VICTOR HUGO
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Ne kadar güzel söylemiş Victor Hugo. Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Ne insanlar vardır, her çeşit duyguyu paylaştırır içinde. Üzülüp içi kan da ağlasa, bir sıkıntısı da olsa bunu karşısındaki insanlara belli etmemek için gözyaşını dışarı vuramaz. Yüzü güler, dudaklarını tebessüm kaplar, ama gözyaşlarını içine akıtır.
Bir tek bu mudur acı? Özlem denen o duyguyu es mi geçmeli? Göz ardı mı etmeli?
Özlemek yalnızca uzaktan olan birine duyulan bir duygu değildir. Çok yakınında bile olsa ona yaklaşamamak, onun halini, hatırını soramamak ona zor anında destek olamamak da kolay değildir. Yanında olup elini uzatamazsın, gözlerinin içine bakar konuşamazsın. En büyük özlem budur. Bu özlemi yaşatan kişi de karşısındakine yaşatabileceği en büyük acıyı yaşatır.
Hayalleri çalmak? Onu geçecek miyiz? Bence bu da sevdiklerimize karşı yapılan en büyük hırsızlıktır. Çünkü bir insanın parasının, malının çalınması değil onun mutluluğunu, hayallerini çalmaktır asıl hırsızlık.
Para, pul insanlar için bir ihtiyaçtır. Çalınsa da bir gün yerine gelir. Ama mutluluk, hayaller öyle mi?
İnsan kendine küstüğü zaman başlar asıl sıkıntı. Yaşadığı duygularla bir gonca gül gibi dalında kuruyup gider. Bir insanı söylediğimiz bir söz, attığımız bir bakışla da yaralayabiliriz.
Ne kendimiz ne de bir başkasına kısa süreli mutluluk için zarar vermemeliyiz. Herkesi sevmek zorunda değiliz ama saygı duymak zorundayız.
Hem ne demişti Yunus Emre; “ Yaratılanı sev, yaradandan ötürü” . . .
SEVDE SENA CANDAN
Dostları ilə paylaş: |