Kethüda Mehmed Paşa Çeşmesi
Haluk Kargı, 1994
deki çeşme nişi içinde, yine aynı biçimdeki mermer aynataşının ortasındaki lülesi kaybolmuştur. Çeşme nişi ve kitabe, yivli iki duvar payesi ve saçak meydana getiren kademeli dar bir silme arasında kalmıştır. Teknesinin içi doldurulmuştur. İki yanındaki mermer testi setleri belli olmaktadır. 1975'te Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onartılmış olan çeşmenin bugün suyu akmamaktadır.
Bibi. Tanışık, İstanbul Çeşmeleri, II, 320-321; Konyalı, Üsküdar Tarihi, III, 59; Çeçen, Üsküdar Sulan, 91-92; A. Egemen, İstanbul'un Çeşme ve Sebilleri, İst., 1993, s. 581-584; İSTA, III, 1722; DlA, IV, 341.
ENİS KARAKAYA
Kethüda Mehmed Paşa Çeşmesi, Üsküdar
Enis Karaküya
KETHÜDA MESCİDİ
bak. SEFER KETHÜDA MESCİDİ
KEVORK (SURP) KİLİSESİ
Kocamustafapaşa'da Marmara Caddesi, no. 79'dadır. Bizans döneminde, "Teotokos" (Tanrı'yı doğuran), "Perivleptos" (muhteşem), "Ayia Panayia" (azize tanrıanası),
"Panayia Perivleptos" (muhteşem tanrıanası), Türkler tarafından "Sulu Manastır", Ermenilerce ise "Surp Asdvadzadzin" (aziz tanrıanası) ve "Surp Kevork" adlarıyla anılır.
İlk kilise 1031'de III. Romanos'un (hd 1028-1034) emriyle inşa edilmiştir. Büyüklüğü ile dikkat çeken kilise, tarihlerde Aya-sofya'dan sonraki en büyük ve en güzel kilise olarak kaydedilir. III. Romanos'un na-aşı, kiliseden çok bir manastır statüsünde olan bu ibadethanede özel olarak hazırlanan kabre defnedilmiştir. 1204'teki Latin istilası sırasında kilise, Venedikliler tarafından yağmalanmış, ancak VIII. Mihael Pale-ologos döneminde (1261-1282) eski haliyle onarılarak tekrar ibadete açılmıştır.
İstanbul'un fethinden sonra II. Mehmed' in (Fatih) Bursa'dan getirttiği Ermeni cemaati ve Episkopos Hovagim(->) Samatya' ya yerleştirilmiş, Fatih'in emriyle I46l'de tesis edilen İstanbul Ermeni Patrikliği'ne verilen kilise, Galata'daki Surp Sarkis Ki-lisesi'nden (daha sonra Surp Krikor Lusa-voriç Kilisesi) sonra, İstanbul'daki ikinci Ermeni kilisesi olmuştur. Kilisenin Ermenilere verilmesini kabullenemeyen Rumlarla Ermeniler arasındaki çekişmeler uç noktalara vararak, İnciciyan'a göre kanlı o-laylar vuku bulduğundan, kilise bir dönem "Kanlı Kilise" olarak anılmıştır.
İzmit'teki Armaş (bugün Akmeşe) Ruhban Okulu ve Manastırı kitaplığında bulunan bir kitabeye göre de Samatya'daki kilise Ermenilere verildikten sonra Surp Asdvadzadzin adını almıştır. Rum kilisesi geleneklerinden olan ayazmanın yanında, büyük bir sarnıcın da bulunması, bu kiliseye Türkler tarafından "Sulu Manastır" adının verilmesine neden olmuştur. Kilise 1641'e kadar patriklik katedrali olarak kullanılmıştır.
Kilise 1660'taki yangında kısmen hasar görmüş; 1722'de Melidon Araboğlu(-») tarafından yeniden inşa edilmiştir. İnşaat sırasında Surp Yerrortutyun adlı bir şapel daha eklenmiştir. Böylece kilise ve şapellerinin adları Surp Yerrortutyun, Surp Kevork ve Surp Asdvadzadzin olmuştur.
10 Ağustos 1782'deki büyük yangında üç kilise de yanmış, bu yangın sırasında İmparator Mihael Paleologos döneminden kalma insan boyutlarındaki mozaikler de yok olmuştur. Kilise 1804'te Hagop Amira Güllapyan ve Minas Kalfa tarafından yeniden inşa edilmiştir.
1831 ve 1843'te iki kez onarılan kilise, 1866 büyük yangınında tüm yazıtları, etrafındaki okulları ile birlikte bir kez daha yanarak harap olmuştur. 1885-1887 arasında Mikhayel ve Hovhannes Hagopyan kardeşlerin maddi yardımları ile kilise tekrar inşa edilmiş, inşaatın mimarlığını Bedros Nemtze üstlenmiştir. Kilisenin son şeklini aldığı bu inşaat sırasında, okul da yeniden yapılmıştır.
8 Şubat 1887'de Patrik I. Harutyun Ve-habedyan'ın başkanlığında yapılan törenle ibadete açılan kilise, günümüze dek birkaç küçük onarımdan sonra şekil değiştirmeden gelmiştir. 1894 depreminden sonra duvarları onarılan kilise, 17 Nisan 1895
yangınından sonra bir kez daha onarım görmüştür.
I. Dünya Savaşı sırasında (1914-1918) kilise ve okul askeri amaçla kullanılmış, 1917'de Sırp esirler yerleştirilmiş, mütarekeden sonra tekrar ibadete açılmıştır. 6-7 Eylül Olayları'nda (1955) kilise de hasar görmüş; 1960'larda da bir yangın geçiren kilise, 1963'te onarılmıştır. 1986-1987 kışında Türkiye Ermenileri Patrikliği'nin kuruluşunun 525. ve Patrik Yozgatlı I. Şınorhk' un (Kalusdyan) tahta çıkışının 25. yıldönümü kutlamalarının bir bölümü eski patriklik kilisesi olması nedeniyle Surp Kevork Kilisesi'nde icra edilmiştir. 1993'te-ki son onarımı sırasında eski patriklik katedrali olmasının anısına kilise içine patriklik tahtı konmuştur. Mimari
Kilise yapı açısından bazilik planlı olmakla birlikte, kuzey ve güney yönünde inşa edilen şapellerle Yunan haçı şekline girmiştir. Batı yönünde bulunan ana kapıdan verilen girişle nartekse girilir.
Narteksin ortasında sirkülasyona ayrılan koridorun dışında kalan iki yanal bölüm, yerden üç rint yüksektir. Güney bölümünde duvara bitişik Aziz Kevork'a atfedilmiş mermer bir sunak vardır.
Narteksin ön bölümünde, iki yan kısım demir kafeslerle, sirkülasyon koridoru ise demir parmaklıklı bir kapı ve köşelerdeki iki yivli kolonla neften ayrılır. Narteksin üzerinde koroya ayrılmış geniş ve üç basamaklı galeri kat bulunur. Narteksin batısında giriş kapısının iki yanında simetrik ikişer pencere vardır. Bu iki pencere ve kapının aksı üzerinde galeri katta bulunan pencereler binada bir bütünlük sağlamaktadır.
Ana giriş kapısı üzerinde yükselen çan kulesi ve kapı aksı üzerindeki pencere alt katlardaki kompozisyonu tamamlar. Çan kulesinde bulunan çanın sesi zamanında çok uzaklardan duyulmakta iken, daha sonra sesi azaltmak için çan yünle sarılmıştır.
Beşik tonozla örtülü nef, kuzey ve güneydeki üçer kemerli pencereden aydınlanır. Kuzey ve güney duvarları yivli kolonlarla süslüdür. Bunlar Korint yapraklı başlıklarla son bulur, kiliseyi çepeçevre saran korniş de yaprak ve rozetlerle süslüdür.
Nefin doğusunda din adamlarına ve muganniler heyetine (Ermenice tıbratz tas) tahsis edilmiş "tas" bölümü vardır. Yer seviyesinden bir basamak yüksek olan bu bölüm, neften ahşap ve sade oymalı korkuluklarla ayrılır. Kuzey ve güney yönündeki kapılarla şapellere giriş sağlanır. "Tas" m merkezindeki yarım dairesel planlı bölümün hemen kuzeyindeki bölüm ise 1993'te yerleştirilen tahtla Ermeni patriğine ayrılmıştır.
"Tas"tan sonra ise dört basamakla çıkılan kilisenin "pem" bölümü yer alır. Burada, tam ortada yapılan geniş niş içerisinde ana sunak vardır. Bunun iki yanında açılan nişler içinde ise iki küçük sunak daha yer alır. Ana sunağın üzerindeki kemer ü-zerinde İncil'den alınan İsa'nın şu sözleri yazılıdır: "Bana gelin ey yorgunlar ve ağır
Dostları ilə paylaş: |