-Hiç kimse bu kadının kıçını yıkadığı suyla ağzımı çalkalamamı isteyemez.
Gön..:Barış Yücel
Yeni evli çift balayına Havaiye gider. Yerleştikleri otel müdürü gece otelin kulübünde en önde yer ayırır. Gösteri başlar bir yerli yere 5-6 ceviz koyar sonra penisini çıkarıp "tak tak" cevizleri kırar. Gösteri çiftte oldukça etki bırakır. 30. evlilik yıldönümlerinde aynı otele giderler. Gece yine aynı kulübe giderler. Aynı yerli çıkar bu kez 5-6 Hindistan cevizi dizer, penisini çıkarır ve yine "Tak Tak" Hindistan cevizlerini kırar. Bizimki hayretler içinde sorar "Beyefendi 30 yıl önce ceviz şimdi Hindistan Cevizi bunun sırrı nedir?" Yerli cevap verir.
"Artık yakını net göremiyorum onun için Hindistan Cevizi".
Gön..:Tarık Gürtunca
Temel Amerika gezisini tamamlamış, Panam şirketinden uçak biletini almış, arkadaşına telefon açarak kendisini karşılamasını istemiş.
''Ula Dursun, yarın Panam' la saat dokuzda İstanbul' a geliyrum beni havaalanında karşıla.''
''Neyle gelirsun da!''
''Panam'la, Panam'la.''
''Neyle, anlamadım!''
''Pantolonun panı, ananın ***''
Gön..:Eşref Gürsel
İki tane dönme dağ başında yapayalnız kalmışlar. İkisinin de canı sevişmek istiyormuş. "sen beni yap" , "hayır sen beni yap" derken biri ben bir soru sorayım bilirsen sen beni bilemezsen ben seni yapacağım" demiş. Diyeride kabul etmiş. Birincisi sormuş "Damdan dama gezer miyav miyav der" demiş. Arkadaşı "bildim , timsah" demiş.
Soruyu soran "Ay nerden bildin çapkın geç arkama" demiş.
Gön..:Yalçın Young
Vampirlerin takıldığı bir bar varmış. Bir gün bir vampir bu bara gitmiş ve barmenden "Bana bir bardak kan verirmisin?" demiş. Ertesi gün başka bir vampir de bu bara giderek kendisine bir bardak kan vermesini istemiş. Barmen bunada kan vermiş. Bunu takiben sonraki gün Temel bu bara gelerek barmenden bir bardak sıcak su istemiş, barmende ona herkes buradan kan isterken sen niye su istiyorsun diye sormuş.
Temel 'de cebinden orkid çıkartarak (( ben lipton içiyorum demiş ))!!!!
GÖN:BURAK,NURHAN
İki esrarkeş tövbe etmek için ab dest almaya hamama giderler. Locada soyunurlarken birisinin cebinden sigaralık çıkar.
-Ben bunu içeceğim.
-Hayır hani tövbe edecektin.
-Para verdim.
Güzelce sarar. Bir nefes,iki nefes derken dünya döner. Tam bu sırada locanın kapısı açılır ve muhafızlar içeri girer.
-Burası kralın boşaltın. Esrar içen
Alem buysa kral benim.
Kral gelir.Aksilik buya ayağı takılır düşer ve ölür. Muhafızlar krala benzeyen esrarkeşi tutup saraya götürürler. Önüne 3 tane ip getirirler ve derlerki:
-Birinci ipi çek sarışınlar gelsin,ikinci ipi çek esmerler gelsin,acıktınmı üçüncü ipi çek. Bir süre sonra 1. ip.Öfff alem. Bir süre sonra 2.ip.Öfff alem. Karnı acıkır 3. ip. Altın taslar içinde yemekler. Yer içer sonunda sıkışır. Arar tarar fakat tuvaleti bulamaz. Tutar yemek yediği altın tasların birisinin içine sıçar. Tam o anda kafasında küt diye patlar.
Hamam tellağı: -Ulan bir otuzbir çektin anladık,ikinciyede okey hamam tasına sıçmanın alemi neydi.
DADAŞ
Ermeni katliamının sürdüğü dehşetli günlerdi. Yine bir grup savaş artığı Erzurumluyu Yanıkdere civarına götürüp kurşuna diziyorlardı. Halkı sıraya dizmişler, teker teker çağırıp bir kayanın arkasında katlediyorlardı. İçlerinden biri merak edip ne oluyor diye başını uzatınca arkasındaki uyardı:
-Dadaş neyidirsen... Sırayi bozub başımıza iş açacahsan!
POKER
İsmet Paşa ile Çörçil poker oynamakta- dır. Seyircileri de Teyo Pehlüvan!
İsmet Paşa bir ara sinirlenince:
-Türkiye, dedi
Teyo hemen atıldı:
-Paşa neyidirsen... Ya Erzürüm.. Ya Hasangalasi.. Ya bizim evler!
GAVAT
Erzurum-Kars çekişmesi malum. Bir Erzurumlu ile bir Karslı, şehirlerininin üstünlüğünü ispatlamaya çalışırken Dadaşım dayanamadı:
-Di get ola Kars neçi, Erzürümde Karsın nüfüsi geder gavat var!
PAŞA NENE
Bir zamanlar Erzurum Lisesi'nin lakaplarıyla maruf hocaları vardı: Paşa Nene, Paşa Dede, Fizo Baba...
Hastaneler caddesinden aşağı hızla inmekte olan faytoncu, karşıdan karşıya geçmekte olan Paşa Nene'yi görünce ezmemek için seslenir:
-Hop hop Paşa Nene cuggulun yiyim kenara çıh!
DEMİLLER
Teyo Kore harbindedir. Gülle, top, mermi sesleri arasında ne olup bittiğini anlamak için kafasını siperden çıkarır çıkarmaz bir kurşun "vızzz" diye kulağının dibinden geçince Teyo sinirlenir:
-İtoğlitler demiller atar herifin gözüni kor ederih..!
DOGGUZ
Vaktiyle Karslıların terminalde imtihan edilmesi gibi bir adet varmış.(Ben görmedim, günahı diyenlerin boynuna)
-De bahim islamın şerti gaç?
-Beş..
-Dadaş beş diyir?!....Neyidah?
-Dogguz diyene geder çalın!
TUT
Tortumlu'nun biri eşeğe yüklediği dutu "batmanı 2.5" diye bağırarak satıyordu Biri kulağına eğilip "kilosu gaça" diyende:
-Niye baba ele egilib gulağıma fısıldirsan, hoç esgeriye mevzeri satmiram; tut satiram!
CEFER AĞA
Erzurum Belediyesinin kuruluş yıllarında fahri olarak her işe koşuşturan Cafer Ağa'nın bu gayretkeşliğini ödüllendirmek için Ankara'ya gidecek heyete onu da yazmışlar.
Cafer Ağa bu haberden çok memnun olmuş. Öyle ya ekabir-i memleketten olmasa heyete adını yazarlar mı?
Cafer Ağa o akşam eve hergünkünden farklı bir havayla gelince hanımı merak edip sormuş:
-Cefer, o gözel sufatın niye ele töhmüş, mosolun asmışsan, bişeye mi sinirlendin?
-Ben sinirlenmim kim sinirlensin! Bıhdım usandım. Sohahlar mi temizlenecah, gel Cefer Ağa, çölpühler mi payhlanacah, gel Cefer Ağa. Şindi de Engere'de hökümatın işi bozulmuş, gel Cefer Ağa!
YOLÇİ
Saf bir Erzurum'lu şehirlerarası otobüs yolculuğu yaparken mola yerinde otobüsünü şaşırmıştı. Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalıp seslendi:
-Dadaşlar hele bir bahın ben bu otobusun yolçusu miyam?
PAY-ÇAY
Erzurumda ustalığı ve disiplini ile tanınmış, Kavaflar çarşısı esnafından rahmetli Kunduracı Yunus Usta, bir yorgunluk çayı içmek için dükkanının bitişiğindeki İki Kapılı kahveye gitmişti. Oturur oturmaz garson önüne yarım bardak çayı koyunca Yunus Usta sinirlenerek garsonu çağırdı.
İstanbul'dan yeni gelmiş olan ocakçı, Yunus Ustanın karşısına gelip:
-Buyur Beybaba?
-Oğlum bu nasıl çay?
-Beybaba yeni demledim.
-Oni demirem. Bah burada tiryakinin ögüne bele yarım bardah çay goydun mi ona söymüş kimi olursan, annadın mi!
-Beybaba dudak payı istemez misin?
-Ben pay isdemirem, çay isdirem çay!
ÇİMLERDEN
Erzurum'dabir kadınlar toplantısına davetli olan yabancı bir bayan, genç ve güzel bir kadına sormuş:
-Cici kızım sen kimlerdensin?
-Vallah çimlerden olduğumi bülmirem. Yuhari Mumcunun gızi, Aşşaği Mumcunun geliniyem.
CERİYAN
Neriman Hanıma gelen misafir, evin kızını ortalıkta göremeyince sormuştu:
-Selam nerede, göremedim?
Ev sahibi hava akımını kastederek:
-Geçen gün sizin evde ceriyana kapılmış, hesde yatir içerde.
Bu söz üzerine misafir hanım öfkeyle:
-Viyh torpah başıma, bizim evde ceriyan ne arir? Sen de bülirsen ki biz kaz lambasi gullanirih!
ODUR OOOO!
Ovalı iki acemi avcı uzakta bir tavşan görüp ateş ettiler. Vakit akşam üzeriydi, alacakaranlıktı. Aleleacele soyup ateşte kızarttı bir güzel yediler. Üstüne de birer cıgara tellendirmişlerdi ki yanlarına biri yaklaşıp selam verdi. Gelen, kızılcık satmaktan dönen bir Tortumlu idi.
-Ağalar sabah giderken eşşegüm buralarda guzlamuş idi, heş gördüüüüz?
İki avcı birden gözgöze geldiler. İçlerinden biri mırıldanıyordu:
-"Odur oooo!"
AYAHLARAN
Küçük evinin bir odasında torunuyla oturan yaşlı kadın, evin diğer müştemilatını kiraya verecekti. Bakmaya gelenlere evini şöyle meth ediyordu:
-Bah ayahlaran burasi bir sofa, anburada iki ufah oda var. Anburada da ayahyoli. Ayahlaran, bah hepsi ağzın içinde....
VALİ
Bir Mülkiye müfettişi doğuya teftişe giderken ihtiyar bir Erzurum'lu köylüye misafir olmuştu. Sohbet sırasında sordu:
-Baba, memlekette kaç vali gördün?
-On, onbeş vali hetirimdedir...
-Peki bunlardan kaçı hizmet etti, kaçından memnunsunuz?
-Allah geni geni rehmet etsin, Mustafa Paşa'dan çoh memnunduh!
-Bu Mustafa Paşa ne hizmetler etti ki onbeş valinin içinde ona rahnet okudun?
-Beg, o vali Erzürüm'e varmadan yoldayken vefat etmişdi. Gerisini sen anna!
HELBET
Gürcükapıda sıra sıra müşteri bekleyen faytonlardan birine kibar bir adam yanaşarak faytoncuyan "binebilir miyim" diye sorunca faytoncu:
-Helbetde binebülürsen, dedikten sonra kendi kendine söylenmeye başlar:
-"Vola bu dünyada da ne tevür adamlar var; hem para verir hem de binebülürmiyem diye sorir. Sormiya ne lüzüm, parasıni verdıhdan sonra teyyariya bile binebülürsen!
HERKES YATAR
Şark hizmetini yapmak üzere Erzurum'a atanmış bir memur, bir ikindi vakti Dere mahallesinde yüksekçe bir yere çıkmış, otlaktan dönen, evlere dağılan inek nahırını seyrediyordu. Yanında da mahalleden yaşlıca bir ihtiyar vardı. O sırada bir kaç kadın mayısları toplayıp yoğurmaya, yassıltıp duvara yapıştırmaya başladılar. Bunu merakla izleyen memur yanındaki yaşlı ihtiyara:
"Erzurum'da her tarafta tezek gördüğünü bunların gübre olarak niye kullanılmadığını" sorunca, yaşlı adam:
-Beg, sen o tezegi ele çoh ağzan alma, oni biz gışın yahirih.
-Peki şu kadınlarla nasıl yatıyorsunuz, hepsi bok kokar onların?
-Asıl merifet onnarnan yatmahda, sizin garılarnan herkes yatar!
GINDILLANİM
Tahsin Tllioğlu bey San'at Mektebi-nin müdürü iken İl Milli Eğitim Müdür-lüğüne bir yazı yazar. sonunu da "rica ederim" diye bağlar.
Buna sinirlenen Mili Eğitim Müdürü telefonla:
-Tahsin bey, burası bir üst makam buraya "arz" edebilirsiniz, "rica ede-mezsiniz" deyince:
-Peki Müdür beg, Bakanlığa yazanda da "gındıllanim" mi diye yazacayıh!
ESPIRIK..
Temel espiriye üç kez gülermiş:
Birincici, anlatılınca.
İkincisi, izah edilince.
Üçüncüsü, anlayınca...:))))
ETMEZSEN ETME
keloglan bir agaca çıkmış agacın altında nasreddin hoca namaz kılıyormuş namazını kıldıktan sonra allahım ne olur duamı kabul et demiş keloglan yukarıdan etmem diye bagırmış nasreddin hoca tekrar allahım ne olur duamı kabul et demiş keloglan yukarıdan etmem diye tekrar söylemiş nasreddin hoca dayanamayıp söylemiş etmezsen etme bende abdest almamıştım
FIKRA
Temel ile Idris cok eskiden bi yolculuga cikmislar. Temel'in arkasinda saz, Idris'in sirtinda azik. Asya'yi gecip, Amerika'ya gelmisler. Burda dolasirken birden etraflarini kizilderililer sarmis. Napicaz derken Temel:
"Ben sazimi cikartip caliim, bunlar boyle bi sey gormemislerdir." deyip baslamis saz calmaya. Temel'in saz calisini duyan butun kizilderililer son hizla kacmislar. Bunun uzerine Idris
"Buraya bir tek saz yetti, buranin adi TekSaz olsun" demis. Gene yola koyulmuslar... Bi gun yine kizilderiler etraflarini sarmislar, Temel gene ayni taktik saz calmis. Sazi duyan yerliler iyicene sinirlenip uzerlerine yurumeye baslamislar Temel ile Idrisin. Bunun uzerine Idris guzel bir yellenmis. Kokuya dayanamayan kizilderilerin hepsi vinn.. Temel
"Buranin adi da Laz VeGaz olsun bari" demis. Dolasmaya devam ederlerken gene kizilderililer saldirmislar. Temel baslamissaza, ama sazi duyan kizilderililer cok sinirlenip almislar sazi Temel'in uygun bir yerine monte etmisler ve gitmisler. Bunun uzerine Idris
"Buranin adi da ArkanSaz olsun Temel." demis.
FIKRA
KANADI KIRIK BİR GÜVERCİN SOĞUK BİR HAVADA SOKAK ORTASINDA DOLAŞIYORMUŞ. NERDEYSE SOĞUKTAN DONACAKMIŞ. O SIRADA BİR İNEK ONU GÖRMEYEREK ÜSTÜNE PİSLEMİŞ. KUŞ ÖNCE PİSLİĞİN İÇİNDE BOĞULACAK GİBİ OLMUŞ SONRA NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ VE ISINMIŞ YANİ PİSLİĞİN İÇİNDE RAHATLAMIŞ. DAHA SONRA BİR KEDİ GELMİŞ GÜVERCİNİ PİSLİĞİN İÇİNDEN KURTARMIŞ VE AFİYETLE YEMİŞ.
BURADAN ÇIKARACAĞIMIZ SONUÇLAR
1- ÜZERİNİZE HER PİSLEYEN DÜŞMANINIZ OLMAYACAĞI GİBİ, SİZİ HER PİSLİKTEN ÇIKARAN DA DOSTUNUZ DEĞİLDİR.
2- KEDİLER MİĞDESİZ VARLIKLARDIR.
FIKRA
İki Deli Hastenin Önün Deki Havuzun Başında Oturuyorlarmiş
Birisi Kalkıp Havuza ŞEKER Atmış ve:
Havuzdan Bir Yudum Almış Sora Tükürmüş.ARKADAŞINA:
-Havuza Şeker Kattım Ama Tatlı Olmadı
ARKADAŞI:
-Tabi Olmaz Salak Karıştırmadın Da Ondan
FIKRA
Temel ile Idris cok eskiden bi yolculuga cikmislar. Temel'in arkasinda saz, Idris'in sirtinda azik, Asya'yi gecip, Amerika'ya gelmisler. Burda dolasirken birden etraflarini kizilderililer sarmis.
Napicaz derken Temel: "Ben sazimi cikartip caliim, bunlar boyle bi sey gormemislerdir." deyip baslamis saz calmaya. Temel'in saz calisini duyan butun kizilderililer son hizla kacmislar.
Bunun uzerine Idris "Buraya bir tek saz yetti, buranin adi TekSaz olsun" demis.
Gene yola koyulmuslar... Bi gun yine kizilderiler etraflarini sarmislar, Temel gene ayni taktik saz calmis.
Sazi duyan yerliler iyicene sinirlenip uzerlerine yurumeye baslamislar Temel ile Idrisin. Bunun uzerine Idris guzel bir yellenmis.
Kokuya dayanamayan kizilderilerin hepsi vinn.. Temel "Buranin adi da Laz VeGaz olsun bari" demis.
Dolasmaya devam ederlerken gene kizilderililer saldirmislar.
Temel baslamis saza, ama sazi duyan kizilderililer cok sinirlenip almislar sazi Temelin uygun bir yerine monte etmisler ve gitmisler.
Bunun uzerine Idris "Buranin adi da ArkanSaz olsun Temel." demis.
FIKRA
Adamın birinin sigarası bitmiş. Saatte gecenin onuymuş. Karısına sigara almaya gideceğini ve birazdan döneceğini bildirerek köşedeki bakkalın yolunu tutmuş.
Köşeye vardığında bir de bakmış bakkal kapalı. Bakkalın yanında bir bar varmış.
Adam paralı makinaların birinden sigara almak ümidiyle bara girmiş. Sigaray tam alıyormuş ki barda çok güzel bir sarışın görmüş.
Sarışın kadın da adamı kesiyormuş. Adam kadının yanına yaklaşmış.
Bir süre sonra muhabbet etmeye başlamışlar. Ve bardan beraber çıkıp kadının evine gitmişler.
Adam sabah uyanmış bir de bakmış ki sarışın kadının evinde. Adam telaşla kalkmış, karım beni öldürecek diye sızlanıp durmuş.
Sarışına hemen biraz un getirmesini söylemiş ve ellerini una bulayıp sarışın kadının evinden alelacele çıkmış.
Evine gittiğinde karısı kapıyı öfkeli bir şekilde açmış. Adam karısına vallahi sigara almak için çıktım, bakkal kapalıydı bara gittim daha sonra da barda sarışın bir kadınla tanıştım ve geceyi onun evinde geçirdim demiş.
Karısı adama inanmayarak bakmış ve bana ellerini göster demiş. Adam ellerini karısına göstermiş ve kadın:
-adi herif yine yalan söylüyorsun bütün gece yine bowling oynadın değil mi demiş!!!
FIKRA
Cocuk aksam eve gelmis ve babasina:
"Baba hayat bilgisi dersinde yonetimleri isliyoruz, bana demokrasiyi anlatır misin? " demis.
Babası: "anlatmasına anlatırım yavrum ama senin bazı tanımları bilmen gerekiyor. " demis,
"Bak simdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim; paranın nasıl harcanacagına annen karar verir, o hukumet; hepimiz senin icin yasıyoruz, sen halksın; besikteki kardesin, gelecek; hizmetcimiz ise isci sinifi. Sen bunları ogren. Ben sabah sana demokrasiyi anlatırım" demis. Gece cocuk uyanmıs bir bakmis ki kucuk kardesi altını pisletmis ve durmadan aglıyor. Hemen anne ve babasının odasına gitmis. Annesi horul horul uyuyor. Uyandırmaya calısmıs ama basaramamıs. Babası yatakta degil, gecerken hizmetcinin odasına bir bakmis ki hizmetciyle babası sevisiyor.
Caresiz donup yatmıs. Ertesi sabah babası "gel oglum sana demokrasiyi anlatayım." demis.
Cocuk: "gerek yok baba, den artık biliyorum" yanıtını vermis ve anlatmıs:
"Kapitalistler isci sınıfını becerirken hukumet uyuyor, halk endiseli, gelecek ise bok icinde."
FIKRA
Temel bir gün berber salonunda dursunu traş ediyordu. Etrafında dolaşan bir kedi hakkında dursun :Ula Temel habu kedi berberliğe çok merak ediy hemi da?.demiş.Bunu üzerine temel :la yook arasıra kulak burun uçuruyorumda oni beklii.
FIKRA
Günlerden birgün, Filistinlilerin Ülkesinde, Filistin halkıda tüm dünya halklarının ship oldukları özgürlüklerini elde ederler. Savaş bitmiş, halk zaferlerini kutlamaktadırlar. Bu arada Filistin halkını çocuk, yaşlı ve kadın demeden öldüren, klatleden bir cani yakalanmıştır. Kasap Lakaplı Şaron gibi. Bu insan tüm halk önünüde yargılanacaktır. Bu nedenle meydanda kurulan halk mahkemesinin önüne getirilir. Fakat halk onu linç etmek istemektedir. Burada sorumlu olan Filistinli yetkili kürsüye çıkarak halka seslenir: Ey maylum halkım siyi anlıyorum. Bu insan hepinizden birilerini yani çocuklarınızı, akrabalarınızı katletmiştir. Ancak biz onun seviyesine düşemeyiz. Onu uluslararası yargı hukuku içinde yargılamalıyız. Bu nedenle soğukkanlı olmanızı sizden diliyorum. Böyleliklede halk sezileşmiştir. Mahkeme heyeti suçlu katile dönerek kendisini savunmasını söyler: suçlu: - Ben Filistinlileri çok severim der. kendisine yaptıklarından sonra bu sevginin nerden çıktı sorulur.Kendisinin biray sonra asılabileceğini bile bile bunu söylemesinin, onun asılmasını engellemeyeceği söylenir. Suçlu: - Ben bunu biliyorum o nedenle sizlerden en son bir isteğim var. der. Mahkeme: isteğini söyle der. Suçlu: - ölmeden önce Filistinli olmak istiyorum. der Mahkeme:- sen çok saçmalıyorsun. Senin asılmanı bu aşamadan sonra hiçbirşey engelleyemez.Neden bu saçma istek.
Suçlu:- Kesinlikle asılacağımı bildiğim için, Filistinli olmak istizorum. Böylecede benimle dünyadan bir Filistinli daha eksik olur.
FIKRA
Temel asılacakmış Görevli son sözün nedir demiş. Temel de bu bana ders olsun demiş
FIKRA
Hoca birgün bir dereden geçiyormuş,bir taştan diğer bir taşa atlarken koyuruvermiş -İhtiyarlıktan diye söylenivermiş Çevresine bakınınca kimseyi görememiş -Gençliğindede birşey değildinya demiş
FIKRA
Bir gün biri Anadol marka arabasıyla yolda gidiyormuş ama birden arabası bozulmuş.Yoldan tam o sırada çok güzel bir Ferrari geçiyormuş. Neyse adam durdurmuş arabayı, anlatmış olayı.Ferrarinin sahibi demişki seni şehire kadar çekerim ama dikkat et hızlı gidebilirim eğer hızlı girdersem beni uyarmak için sellektör yap ben anlar yavaşlarım. Ferrarinin sahibi sürmüş arabayı bir den yolda kendini kaptırıp bir Porche ile yarışmaya başlamış Tabi arkada Anadol sellektör yapa yapa gidiyolarmış tam o sırada üstlerinden bir polis helikopteri geçmekteymiş. Helikopterdekiler olayı merkeze bildirmişler: "Efendim bir Ferrari ile bir Porche kapışıyor Anadolda onları geçmeye çalışıyor" demiş.
FIKRA
Fettullah dini, siyaseti bırakmış, manifaturacılık yapıyordur. Günlerden bir gün içeri bir afet girer. Fettullah resmen kıza çarpılır. Kız bizimkine sorar: "Kumaşın metresi kaça?" Fettullah hemen atlar: "Metresi bir öpücüktür, dudaktan." Kız da :"On metre alayım bari" der. Fettullah'ın gözler fıldır fıldır. On metreyi saniyede keser, kıza uzatır; hesabı ister. Kız kapıya yönelir:"BÜYÜKANNE HESABI ÖDER MİSİN?"
FIKRA
İSTANBULA İLKKEZ GELEN TEMEL OTEL ARAMAYA BASLAMIŞ BİR OTELE GİRMİŞ BOŞ ODANIZ VARMI DİYE SORMUŞ OTEL SORUMLUSU MALESEF HİÇ BOŞ ODAMIZ KALMADI FAKAT İKİ YATAKLI BİR ODAMIZ VARAMA YATAĞIN BİRİNDE BİR ZENCİ KALILIYOR İSTERSENİZ SİZE YATAĞIN BİRİNİ VERELİM DER. TEMELDE MECBUREN KABUL EDER. ODAYA GİRERKEN BU ZENCİLERDE KOÇ PİS OLURLAR,KARA ZENCİ DEYEREK SÖYLENİR BU ARADA TEMEL OTEL GÖREVLİSİNE BENİ SAAT 6.00 DA LUTVEN KALDIRIRMISIN DER. TEMELİN SÖYLEDİGİ SÖZLERİ DUYAN ZENCİ TEMELİN ELİNİ YÜZÜNÜ SİYAH BİR BOYAYLA BOYAR. SAAT 6.00 OLUNCA ODA SERVİSİ TEMELİ UYANDIRIR TEMEL ELİNİ YÜZÜNÜ YIKAMAYA GİDER VE AYNAYA BAKAR BU OTELİN SAHİBİ ÇOK SALAK BENİ KALDIRCAĞINA ZENCİYİ KALDIRMIŞ DER.
FIKRA
Vahşi batıda adamın biri umuzunda bir papağanla saloon'a girip bara yaklaşır.Papağan hafifçe eğilerek "Barmen 1 duble wisky ver !" barmen şaşkınlık içinde bardağı doldurup wisky'yi papağana uzatınca papağan ayağı ile adamı gösterip " O içecek " deyip adamın umuzuna ayağı ile vurmuş. Adamda bardağı alaıp içkiyi içer. Papağan bir tane daha ver der. aynı manzara tekrarlanır. Papağan kaç para diye sorar ve ağağı ile adamı uyarır. Adam cebinden parayı çıkartıp öder ve çıkarlar. Barmen biraz şaşkın,biraz heyecanlı hehem peşlerine düşer. Papağan bakkaldan,terziden ve silah dükkanından gerekenleri sipariş eder ve her seferinde adam ödemeyi yapar. Alışveriş bitince aldıklarını yine papağanın talimatları ile arabasına yükler. Peşlerindeki barmen araba hareket etmek üzereyken önlerine geçer ve adama " Kardeşim bu harika yaratığı nereden buldun ? Vallahi hayatımda hiç böyle birşey görmemiştim.Olağan üstü bir şey diye devam ederken,Papağan hafifçe öne eğilir ve barmene " Bana baksana sen,Türkiyenin Kuzeyinde Trabzon diye bir şehir var,orası bunlarla dolu..........
FIKRA
Bir gün Mısır'da bir mumya bulunur ve bunun kaç tarihine aid olduğu öğrenilmek için Amerika, İngiltere ve Türkiye'den uzmanlar istenir. Tabii ki Türkiyê'den emniyet görevlileri gider. Neyse İlk Amerikalılar başlarlar. 3-5 saat sonra çıkarlar ve olsa olsa 300-600 senelerine aiddir derler. İngilizler girerler. bir kaç gün sonra çıkarlar ve olsa olsa 300-420 arasıdır derler. Nihayet sıra Türkiye'den giden emniyet görevlilerine gelir ve içeri girerler. Girerler girmesine de, aradan 10 gün geçtiği halde hala dışarı çıkmazlar. Nihayet 15. gün çıkarlar ve merakla gözlerinin içine bakan Mısırlı bilginlere tam tamına 427 derler. Tabiiki herkes şaşar bu işe ve nasıl olur yahu derler. Bizimkiler gayet ciddi, biraz zor oldu amma, sonunda dili çözüldü keratanın!...
FIKRA
Sarhoş bir adam sabahın bir körü elinde arabasının anahtarları bağırıyormuş : - İmdaaaat, arabamı çaldılar.
O sırada oradan geçmekte olan bir kadın adama bakıp şöyle demiş : - Pis herif önün de açık kalmış.
Sarhoş iki saniye kadına baktıntan sonra şöyle demiş: - Hiiii, karıyı da mı çaldılar ?
FIKRA
Elinde kocaman bir çanta ile uçağa binecek olan adam dedektörden geçince, dedektör sinyal verir. Görevli çantada ne olduğunu sorar. Adam sakince "Kuş yemi var" der. Görevli tekrar geçmesini söyler. Adam tekrar geçince dedektör yine öter. Görevli sinirlenir ve çantayı açmasını ister.Görevli açılan çantanın azğına kadar değerli kol saati ile dolu olduğunu görünce çok sinirler.
- Hani kuş yemi vardı bunun içinde ?
Adam gayet kendinden emin bir halde
- Ben bunları götürüp yesin diye kuşun önüne koyuyorum. Ama beğenir, ama beğenmez ona bir şey diyemem.
FIKRA
Temel karşısındaki adama bilmece sormuş.
Temel- Sarı renklidur. Kafes içindedur. Cik Cik diye öteyur. Bil bakalım bu nedir.
Adam- Kanarya
Temel-Değildur.
Adam-Muhabet kuşu, papağan, saka kuşu
Temel-Bilemedun.Onlar da Değildur.
Adam-Peki nedir öyle ise ?
Temel-Hamsi paluğudur.
Adam-Olurmu hiç, hamsinin kafeste ne işi var
Temel- Ban Koydum kafese
Adam- İyi de hamsi sarı renkli değildir ki
Temel- Ben sarıya boyadım.
Adam- Olsun yine de hamsi cik cik diye ötmez.
Temel- Bilmece bu. O kadar şaşıtmaca olsun artık.
FIKRA
Dostları ilə paylaş: |