Uyuşmazlik mahkemesi kararlari



Yüklə 2,68 Mb.
səhifə24/86
tarix29.07.2018
ölçüsü2,68 Mb.
#62088
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   86

K A R A R

Davacı : Kervansaray Termal Turz. San. Ve Tic. A.Ş.

Vekili : Av. S. E.

Davalı : Çalkaya Belediye Başkanlığı

 

O L A Y : Çalkaya Belediye Encümeni’nin 6.12.2005 gün ve 101 sayılı kararı ile, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 21. maddesine (dava konusu kararda sehven 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca verildiği belirtilmiştir) ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesine göre davacı adına idari para cezası verilmiştir.



Davacı vekili, söz konusu işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ; 5.1.2006 gün ve E: 2005/1889; K:2006/8 sayı ile, uyuşmazlık hakkında görevli yargı yerinin belirlenmesi için 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun irdelenmesi gerektiği, Kabahatler Kanunu’nun 2., 3., 16., 27., geçici 2., geçici 3. maddeleri ile Kanunun gerekçesinden ve TBMM Adalet Komisyonu Raporundan söz ederek, Kabahatler Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1.6.2005 tarihinden itibaren idari para cezalarına karşı açılan davaların, Kabahatler Kanunu kapsamında olduğu ve idari yaptırım olarak para cezası öngören kanunlarda itiraz yeri olarak idare mahkemeleri gösterilmiş olsa dahi görüm ve çözümünün adli yargı yerlerinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; 15.12.2006 tarihinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dava dosyası, Mahkemesince 24.5.2006 tarihinde Danıştay Başkanlığına gönderildiğinden, bu karar kesinleşmemiştir.

Davacı vekili, bu kez, idari para cezasına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

ANTALYA 2. SULH CEZA MAHKEMESİ; 13.10.2006 gün ve Müt.E:2006/37; Müt.K:2006/37 sayı ile, Anayasa Mahkemesi’nin 2005/108 Esas, 2006/35 Karar sayılı 1.3.2006 tarihli kararı ile Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinin iptal edildiği, bu iptal kararı ile idari para cezalarına karşı başvuru yolu konusunda 1 Haziran 2005 tarihi öncesindeki uygulamaya büyük oranda geri dönüldüğü, buna göre, idari para cezasının kaynağı olan Yasada, kişiler hakkında idare tarafından verilen idari para cezalarına karşı itiraz yolu açık biçimde sulh ceza mahkemeleri olarak belirlenmemiş ise, idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin hukuksal denetimini yapmakla görevli mahkemelerin, (Anayasamızın ilgili hükümleri ve İdare Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun hükümlerinden yola çıkılarak) idare mahkemeleri olduğu hukuksal sonucuna ulaşılabileceği, itiraz eden hakkında düzenlenen idari para cezasının dayanağı olan 3621 sayılı kanuna göre idare tarafından verilen idari para cezalarına karşı itiraz yolunun özel olarak açık biçimde sulh ceza mahkemeleri olarak gösterilmediğinin anlaşıldığı, Kabahatler Kanunu’nun 3.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan kararı ile iptal edilmesi de dikkate alınarak ve mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan ve yargılamanın her aşamasında verilebileceğinden, resen görev yönü ile itiraz dosyasının ele alınıp incelendiği, yapılan inceleme sonucu da itiraz eden hakkında uygulanan idari para cezasının dayanağı olan özel Yasada Mahkemeleri özel olarak görevlendirilmediğinden, yapılan itirazı değerlendirme ve sonuçlandırma görevinin idare mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.

Bunun üzerine Davacı şirket vekili, 26.10.2006 tarihli bir dilekçe ile, Uyuşmazlık Mahkemesine sunulmak üzere Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesine başvurarak; adli ve idari yargı mercileri arasında doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini istemiştir.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ; 25.12.2006 gün ve E: 2006 / 310, K:2006 / 282 sayı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olmasının gerektiği; bu uyuşmazlığın giderilmesi isteminin ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebildiği, aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verildiği; anılan düzenlemeye göre, olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için: adli, idari veya askeri yargı yerlerinden en az ikisi tarafından kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunmasının gerektiği; olayda, Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesine karşılık, idare mahkemesinin görevsizlik kararına, davacının yaptığı temyiz başvurusu üzerine dava dosyasının Danıştay’a gönderilmiş olması nedeniyle, ortada idari yargı yerine ait kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen “kararların kesin veya kesinleşmiş olması” koşulunun gerçekleşmediği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan başvurunun aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddine karar vermiştir.

Bu defa Davacı vekili, 19.2.2007 tarihli bir dilekçe ile, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmek üzere Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesine başvurarak; İdare Mahkemesinin sadece idari para cezası yönünden karar verdiğini, yıkım ile ilgili bir karar vermediği için, kararın bu konuda temyiz edildiğini, Danıştay’ın davayı sadece yıkım kararı konusunda inceleyeceği için, idare mahkemesinde idari para cezasına dair bir dava olmayacağı ve böylece davalarının incelenmeyeceği; bu nedenle dosyanın yeniden incelenerek para cezası konusunda görevli yargı yerinin belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Ramazan TUNÇ, O.Cem ERBÜK, Ayper GÖKTUNA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 26.12.2007 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in başvurunun incelenmeksizin reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, başvurunun incelenmeksizin reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Öte yandan anılan Yasanın, Mahkemenin Görevi başlığını taşıyan 1. maddesinin birinci fıkrasında; Uyuşmazlık Mahkemesi’nin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme olduğu; Kararların Kesinliği Ve Yayınlanması başlıklı 29. maddesinde Bölümlerin ve Genel Kurulun kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.

Olayda, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nce verilen ve “Başvurunun Reddine” ilişkin 25.12.2006 gün ve E: 2006 / 310, K:2006 / 282 sayılı karardan sonra Davacı vekilinin aynı istemle bir kez daha başvuru yaptığı; Başkanlığın 28.6.2007 gün ve E:2007/213 sayılı yazısıyla, Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin 5.1.2006 gün ve E: 2005/1889; K:2006/8 sayılı kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin istenildiği; anılan Mahkemenin 20.7.2007 tarih ve E: 2005/1889; K:2006/8 sayılı cevap yazısında; dosyanın, Danıştay 6. Dairesinin E: 2006/3034, K:2007/695 ve 9.2.2007 günlü “Bozma” kararı ile 20.4.2007 tarihinde Mahkemelerine gönderildiği, karar düzeltme süresi geçtikten sonra 2007-1012 esas numarasına kaydedilerek, dosya yeniden incelemeye alındığından Mahkemelerinin kararının kesinleşmediği bildirilmiş; yazı ekinde gönderilen Danıştay 6.Dairesinin bozma kararında; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesine göre verilen para cezalarına karşı idari yargının görevli olduğu, ayrıca davacı tarafından talep edilmesine karşın, İdare Mahkemesince, yıkım ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmadığından, kararda bu yönüyle de hukuka uyarlık görülmediği belirtilmiştir.

Bu durumda, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nce kesin olarak verilen “Başvurunun Reddine” ilişkin 25.12.2006 gün ve E: 2006 / 310, K:2006 / 282 sayılı kararda, gerekçe ve sonuç itibariyle bir noksanlık ve değişikliği gerektirecek bir husus bulunmadığı, İdare Mahkemesinde yargılamanın devam ettiği dikkate alındığında; yeni bir talep içermeyen davacı vekilinin başvurusunun, incelenmeksizin reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nce verilen “Başvurunun Reddine” ilişkin karardan sonra, yeni bir talep içermeyen BAŞVURUNUN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 26.12.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
* * *

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO : 2007/240

KARAR NO: 2008/35

KARAR TR : 3.3.2008

(Hukuk Bölümü)
Ö Z E T : Vergi dairesince 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yapılan ihale sonucunda, davacının satın aldığı hacizli otomobilin üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunmasından dolayı, devir işlemlerinin gerçekleştirilmemiş olması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.


Yüklə 2,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   86




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin