Davacı : Maliye Bakanlığı
Vekili : Av.F. Ö. Av.A. G. Av. E. K.
Davalı : Karamürsel Belediye Başkanlığı
Vekili : Av.S. B.
O L A Y : 3030 Sayılı (Mülga) Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 18. Maddesi Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde tahsil edilen Genel Bütçe Vergi Gelirlerinin % 5’inin o İl Büyükşehir Belediyesine verilmesi hükmünü öngörmüş; daha önce Türkiye genelinde 8 İlde Büyükşehir Belediye teşkilatı mevcut iken, 09.09.1993 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 504 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1.Maddesi ile, içinde İzmit'in de bulunduğu 7 İl Belediyesi, Büyükşehir Belediyesine dönüştürülmüş; Kararnamenin aynı maddesinin 3. fıkrası birinci cümlesi ile de "Kocaeli İl Merkezinde toplanacak vergi gelirlerinden Büyükşehir Belediyesine ayrılacak olan payın %40'ı Merkez Belediyeye, diğer %60'ı nüfusları oranı göz önünde tutularak il sınırları içindeki diğer belediyelere dağıtılır."hükmü getirilmiş; buna istinaden Maliye Bakanlığınca, tahsil edilen Vergi gelirlerinden İlçe ve Belde Belediye payları Belediye Başkanlıklarına göndermiştir.
Uygulama devam ederken, İzmit Büyükşehir Belediyesince; 504 sayılı K.H.K.nin 1.maddesinin 3.fıkrasının birinci cümlesi hükmünün Anayasaya aykırı olduğu iddiası ile, Bakanlığın Mayıs/1997 ayına ait payın dağıtımına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle Ankara 6.İdare Mahkemesinde dava açılmış; Mahkemenin, 15.4.1998 tarihli ara kararı ile Maliye Bakanlığı tarafından 504 sayılı K.H.K nin 1. maddesinin üçüncü fıkrasına göre genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden hesaplanan pay oranının Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vararak iptali için başvurması üzerine Anayasa Mahkemesince; 14.7.1998 tarih, E;1998/34, K:1998/46 sayılı karar ile, 504 sayılı K.H.K.nın 1. maddesinin 3.fıkrasının birinci cümlesi ile birlikte iki ve üçüncü tümcelerinin de iptaline karar verilmiş; Ankara 6.İdare Mahkemesi de yasal dayanağı kalmayan Maliye Bakanlığının 1997/Mayıs ayına ait işleminin iptaline karar vermiş ve karar Danıştay tarafından onanmıştır.
İptal kararından sonra; İzmit Büyükşehir Belediye Başkanlığınca, Mayıs/1997 kesintisi ile birlikte, Eylül/1998 kesintisi de dahil olmak üzere, diğer Belediyelere ödenen 17 aylık kesinti tutarı olan toplam 11.276.958.819.000 TL’ nin kendilerine ödenmesi talebi ile Tam Yargı davası açmış; Ankara 10. İdare Mahkemesi, 2.3.1999 tarih, E:1998/1269, K:1999/253 sayı ile davanın kabulüne,11.276.958.819.000 TL 'nın yasal faizi ile birlikte İzmit Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına ödenmesine karar vermiş; karar hakkında Maliye Bakanlığı tarafından yapılan Yürütmenin Durdurulması talebi Danıştay tarafından reddedilmiş; bu nedenle Bakanlık, kararı 2577 sayılı yasanın 28.maddesi gereğince 26.8.1999 ve 12.4.2000 tarihleri arasında nakit ve Belediyenin Hazine borcunun takas edilmesi suretiyle ödeme yaparak, kararı uygulamış; ancak bu defa, Ankara 10. İdare Mahkemesinin mezkûr kararı, Danıştay Sekizinci Dairesinin 29.3.2000 tarih ve E:1999/2120, K:2000/2343 sayılı kararı ile, Mayıs/1997 dönemine ilişkin kesinti tutarının tazmini gerektiğinden, idare Mahkemesinin kararının bu kısmının onanmasına, kalan aylara ilişkin (o aylara ait Bakanlık işlemleri süresinde dava konusu edilmediği için) tazminat isteminin reddi gerektiğinden kararın bu kısmının bozulmasına" karar verilmiştir.
Davacı Maliye Bakanlığı, 20.7.2000 tarihinde kayda giren dilekçe ile; Belediyenin, Borçlar Kanununun 61.Maddesindeki gibi "haklı bir sebep olmaksızın aharın zararına mal iktisabeden kişi" durumunda bulunduğu ve "onu iadeye mecbur olduğu; Bakanlıklarının 1997 Mayıs dönemi Vergi Gelirlerinin % 5'ini 3030 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereği Belediyeler payı olarak ayırdığını; bunun %40'ını Büyükşehir Belediyesine aktardığını, kalan % 60'ını, davalı Belediyenin payına düşen miktar olan 11.618.134.000 TL’yi de davalı Belediyeye ödediğini; ancak bu ödemeyi gerektiren, K.H.K.'nin ilgili maddesinin iptali üzerine Bakanlıklarının da bu işleminin iptal edildiği ve Bakanlıklarının bu payı Büyükşehir Belediye Başkanlığına ikinci defa ödediklerini; Ankara 10. İdare Mahkemesi kararının bu kısmının onanması (ve tebliği) ile İdarelerinin bu parayı geri isteme hakkının doğduğunu, bir başka ifade ile "Verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttıla kesbet”tiğini; bu nedenle İdare mahkemesi kararı ile hükmolunan ve Bakanlıklarınca Karamürsel Belediyesine ödenen meblağdan, Danıştay tarafından onanan ve Mayıs/1997 dağıtım payına tekabül eden 11.618.134,000 TL’nin davalı Belediyeden tahsili için iş bu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu iddia ederek; sonuçta, İzmit İli 1997/Mayıs ayı Vergi gelirleri toplamından, davalı Karamürsel Belediye Başkanlığına Belediye payı olarak ödenmiş bulunan 11.618.134.000.- TL'nin ödeme tarihi olan 30.6.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, rücuen tahsili istemiyle (Hakem Sıfatıyla) adli yargı yerinde dava açmıştır.
KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ nin Hakem Sıfatı ile baktığı davada; 16.02.2001 gün ve E:2000/417, K:2001/3 sayı ile, davacı vekilinin dava dilekçesinde tekrar ve özetle, İzmit ili 1997 Mayıs ayı Vergi Gelirleri toplamında, davalı Karamürsel Belediye Başkanlığı Belediye payı olarak ödenmiş bulunan 11.618.134.000.-TL'nin ödeme tarihi olan 30.06.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte rücuen tahsiline karar verilmesini istemiş olduğu; davalı vekilinin cevap dilekçesini tekrarla, davanın vergi payının rücuen geri alımı için açılmış vergi payı davası olduğunu, açılan davanın, delil niteliğinde önemli dayanaklarının, idare mahkemesi ilamları olup, davanın konusu idari nitelikli rücu olduğundan; görevli mahkemenin Sakarya İdare Mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın görev yönünden reddini, ayrıca davacının ihbar keyfiyetini yerine getirmediğinden ağır kusurlu olduğunu, talep yönünden süre aşımı olduğunu, haksız davanın esastan da reddini talep ettiğini; taraflarca dosyaya ibraz edilen belgelerin tetkiki sonucunda, davanın, davacı Maliye Bakanlığının vergi gelirleri payının amme idareleri arasında taksimine ilişkin işleminin iptalinden doğan idari nitelikli rücu davası olduğu anlaşılmakla, ihtilafın idari yargıda incelenmesinin gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Davacı tarafından karar temyiz edilmiş, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi; 23.10.2001 gün ve E/K:2001/8006-9577 sayı ile, 3533 sayılı yasanın 6. maddesinden bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar vermiş; bu defa davacı vekili, temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mahkemenin hakem sıfatı ile verdiği kararın bozulmasını talep etmiştir.
Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Hakem Sıfatı ile; 30.11.2005 gün ve E/K:2005/121-441 sayı ile, talebin reddine kesin olarak karar vermiş; Mahkeme, 29.12.2005 gün ve aynı sayı ile verdiği Ek Karar ile, temyiz dilekçesinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar vermiştir. Bu karar davacı idare vekilince temyiz edilmiş ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 8.6.2006 gün ve E/K:2006/7138-7316 sayı ile, temyiz isteminin reddi ile hükmün onanmasına karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.
Davacı vekilleri, 1997/Mayıs ayı Vergi Gelirleri toplamından, davalı Karamürsel Belediye Başkanlığına Belediye payı olarak ödenmiş bulunan 11.618.134.000.- TL'nin(11.618,13 YTL) ödeme tarihi olan 30.6.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle bu kez, idari yargı yerinde dava açmıştır.
KOCAELİ İDARE MAHKEMESİ; 13.10.2006 gün ve E: 2006/2950 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2.maddesinde idari dava türlerinin, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklan doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış olduğu; dava dilekçesinin incelenmesinden, 1997 yılı Mayıs ayı vergi gelirleri toplamından belediye payı olarak Maliye Hazinesince Karamürsel Belediye Başkanlığına ödenen 11.618,13 YTL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle tazmini istemiyle Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın, E:2000/417, K:2001/3 sayılı karar ile idari yargının görevinde olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddi üzerine bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; dava konusu uyuşmazlığın yukarıda anılan yasa hükmünde sayılan idari dava türleri arasında bulunmadığı görüldüğünden, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği sonucuna varıldığı; açıklanan nedenlerle, 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, bu konuda anılan mahkemece karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Habibe ÜNAL, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Gürbüz GÜMÜŞAY’ın katılımlarıyla yapılan 04.02.2008 günlü toplantısında;
l-İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, olumsuz görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, 1997/Mayıs ayı Genel Bütçe Vergi Gelirleri toplamından, davalı Karamürsel Belediye Başkanlığına Belediye payı olarak ödenmiş bulunan 11.618.134.000.- TL'nin(11.618,13 YTL) ödeme tarihi olan 30.6.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle açılmıştır.
3030 Sayılı(Mülga) Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun’un 18. maddesinde, Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde tahsil edilen genel bütçe vergi gelirlerinin belli bir oranının o İl Büyükşehir Belediyesine verilmesi hükmü öngörülmüş; yürürlükteki 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 23. maddesinde de aynı nitelikte düzenlemeye yer verilmiştir. Her iki yasa metninde de, hesaplama ve dağıtım işlemlerinin Maliye Bakanlığınca yapılacağı belirtilmiştir. 504 sayılı Yedi İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin, “Olay” kısmında anlatılan ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen 1. maddesinin 3.fıkrasının birinci cümlesi ile birlikte iki ve üçüncü tümceleriyle ilişkili olarak, aynı K.H.K’ nin Geçici 3. Maddesinde de; 1 inci maddede adı geçen belediyelere verilen avansların Maliye Bakanlığınca belirlenecek esaslar çerçevesinde taksitler halinde mahsup edileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir kamu tüzel kişisi olan bakanlıkların ve belediyelerin yukarıda anılan mevzuat uyarınca hesaplanan alacağı, kamu alacağı niteliğindedir.
Görüldüğü gibi dava konusu para bir kamu Kanununun emredici hükümlerine göre ve idari usullerle toplanmakta, hesaplanmakta ve dağıtılmaktadır. Olay her yönüyle kamu hukukuna dayalı olup onun esaslarına uygun olarak cereyan etmiştir.
Maliye Bakanlığınca, kanunun verdiği görev ve yetkiyle vergi gelirlerinden yerel yönetimlere pay dağıtması bir idari işlemdir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2. maddesinde “İdari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları”nın idari dava türü olduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlık, kamu kuruluşu olan, davacı Maliye Bakanlığı ile davalı Karamürsel Belediye Başkanlığı arasında, vergi gelirlerinden ayrılacak olan payın belediyelere dağıtılmasına(aktarılmasına) ilişkindir.
Bakılan dava, kamu kuruluşları arasındaki hizmet ilişkisi sonucu belediyelere aktarılan pay nedeniyle oluşan ihtilafın giderilmesine ilişkin olduğundan, bu fiilde hizmet kusuru bulunup bulunmadığının ve varsa hatalı işlemin düzeltilmesi veya geri alınmasının gerekip gerekmediğinin, idare hukuku çerçevesinde tayin ve takdiri idari yargıya aittir.
Olayda Karamürsel Belediyesinin haksız zenginleşmesi ve kusurunun bulunup bulunmaması işlemin idarilik vasfını değiştirmez.
Adli ve idari yargı yerlerinde dava, Karamürsel Belediyesine karşı, sebepsiz zenginleşme iddiası da ileri sürülerek, rücuen tazminat/ alacak davası olarak açılmış ise de; dava, idari işleme dayalı tam yargı davası niteliği taşımaktadır. Mahkemeler uygulanması istenilen kanun hükmüyle değil işlem ve eylemle bağlıdır.
Bu itibarla davada idari yargı yeri görevli olduğundan Kocaeli İdare Mahkemesinin başvurusunun reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli İdare Mahkemesi’nce 13.10.2006 gün ve E:2006/2950 sayı ile yapılan BAŞVURUNUN REDDİNE, 04.02.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
* * *
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO : 2007/36
KARAR NO: 2008/3
KARAR TR : 4.2.2008
(Hukuk Bölümü)
|
|
|
Ö Z E T : Asat Genel Müdürlüğü Genel Kurulu tarafından belirlenen Tarifeler Yönetmeliği uyarınca verilen idari para cezasına karşı açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.
Dostları ilə paylaş: |