TüRKÇE – DİLBİLGİSİ kelime (sözcük)



Yüklə 2,2 Mb.
səhifə29/81
tarix28.10.2017
ölçüsü2,2 Mb.
#18252
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   81

2. ğ→v değişmesi


 

Bazı kelimelerin söylenişinde “ğ”nin “v”ye dönüştüğü görülür. Bunları iki şekilde yazılması ve okunması doğrudur.

 

döğmek→dövmek; göğermek→gövermek; oğmak→ovmak; öğmek→övmek; söğmek→sövmek, öğün→övün...

 

Söyleyişte ğ→v değişimi görülen bu kelimeleri “v”li yazmak daha uygundur.

 

3. b→p DEĞİŞMESİ


 

b→p değişmesine uğratılan Arapça kelimeler. “s”den sonra gelen “b”, “p”ye dönüşür.

 

nispet, ispat, kispet, müspet, naspetmek, tespit, tespih...

 

s”den sonra gelmeyen “b”ler ise olduğu gibi kalır.



 

makbul, ikbal, tatbik, teşbih...

 

4. c→ç değişmesi


 

c→ç değişmesi görülen ve görülmeyen Arapça kelimeler:

 

eçhel, içtihat, içtimaî, meçhul...



mescit, tescil, teşci...

 

5. d→t DEĞİŞMESİ


 

d→t değişmesi görülen yabancı kelimeler. Farsça “-dar” son eki bulunduran kelimelerde d, t’ye dönüşür.

 

emektar, minnettar, silâhtar, taraftar...

 

Bazı Arapça kelimeler:

 

miktar, metfun, methal, methiye, tetkik, Hayrettin, Seyfettin...

 

Bazı Arapça kelimelerde “d” korunmuştur:

 

takdim, takdir (taktir farklı anlamdadır), takdis, tasdik, tekdir...

 

III. ÜNLÜ ÜNSÜZ UYUMLARI ve ETKİLEŞİMLERİ


 
  1. 1.      1.      Ünlü-Ünsüz uyumu (Benzeşmesi)


Yegâne, dergâh vb.

 

2. Ulama


 

Ünsüzle biten kelimelerden sonra ünlü ile başlayan kelimeler gelirse, önceki kelimenin son ünsüzü, sonraki kelimenin ilk ünlüsüne bağlanarak okunabilir. Bu durum konuşma dilinde kendiliğinden olurken şiir dilinde özellikle -bazen vezin gereği- yapılır. Buna ulama denir.

 

Korkma, sönmez / bu şafaklar / da yüzen al / sancak;



Sönmeden yur / dumun üstün / de tüten en / son ocak.

 

Ben ezelden / beridir hür / yaşadım, hür / yaşarım.

 

Kendi gök kub / bemiz altın / da bu bayram / saati,

Dokuz asrın / da bütün hal / kı, bütün mem / leketi

 

Ulama yapılacak kelimeler arasında hiçbir noktalama işareti olmamalıdır. Aşağıdaki cümlede ulama yoktur:

 

Ben, onu aradığımı söylemedim ki...

 

 


IV. YARDIMCI ÜNLÜ ve ÜNSÜZLER


 

KAYNAŞTIRMA HARFLERİ


 

Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz. Ünlü ile biten bir kelimeye yine ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde iki ünlünün arasına girerek telâffuzu kolaylaştıran ünsüzlere kaynaştırma harfi denir.

 

Asıl kaynaştırma harflerimiz, “y” ve “n”dir.

 

Ali-y-e, liste-y-i, masa-y-a, kardeşi-n-i, defteri-n-e, su-y-u-n-un su-y-u, yolcu-n-un, gelme-y-e39[9]...

 

s ve ş ünsüzleri de kaynaştırma harfi olarak kabul edilir:

 

s ünsüzü üçüncü tekil şahıs iyelik ekinde kullanılır:

 

baba-s-ı, para-s-ı, bitme-s-i...

 

ş ünsüzü ise sadece üleştirme sayı sıfatlarında kullanılır:

 

altı-ş-ar, iki-ş-er, yedi-ş-er...



İSİMLER
Kelime
Kelime ÇEŞİTLERİ

Tanım

İSİMLER

Tanım

A. Varlıklara Verilişlerine Göre

1. Özel İsim

Başlıca Özel İsimler

2. Cins İsmi

Başlıca Cins İsimleri

B. Maddelerine Göre İsimler

1. Somut İsim

2. Soyut İsim

C. Varlıkların Sayılarına Göre İsimler

1. Tekil isim

2. Çoğul isim

3. Topluluk İsmi

D. Yapılarına Göre İsimler

1. Basit İsim

2. Türemiş isim

3. Birleşik İsim

a. Bitişik Yazılan Birleşik İsimler

b. Ayrı Yazılan Birleşik İsimler

İsimlerde Küçültme

İsmin Hâlleri

1. Yalın Hâl (Nominatif)

2. Belirtme (Yükleme) Hâli

3. Yönelme Hâli

4. Bulunma Hâli

5. Ayrılma (Uzaklaşma, Çıkma) Hâli

6. Eşitlik Hâli

7. Vasıta Hâli

8. İlgi Hâli (Tamlayan Hâli)

 

 

 

Kelime


 

Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da bazen tek başına anlamı olmadığı hâlde (edatlar) cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime (sözcük) denir.

 

Kelime, belirli bir düzen içerisinde bir araya getirilmesi sonucu insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, dilin anlamlı en küçük parçasıdır.

 

 

Kelime ÇEŞİTLERİ


 

Seyredilecek bir şey ve dinlenilecek bir hikâye yoksa, hayat çoğu zaman bir sıkıntıdır. Çocukluğumda bu sıkıntıya karşı ya radyo dinlenirdi ya da pencereden dışarıya, sokağa, gelip geçenlere, karşı apartman dairelerinin içine bakılırdı. O zamanlar, 1958'de, Türkiye'de daha televizyon yoktu. Ama "yok" denmez, tıpkı İstanbul sinemalarında gösterilmesi üç beş yıl alan, Hollywood'un efsane filmlerinden söz ederken yapıldığı gibi "daha gelmedi" denirdi iyimserlikle.”(Orhan Pamuk; Pencereden Bakmak)

 

Yukarıdaki parçada birbirinden anlam ve görev bakımından oldukça farklı kelimeler vardır:

Kimisi yalın hâlde, kimisi yapım ya da çekim eki almış.

Kimisi tek başına da anlam ifade edebilmekte, kimisi de cümleden çıkarılınca anlamını kaybedecek.

Kimisi bir başka kelimenin nitelik ve niceliklerini; kimisi bir iş, oluş, hareket, kılış, durum; kimisi de bütün bunların nasıllığını bildirmekte.

Kimisi bir varlığı veya kavramı karşılamakta, kimisi de bir varlığı veya kavramı karşılayan bir kelimenin yerini tutmakta.

 


Yüklə 2,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin