TÜRK DERİ SEKTÖRÜNÜN ALTERNATİF PAZARLARA İHRACATINDA ÖNEMLİ GELİŞMELER VARDIR.
Rusya krizi sonrası alternatif pazar arayışları çerçevesinde yeni pazarlarda önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Bu kapsamda, Avrupa pazarında 2000 yılı ihracatımızda Belçika’ya % 87, İngiltere’ye % 80, Danimarka’ya % 73, İspanya’ya % 32’lik ihracat artışı sağlanması önemli bir gelişmedir.
Ayrıca, AB dışı gelişmiş ülkelerden ABD’ne % 58, Kanada’ya % 62 oranlarında ihracat artışları gerçekleştirilmiştir.
Doğu Avrupa ülkelerinden Macaristan ise % 10 ihracat artışı ile bu ülkeler arasında en fazla gelişen pazarlarımızdandır.
Eski SSCB ülkelerine yönelik ihracatımızda da 2000 yılında sevindirici gelişmeler olmuştur. Örneğin 1998 ve 1999 ciddi bir kan kaybı yaşanan Rusya’ya ihracatımızda 2000 yılı için % 6’lık bir artış söz konusudur. Bu ülkelerden Ukrayna’da sağlanan % 58’lik artış ve Azerbaycan için sağlanan % 10’luk artış da önemlidir.
Ortadoğu’da ise ihracat artışı bakımından parlayan ülkeler % 2010 ile İran ve % 56 ile Suudi Arabistan’dır. Kuzey Afrika Ülkelerinden ise Libya % 23 ile önde gelmektedir.
TÜRK DERİ SEKTÖRÜ 1998 YILINDAN BAŞLAMAK ÜZERE KRİZDEN KRİZE KOŞMUŞTUR.
2000 yılı için sektörün ihracat performansı olumlu bir seyir içinde görünmesine rağmen 1998 yılından bu yana sektör üst üste ciddi krizler yaşamıştır:
1997 yılının son çeyreğinde Uzak Doğu’da meydana gelen ekonomik kriz hammadde fiyatlarını önemli ölçüde düşürmüştür. Görünüşte olumlu olan bu gelişme, sektörün hammadde tedarikini fiyatların ucuzlamasından önce gerçekleştirmesi nedeniyle olumsuz hale gelmiştir. Fiyatların düştüğü bir ortamda pahalı maliyetlerle üretime giren Türk Deri Sektörü bu nedenle başta Avrupa olmak üzere birçok pazarda sıkıntılarla karşılaşmıştır.
Uzak Doğu krizini 1998 yılı Ağustos ayında patlak veren ekonomik kriz izlemiştir. Bavul ticaretiyle beraber ihracatının neredeyse %80’ini Rusya’ya gerçekleştiren sektörün ihracatı, krizle beraber neredeyse durmuştur.
Rusya krizi sektöre yalnızca pazarın kaybedilmesi olarak yansımamıştır. Krizin finans sektörünü de etkilemesi krediler konusunda iki sektör arasında problemlere yol açmıştır.
1999 yılına Rusya ve finans krizleriyle başlayan sektör, 1999 yılının ikinci yarısını da “deprem felaketi” nin ekonomik etkileriyle geçirmiştir.
2000 yılına damgasını vuran gelişme ise enflasyonu düşürme hedefli istikrar programıdır. Bu çerçevede uygulanan sabit döviz kuru ve kur farkının ihracata getirdiği yükler ile Euro/Dolar paritesinin Euro aleyhine seyretmesi 2000 yılında yaşanan problemlerin başlıcalarıdır.
Ayrıca, 2000 yılının ikinci yarısında başlatılan soruşturmalar, yıllardan bu yana kurallar çerçevesinde ihracat yapan tüm sektörü töhmet altında kalmasına neden olmuş, bu da KDV iadeleri prosedürü, gümrük işlemleri ve diğer işlemlerdeki sürecin daha ağır seyretmesine yol açmıştır.
2000 yılının Kasım ayından itibaren ekonomik programda yaşanan tıkanıklıklar ve kriz ortamı iş dünyasını her anlamda belirsizliğe sürüklemiştir.
Ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanması, ayrıca İhracatın Koordinasyonu’dur.
TÜRK DERİ SEKTÖRÜ ASYA VE RUSYA KRİZLERİ, 2000 YILINDA UYGULANAN SABİT KUR POLİTİKASI VE MEVCUT BELİRSİZLİK ORTAMINDA YIPRANMIŞTIR.
Asya ve Rusya krizleri sonrası Türk deri firmaları;
- siparişlerin iptal edilmesi nedeniyle ihracat taahhütlerini yerine getiremez duruma gelmişlerdir.
- satılamayan mallar nedeniyle yaklaşık 1,5 milyar $’lık stok oluşmuştur.
Hazır malların satılamaması ve satılan malların ödemelerinde karşılaşılan problemler banka borçlarının ödenememesine yol açmıştır.
Ayrıca, birçok firma üretimlerini durdurmak ve işçi çıkarmak zorunda kalmışlardır. Örneğin en büyük Deri Organize Sanayi Bölgesi olan Tuzla’da 89 işyeri kapanmış ve 3,500 civarında kişi işten çıkartılmıştır. Diğer bölgelerde de aynı gelişmeler söz konusudur.