Üst Akıl İngiliz Derin Devletinin İçyüzü Cilt



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə12/215
tarix09.01.2022
ölçüsü2,09 Mb.
#94361
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   215
Başkan görünürde ne derse desin, kendisi tekrar seçilene kadar İngiltere dayanabilirse, ABD'yi savaşa sokmaya kesin kararlı olduğu izlenimini edindim.15

Hollywood da propaganda için kullanılan merkezlerden biri olmuştu. Yazar Thomas E. Mahl, Desperate Deception (Çaresiz Aldatmaca) isimli kitabında bu durumu şu şekilde açıklamıştır:



(Amerikan film prodüktörlerinden Walter) Wanger çok yönlü biriydi, Versay'da ateşeydi, aynı zamanda Paramount Stüdyoları'nda sinema yönetmeniydi. Filmlerin halkı eğitmek için önemli bir araç olduğunu düşünüyordu. O kadar güvenilirdi ki, Lord Lothian tarafından İngiliz ajan John Wheeler-Bennett kendisiyle İngiliz taraftarı filmlerin yapılması konusunda görüşmek için Hollywood'a gönderilmişti. 1940 yazında Wagner, açıkça Nazi karşıtı olan iki film yaptı. İngiliz yönetmen Alfred Hitchcock ile birlikte Foreign Correspondent (Yabancı Muhabir) isimli filmi yaptılar. Bu film Hitler'in Dr. Goebbels'i tarafından 'propagandanın başyapıtı' olarak adlandırıldı.

Yani BSC'nin (British Security Coordination – İngiltere Güvenlik Koordinasyonu) Amerika'da siyaset, haber ve eğlencenin tam merkezinde bulunan kullanılabilir, istekli ve güçlü ajanları, yardımcı ajanları ve işbirlikçileri vardı.16

Yapılan anketlerle Amerikan halkının gitgide savaş yanlısı olduğuna dair izlenim yaratılmaya çalışılıyordu. Oysa özellikle 1939 ve 1942 yılları arasında Amerika'da yapılan kamuoyu anketlerinin tümü İngiliz istihbaratının, dostlarının, çalışanlarının ve ajanlarının kontrolünde gerçekleştirilmiş sahte anketlerdi.17

Mahl, bu konuyla ilgili olarak da şu bilgilere ulaşmıştır:

Halk bilmiyordu ama Gallup, Hadley Cantril, Market Analysts Inc., ve Roper şirketleri tarafından yapılan anketlerin tamamı Amerika'nın savaşa girmesini isteyen çevreler tarafından ve İngiliz istihbarat ajanlarının etkisi altında yapıldı. Ayrıca bu anketler üzerinde kapsamlı bir denetim yapılmasını ya da bunların diğer anketlerle karşılaştırılmasını da istemiyorlardı.

Gizli "BSC Hesapları", ... Gallup anketleri ile alakalı üç noktayı şöyle belirtiyor: İngiliz istihbaratı Gallup kuruluşunun içine sızdı, Roosevelt yönetiminin de Gallup içinde Hadley Cantril isminde bir adamı vardı ve Gallup İngiltere aleyhinde olabilecek anketlerin yayınlanmasından alıkonuldu.18

Ağustos 1945'te İngiliz Dışişleri Bakanlığı'ndan J. G. Donnelly, İngiliz istihbaratının Amerikan kamuoyu üzerindeki etkisini şöyle özetledi: "Amerikalılar haberleri bile olmadan, dünyayı büyük ölçüde İngiliz penceresinden görmek zorunda bırakıldılar."19

İngiliz ajanları, Beyaz Saray'a, hatta Başkan'ın kendisine bile çok yakındılar. İngiliz ajanı David K. Niles, İngiliz Güvenlik Koordinasyon Ofisi'nin ve BSC Fight for Freedom (BSC Özgürlük Savaşı) cephesinin Beyaz Saray kontağıydı. Senarist Robert Emmet Sherwood ise BSC'nin başındaki William Stephenson ile çok yakın çalıştı. Hatta Başkan Roosevelt'in konuşma metinlerini, konuşma yapılmadan önce Stephenson'a gösteriyordu.20

İngiliz derin devletinin propagandaları ve sahte haberleri, ABD genelinde beklenen etkiyi yaratmıştı. Kamuoyu büyük ölçüde kazanılmıştı. Öyle ki Churchill, müttefik kuvvetlerin ortak komutanlığının Londra'da değil Washington'da olmasını ve kararların Washington'da alınmasını teklif etmiş ve böylelikle ABD'nin savaşa daha yakın olmasını istemişti. Ama ABD'nin aktif olarak savaşa girmesi için daha sarsıcı bir uyarıcı gerekiyordu. Bu uyarıcı, Pearl Harbor saldırısı olacaktı.

ABD, söz konusu propagandanın etkisiyle ve savaşın şiddetini artırmasıyla İngiltere ve Fransa'nın yanında yer aldığını ve askeri anlamda bu ülkelere her türlü yardımı yapacağını belirterek tarafını belli etmiştir. Daha önce tarafsızlık anlaşması yaptığı Japonya'dan gelen 7 Aralık 1941 tarihli Pearl Harbor saldırısı ise bütün dengeleri değiştirmiştir. Bu "beklenmedik" saldırı, gerçekte yalnızca Amerikan halkı için "beklenmedik"tir. Bunun bir İngiliz derin devleti planı olduğu ve ABD Başkanı Theodore Roosevelt'in saldırıdan bir ay önce haberi olduğu, eski istihbaratçı Dr. John Coleman tarafından belgelenmiştir. Dr. Coleman uzun zamandır savaşa İngiltere'nin yanında girmek isteyen Roosevelt'in Pearl Harbor saldırısına izin verdiğini ve bunu savaşa girmede önemli bir koz olarak kullandığını belirtmiştir. Dr. Coleman, İngiliz Doğu Hindistan Şirketi ve 300'ler Komitesi'ne bağlı olan Pasifik İlişkileri Enstitüsü'nün, 7 Aralık 1941 yılında Japonlarca gerçekleştirilen Pearl Harbor saldırısını finanse ettiğini belirtmektedir.21

Pearl Harbor saldırısının daha ürkütücü detayları da vardır. Araştırmacı yazar James Perloff, Pearl Harbor ile ilgili az bilinen ürkütücü bir gerçeği şu şekilde açıklamıştır:



25 Kasım'da Japon uçakları Hawaii'ye doğru yola çıktıktan bir saat sonra ABD donanması bir emir yayınlayarak ABD ve müttefik gemilerinin Kuzey Pasifik'ten geçişini yasakladı. Tüm okyanus ticari gemi trafiği de Güney Pasifik'e aktarıldı. Bu emir, ABD'nin batı sahillerine demirlemiş olan Rus gemilerine bile uygulandı. Amaç netti. Eğer bir ticari gemi yanlışlıkla Japon gücüne rastlarsa, Pearl Harbor'a haber verebilirdi. 1941 yılında Donanma Savaş Planları yetkilisi Amerikalı Richmond K. Turner'in açıkça söylediği gibi: "Savaşın yakın olduğunu düşündüğümüzde trafiği başka yönlere aktarmaya hazırdık. Trafiği Torres Boğazı'na gönderdik, böylece Japon görev gücünün önünde bir trafik olmayacaktı."22

Alınan bu önlem ile, Pearl Harbor'daki askeri üsse doğru giden gemi trafiği kasıtlı olarak durdurulmuş ve Japon saldırısını önceden görüp haber verecek tüm unsurlar elenmişti. Böylece Pearl Harbor üssündeki askerler bu saldırı ile apansız karşılaşacak ve zayiatın büyük olması sağlanacaktı. İngiliz derin devletine göre küçük bir eylem, halk nezdinde ABD'nin savaşa girmesini o kadar kolay sağlamayabilirdi.

Amerikalı yazar ve tarihçi John Willard Toland, Roosevelt'in ABD ordusundaki en üst düzey subaylarının bazılarının Pearl Harbor'dan bir gece önce aniden ortadan kaybolduğunu ve kendilerine ulaşılamadığını yazmıştır. Bu kişiler daha sonra verdikleri ifadede, defalarca, "nerede olduklarını hatırlamadıklarını" söylemişlerdir.23 Toland'ın belgelerine göre saldırıdan iki hafta sonra Donanma, tüm belgeleri "çok gizli" sınıfına sokmuş ve Donanmanın iletişimden sorumlu müdürü de tüm kumandanlara saldırılarla ilgili notları ve belgeleri imha etme emrini vermiştir. Radyo operatörleri ve şifre çözücüler ise çeşitli tehditler altında susturulmuşlardır.24

İngiliz derin devleti için, harcanan canların, akan kanın, yaşanan trajedilerin önemi yoktur. Hedefe ulaşmak için kendi vatandaşını da, müttefikini de katletmekten çekinmeyen söz konusu acımasız yapı, dünyadaki tüm kanlı eylemlerini bu deccali bakış açısıyla organize etmiştir.




Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   215




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin