Münafıkların 50 Alameti


- Günahların Ardından Solumak



Yüklə 324,53 Kb.
səhifə12/16
tarix30.07.2018
ölçüsü324,53 Kb.
#63458
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16

25- Günahların Ardından Solumak:

26- Tövbeyi Ertelemek:

27- Ölümden Sonra Dirilişten Şüphe Etmek:

28- Allah’ın Bağışlayıcılığı İle Aldanmak:


Bütün bu sıfatlar Allah Azze ve Celle’nin şu ayetinde bir aradadır; “Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir. Münafıklar onlara: “Biz sizinle beraber değil miydik?” diye seslenirler. (Müminler de) derler ki: Evet ama siz kendi başınızı belaya soktunuz; fırsat beklediniz; şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı!”(Hadid 13-14)

Nefislerinizi şehvetlerle, lezzetli şeylerle, haramlarla, Allah’ın hudutlarına, emirlerine ve yasaklarına aldırmadan fitneye düşürdünüz. Tevbeyi bir vakitten diğer bir vakte ertelediniz, nihayet günahlarınızdan tevbe edemeden ölüm gelip çattı. Yeniden diriltilmekten şüphe ediyordunuz. Ölümden sonraki dirilişten şüphe etmekle kâfirlerin onu inkâr etmesine benzediniz. Nitekim Allah Azze ve Celle, Bakara suresinin başında;

Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır”(Bakara 10) buyurmuştur. Yani kalplerinde şüphe vardır. “Ve (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı.”(Hadid 14) yani uzun yaşama emeli ve Allah’ın sizi bağışlayacağına dair güvence verdi, siz de kendinizi yanılttınız. Hakikat o ki Allah şöyle buyurmuştur;

Allah onları kesinlikle bağışlamayacaktır.”(Münafikun 6)

Nice insanlar vardır ki, nefislerini şehvet ve lezzetlerle tövbeyi erteleyerek fitneye düşürmüş, kalplerinde uzun yaşama ve Allah’ın bağışlayacağı ümidi yerleşmiş, hatta o hale gelmiştir ki diriliş günü, hesap ve ceza konusunda şüphe etmişler, dünyaya kazık çakıp dini terk etmişlerdir. Nifak yaparak içleri dışlarına zıt olmuştur. Şüphesiz onlar şu tehlikelerle baş başa olduklarını fark etmiyorlar; günaha başlamak, ondan lezzet almak, sonra uzun emel, sonra ahiret hakkında şüphe veya bağışlanacağını umma. Bundan sonra da kalplere nifak mührü vurulur. Bundan Allah’a sığınırız.

29- Bazı İşlerde Kâfirlere İtaat Etmek:


İşte bu, kâfirlerle dostluk ile şiddetlenerek tekrar eder. Lakin içteki şekli başkadır; münafıklarla kâfirler arasında ittifak. Münafıkların kâfirlerin bazı emirlerine itaat etmeleri üzerine anlaşmaları! Bu, bazı işlerde, hatta her işte kâfirlere itaat eden pek çok müslümanın yaptığı şeydir. Bazen şu şekilde haberler duyarsın; “Taraflar oturumdan bakış açılarında ittifak ederek ayrıldılar.”

İttifak eden bu iki taraf; bazen müslümanlar ile kâfirler olur. Anlaştıkları şey ise demokrasinin yaygınlaştırılması ve laiklik ilkesi esasıyla korunması, münafıkların dediği gibi, kadının çalışmak ve sosyal yaşama katılmak için evinden çıkarılmasıdır. Bunun gibi pek çok şeyler ve hatta daha tehlikelileri bu kabildendir. Allah Azze ve Celle buyurmuştur ki;

Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir. Bunun sebebi; onların, Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanlara: Bazı hususlarda size itaat edeceğiz, demeleridir. Oysa Allah, onların gizlediklerini biliyor. Ya melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken durumları nasıl olacak! Bunun sebebi, onların Allah'ı gazaplandıran şeylerin ardınca gitmeleri ve O'nu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır. Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır.”(Muhammed 25-28)

30- Allah’ın Yardımına Güvenmemeleri

31-Allah’ı Hükmünde İtham Etmeleri:


Nitekim Allah Müslümanları müşriklerin gözünde az gösterince şöyle dediler; “Bunları, dinleri aldatmış"(Enfal 49)

Hendek günü de; “Meğer Allah ve Rasûlü bize sadece kuru vaatlerde bulunmuşlar!”(Ahzab 12) dediler.

Allah Teala buyurdu ki; “Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlar…”(Fetih 6) Yani; Allah’ı hükmünde suçlayanlar kastedilmiştir.

32- Karşı Oldukları Halde Hakkı Dinler ve İcabet Eder Gibi Görünürler;


Bu sıfat, Allah Teala’nın şu ayetlerinde geçer; “Ey iman edenler! Allah'a ve Rasûlüne itaat edin, işittiğiniz halde O'ndan yüz çevirmeyin. İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın. Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.”(Enfal 20-23)

İbn Kesir, İbn Cerir’den nakleder; “Onlar müşriklerdir.” İbn İshak’tan naklettiğine göre ise o şöyle demiştir; “Onlar münafıklardır.”

Sonra İbn Kesir şöyle dedi; “Münafıklar veya müşrikler hakkında olması hususunda çelişki yoktur. Zira her ikisi de doğru anlayıştan ve salih amele niyet etmekten mahrumdurlar.”

Allah Teala buyurur ki; “…birbirine bakar, sonra sıvışırlar. Anlamaz bir topluluk oldukları için Allah onların kalplerini çevirmiştir.”(Tevbe 127) Kalpleri haktan çevrilmiştir. Ne anlar ne de düşünürler. Rabbimiz bunu bize böylece onların ahmaklar olduğunu haber veriyor;

Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.”(Muhammed 16)

İbn Kesir diyor ki; “Allah Teâlâ münafıkların ahmaklığını ve anlayışlarının kıtlığını haber veriyor. Onlar Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yanında oturur, sözlerini dinler ve ondan hiç bir şey anlamazlar da yanından çıktıklarında: Sahabe radıyallahu anhum'den kendilerine ilim verilmiş olanlara: “Biraz önce ne demişti?” diye sorarlar. Söyleneni anlamazlar ve önem verip aldırmazlar.”


33- Düşünmezler ve Günahlardan Tevbe Etmezler:


Allah Teala buyuruyor ki; “Herhangi bir sure indirildiği zaman onlardan bir kısmı der ki: "Bu sizin hanginizin imanını artırdı?" İman edenlere gelince (bu sure) onların imanlarını artırır ve onlar sevinirler. Kalplerinde hastalık (kâfirlik ve münafıklık) olanlara gelince, onların da inkârlarını büsbütün artırır ve onlar artık kâfir olarak ölürler. Onlar, her yıl bir veya iki kez (çeşitli belâlarla) imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Sonra da ne tevbe ediyorlar ne de ibret alıyorlar.”(Tevbe 124-126)

Yüklə 324,53 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin