Üst Akıl İngiliz Derin Devletinin İçyüzü Cilt


ABD'nin Savaşa Sürüklenmesi



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə11/215
tarix09.01.2022
ölçüsü2,09 Mb.
#94361
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   215
ABD'nin Savaşa Sürüklenmesi

Babamın (Winston Churchill) odasına çıktım... "Otur sevgili oğlum ... sanırım nasıl yapacağımı buldum." dedi. Tıraşına devam ediyordu. Şaşırdım, şöyle dedim, "Yani yenilmekten kurtulabilir miyiz demek istiyorsun?" –ki bu inandırıcıydı–, "yoksa o alçakları yenebileceğimizi mi söylüyorsun?" –bu ise hiç inandırıcı değildi. İki yana sallanarak şöyle dedi: "Elbette onları yenebiliriz demek istiyorum". Ben: "Bu konuda tamamen seninleyim. Ama bunu nasıl yapabileceğini anlayamıyorum." Yüzünü kuruladı, bana döndü ve büyük bir kararlılıkla şöyle dedi: "ABD'yi savaşın içine çekeceğim."8 (Winston Churchill'in oğlu Randolph Churchill)

Churchill'in oğlu Randolph Churchill'in bu önemli açıklaması, ABD'nin neden II. Dünya Savaşı'nda yer aldığının ve bu savaşın nasıl milyonlarca sivilin katledildiği bir kabusa dönüştüğünün özetidir.



Üst Akıl İngiliz Derin Devletinin İçyüzü kitabının 1. cildinde, İngiliz derin devletinin I. Dünya Savaşı'ndan itibaren ABD'ye yönelik çok kapsamlı bir propaganda harekatı başlattığı delillerle belgelendirilmişti. Öyle ki, ABD'nin I. Dünya Savaşı'na katılımını sağlayacak şekilde bir kara propaganda başlatılmıştı. ABD'ye giden istihbarat ve haberler, İngiliz derin devletinin süzgecinden geçmiş, uydurma ve provoke edici bilgilerle Amerikan hükümeti ve Amerikan kamuoyuna yönelik bir dezenformasyon tekniği uygulanmıştı. Söz konusu kara propaganda, Amerika'nın 1917 yılında I. Dünya Savaşı'na katılmasını sağlamış ve 1918 Kasım ayında Almanya, yenilgiyi kabul ederek ateşkes istemiştir. ABD'nin savaşa katılımı, I. Dünya Savaşı'nın tümüyle seyrini değiştirmiş ve yenilmek üzere olan İngiltere, bir anda savaşın galibi olmuştur.

Aynı strateji, II. Dünya Savaşı sırasında da izlenmiştir. İngiliz derin devleti, İngiltere'nin bu büyük savaştan zafer ile çıkamayacağının farkındadır. Kendisi için hareket edecek büyük bir güce ihtiyacı vardır. Bu güç, ABD'dir. Amerika'nın savaşa dahil olmasıyla tüm seyrin değişeceğinden o kadar emindir ki, derin isimlerden Churchill, mutlak yenilgi alacak gibi görünmesine rağmen, Hitler ile anlaşmayı reddetmiş; savaşa devam etmiştir.

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, göreve gelir gelmez Churchill ile ilgili bir kitap yazmıştır. İngiltere ve ABD'de iktidara gelenlerin Churchill'i yad edecek bir girişimde bulunmaları adeta bir gelenek halini almıştır. Bu, söz konusu liderliğin İngiliz derin devletinin himayesinde olduğunun bir damgası gibidir.

Johnson, The Churchill Factor, How One Man Made History (Churchill Faktörü, Bir Adam Tarihi Nasıl Değiştirdi) isimli kitabında Churchill'in "savaşta kazanan taraf olacağını bildiğini" ifade etmiştir. Johnson'un anlattıklarına göre Fransa'dan sürekli kötü haberler gelmekte, Alman güçleri Paris'te son derece rahat ilerlemekte, Fransız savunmasını aşmaktadırlar. İngiliz güçleri de saldırıya geçtikleri her an Almanlar tarafından geri püskürtülmektedirler. Avusturya'nın savaşa dahil edilmesi, Çekoslovakya'nın adeta yok edilmesi, Polonya'nın ezilmesi Norveç ve Danimarka'nın Hitler'in eline geçmesi, Hollanda ve Belçika'nın teslim olması İngiltere için yenilgiyi işaret etmektedir. Johnson, durumu şu şekilde özetlemiştir: "Amerikan kolonilerinin kaybedilmesinden sonra bu, İngilizlerin en küçük düşürücü yenilgisi olacak gibi görünüyordu." Johnson, herkesin Churchill'i Hitler'le anlaşmaya zorladığını, Fransızlardan, İtalyanlardan hatta Hitler'in kendisinden bile bu yönde haberler geldiğini, İngiliz politikacılarının ve İngiliz medyasının da Hitler yanlısı konuşmalara başladığını belirtmiştir.9 Karşı koyan sadece Churchill'dir. Çünkü İngiliz derin devletinin garantisini almıştır; ABD ile anlaşma planının sonuç vereceğini bilmektedir.

Dönemin ABD Başkanı Roosevelt, aslında savaşa girme ve İngilizlere yardımcı olma konusunda zaten istekliydi. Ama Amerikalıların %80'i savaşa katılmayı istemiyordu. Dahası, ABD genelinde İngiliz aleyhtarlığı yoğundu.

Churchill'in görevi, ABD'yi İngiltere yanında savaşa girmeye ikna etmekti. Bu ise, çeşitli propaganda yöntemleri ve elbette İngiliz derin devletinin bilindik yöntemi olan ajanlar vasıtasıyla yapılacaktı. Bunu sağlamak için Churchill, Amerika'da, "İngiltere Güvenlik Koordinasyon Ofisi"ni kurdu.10 İngiltere Güvenlik Koordinasyon Ofisi, Roosevelt'in ve dönemin FBI başkanı J. Edgar Hoover'ın bilgisi dahilinde Manhattan'daki Rockefeller binasında kuruldu. Fakat Amerika'da hiç kimse, bu ofisin gerçek hedefini bilmiyordu.

Aslında başlarda tarafsız olan ABD, İngiliz derin devletinin kurmuş olduğu söz konusu istihbarat ve propaganda biriminin yoğun provokasyonlarına maruz kalmış ve Almanya'nın ABD'yi işgal edeceği söylentileri geniş bir alana yayılmıştı. Amerika'nın bu savaşa dahil olmaması gerektiğini düşünenlere Nazi yanlısı yakıştırması yapılıyor ve bu kişi ve kurumlar, aleyhte ve küçük düşürücü yayınlarla sindirilmeye çalışıyordu. Amerikan basınında İngiltere yanlısı yayınlar çoğalmıştı. Amaç, İngiltere'ye şüphe ile bakan Amerikan halkının telkin yoluyla bakış açısını değiştirebilmekti.

1941 Ekim ayında güya bir Alman istihbaratçının çantasında bir harita ele geçirildi. Haritaya göre Hitler, yakında Amerika'nın güney sınırına gelebilirdi. 27 Ekim 1941 tarihinde Roosevelt şu açıklamayı yaptı: "Bu harita Nazi planını ortaya koyuyor, yalnızca güney Amerika değil aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'ni de hedef alıyorlar." Roosevelt, Hitler Hükümeti'ne ait bir başka belge daha ele geçtiğini söylemiş, bu belgede de, eğer Hitler kazanırsa, Nazi güçlerinin tüm dinleri ortadan kaldıracağına dair planın yer aldığını iddia etmişti. Buna göre tüm kiliselere el konacak, tüm dini semboller ortadan kaldırılacak, din adamları ise toplama kamplarında cezalandırılacaklardı. Söz konusu kiliselerin yerine Nazi kiliseleri kurulacaktı. Kiliselere İncil'in yerine Hitler'in Kavgam kitabı konulacak, dini sembollerin yerini ise gamalı haç alacaktı.11

İngiliz derin devleti, Amerikan halkına, çok hassas bir noktadan yaklaşmıştı: Din. Bu mafyavari sistem, Amerikan halkının dindar olduğunu ve onları, ancak ve ancak dinlerine bir zarar geleceğini düşündükleri zaman kendi tarafına çekebileceğini gayet iyi biliyordu. Bu hassas nokta kullanılmış, iyi niyetli Amerikan halkı, Alman Hükümeti'nin kiliselerine ve dini inançlarına saldıracağından ciddi şekilde endişe duymaya başlamıştı. Ne de olsa bunu, kendi devlet başkanları söylüyordu.

Alman hükümeti, Roosevelt'in bu konuşmalarını keskin bir dille hemen reddetti. Adı geçen sözde gizli dokümanların, "en acemi ve en yüzsüz olanından sahtekarlık" olduğunu belirtti. Resmi açıklama şöyle devam ediyordu: "Güney Amerika'nın Almanya tarafından işgal edilmesi ve dünyadaki kiliselerin ortadan kaldırılıp yerine Nasyonal Sosyalist kilisesinin getirilmesi öylesine saçma ve absürttür ki, bu iddialara Alman Hükümeti tarafından cevap verilmesi bile anlamsızdır." Dönemin propaganda Bakanı Joseph Goebbels ise gönderdiği yazılı açıklamada: "Amerikan Başkanı'nın absürt suçlamalarının, Amerikan kamuoyunu tahrik etmek için tasarlanmış büyük bir sahtekarlık" olduğunu belirtiyordu.12

Bir gün sonraki basın toplantısında, bir gazeteci Başkan'dan söz konusu gizli haritanın bir kopyasını istedi. Roosevelt bu talebi geri çevirdi; fakat böyle bir haritanın var olduğu ve bunun "oldukça güvenilir bir kaynaktan geldiği" konusunda ısrarcıydı.13

Harita ve söz konusu "güvenilir kaynak" ile ilgili gerçekler, Amerikan halkının korkunç savaşa sürüklenmesinden ve milyonlarca insanın anlamsız bir savaş ile yaşamını yitirmesinden çok sonra anlaşılacaktı. Böyle bir harita vardı; fakat bu harita, İngiliz istihbaratının Kanada'daki gizli "Station M" teknik servisinde üretilmiş sahte bir haritaydı. Kuzey Amerika'daki İngiliz istihbarat operasyonları şefi William Stephenson (kod ismi "Intrepid"), bunu Amerikan İstihbarat Şefi William Donovan'a ulaştırmıştı. Onun da son durağı Başkan Roosevelt'in ofisi olmuştu. 1984 yılında yayınlanan bir biyografide, savaş döneminde İngiliz ajanı olan Ivar Bryce, "gizli harita" entrikasını planlayan kişi olarak itibar talebinde bulunmuştur. Roosevelt tarafından tanıtılan ve tüm dinlerin Hitler tarafından ortadan kaldırılacağını iddia eden diğer dokümanın da aynı şekilde sahte olduğu ortaya çıkmıştır.14

ABD Deniz Kuvvetleri Amirali J. O. Richardson, Roosevelt ile savaşın gidişatına dair yaptığı bir görüşmeyi şöyle değerlendiriyordu:


Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   215




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin