Toplumsal sistem gerçekliĞİ



Yüklə 2,28 Mb.
səhifə83/133
tarix18.03.2018
ölçüsü2,28 Mb.
#45872
1   ...   79   80   81   82   83   84   85   86   ...   133

DEVLET SINIFI


“Osmanlı "Devlet Sınıfları" dört bölümde toplanırlar: 1-İlmiye (bilimciller): Din (Şeriat-Fıkıh) ve Hukuk adamları. 2- Seyfiye (kılıççıllar): Savaş adamları. 3 - Mülkiye: Siyasi düzen adamları. 4 - Kalemiye (kalemciller): Ekonomik düzen adamları”.

“İlk Osmanlılıkta böyle sınıflar yok gibiydi. Bir yol herkes savaşçıydı.. Sonradan, medeniyet çarkları içine girilince, görevler son kerteye dek kompleksleşiyor. Eski Erenler: "İlmiye" oluyorlar, Gaaziler de "Seyfiye" kalabalığı içine karışıyorlar”.

“Eski Erenlere ve Gaazilere iki yeni iş daha çıkıyor: Fethedilen toprakların ekonomik ve idari açıdan bir düzene konulması kendini dayatıyor. Din-biliminin ve fetihçi dünya görüşünün yardımıyla, insanların içinden bir bölüğü sırf toprağın ekonomik düzeni ile, başka bir bölüğü de "memleket"in siyasi düzeni ile uğraşarak uzmanlaşmak zorunda kalıyorlar. Bunlardan toprak ekonomisi düzencilerine Kalemiye deniyor. Memleketin idari düzencileri de Mülkiye adını alıyorlar. Ama, bu adlanış, en sonra gelen durumdur. Önce olaylar, yüzyıllar boyu Osmanlı devletleşme prosesini geliştiriyor. Daha sonra bu gelişimin bilince çıkmasıyla birliktedir ki, devlette güdücü olanlar "Devlet Sınıfları" şeklinde tanımlanıyorlar”[11].

“DEVLETTEN ÇIKMIŞ MEMLEKET”


“Osmanlı toplumunda MEMLEKET ile DEVLET öylesine iç içe kaynaşıktır ki, birini anlamak için mutlak ötekini iyi bilmek gerekir”..

„Kentten çıkan medeniyetlerde, "memleket": kentin kendisidir. Devlet o "memleketin" kendisinden uzun bir gelişim prosesiyle çıkar. Tek başına bir kent devleti "memleketten çıkmış" sayılabilir“.

„Osmanlının ise, daha göçebe iken, yani tarım ekonomisine bağlı bir toprağı yok iken, yani ortada memleketi yok iken, kendisi vardır. Fütuhat yaptıkça, toprak ele geçirir, Memleket kurar. Bu "Memleket" kurma işi, devlet'in kuruluşu ile atbaşı birlik gider. Göçebenin gözünde ise Memleket Devletten çıkmış gibi olur“[11].

Harika! Osmanlı devletleşmesi, Osmanlının toplumsal yapısı bundan daha iyi anlatılamazdı! Diyor ki Doktor, Batı’da devlet kentten çıkar. Yani önce kent vardır, sınıflaşma bu kent toplumunun içinde başlar ve devlet de tıpkı kozasının içinde kurtçuk haline dönüşen o ipekböceği gibi kentin içinde doğan sınıflı toplumun-onun içindeki bir sınıfın-köle sahipleri sınıfının örgütü olarak doğar. Ama Osmanlı’da böyle değil. Birkere Osmanlı bir kent toplumu değil. Osmanlı, fetihçilik yoluyla sahip oldukları topraklarla oluşturuyor yurdunu-memleketini. Öyle ki, Osmanlının devlet haline gelmesiyle bir yurda-memlekete sahip olması süreçleri biribirine paralel. Bu yüzden de Osmanlıda devlet memleketin-toplumun içindeki sınıflaşmanın ürünü değil, devlet, memleketin-toplumun tepesinde ondan ayrı bir güç. Batıda devleti yaratan toplumken, Osmanlıda toplumu yaratan devlet oluyor. Haydi, sığdırın bakalım bu minareyi o bilinen kılıflara!..


MÜLKİYE SINIFININ DOĞUŞU


„Politik düzenleme işi, ilkin askercil şef'in büyük oğlu olan "BEŞE"ye düşer. Ekonomik düzenleme, ilbler arasından bir başka ilbe düşer. Göçebe toplum, siyasete karıştıkça, "Beşe", her hecesi "dört elif mikdarı" yukarıya çekilerek, daha heybetli "BÂŞÂ" (sonraki meşhur Paşa) kılığına sokulur. Siyasi işler arttıkça, askercil şef'in büyük oğlu her işe yetişemez. Başka sayılı ilb’lerden (sonra skercil şef'in seçtiği kullarından) başkalarına da Paşa görevi verilir“.

„Paşalar çoğalınca, memleket de genişlemiştir. Ve Paşa vardır, "Paşacık" vardır. Geçmiş, yıkılmış İslâm Medeniyetlerinde paşaların paşasına Vezir denmiştir. Osmanlı içinde en büyük Paşaya da Vezir adı verilir“...

„Bizans etkisiyle devlet oturup kastlaşınca, vezirlerle paşalar gibi politik özde görev yapanların topuna birden "Mülkiye" adı verilir. Ve Mülkiye bir Devlet Sınıfı olur“[11].

KALEMİYE SINIFININ DOĞUŞU


„Ekonomik düzenleme daha alt iş sayılır. Bu iş, daha ikincil kerteye itilmiş (yâni savaşçılıkları ağır basmayan) kişilere düşer. Bunlar, fethedilen toprakları ve insanları ünlü "Defter"e geçirdikleri, yani göçebelerce bilinmeyen yazılı işaretlerle damgaladıkları için, kendilerine önce Nişancı denir“.

„Sonra, fütuhat tavsadıkça, toprakları ve insanları yeni düzene göre "Nişanlamak" görevi tükenir. Bizim anlayacağımız, Nişancıya pek iş kalmaz. Bununla birlikte Defter ortadadır ve görevlidir. Nişancılık, ta o ilk kutsal toprak-insan nişanlayıp düzenleme görevinin anısı ile atılıp satılamaz. Görevi biten her antika araç gibi "Nişancı" da bir Devlet süsü olarak kalır. Nereye oturtulacağı ikide bir mesele olur. Sırf deftere bakanlara Defterdar denir“.

„Bizans etkisiyle Devlet kaskatı bir heyülâ kesilince, Nişancılar, Defterdarlar gibi ekonomik özde görev yapanların topuna birden Kalemiye adı takılır. Ve Kalemiye bir Devlet Sınıfı olur“[11].

SİSTEM MERKEZİNİN ÖRGÜTLENİŞİ


„Sistemin bütünlüğünu ve merkezi Padişah adlı tek kişi temsil eder“. Tanrı adına bütün mülkün sahibi olan bu „Padişah'ın, sanki bir değil iki devleti vardır:1 - Merkez devleti (Payitaht); 2 - Taşra devleti (Memleket)“.

„1 - Merkez Devleti: Antika kentten kalma gelenek ve göreneklere göre, herşeyin üstünde bir BAŞKENT vardır. Ona PAYİTAHT denir82. O, ayrı bir dünya, ayrı bir devlet'tir. Payitaht'ın iç örgütlenişi de, silahlı kuvvetleri de, gelir ve yaşayış yordamı da apayrı, bambaşkadır. Geliri: Taşradan (başlangıç dönemlerinde de fütuhattan) gelir. Yaşantısı: Saray hayatı adını alabilir. 2 - Taşra devleti: Payitahtın sıkı kontrolu altında olmakla birlikte, herbiri zincirleme ötekisine bağlı, ve kendi içlerinde bağımsız denecek kertede otonom ve otomatik işleyen sayısız birimlerden derleşik bir başka dünyadır. Ona, kabataslak MEMLEKET adı verilebilir“.

„Payitaht ile Memleket birbirinden zeytinyağı ile su gibi ayrı tutulur. Hiç karıştırılmamaya özel bir önem verilir. Bunu, imparatorluğun bütün örgütlerinde, bütün kurallarında, gelenek ve göreneklerinde okumamak elden gelemez“.

„Merkez devletinin kişileri Payitaht'ta otururlar. Taşra devletinin kişileri, Beylerbeyiler, Beyler, Tımarlılar bulundukları Memleket'te otururlar“.

„Padişah en dolaysız katıldığı Payitahtın saray ve Divan işlerine de birer aracı koymuştur. Di-vanların başında şartsız kayıtsız baş olan kişi, Padişahın mühürünü taşıyan Veziriâzam'dır. Sarayın içinde, Padişahın kendisinden büyük kimse bulunamayacağı için, Divandaki Veziri- azam kertesinde sivri bir yetkili olmamak gerekir“.

„Payitaht içinde Saray denildi mi, onun da iki bölümü ayrılır: l) Has Oda: Padişahın kişi işlerine bakanlardır; 2) Enderun: Padişahın Saray işlerine bakanlardır. Has Oda'nın başında Silâhdar, Enderun'un başında Odabaşı görünür“[11]..



Yüklə 2,28 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   79   80   81   82   83   84   85   86   ...   133




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin