is a more appropriate preliminary treatment than the other options, particularly cold stratification, as to performance criteria such as germination percentage (GP), mean germination time (MGT), germination value (GV) and time of application. And use of the said stratification + hormone treatment is suggested as the method which provides the highest performance value in eliminating dormancy or inhibition of germination in the seeds of both Magnolia grandiflora L. and Magnolia x soulangiana Soul.




ELİBOL Bağrı
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Cihan ERDÖNMEZ

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : Ormancılık Politikası ve Yönetimi Anabilim Dalı

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Yrd. Doç. Dr. Cihan ERDÖNMEZ

Prof. Dr. Aytuğ AKESEN

Prof. Dr. Abdi EKİZOĞLU

Doç. Dr. Yalçın KUVAN

Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ

Türkiye’de Sivil Toplum Kuruluşlarının Ormancılık Politikası Üzerindeki Etkileri

İnsan toplumlarının çeşitli biçimlerdeki etkileri sonucu doğa ve doğal kaynaklardaki bozulma ve yok olmalarını kapsayan global boyuttaki anlamıyla çevre bilincinin oluşması ve ormanların önemi günümüzde giderek artmaktadır. Artık orman kaynaklarının gün geçtikçe azaldığı bilinmektedir. Dünyada orman kaynaklarının azalmasına karşı geçmişten günümüze kadar birçok çaba gösterilmiştir. Sivil toplum kuruluşlarının gün geçtikçe artan önemi yanında bu kuruluşların faaliyetleri de topluma büyük yararlar sağlamaktadır. Ancak bu kuruluşların topluma yararına çalışma düzeyi ve yaptıkları faaliyetlerin etkinliği tartışma konusudur. Çevre sorunlarının çözülmesinde etkileri olması beklenen sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Çevre kuruluşları çevresel sorunlarının aşılması, doğal çevrenin korunması, doğal afetlerin giderilmesi, insanların çevre konusunda eğitilmesi yoluyla bilinçlendirilmesi gibi değişik amaçlarla kurulup, ülke genelinde veya bölgesel düzeyde faaliyetlerini sürdürmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının orman ve çevrenin korunması konusunda ortak politikalar geliştirmesi ve ülkenin ormancılık politikası üzerinde etki etmesi gerekmektedir. Bu çalışmada doğal çevre ve ormanlarla ilgilenen sivil toplum kuruluşlarının ormancılık politikasının şekillenmesinde katkılarının olup olmadığı araştırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Doğal Kaynaklar, Sivil Toplum Kuruluşları, Çevre, Orman, Katılım, Ormancılık Politikası.  

Impact of Non-Governmental Organizatıons on Forest Policy in Turkey

The importance of the forests and the environmental consciousness is increasing globally due to different forms of human beings effects on the nature and natural resources. Anymore, on the other hand it is known that forests are decreasing day by day. Today many efforts have been taken against this decreasing trend in many parts of the world. Both the importance of civilian social foundations increasing day by day and also activities of these organizations are very useful for society. However, organizations working level in favouring of society and usefulness of their activities are matter of discussion. Civilian social foundations have important missions in order to solve environmental issues. Among the aims of these civilian social foundations, we can name the following items, to overcome environmental problems, to protect the natural environment, to avoid natural disasters, to educate people about how to protect the environment. Civilian foundations function their throughout the country or regional level. They also have to improvise common politics on hour to protect the forest and the natural environment. They are also supposed to influence the country’s policy on forestry. In this project, the possible additions of civilian social foundations which are interested on forests and the natural environment has been investigated.

Key Words: Natural Resources, Civilian Social Foundations, Enviroment, Forests, Participation, Forest Policy.

KILINÇ DİLSİZ Sabiha
Danışman : Doç. Dr. Kenan OK

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : Ormancılık Ekonomisi

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Doç Dr. Kenan OK

Prof. Dr. Ahmet TÜRKER

Prof. Dr. Abdi EKİZOĞLU

Prof. Dr. Ercan TANRITANIR

Doç Dr. Yalçın KUVAN

Devlet Orman İşletmelerinde Müşteri Tatmininin Ölçümü Ve Pazarlama Yönetimi

Bu çalışmada Devlet Orman İşletmelerinin odun hammaddesi açık arttırmalarına katılarak mal satın alan endüstriyel müşterilerin yaptıkları alışverişten ne derece tatmin olduklarını anlamak amaçlanmıştır. Bu kapsamda, müşterilerin orman işletmesinin önerdiği fiyattan, aldığı dağıtım ve özellikle fiziksel dağıtım kararlarından, hazırlanan mal ve ilgili kararlardan etkilenen Tatmin Düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Özel işletmeler kadar yoğun bir içerikte gerçekleştirilmese de, bir devlet işletmesi olan orman işletmesinin tutundurma kapsamına giren çalışmalarının Tatmin Düzeyine etkileri belirlenmiştir.

Çalışmanın yapılmasındaki bir diğer amaç hangi pazarlama karması elemanlarında memnuniyetsizlik olduğunun araştırılıp, bunlarla ilgili bazı kararlar geliştirmek ve bu kararların müşterilerin tatmin düzeylerinde yarattığı değişiklikleri izlemektir.

Çalışmada model olarak “Onaylanmayan Beklentiler Modeli”, ölçek türü olarak da Likert Ölçeği kullanılmıştır. Bu model ve ölçeğe uygun 3 adet anket hazırlanmış ve Yığılca Orman İşletme Müdürlüğü’nün 08.02.2007 ve 18.06.2007 tarihinde gerçekleştirdiği iki açık arttırmalı satışa katılınarak müşterilere uygulanmıştır. Ayrıca Yığılca Orman İşletmesi’nin pazarlama programı ve yönetiminden sorumlu olan işletme müdürü, müdür yardımcısı ve şefler müşteri memnuniyet düzeylerini etkileyen ölçütlerin ağırlıklarını belirleyerek araştırmaya katılmışlardır.

Çalışmanın bulguları pazarlama karması bileşenleri, müşterilerin önem dereceleri, pazarlama yöneticilerinin önem dereceleri ile farklı zamanlarda yapılan ölçüm sonuçları dikkate alınarak verilmiştir.

Yapılan araştırma sonucunda Yığılca Orman İşletmesi’nin özellikle standardizasyon, ölçü ve boyutlar, depo, ürün çeşitliliği ve ürün kalitesi konularında müşterilerini tatmin edemediği saptanmıştır. Bununla birlikte fiyat, ilişki kalitesi ve personel konularında memnuniyet belirlenmiştir.

Sonuç olarak, Yığılca Orman İşletmesi örneğinde yapılan bu araştırmanın diğer orman işletmelerinde de yapılabileceği görülmüştür. Bununla birlikte Onaylanmayan Beklentiler Modeli’nin uygulanmasında bir sorunun bulunmadığı ve Orman İşletmeleri’nde kurulacak bir düzen ile müşteri memnuniyetinin izlenebileceği anlaşılmıştır.

 


Yüklə 2,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin