Mustafa Kemal Paşa, yurdunu düşmanlardan kurtardıktan sonra, birkaç yıldan beri görmediği ve İstanbul’da oturan annesini yanına getirtti.
Mustafa Kemal Paşa, yurdunu düşmanlardan kurtardıktan sonra, birkaç yıldan beri görmediği ve İstanbul’da oturan annesini yanına getirtti.
Annesini büyük bir sevgi ile karşıladı; annesinin elini öptü. Annesi de, sevgili oğlunu bağrına bastı.
Bundan sonra annesi Zübeyde Hanım, ayağa kalktı ve Mustafa Kemal Paşa’nın elini öpmek için uzandı.
Mustafa Kemal Paşa, birden şaşırdı:
- Ne yapıyorsun, anne? Dedi.
Zübeyde Hanım, büyük bir gururla cevap verdi:
- Ben senin annenim, dedi. Sen, büyüğün olduğum için benim elimi öpüyorsun. Ama bu ulusu sen kurtardın, bu ulusun en büyüğüsün. Ben de senin elini onun için öpüyorum.
Genç adam da bir saatlik ''1918 - 1939 arası Türkiye ve Atatürk Reformları'' konferansının gördüğü ilgiden mutlu, biraz da şaşkındı!..
Genç adam da bir saatlik ''1918 - 1939 arası Türkiye ve Atatürk Reformları'' konferansının gördüğü ilgiden mutlu, biraz da şaşkındı!..
Kulübün Başkan Yardımcısı İtalyan dostu bir süre önce, ''Su hayranı olduğun ve her karsılaşmamızda bana anlatıp durduğun Atatürk'ü bizim kulüp üyelerine de anlatır misin?'' dediğinde hiç tereddütsüz kabul etmiş, ama böylesine yoğun bir ilgi ve heyecanla karşılanacağını düşünmemişti...
Ama Utku Oğuz için o 18 Mayıs gecesini asla unutulmayacak kılan yorum, orada konuk olarak bulunan yaslı bir Norveçli’den geldi: - Norveç dilinde ''Mustafa Kemal gibi düşünmek'' diye bir deyim vardır...
Ama Utku Oğuz için o 18 Mayıs gecesini asla unutulmayacak kılan yorum, orada konuk olarak bulunan yaslı bir Norveçli’den geldi: - Norveç dilinde ''Mustafa Kemal gibi düşünmek'' diye bir deyim vardır...
Herhangi bir problem karsısında, çözümü imkânsız olduğu düşüncesiyle hemen kestirmeden teslim olma eğiliminde olan, ne yapıp edip bir çözüm üretmek için yaratıcılığını zorlama zahmetine katlanmak istemeyen ruh ve zihin tembeli kişilere söylenir bu söz...
Bu tip insanlara derhal, ''Hayır, yanılıyorsun bu problemin mutlaka bir çözümü olmalı, biraz da Mustafa Kemal gibi düşün'' deriz...
Ancak sizin bu geceki sunuşunuzdan sonra bu sözün arkasındaki anlamı çok daha derin bir şekilde kavramış durumdayım;
Ancak sizin bu geceki sunuşunuzdan sonra bu sözün arkasındaki anlamı çok daha derin bir şekilde kavramış durumdayım;
Bu güzel fotoğraflar eşliğinde yaptığınız sunuşunuz bana bu yaşımda bir şey daha öğretti; yani benim anadilim olan Norveççe'ye yerleşmiş olan eski bir deyimin arkasındaki gerçek ve derin anlamı!..
Size bunun için minnettarım...
Genç Türk'ün gözleri yasardı... Dünyanın bir başka ucundaki ülkenin anadiline bir deyim olarak yerleşmiş büyük devrimciyi bir kez daha minnet ve özlemle andı...
Genç Türk'ün gözleri yasardı... Dünyanın bir başka ucundaki ülkenin anadiline bir deyim olarak yerleşmiş büyük devrimciyi bir kez daha minnet ve özlemle andı...
Yalnızca bir saatlik bir konferans olarak planlanan gece ancak 19 Mayıs'ın ilk saatlerinde sona erebildi.
Saatlerce süren tartışma ve yorumlar ise su ortak yargıyla sonuçlandı: - Atatürk Devrimleri bütün ülkelere uygulanabilecek evrensel bir reçetedir...
Zira din ve etnik ayrım temellerine dayanmayan çağdaş devlet modeli ne kadar çok ülkede uygulanırsa, dünya o kadar daha huzur ve barış içinde bir yer olacaktır...
Genç adam gecenin sessizliğinde yürürken büyük bir iç sızısıyla bugünü düşündü.
Genç adam gecenin sessizliğinde yürürken büyük bir iç sızısıyla bugünü düşündü.
Sonra büyük bir heyecan ve coşkuyla yaşlı Norveçli’nin sunduğu o müthiş formülü anımsadı: