Topografya ve kayaçlar yerkabuğunu oluşturan taşlar


DİE tarafından yürütülen faaliyetler



Yüklə 0,56 Mb.
səhifə3/8
tarix14.01.2018
ölçüsü0,56 Mb.
#37695
1   2   3   4   5   6   7   8

DİE tarafından yürütülen faaliyetler:

1-Sayım yöntemine ve tarihine karar verilmesi,

2-Soru kâğıdının hazırlanması,

3-Alan organizasyonunun planlanması,

4-Sayım değerlendirme çalışmalarının planlanması ve geliştirilmesi,

5-Sayımın tanımı,

6-Soru kâğıdının basımı,

7-Sayımda görev alan personelin eğitimi,

8-Sayımın değerlendirme çalışmalarının yürütülmesi ve veri analiz çalışmalarının tamamlanması

9-Sonuçların yayınlanması,

İçişleri Bakanlığı teşkilatı tarafından yürütülen faaliyetler,

1-Sayımın adres çerçevesini belirleme çalışmaları,

2-Sayım komitelerinin oluşturulması,

3-Sayımda görev alan personelin seçimi,

4-Sayımın uygulanması

2000 Nüfus Sayımında Yöntem: Daha önceki sayımlarda olduğu gibi 2000 Genel Nüfus Sayımı da bir gün için içinde sokağa çıkma yasağı uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Nüfus sayım memurları hane halkı teşkil eden ve hane halkı teşkil etmeyen yerleri tek tek ziyaret edip, ilgili kişi ile yüz yüze görüşerek soru kâğıdını doldurmuşlardır.

2000 Genel Nüfus Sayımının değerlendirilmesi 26 Ağustos 2002 tarihi itibariyle 22 ayda tamamlanmış olup il, ilçe ve köy bazında nüfuslar kesinleşmiştir.

2000 Genel Nüfus Sayımından önceki sayımların değerlendirilme süresi yaklaşık 3,5–4 yıldır. 2000 Genel Nüfus Sayımı ise 2 yıldan daha kısa sürede değerlendirilmiştir.



Dünya Nüfusunun Tarihsel Artışı ve Değişimi
DÜNYA NÜFUSUNUN TARİHSEL DEĞİŞİMİ

Nüfus artışını etkileyen faktörler:

1- Doğumlar.

2- **ümler,

3- Göçler,

4- Ülkenin sınırlarındaki değişiklikler.

Dünya nüfusu tarih boyunca sürekli artmıştır. Artış oranları başlangıçta yavaş iken günümüze doğru artış oranları hızlanmış, son birkaç asır içinde hızlanmış adeta katlanarak artmaya başlamıştır.

İlk zamanlarda insanlar toplayıcılık ve avcılık ile geçim sağladığı dönemlerde yeryüzündeki herhangi bir saha ancak küçük insan gruplarını besleyebilmekteydi. Bu durumda insan nüfusunun ister istemez artışının yüksek olması beklenemezdi.

İnsanlar yerleşik hayata geçmesi, tarım toplumuna geçişle küçük sahalarda daha fazla nüfusu besleyebilir duruma gelmiştir. Ayrıca sanayi toplumuna geçiş ve üretimin artması ve ekonomilerin büyümeleri, yeni alanların keşfedilmesi ve uygun olmayan alanların yerleşime açılması, beslenme barınma ve sağlık koşullarındaki iyileşmeler, insanın ömrünün uzaması ile insanlığın nüfus artışı ve sayısı günümüze doğru sürekli artarak gelmiştir.


Dünya nüfusu sürekli artacak mı?

Saniyede 2–3 kişi dünya nüfusuna eklenmektedir.

Dakikada yaklaşık 140 insan dünya nüfusuna eklenmektedir.

Günde yaklaşık 200.000 kişi dünya nüfusuna eklenmektedir

Her ay yaklaşık 6 milyon insan dünya nüfusuna eklenmektedir. ( Bir G.Doğu Anadolu Bölgesi Nüfusu kadar)

Her yıl yaklaşık 73 milyon insan dünya nüfusuna eklenmektedir. ( Yaklaşık Türkiye nüfusu kadar)

İnsan nüfusunun artışı günlük ölüm ve doğumların incelenmesiyle belirlenebilir. Her gün 328.000 doğum olurken 134.000 ölüm olduğu hesaplanmaktadır. Her gün insan nüfusu 200.000′e yakın artmaktadır.

Yıllar
Dünya nüfusu

1000
310 milyon

1250
400 milyon

1650
500 milyon

1700
610 milyon

1750
790 milyon

1800
980 milyon

1850
1.260 milyar

1900
1.650 milyar

1910
1.750 milyar

1920
1.860 milyar

1930
2.070 milyar

1940
2.300 milyar

1950
2.520 milyar

1960
3.020 milyar

1970
3.700 milyar

1980
4.440 milyar

1990
5.270 milyar

2000
6.060 milyar

1950 yılından sonra en fazla nüfus artışlı o1muştur.

Dünyada özellikle 1800 yılından sonra dünya hızlı bir nüfus bir artış dönemine girmiştir. Dünyada nüfus on bin yıldır artışını sürdürmektedir. En fazla nüfus artışı son 200 yılda olmuştur. Halen dünya nüfus artışı sürmektedir.

1930- 1950 yılları arasında nüfus artışında yavaşlama meydana gelmiş.Bunun nedenleri :

Bu dönem dünyada siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar dönemidir.

Bunun öncesinde 1914- 1918 yılları arası yaşanan 1. Dünya Savaşı ve bunun ortaya koyduğu ekonomik, siyasi ve sosyal yıkımların etkisi henüz bitmeden dünyanın 1930 lu yıllardan sonra başlayan siyasi çekişmeler ve 1940 ta başlayan II. Dünya savaşı yıllarının ortaya koyduğun siyasi sosyal, ekonomik sorunlar, mal ve can kayıpları ve hastalık ve ölümlerdir. Bu yıllarda güvende olmayan insanlarda doğumlar azalmış, genç nüfus silâhaltında oluğu evlilikler azalmış ve savaşın yol açtığı yıkımlar ve can kayıplarıdır.

1960 yılından sonra dünya nüfusu daha hızlı bir artış sürecine girmesinin nedenleri :

1- Tarımdaki Gelişme ve Endüstrileşme: Tarım ve endüstri alanındaki gelişmelere yasam koşullarının iyileşmesini sağlamıştır. Böylece kötü beslenmeden kaynaklanan ölümler azalmıştır.(Gelir düzeyinin artması, Beslenme düzeyinin artması)

2- Tıp Bilimindeki gelişmeler: Tıp bilimindeki gelişmelere bağlı olarak doğum oranlarının artması ve ölüm oranlarının azalması nüfus artışına yol açmıştır.(Aşılama çalışmalarının artması, Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili ilaçların bulunması),

3-Teknolojik Gelişmeler: Teknolojik gelişmeler, yasam koşullarını iyileştirerek, nüfus artışına dolaylı olarak etki eder.

4-Kadınların eğilim düzeyinin ve ekonomik bağımsızlıklarının artması,

5- Güvenli ve yeterli su imkânlarının artması,



Nüfus patlaması:

Dünyada sanayi inkılâbından sonra başlayan hızlı nüfus artışının 1950 den sonra kısa bir sürede katlanarak büyümesi olayına nüfus patlaması adı verilmektedir.

Paleolotik ve Neolitik dönemde ortalama insan ömrü 30 yıl civarındır.

Dünyanın nüfus sayısı tarih boyunca sürekli artarak günümüze kadar gelmiştir.

Nüfus bilim uzmanları dünyanın nüfus artış artışının üç büyük sıçrama dönemi yaşayarak günümüze geldiğini belirtmektedirler.

I. Sıçrama: Günümüzden 2 milyon yıl önce insanların alet yapmayı keşfetmesiyle, yaptıkları alet aletlerle yabani hayvanlarla mücadele etmeyi, onları daha iyi avlayarak daha iyi beslenmeye başlaması ile çoğalma içine girmişlerdir.

II: Sıçrama:
 İnsanoğlu yaklaşık 10.000 yıl önce yerleşik hayata geçişle yapmıştır. Bu dönemde insanlar tarım toplumuna geçişle birlikte, toprağı ekip biçmeyi, çeşitli ürünler yetiştirmeyi ve bunları stok yaparak kış dönemlerinde de rahat ve bol beslenmeyi, ayrıca hayvanları evcilleştirerek onların ürünlerinden faydalanmayı öğrenmiş ve daha fazla insanın beslenmesine yetecek bir ortama kavuşmuşlardır.

Not: Bu dönemlerde insanların sık yaşadığı ve yoğunlaştığı alanlar oluşmuştur. Ancak bu yoğun alanlar fazla yer tutmuyordu. Sanayi inkılâbına kadar bu küçük alanların dışında dünyanın büyük kısmı nüfus yönünden boş bir yapıda bulunuyordu.

III. Sıçrama: 
Dünya nüfus değişiminde III. sıçrama sanayi inkılâbı sonrasında gerçekleşti. Bu dönemde kurulan sanayiler, işlenen kaynakların artması, üretimin artması, beslenme ve barınma gibi ihtiyaçların bollaşması ve ucuzlaması yanında ülke ekonomileri ve gelişti, İnsanların alım güçleri arttı, gelişen teknoloji ile doğal şartlarla daha iyi mücadele edilmeye başlandı.

Dünyada yeni alanlar tarıma ve yerleşmeye açılmaya başlandı, Gelişen teknoloji ve bilim sayesinde hastalıklarla daha iyi mücadele başladı. Bu da ölümleri azaltıp, insan ömrünü uzatmaya başladı. **ümlerin azalması yanında doğumlar aynen devam edince hızlı bir nüfus artışı doğal sonuç olarak ortaya çıktı. Dünya 1800’lü yılların ortasında 1 milyar nüfusu aştı.



Özellikle 1750- 1850 yılları arasında en yüksek artış Avrupa’da olmuştur. NEDENİ:

Dünyada sanayi inkılâbı Avrupa ülkelerinde başlamıştır. Batıda tıp, sağlık koruma, yaşam düzeyi ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak ömür uzamış ve nüfus hızla artmıştır.

Avrupa ve Kuzey Amerika’da bu yıllarda başlayan ölüm hızının düşmesi gelişmekte olan ülkelerde günümüzde hızla devam etmektedir. Gelişmemiş ülkelerde 1950–1990 arasında çocuk ölümleri üçte iki oranında azaldı. 41 yaşı bulmayan ömür süresi 60 yıla çıktı. Gelişmiş ülkelerde bir asırda varılan bu noktaya üçüncü dünya 40 yılda geldi.

Ortalama ömrün 50- 60 yaş civarında olan yoksul ülkeler ile yaş ortalaması 75 civarında olan gelişmiş ülkeler arasındaki fark, özellikle sağlık alanındaki gelişmeler, bulaşıcı hastalıkların azalması ve iktisadi krizler nedeniyle yavaş yavaş kapanmaktadır.

Batıda tıp, sağlık koruma, yaşam düzeyi ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak gerçek bir demografik devrim meydana gelirken, insanların sayısı ile birlikte yaşam süreleri ile doğum oranları da değişmiştir. Önceleri ölüm oranındaki gerileme, yüksek bir doğum oranıyla birleşerek önemli bir nüfus artışına yol açmış, daha sonra ölüm oranı düşmeye devam ederken doğum oranındaki düşüş nüfusu dengeye kavuştururken aynı zamanda nüfusu yaşlandırmıştır.

1950- 2000 yılları arasında dünyada çok hızlı bir nüfus artışı meydana gelmiş adeta nüfus patlaması yaşanmıştır. Dünya nüfusu hızla artmasına rağmen 1970 lerden sonra batıda nüfus artışı yavaşlamaya başlamıştır. Hızlı nüfus artışı daha çok gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde devam etmektedir.



Gelişmiş ülkelerde nüfus artışı oldukça düşüktür.

BUNUN NEDENLERİ:

1- Ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi ve eğitim seviyesinin yüksek olması,

2- Şehirleşme ve sanayileşmenin etkisi,

3- Nüfus planlamasının uygulanması ve sonuç vermesi,

4-Kadınların çalışma hayatına girmiş olması,

Sanayi devrimi ile başlayan hızlı nüfus artışı sonucunda dünyada son 200 yılda 7,5 kattan fazla artarak 800 milyondan 6 milyara çıkmıştır.

Dünya nüfus artışı bu günkü tahminlerle;

2010 da 6,8 milyara, 2020 de 7,5 milyara,

2030, da 8,1 milyara, 2040 da 8,6 milyara,

2050 de 8,9 milyara, 2075 yılında da 9,2 milyara,

Gelecekte yüksek gelirli ülkelerin 1989–2025 yılları arasındaki nüfusları birkaç milyonluk bir artış göstereceği sanılmaktadır (% 0,9).Gelişmekte olan ülkelerde artışın daha fazla olacağı görülmektedir. Suriye’nin nüfusu 12 den 36 milyona, Türkiye’nin 62 den 92 milyona, Pakistan’ın 110 dan 279 milyona, Çin’in 1,114 milyondan 1,597 milyona, Hindistan’ın 833 milyondan 1,350 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir.

Dünya nüfus artışının ortaya koyduğu sonuç şudur: Düşük ve orta gelirli ülkelerde nüfus artış hızı yüksektir.



DÜNYADA NÜFUSUN ALANSAL DAĞILIŞI

DÜNYADA NÜFUSUN ALANSAL DAĞILIŞI

Nüfus Dağılışı: Belirli bir yerdeki nüfusun sık veya seyrek olma durumudur. Nüfusun sayısı ve özellikleri yanında dağılışının da iyi bilinmesi gerekir. Çünkü dünya genelinde veya dünyanın herhangi bir alanında ekonomik ve sosyal özelliklerin ve sorunların tespit edilmesi, çözülmesi açısından nüfusun mekânsal dağılışını iyi bilmek gereklidir.

Nüfusun dağılışında kullanılan kavramlar.

Nüfusu fazla olan yerler için—Yoğun nüfuslu ( Sık nüfuslu)

Nüfusu fazla olmayan yerler için – Orta nüfuslu ( Orta yoğunlukta veya sıklıkta)

Nüfusu az olan yerler için — Seyrek nüfuslu ifadeleri kullanılır.( Tenha)

Dünyada nüfusunda geçmişten bu güne doğru sürekli bir değişim yaşanmıştır. Bu değişimlerden bir de dünyada nüfusun alansal dağılışıdır.

Dünya nüfusu yeryüzünde eşit ve dengeli bir şekilde dağılmamıştır. Nüfus kıtalara, ülkelere, ülkeler içerisinde bölgelere ve illere göre de farklılıklar gösterir. Dünya nüfusunun yeryüzündeki dağılımı çok dengesiz bir şekilde olup, İnsanların üçte ikisi karaların onda birinden daha az topraklar üzerinde toplanmıştır. Diğer taraftan kuzey yarı küre insanların 90’nını, eski dünya karaları da %85 ini barındırmaktadır.

Dünya nüfusunda tarih boyunca sürekli artış yaşanırken, bu artışlar kıtalara göre aynı olmamıştır.



Nüfus dağılışını etkileyen etmenler

Nüfus Dağılışını etkileyen doğal Faktörlerin başlıcaları şunlardır:

A) Yer şekilleri (Topografik özellikler):

1 -Yükselti: Genel olarak yükselti arttıkça nüfus yoğunluğu azalır. Dağlık alanlarda nüfus az ve dağınıktır. Yüksek dağ ve platolarda 1500 m ‘den sonrası yaklaşık olarak boştur. Bunun nedeni, kışların uzun yazların kısa sürmesi, tarımsal etkinliklerin kısıtlanmasıdır. Ulaşım güçlükleri de nüfuslanmanın az olmasında etkilidir.

Ekvatoral bölgede alçak kesimler çok yağışlı, nemli ve sıcak olmasından dolayı bu bölgelerde nüfus, iklim koşullarının elverişli olduğu yüksek kesimlerde toplanmıştır.



2 -Eğim ve Bakı: Dünyada eğimi az olan ve düz alanları sık nüfusludur. Çünkü buralardaki iklim ve arazi şartları Tarıma müsait, ulaşım imkânları da gelişmiştir. Eğimin fazla olduğu engebeli sahalar seyrek nüfusludur. Kuzey Yarımkürede dağların güneye bakan yamaçları daha fazla ısınır. Güney yarım kürede ise dağların Kuzeye bakan yamaçları daha fazla ısınır Bu yüzden dünyada Kuzey Yarımkürede dağların güneye bakan yamaçlar, kuzeye bakan yamaçlara göre daha sık nüfuslanmıştır.

3-Dağların Uzanış doğrultusu: Kıyı paralel uzanan dağların denize bakan yamaçları deniz etkisi ile daha nemli, ılıman şartlara sahiptir. Genel olarak sıcaklık yüksektir. Bu yüzden dağların denize bakan yamaçları sık nüfuslu iken, içlere bakan yamaçları seyrek nüfusludur.

B-)İklim şartları: İklim elemanlarından SICAKLIK ve YAĞIŞ nüfus dağılışında en etkili olanlardır. Ilıman ve yeterli yağış alan yerler sık nüfusludur. Dünya nüfusunun zaten çoğu ılıman iklim kuşağında yaşar. İklim koşullarının insan yaş***** uygun olmadığı soğuk iklim, çöl iklimi, karasal iklim, çok aşırı sıcak ve yağışlı ekvatoral iklimle kutup altı iklim bölgeleri seyrek nüfusludur.

C)Bitki örtüsü: Bitki örtüsünün, özellikle ormanların sık ve gür olduğu alanlarda nüfus az ve seyrektir. Çünkü ormanlık alanlarda tarıma ve yerleşmeye elverişli alanlar sınırlıdır.

D)Toprak verimliliği: Kıyılardaki verimli düzlükler, delta ovaları ve verimli iç ovalar nüfusun yoğun olduğu alanlardır. Kalkerli arazinin yaygın olduğu alanlar, tuzlu, çorak, jipsli ve aşırı yıkanmış verimi az topraklar tarıma uygun olmadığı için seyrek nüfusludur.

E)-Su kaynakları: İçme ve kullanma suyu temini, tarım ve sanayide suya ihtiyaç duyulması nedeniyle nüfusun çoğu, akarsu, göl vb. su kaynakları çevresinde yoğunlaşmıştır.

F)- Enlem: Dünyada insanlar çok sıcak şartların yaşandığı ekvatoral iklim bölgesi ( Sıcak kuşak) ta, çok soğuk şartların yaşandığı kutup bölgeleri insan yaş***** uygun olmadığı seyrek nüfusludur.

Buna karşın insanların çoğu ılıman kuşakta yaşar. Sıcak ve soğuk kuşakların az, ılıman kuşağın s›k nüfuslu olmasının temel nedeni iklimdir.

Nüfus Dağılışını Etkileyen Beşeri ve Ekonomik faktörlerin başlıcaları şunlardır:

A- Tarihi, İdari faktörler ve Askeri Faktörler: Dünyada eskiden beri yerleşme alanı olan ve çok eski dönemlerden beri ticaret yollarının kavşak noktası yerler ve buralarda kurulan yerleşmeler daha sık bir nüfusa sahiptir.

Dünyada bazı kentler başkentlik yapmış olmaları sayesinde, bazı kentler de tarihten günümüze gelen askeri önemi ile yoğun nüfuslanmıştır.



B-Ekonomik faktörler: Dünyada bazı alanlar da sanayi, madencilik, tarım, turizm, ticaret, hizmet ve ulaşım şartlarının iyi olması veya önemli kara, demir, deniz yolları, önemli havaalanları ve limanları ile insanları kendine çok çekmiş ve yoğun nüfuslanmıştır.

Dünyada sık nüfuslu alanların ortak özellikleri:

1- Arazisi düz ve verimli alanlardır.

2-İklim şartlarının uygun olduğu alanlardır.

3- Endüstrinin geliştiği alanlardır.

4- Ulaşımın kolay olduğu alanlardır.

5-Yeraltı ve yer üstü kaynakları bol olan alanlardır.

6- Tarım, hayvancılık, ticaret, turizm etkinliklerinin yoğunlaştığı alanlar.

Dünyada seyrek nüfuslu alanların ortak özellikleri:

1- Arazinin yüksek, engebeli ve eğimli alanlar ile toprağı verimsiz alanlar.

2- Ulaşımın zor yapıldığı yerler.

3-İklimin sert, yağışın az, kuraklığın fazla olduğu yerler.

4- Sanayi, ticaret, turizm ve bayındırlık çalışmalarının gelişmediği alanlar.

5- Sık ve gür ormanların olduğu alanlarda nüfus seyrektir.

6- Kurak karakterli çöl alanları,

7- Buzullarla kaplı kutup bölgeleri.

Dünya üzerinde en sık ve seyrek nüfuslanmış yerler ve nedenleri:

A- Sık Nüfuslanmış Yerler:

Dünya nüfusunun büyük bir bölümü uygun yasama koşulları taşıyan ılıman iklim kuşağında toplanmıştır.



Muson Asyası: Asya kıtasının güney ve güneydoğusundaki ülkeleri kapsayan bu bölgede, bol yağışlı iklim nedeniyle pirinç ve çay tarımı önem taşır. Dünya’nın en kalabalık ülkeleri olan Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan bu bölgede bulunmaktadır. ( tarım) Japonya: Sanayileşmenin ve kısmen madenciliğin etkisiyle sık nüfuslanmıştır.

Akarsu Havzaları: Tarım koşullarının elverişli olduğu Ganj, İndus, Fırat, Nil gibi akarsu havzaları sık nüfuslanmıştır. Akarsu boyları enleme göre farklı nüfus yo*ğunluğuna sahiptir. Örneğin sıcak kuşakta Amazon, Kongo nehirlerinin havzası seyrek nüfuslu iken, orta kuşakta, Tuna, Ren, Fırat nehirlerinin havzası yoğun nüfusludur.

Güney ve Batı Avrupa: Madencilik, endüstri ve ticaretin çok geliştiği Avrupa’nın bütünü sık nüfuslanmıştır.

Amerika: Kuzey Amerika’nın kuzeydoğu kıyıları; Sanayi, tarım imkânları, deniz etkisi, uygun iklim şartları ve ulaşım kolaylığı.

B- Seyrek Nüfuslanmış Yerler

İklim şartlarının olumsuzluğuna bağlı olarak nüfusun çok az olduğu, tenha yerlerdir.



Soğuk Bölgeler: Kuzey Kutup Dairesi içinde bulunan Gröndland, Alaska, Kanada’nın Kuzeyi, İskandinav Yarımadası ve Sibirya’nın kuzey bölgeleri düşük sıcaklık nedeniyle seyrek nüfuslanmıştır.

Yüksek Dağlar: İklim koşullarının her türlü ekonomik faaliyeti, özellikle tarımı sınırlamasına bağlı olarak

seyrek nüfuslanmıştır. ( Himalayalar)

Sıcak ve Nemli Ekvatoral Bölgeler: Tropikal kuşakta, Amazon, Kongo havzaları gibi alçak yerler, yüksek sıcaklık, aşırı nemlilik, sık ormanlar ve geniş alan kaplayan bataklıklar nedeniyle az nüfuslanmıştır.

C-Nüfuslanmamış Yerler

İklim ve zemin koşulları nedeniyle insanlarin yerleşmesine elverişli olmayan, nüfuslanmamış yerlerdir.



Kutup Bölgeleri: Güney Kutup Bölgesi’nde bulunan Antarktika Kıtası 14 milyon km2 genişliktedir. Kalın buzullarla kaplı bir kıta olduğu için nüfuslanmamıştır.

Bataklıklar: Bataklık, yağış miktarının fazlalığı nedeniyle, toprağın çok ıslak olduğu, yer yer suların yüzeyde biriktiği yerlerdir. Yerleşmeyi ve ekonomik faaliyeti sınırlandırdıkları için nüfuslanmamıştır.

Çöller: Dönenceler çevresindeki Meksika, Büyük Sahra, Arabistan, Kalahari, Avusturalya çölleri ile Asya’nın iç kesimlerindeki Iran, Kızıllkum, Kara kum, Taklamakan ve Gobi çölleri, insanlarin yaşamasına ve yerleşmesine uygun değildir. Bu nedenle nüfuslanmamıştır. Ancak vaha adi verilen sulak yerlerde az da olsa nüfuslanma görülür.

DÜNYADA NÜFUS ARTIŞI

Doğurganlık oranlarında düşüşün nedenleri:

1-Eğitim seviyesinin artması,

2-Nüfus planlamasının yapılmaya başlanması,

3-Kadının çalışma hayatındaki yerinin artması,

4-Sanayileşme ve kentleşmenin etkileri,

5-Kişi başına düşen milli gelir miktarının artması ve yaşam şartlarının iyileşmesi,

Doğurganlık hızı, eğitime, kültüre ve ekonomik gelişime bağlı olarak değişir. Ekonominin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu, eğitim ve kültür düzeyinin geri olduğu ülke ve bölgelerde doğurganlık hızı fazladır. Ayrıca kırsal kesimde doğurganlık hızı kentlere göre daha yüksektir. Doğurganlık oranları kadınların yaşı ve eğitimi, çalışma hayatındaki yerine göre değişir. Kadınların eğitimi yükseldikçe, yaşı arttıkça, çalışma hayatında yer aldıkça doğum oranları düşmektedir.

Gelişmiş ülkelerde nüfus artış oranları azdır. Bu ülkelerde nüfus artış oranları % 0 -1 arasında bulunmaktadır. Genç nüfus bu ülkelerde az olup yaşlı nüfus artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde 65 yaş üstündeki nüfus 150 milyondan fazladır. Bu sayı önümüzdeki yıllarda sürekli artacaktır. Çünkü tüm dünyada ortalama ömür uzamaktadır. Bu sorun gelişmekte olan ülkelerde de öne çıkacak önemli bir sorun olacaktır.

Nüfus Artışı ile gelişmişlik arasında ters bir orantı vardır. Gelişmişlik düzeyi arttıkça nüfus artışı hızı düşmektedir. Dünyada bakıldığında nüfus artış hızının yüksek olduğu ülkelerin genelde gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu görülmektedir.

Doğurganlık Oranı En Yüksek Afrika Ülkeleri

( 2000 yılı – Binde olarak)

Nijer 54 Liberya 50

Çad 50 Uganda 48

Angola 48 Somali 47

Burkina Faso 47

Doğurganlık Oranı En Düşük Afrika Ülkeleri

( 2000 yılı – Binde olarak)

Mauritius 17 Seyşeller 18

Tunus 22 Fas 23

GAC 25 Mısır 26

Ortalama Yaşam Süresi En Kısa Afrika Ülkeleri ( 2000 yılı)

Malawi 39 Ruanda 39

Mozambik 40 Zimbab** 40

Nijer 41 Uganda 42

Bir ülkedeki nüfus artış hızının fazla olmasının sorun haline gelmesindeki temel etken, o ülkenin ekonomik kaynaklarının ülkede yaşayan nüfusun beslenme, barınma, eğitim, sağlık ve iş gibi temel gereksinimlerini karşılayamamasıdır. Bu duruma aşırı nüfuslanma denir.

A. Nüfus artışının olumlu sonuçları

Üretim artar.
Vergi gelirleri artar.
Mal ve hizmetlere talep artar.
Yeni endüstri dalları doğar.( Piyasa genişler, yeni yatırım sahaları açılır.)
İşçi ücretleri ucuzlar.
İhracatta rekabet kolaylaşır.
Askeri savunmada önemlidir kısa süre de güçlü ordular kurulabilir.
B. Nüfus artışının olumsuz sonuçları

İşsizlik artar.


Kişi başına düşen milli gelir azalır.
Tüketim artar, (Tüketici durumda olan çocuk yaştaki nüfusu ve tüketimi artırır.)
Tasarruflar azalır.
Ekonomik bağımlılık oranı yükselir.
İç ve dış göçler artar.
İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır, Yetersiz beslenme sorunu ortaya çıkar.
İhracat azalır.
Demografik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar.
Çevre kirlenmesi artar.
Çarpık kentleşme görülür, belediye hizmetleri zorlaşır.
Kalkınma hızı düşer.( Ulusal gelirin büyük bölümünün artan nüfus tarafından tüketilmesine bağlı olarak ekonomik kalkınma hızı yavaşlar.)
Artan nüfusu beslemek için toprağın aşırı kullanılması toprak erozyonunu hızlandırır.

DÜNYADA NÜFUS ARTIŞI

Yıllık nüfus artış hızı: İki sayım tarihi arasındaki dönemde her 1 000 nüfus için yıllık artan nüfustur.



Nüfus Artışını Etkileyen Faktörler:

a)Doğurganlık ve ölüm oranları,

b)Göç hareketleri,

c)Sağlık alanındaki ilerlemeler(Aşılama, Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili ilaçların bulunması)

d)Beslenme imkânları,

e)Eğitim seviyesinin durumu,

f)Yaşam standartlarının yüksekliği (Gelir düzeyinin artması)

g)Nüfus planlaması çalışmalarının yapılma düzeyi,

h)Savaşların azalması,

i)Kadınların eğitim düzeyinin ve ekonomik bağımsızlıklarının artması,

j)Ülke sınırlarındaki değişmelerdir.

Dünya nüfusu sürekli bir değişim içindedir. Bu değişim hem alansal hem de sayısal değişmelerdir. Bu değişimlerin asıl sebebi yaşam koşullarındaki değişmelerdir.



Nüfus değişimi ile ilgili başlıca kavramlar:

Nüfus yitimi; telafi edici bir göçmen alış süreci bulunmaksızın ölümlerin doğumlardan yüksek bulunduğu bir ülkedeki nüfus azalma süreci,

Asgari nüfus; kapalı bir nüfusun demografik geleceğini tehlikeye düşürmeden daha altına inemeyeceği sayı,

Durağan nüfus: doğum ve ölüm oranlarının birbirine eşit olduğu, yani doğal artış oranının sıfır olduğu istikrarlı nüfus,

En uygun nüfus: Bir nüfusun kendisine en uygun refah düzeyini sağlayabilecek koşullardan yararlanabilmek için aşağı yukarı korunması gereken sayı,

Kapalı nüfus; dışarıyla göç bağlantısı olmayan nüfus,



Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin