Münafıkların 50 Alameti



Yüklə 324,53 Kb.
səhifə9/16
tarix30.07.2018
ölçüsü324,53 Kb.
#63458
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   16

14- Yalan:


Onların ayrılmaz sıfatlarından birisi de Allah, rasulü ve müminler aleyhine yalan söylemeleridir. Allah Teala buyuruyor ki;

Münafıklar sana geldiklerinde: Şahitlik ederiz ki sen Allah'ın Peygamberisin, derler. Allah da bilir ki sen elbette, O'nun Peygamberisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancı olduklarını bilmektedir.”(Münafıkun 1)

Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar. Allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Gerçekten onların yaptıkları şey çok kötüdür! Onlar yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan alıkoydular. Bu yüzden onlara küçük düşürücü bir azap vardır. Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. O gün Allah onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da dünyada size yemin ettikleri gibi, O'na yemin edeceklerdir. Kendilerinin bir şey (hakikat) üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar gerçekten yalancıdırlar.”(Mücadele 14-18)

(Ey Muhammed! O sözleri) söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar.” Allah onları şöyle yalanlıyor; “Hâlbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve Müslüman olduktan sonra kâfir oldular.”(Tevbe 74)

(O münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Hâlbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.”(Tevbe 56)

(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur!”(Nur 53)

Ve bunlardan başka ayetler de yalanın onların asla uzak kalamadıkları sıfatları olduğunu göstermektedir. Öyle ki Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, bunu onların meşhur alametlerinden saymıştır.

Sahihayn’de, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir; “Münafığın alameti üçtür; konuştuğunda yalan söyler, vaat ettiğinde sözünde durmaz ve kendisine güvenildiğinde ihanet eder.

Bu günlerde Müslümanların durumunu gözden geçirirsek, yalanın haddinden fazla olduğunu buluruz. Baba, anne, oğul, memur, satıcı, müşteri ve saire hepsi de yalanı öğreniyor, bunlardan çok azı doğru söylüyor. Hatta insanlar bunlardan bazısına karşı güvenini kaybetmiştir. Erkek ve kadın birbirine iman üzerine yemin ettiği halde doğru söylemez hale geldi. Bu, Müslümanlar için yıldırıcı bir felakettir. Bunları düşün ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu hadisini bir oku;

Sizi yalandan sakındırırım! Zira şüphesiz yalan, fücura götürür. Şüphesiz fücur da cehenneme iletir. Kul yalan söylemeye ve yalana talip olmaya devam eder de sonunda Allah katında “çok yalancı” diye yazılır.” (Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.)

Münafıklar bu sıfata hırs göstermeleri ve bunun peşinden koşmaları sebebiyle Allah katında çok yalancılar olarak yazılmışlardır. Hüsranları anında; “Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün”(Zümer 60) Bu hüsranları kıyamet gününde ortaya çıkar. Şüphesiz onlar ayetlerin de belirttiği gibi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i yalanlamışlardır. Şayet tasdik etselerdi kendileri için daha hayırlı olurdu. Onların insanlarla beraber konuştuklarında yalan söylemeleri sadece onlara hıyanet içindi. Etraflarındaki kimseler sadık niyetli olmalarına rağmen bilmeden onları tasdikleyerek o münafıkların tuzağına düşüyorlardı. Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onları şöyle tehdit etmiştir;

Seni tasdikleyen kardeşine yalan olduğunu bildiğin bir söz söylemen büyük bir hainliktir.” Buna ancak kalpleri hasta olan ve konuştuğu yalanın nifakın esası olduğuna aldırmayacak kadar hafif akıllı olan kimseler cüret ederler. Nifakın yalan üzerine kurulduğu söylenmiştir. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur;

Münafıklar sana geldiklerinde: Şahitlik ederiz ki sen Allah'ın Peygamberisin, derler. Allah da bilir ki sen elbette, O'nun Peygamberisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancı olduklarını bilmektedir.”(Münafıkun 1)

Bu yüzden Müslümanların yalandan uzak durmaları gerekir. Eş-Şa’bî der ki; “Yalan söyleyen münafıktır.” Nifak üzerinde ısrar eden kimseye toplumun artık inanmaması gerekir; “(Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız”(Tevbe 94) Yani; size inanmayacağız. Artık yalanınızı anladık. Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz.


15- Hıyanet:


Hadiste münafığın üç alameti geçmişti; konuştuğunda yalan söyler, vaat ettiğinde sözünde durmaz, kendisine güvenildiğinde ihanet eder. İhanet ettiği emanet, sadece ona emanet bırakılan eşyalar değildir, dikkat et. Namaz, oruç ve bunun gibi şeylerdir. Bu, inanılan her şey hakkında genel bir ifadedir. Allah Teala’nın buyurduğu gibi;

Ey iman edenler! Allah'a ve Peygamber’e hainlik etmeyin; (sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiş olursunuz.”(Enfal 27)


16- Vaadi ve Ahdi Bozmak:


Sahih hadiste Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir; “Münafığın alameti üçtür; Konuştuğunda yalan söyler, vaat ettiğinde sözünde durmaz, emanete ihanet eder ve ahdettiğinde vefa göstermez.” Vaadi yerine getirmemek ve ahdi bozmak, münafıkların şu günlerde toplumda görülen sıfatlarıdır. Vaatlerinde sadık olduklarını değil, gevşeklik gösterdiklerini görürsün. Bu hususta şirketler, kurumlar ve başkaları eşittir. İnsanların bu işi alışkanlık haline getirdikleri söylenebilir. İnsanların çoğu, sözünde durmama ve ahdi bozmakta devam etmeleriyle anlaşmalarına ve verdikleri sözlere aldırmama hususunda tecrübe kazanmışlardır. En acısı da, Allah’ın ahdini bozmaktır. Bu nifakın ötesinde bir nifak yoktur.

Allah Teala buyuruyor ki; “Onlardan kimi de, “Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse, mutlaka sadaka vereceğiz ve elbette biz sâlihlerden olacağız!” diye Allah'a and içti. Fakat Allah lütfünden onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler. Nihayet, Allah'a verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı Allah, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine nifak (iki yüzlülük) soktu.”(Tevbe 75-77) Vaadinde durmamanın en kötüsü yalanı da içermesi ve genelde ahdin bozulmasıdır.



Yüklə 324,53 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin