Nevevi Kırk Hadis Şerhi



Yüklə 2,71 Mb.
səhifə10/57
tarix17.12.2017
ölçüsü2,71 Mb.
#35128
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   57

İman bunun zıddını gerektirir, oda bütün mü’minlerin, kendisineki noksanlaşmaksızın Allah’ın verdiği hayırda ortak olmalıdır. Allah teala yeryüzünde büyüklük taslama ve fesat istemeyenleri övdü.

İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunlukculuk yapmayı arzulamayan kimselere veririz (1) İbni Cerir nazar olan bir isnatla Ali (ra)’den şöyle dediğini rivayet etti. Adam ayakkabı bağının arkadaşınınkinden daha güzel olması hoşuna gidir ve şu ayetin altına girer: İşte ahiret yurdu. Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı arzulamayın kimselere veririz. Akibet takva sahiplerinindir.)

Yine Fudayl bin İyad’dan bu ayet hakkında şöyle dediği rivaye edildi: Başkasının ayakkabının kendisinin kendin ayakabı bağının da kendi ayakkab ıbağından daha iyi olmasını sevmez.

Denildiki: Bu başkasına kibirlenmek istediği zaman böyledir, sadece güzellik için olursa böyle değildir. (2)

İkrime ve başkası ve ayet hakkında dedi ki: Yeryüzünde büyüklük: Kibirlenmek, saltanat sahibinin yanında makam ve şeref sahibi olmak istemektir. Fesad: Masiyeteri işlemektir. (3)

Güzelllikte kendindenden üst seviyede kimsenin olmasını kötü görenin günahkar olmayacağına delil olan rivayet variddir.

İmam Ahmed ve Hakim İbni Mesud (ra)’den tahric etti, dedi ki: Peygamber (sav)’e geldim yanında Malik binMirare er Rahavi vardı, o şöyle derken yetiştim: Ey Allah’ın rasulü benim için gördüğün güzellik verdi, insanlardan birinin ayakkabıbağı ve daha yukarısından benden üstün olmasını sevmiyorum, bu azgın kişileden değil mi? Buyurduki: hayır bu azgın değildir, fakat azgınolan kibirli olan, veya doğruyu cahil gören, insanları hor, küçük görendir. (4)

Ebu Davud Ebu Hureyre’den mana olarak tahirce etti, onun hadisinde azgınık yerine kibir geçmektir. Güzel başkasının kendinden üstün olmasını hoş görmemesinin azgınlık ve kibir olmadığını bildirir. Azgınık ve kibiri hakka karşı kibirlenip kabul etmemek diye tefsir etti.

Selefin bazısı dedi ki: Tevazu: Hakkı küçükten de olsa her gelen kimseden kabul etmendir.

Kim hakkı ister küçükten ister büyükten ister sevdiği kimseden, ister sevdiğinden gelsin kabul ederse o mütevazidir.

kim hakkın kabulünün hakka karşı büyüklenerek reddederse o kibirlidir.

(S: 225/) Mü’min kendi nefsi için sevdiğni mü’minler için de sevmeli kendi nefsi çin sevmediğini ‘müminler için de sevmemelidir, eğer müslüman kardeşinde dinide birnoksanlık görürse ıslahına çalışır.

Seleften bazı salihler dedi ki: Allah için muhabbet ehli Allah’ın nuruyla bakar. Allah’a masiyet yapanlara acırlar,onarı yaptıkarı işlerden döndürmek için öğütler verirler, bedenlerinin ateşe girmesinden korkarlar.

Kendi nefsi için razı olduğuna insanlar için de razı olmadıkça mü’min gerçek mü’min olamaz, eğer başkarından kendinden yüksek bir fazilet görürse, aynısının kendi nefsi için de olmasını temenni eder, eğer fazilet dini de bir faziletse güzeldir. Peygamber (sav) kendi nefsi için şehadet makamını temenni etti, ve buyurduki: Ancak iki şeyde hased (gıbta) vardır:

(1) Tirmizi ve İbni Mace Hasan’ın Ebu Hureyre (ra)den rivayetiyle tahric etti, senedinde kopukluk vardır, Münziri dedi ki: Hasan Ebu Hureyre’den duymamıştı. (2) Ahmed, ve Taberani kebir’de Muaz bin Enes’ten tahric etti, o zayıftır senedinde ibni Lehia ve Zeban bin Faidvar, ikiside zayıftır .(3) Hadis sahihtir, Ahmed tahric c etti. Hakim doğruladı.(4) Hadis sahihtir, Ahmed, Müslim ve Ebu Davud tahric eti. (5) Hadis sahihtir Ahmed, Müslim, Ebu Davud tahric eti. (56) Hadis zayıftır. Darekutni ve abdurrazzak tahric etti, senedinde Ebu Nuaynen Nah’i var, imamahmeddedik: o bir şey değildir. Yahya onu yalancılıkla suçladı. Sabit olan Tirmizi’nin Ali (ra)den rivayetidir. Cünüp olmadıkça, Rasulullah bize her halde Kur’an okutuyordu.

Allah’ın kendisine mal verip, bu malı gece gündüz infak eden adam, ve Allah’ın kendisine kuran verip, onu gece gündüz okuyan adam (5)

Malını Allah’ın taata yolunda harcayan adamı görüpte şöyleyen adam hakkında şöyle buyurdu: Eğer benim de malım olsa bunun yaptığı gibi yapardım. O ikisisevapta eşitti”

Eğer temennisi dünyevi ise onda hayır yoktur, Allah teala buyurduğu gibi: Derken Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıkt., dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı, doğrusu o çok şanslı, dediler. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah’ın mükafatında üstündür. (1)

(S: 227) Allah tealanın şu kavli ise: Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri temenni etmeyin) (2) Bu hastel tefsir edildi, oda kardeşine verilenin ondan kendisine geçmesini istemektir, şeran ve kader itimariyle imkansız şeylerin temennisi diye tefsir edildi, kadınların erkek olmayı istemeleri, veya erkekler için verilmiş dini faziletlerin kendileri için de olmasını temenni etmek, cihad gibi, veya dünyevi fazileti temenni etmek, miras ve şahitlik gibi. Ayet bunların hepsini de kapsıyor denildi.

Bununla birlikte mü’min dini faziletleri kaçırdığından dolayı üzülmeli, bunun için dinde kendinden üsttekilere bakması emredildi, bunu talep için yarışması gücünü gayretii kullanması emredildi, Allah tealanın buyurduğu gibi: İşte yarışanlar ancak onda yarışınlar) (3)

Bu hususta kendisine iştirak edenleri hoş görmemezlik yapmamalı, bilakis bu hususta yarışan insanların hepsini sevmeli, ve buna teşvik etmeli, bu kardeşlerenasihat görevini yerine getirmektir.

Fudayh dedi ki: Eğer sen kardeşinin senin gibi olmasını istiyorsam, Rabbin için nasihat görevini erine getirmemiş olursun, nasıl olur ki sen onların senden aşağı olmasını seviyorsun. Onlara nasihatın: Onların kendinden yüksek olmalarını sevmekle olacağını işaret ediyor, bu yüksek bir makamdır, nasihatta yüksek bir derecedir, bu farz değildir.

Şeriatta kendisine emredilen,kendi gibiolmaları sevmesidir, bununla birlikte birisi keninri dini konuda geçerseona yetişmek için çalışır, Allah’ın onlara verdiğine hased ederek değilde,nefsinin kusurundan veileri geçenlerden geri kaldığından dolayı üzülür, onara gıpta eder,ve onarla yarışır.

Mü’min nefsini yüksek derecelerden aşağı olduğunu görmeye devam etmesi, gerekir, bununla iki nefsi şeyden istifade eder. Faziletlerin ve onların artmasında çalışmak, ve nefsine noksan nazarla bakmak.

Bundan da mü’minlerin kendinden daha hayırlısını sevmesi ortaya çıkar, çnkü o onların kendi hali gibi olmasına razı olmaz ve kendi nefsinden de razıolmayıp salih olması için çalışır.

(S: 228) Muhammed bin Vasi’ oğluna dedi ki: Allah senin baban gibisini müslümanlar içinde çoğalmasın (4)

Kendi nefsinden razı olmayan müslümanların kendi gibi olmaların ınasıl ister? Bilakas müslümanların kendinden daha hayırlı olmasıı ister, kendi nefsinin de şimdiki halinden daha haırlı olmasınıister.

Eğer kişi Allah’ın başkasından özel bir şeyi kendisineverdiğini bilirse bunu dini bir fayda için haberveri,haber vermesi nimetten bahsetmek nevinden olur, nefsini de şükrünü yerine getirmekte nakıs olduğunu görür, bu caiz olur.İbni Mesud dedi ki: Allah’ın kitabını benden daha iyi bilen ibirini bilmiyorum. Bu başkasının Allah’ın kendisine verdiği şeyde ortak

(1) Kassas suresi: 83 (2) Zayıftır, İbni Cerir Eşas bin Seman’dan tahric etti. O metruktir.(3) Taberi tefsiri 2:/78-79-Dürrül Mensur 5/264 (4) Ahmed, Tirmizi, Müslim ve Hakim tahric etti. sahihtir (5) Ahmed, Buhari, müslimv eibni Mace tahric etti, İbni Hibban doğruladı.

olmasını sevmesine engel değildir. İbni Abbas (ra) dedi ki: Ben Allah’ın kitabında bir ayete rastlıyorum, insanarın hepsinin o ayetten benim bildiğimi bilmesini seviyorum.

Şafii dedi ki: İnsanların hepsinin bu ilmi öğrenmesi ve bu ilimden de bana bir şey nismet edilmemesi hoşuma giderdi.

Utbetül gulam iftar etmek istediği zaman, halini bilen bazı kardeşlerine derdiki0 Sana benim seabımgibi sevab olması içcin bana su veya hurma çıkar, iftar edeyim. (5)

ON DÖRDÜNCÜSÜ HADİS

MÜSLÜMANIN KANI ÜÇ ŞEY HARİCİNDE HELAL OLMAZ


Abdullah bin Mesud (ra)’dan şöyle dediği rivayet edildi: Rasullullah (sav) buyurdu ki: Müslüman kişinin kanı ancak üç şey haricinde hela olmaz” Zina eden evli, nefse karşı nefis, dinini terk edip, cemaattan ayrılan kimse “Buhari ve Müslim rivayet etit.

Bu hadisi sahihaynde Buharî ve Müslim) A’meşten rivayetle tahric etti. O da Abdulah bin Mürre’den, O’da Mesruk’tan Oda İbni Mesud’dan rivayet etti. Müslimin bir rivayetinde de dinini terk eden kelimesine bedel islamı terk eden geçmektedir. Bu manada çok hadisler vardır.

Müslim Ayşe (r.a)’den İbn-i Mesud’un hadisi gibi hadis tahric etti.

Tirmizi, Nesai ve İbni Mace Osman (r.a)’dan peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu tahric etti. Müslümanın kanı ancak şu şeyden biriyle helal olur. Müslümanlığından sonra yüreğinden veya evlenidikten sonra zina eden veya nefsi karşılığı olmadan bir nefsi öldüren adam Nesainin bir rivatindede evlenikten sonra izah eden adama recm vardır, veya kasten adam öldürürse ona kısas vardır, veya müslümanlıktan sonra mürted olursa ona ölür vardır. (1)

(S: 230) Bu mana peygamber (s.a.v)’den İbni Abbas’tan Ebû Hureyre, Enes bin Malik ve başkalarından da rivayet edidi.

Daha önce Enes hadisini zikretik, onda Lailahe illalah , Muhammedun Rasululah şehadetini yapanların bu üç hasetin islamın hakkı olduğu ve bunları terk etmekle kişinni kanının mübah olacağının açıklaması vardır.

Bu üç hasletten birinden dolayı ölüm müslümanlar arasında ittfak edilmiş birşeydir.

Evli zina edenin haddinin ölene kadar recm olduğu hakkında müslümanların icması vardır, Peygamber (s.a.v) Maiz ve Gamideyyeyi recm etti (2). Kuranda lafzı nesh edilen şu ayet vardı: İhtiyar erkek ve kadın ziya ederse Allah’tan bir azap olmak üzere recmedin taşlayın) Allah güçlüdür, hikmet sahibidir) (3)

İbni Abbas Kuranın şu ayetinde recm hükmünü çıkardı. Ey ehli kitap! Rasulümüz size kitaptan gizlemekten olduğunuz bir çokşeyi açıklamak üzere geldi; birçok kusurunuzu da) affediyor.) (4). dedi ki: Kim recmi inkar ederse farkında olmadan kuranı inkar etmiştir sonra bu ayeti okudu ve dedi ki: Recm’de gizledikleri şeylerdendi. (S: 231) Bunu Nesai ve Hakim tahric etti. Ve isnadı sahihtir dedi. (5)

Yine Allah tealanı şu ayetinde de bu hüküm çıkarılır: Biz içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde, Tevrat’ı indirdik kendilerini Allah’a vermiş Peygamber onunla Yahudilere hükmederlerdi.) Şu kavline kadar: Aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet). (6) Zühridedi ki: Bize Peygamber (s.a.v)’in recmettiği iki Yahudi hakkında indiği haberi ulaştı, ve peygamber (s.a.v) buyurduki: “Ben Tevrattakiyle hükmediyorum, emretti ve ikisi taşlandı. (7)


(1) Kasas sûresi, ayet: 79- 80 (Nisa ayet: 32 (3) Mutafffin suresi, ayet: 26 (4) Bu tevazu örneklerindendi Ebu Nuyam hilyede rivayet etti. 2/350 (5) Ebu Nuaym hilyede zikretti 9/ 119.

Müslîm sahihinde Bera bin Azib’ten iki Yahudinin taşlanma hikayesini tahric etti. Ve Hadisin dedi ki: Allah şunu indirdi: (Ey Rasul küfre sürat gösterenler seni üzmesin (8) ve tüm kafirler hakkında şunu indirdi: Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmezse işte o kafirlerin ta kendisidir. (9) İmam Ahmed’de tahric etti. ve Onunkinden şöyle Allah teala şunu indirdi: (Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmezse işte o kafirlerin ta kendisidir.) (9) İmam Ahmed’de tahric etti ve Onunkinden şöyle Allah teala şunu indirdi: Küfre sürat gösterenler seni üzmesin) Allah’ın şu kavline kadar: Size şu verilirse alın) (10) Diyorlardıki: Muhammed’e gidin, eğer yüz karalam ave sopa ile fetva verirse kabul edin, eğer recm ile fetva verirse sakının. Sonra şu kavle kadar zikretti: Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse işte o kafirlerin ta kendisidir) dedi ki: Yahudiler hakkındandır. (1) (S: 232) Cabir (r.a)’den taşlanan iki Yahudi kıssası rivayet edildi, dedi ki: Allah teala şu ayeti indirdi: Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir) şu kavle kadar: Eğer hükmeder sen aralarında adaletle hükmet). (2)

Allah teala nicev zina eden kadınların ölene kadar veya Allah kendilerine bir yol verinceya kadar hapsedilmelerini emretti. Sonra Allah onlara bir yol kıldı, Sahihi Müslîmde Ubade bin Samit’in şöyle dediği rivayet edildi: Peygamber (sav) buyurduki: Benden alınız Allah onları çıkış yolu kıldı: bekar bekarla zina ederse 7 yüz sopa ve bir yıl tağrib gurbette bırakma) çıkış yolu kıldı: Bekar bekarla zina ederse yüz sopa ve biryıl tağrib gurbette bırakma evliyle evli zina ederse yüz sopa ve recm vardır.

Alimlerden bir topluluk bu hadisin zahirni alıp evliye yüz sopa sonrada recmi farz kılıyor, Ali (r.a)’ın Şüraha el Hemedaniye’ye yaptığı gibi (3) ve dedi ki: Allah’ın kitabıyla sopa vurdu. Rasululah’ın sünnetiyle de recm ettim. Allah’ın kitabında bekarla evli ayırımı yapmaksızın zina edenlere sopa bulunduğuna, sünnette çıkardığı hükümle amel etmiş oluyor. Hem Kur’an hem sünnetten çıkardığı hükümle amel etmiş oluyor.

Bu söz imam Ahmed’in meşhur rivayetidir, ishak hasen Basrî ve seleften bir grubun görüşüdür.

onlardan bir grupta dedi ki: Eğer zina eden iki kişi hem evli hem ihtiyarise hem sopa vurulur, hem taşlanır, eğer genç iseler, taşlanır, sopa vurulmaz, çünkü ihtiyarın günahı daha çirkindir. Bu Übey bin Ka’bın görüşüdür. Ondan merfu olarak rivayet edildi, merfu oluşu sahih değildir, bu yine Ahmed ve İshak ‘tan rivayettir.

Nefis manası: Mükellef haksız yere bir nefsi kasten öldürürse, kendisi de öldürülür, kuran buna şu ayetle delildir: Tevratta onlara şöyle yazdık: Cana can) (4) (S: 233) ve Allah teala buurduki: Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle kadına kadın.) (5)

Cana can) ayetinden bazı durumlar istisna edilir bazıları:

1- Babanın çocuğunu öldürmesi: Çoğunluğa göre baba öldürülmez, bu Ömer (r.a)’den sahih rivayetle sabittir, bu peygamber (s.a.v)’den bir çok ve cihlerle rivayet edildi (6) İsnatları üzerinde konuşuldu. Malik dedi ki: Boğazlama gibi kasden öldürdüğünde şüphe kalmayacak, şekilde öldürmüşse, bu durumda öldürülür, eğer kılıçla veya sopayla atmışsa öldürülmez. Leys dedi ki: Ummu delilerden dolayı kasden öldürmeni her şekliyle öldürülür.) Hürün köleyi öldürmesi, çoğunluğa göre köleye karşılık hür öldürülmez.

(1) Daha önce geçtiği gibi Ebu Davud, Tirmîzi, İbnî Mâce ve Nesaî tahric etti. (2) Maiz ‘inrecmi bir çok hadiste vardır, Ahmed, Buharî ve Müslim’in Ebu Hureyre, ‘den rivayet ettiği hadis bunlardandır. (3) Abdurrazzak tahric etti, İbni Hibbanve Hakim İbni Mesud’dan rivayetle doğruladı.(4) Mâide, ayet: 15 (5) Nesaî Hakim tahric etti. ve doğruladı Taberi tefsirde zikretti: 6/ 103 (6) Maide, ayet: 44-49 (7) Ebu Davud ve Taberani Kebirde tahrice etti.

(8) Maide,ayet: 41 (9) Maide, ayet: 44 (10) Maide:41

(1) Ebu Mücliz ve başkasınındedii gibi, ve Hristiyanlar haknındadır. doğrusubütün kafirler hakkındandır. (2) Maideayet: 42 (3) Ahmed ve Buhari Şabi’denrivayetetti, yine Hakim, Beyheki ve Ali bin Ca’d’da rivayet etti. (4) Maide ayet: 45 (5) Bakara, ayet: 178 (6) Çocukdolasıyla baba kısas edilmez “ hadisi Ömer İbni Abbas süraka bin Maik, ve Amr bin Şuayb babasından oda dedesinden rivayet ettti. Ömer hadisini Ahmed, Tirmizî, İbni Mâce, Darekutni, Beyheki, İbni ebi Asım ve İbnil Carud rivayette etti. (7) Ahmed ve dört sünen ashabı tahric etti. Tirmîzi dedi ki: Hasen garip. Ahmed dedi ki: Hasan Semuri’den duymadı.

İsnatlarında söz olan bir çok hadis bu konuda vardır. Denildiki: Kendi kölesi için değil de başkasının köles için öldürülür. Bu ebu Hanife ve ashabının görüşüdür. Denildiki: Kendisinin ve başkasının kölesinden dolayı da öldürülür. Bu, şu hadise dayanarak: Kim kölesini öldürürse onu öldürürüz, kim bir tarafını keserse onun bir tarafını keseriz” (7) Sevri’den rivayet edildi, ve bu hadis ehlinen bir grubun görüşüdür.

(S: 234) İmam Ahmed ve başkası bu hadisi yaraladı.

Etraf (ayak, el, burun, göz (v.b) hususunda hür ile köle arasında kısas olmadığında icma vardır. Bu da bu hadisle amel edilmediğine delildir, (cana can) ayetinden muradın: Hürler için olduğuna bununla delil getirir, çünkü daha sonra etrafın kısası zikredildi, oda hürlere özeldir.

3- Müslümanın kafiri öldürmesi: Kafir eğer harbi ise ihtilafsız olarak müslüman öldürülmez, çünkü ihtilafsız olarak harbinin öldürülmesi mübahtir, eğer zimmi veya anlaşmalı ise cumhura göre müslüman yine öldürülmez.

Sahibi Buharîde Ali (r.a)’ın peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu rivayet ettii tahric edildi: Kafirden dolayı müslüman öldürülmez. (1)

Ebu Hanife ve Kufeli fakihlerden bazısı dedi ki: öldürülür.

Rabia İbnil Yemani’den rivayet etti ki: Peygamber (s.a.v) Zimmet ehlinden bir adamdan dolayı kıble ehlinden bir adamı öldürdü ve buyurduki: Ben zimmeti ifa etmeye daha müstehakım.

Bu mürseldir, zayıftır, İmam Ahmed, Ebu Ubeyd, İbrahim el Harbi. Cevzecani, İbnil Münzir ve Darekutni zayıf saydı ve dedi ki: İbnil Yemani zayıftır, hadisi mutasıl yaptığı zaman da delil gösterilmez, mürsel olursa nasıl olacak?

Cevzecani dedi ki: Rabia İbrahm bin ebi Yahya’dan, Oda ibnil Münkerdir’den, Oda İbnil Yemani’den aldı. ibniEbi Yahya, metrükül hadis’tir.

(S:235) Ebu Davud’un mürsellerinde başka mürsel bir hadis var: Peygamber (s.a.v) haber günü ihanetle bir kafiri öldüren müslümanı öldürdü, ve buyurduki: Ben zimmetini ifa edenlerin en evlası ve en müstahakıyım.

Bu Malik ve Medine ehlinin mezhebidir. Hile ile öldürede eşitlik şart değildir kafire karşı müslüman öldürülür, sahih oluşu takdir edilerek ibnil Yemani’nin hadisini de bu manaya yorumluyorlar.

4- Adamın kadın öldürmesi: İhtilafsız olarak adam öldürülür. (2) Amr bin Hazm’ın kitabında Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu rivayet edildi: Kadın dolayısıyla erkek öldürür” Peygamber (s.a.v)’in cariye öldüren erkek yahudiye öldürdüğu sahihtir. (3)

Ali (r.a)’den, kadın tarafına diyeni yarısını verileceğini rivayet edildi. (4) Çünkü kadının diyeti erkeğinkinin yarısıdır, bu seleften bir grubun görüşüdür, ve Ahmed’den de bir rivayettir.

dinini terk edin cemaatten ayrılandan murad: İslamı terk eden ve ondan dönen ve Müslümanların cemaatini terk edendir, bu Osman (r.a) hadisinde açıkça belirtilmiştir (5)

Bunları hadis ehli şehadetle beraber dinden dönmeden önceki hali itiraba alınarak kanı helal olur dedi, islam hükmü ona yoldaştır, bunun için tevbe istenir, islama dönmesi itenir.

İslama döndükten sonra mürtedliği anında geçen ibadetlerin kazası gerekli kılınır mı, bu hususta alimler arasında meşhur ihtilaf var.

Şehadeti kabul ettiği halde, müslümanlık iddia ettiği halde, islamın rükünlerinden birini inkareden, veya Allah ve rasulüre küfreden veya peygamber, veya meleklerden veya kuranda zikredilen kitaplardan birine küfreden dinini terk etmiş , müslümanların cemaatinden ayrılmış olur.

(1) Hadis sahihtir, Buharî, Davud, ve Nesaî tahric etti. (2) Hakim, İbni Hibban ve Beyheki tahric etti, senedinde Süleyman bin Erkam var o zayıftır. Cemaat Enes’ten Peygamber (s.a.v)’in bir cariyenin başını taşla delerek öldüren Yahudinin öldürülmesinin emrettiğini rivayet etti, bu kadına karşı erkeğin öldürüleceğine dedildir, bu cumhurun görüşüdür. (3) Hadis sahihtir, cemaat Enes’ten tahric etit. (4) Bu yine Hasan ve Ata’dan rivayet edildi, Buharî ilem ehlinden rivayet etti. (5) Bunu ibni Ebi şeybe rivayet etti.

S: 236) Sahihi Buharîde İbni Abbas’tan rivayet edildi ki: Peygamber (s.a.v) buyurduki: Kim dinini değiştirirse, onu öldürün.

Alimlerin çoğuna göre bu hususta kadınla erkek arasında fark yoktur, bazıları: Harpte darul harbin kadınlarının öldürülmediği gibi, dinden ödenn kadın da öldürülmez dedi.

Bu Ebu Hanife ve ashabının görüşüdür, sonra olma küfrü asli küfür gibi saydılar, cumhur bu iki küfrü ayırdı islama girdikten sonra küfre girmeyi daha çirkin gördüler, ondan dolayı ehli iki küfrü ayırdı islama girdikken sonra küfre girmeyi daha çirkin gördüler, ondan dolayı ehli harbtenihtiyar, felçli, kör öldürülmez, harpte bile öldürülme, fakat dinden dönen öldürülür.

Dinin terk edip, cemaatan ayrılan “sözü tevbe edip islama girerse öldürülmeyeceğine delildir, çünkü döndüktün sonra dinini terk etmiş, cemaattan ayrılmış olmaz.

Eğer denilse: Bilakis kanı korunan şehadet ehlinden bu istisna, evli zina edenin ve adam öldürenin öldürüldüğü gibi, şehadeti kabul etse bile öldürüleceğine delildir, bu da mürtedin tevbesinin kabul edilmeyeceğine delildi, bu Hasan’dan hikaye edildi. Veya bu islam üzere doğupta da sonradan dinden dönen için manasına yorumlanır.

Kafir olupta müslüman olan, sonra dinden dönen tevbesi kabul edilir, bu bir grup alimlerin görüşüdr. Leys bin Sa’d ve Ahmed bir rivayette, ve ishak onlardandır.

Denildiki: Daha önce geçtiği gibi, dini terk etmeden önceki hali göze alınarak müslümanlardan istisna edildi, bu evli zina eden gibi ve adam öldüren gibi değildir; çünkü onların öldürülmesi işledikleri suç binaenfrz bir cezadır, ve telafisi mümkün deiğildir.

Mürted ise: O şimdiki halde üzerinde bulunabir vasıftan dolayı öldürülür, o vasıfta , dinini terk etmek ve cemaattan ayrılmaktır, Eğer dinine döner ve cemaata yoldaş olursa, kanının mübah olduğu vasıf ortadan kalkmış olur, ve kanı mübah olmaz. Allah en iyisini bilir.

(237) Eğer denilse: nesai Ayşe (r.a)’den peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu tahric etti: Mülüman bir kişini kanı ancak şu üç hasletten birinden dolayı helal olur: Evli zina eden taşlanır, kasten müslüman bir adamı öldüren öldürülür, islamdan çıkıpta Allah ve rasulüyle harp eden adam öldürülür, veya asılır veya yeryüzünden sürgün edilir başka bir yere)

Bu muradan şu olduğuna delildir. Dinden dönme ve savaşmayı birlikte yapanlar hakkındandır.

Denildeki: Ebu Davud Ayşe (r.a) hadisini başkabir lafızla tahirc etti. Peyamber (s.a.v) buyurduki: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Alah’ın rasulü olduğuna şehadet eden bir müslüman kişini kanı ancak üç şeyden biri harcinde helal olmaz: Evlilikten sonra zina eden taşlanır. Allah ve rasülüne harp ederek çıkan bir adam öldürülür. Yada asılır, yada sürülür. Bir nefis öldüren adam öldürülür.

Bu müslümanlara rap eden adam hakkında imam mutlak olarak muhayyerdir, bu Medine ehlinin görüşüdr, Malik ve başkası gibi.

Evla rivayet : İslamdan çıkışıyla murad şu manaya hamledilebilir: İslamın hükümlerinden dışarı çıkmasıdır, zahiri manaya da hamledilebilir.

Bununla şöyle diyen delil gösterebilir. Muharebe ayetindinden dönemlere özeldir, kim dinoen döner ve harp ederse ona ayetteki gibi yapılır, dinden dönmek sizin savaşırsa, müslümanlara uygulanan kısas ve hırsıza uygulanan el kesme cezası hükümleri uygulanır.. Bu Ahmed’den rivayet edildi, fakat meşhur değildir. Aynı şekilde seleften bir grupta dedi ki: Muharebe ayeti mürtedlere hastır, Ebu Gılabe ve başkası onlardandır.

Ayşe (r.a) hadisinin lafızları farklıdır, ondan mevkuf olarakta rivayet edildi.

İbni Mesud’un hadisinin lafızlarınında ihtilaf yoktur, o sabittir, sahihliği üzerinde ittifak vardır.

Fakat bunun üzerine deninirki: Bu üç hasletin haricinde de müslümanın öldürüleceği hakkında rivayet mevcuttur.

(S: 238) Livata onlardandır, İbni Abbas’tan peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Yapanı ve yapılanı öldürün (1)

Bunu bir çok alim aldı, Malik ve Ahmed gibi, ve dediler ki: Bu her halükarda öldürmeyi gerektirir, evli olsun, evli olmasın farketmez, Osman (ra) dan şöyle dediği rivayet edildi:

Müslümanın kanı ancak dört şeyle helal olur, daha önce geçen üç tanesini zikretti ve şunu ekledi: Lut kavminin amelini yapan adam(2)

Mahremiyle ilişkişde bulunan kişide bunlardandır. Peygamber (s.a.v)’den babasının karısıyla evlenen adamı öldürdüğünü rivayet edildi. (3) Bunu alimlerden bir topluluk, aldı ve mutlak ister evli, ister bekar olsun ölümü vacip kıldı.

Sihirbaz da onlardandır. Tirmîzi de cündüb’ten merfu olarak rivayet edilen hadiste: Sihirbazın haddi boynunu kılıçla vurulmasıdır. (1) Sahih olanbu hadis Cündüb’e mevkuftur.

Bu alimelerden bir cemaatın görüşüdür. Ömerbin Abdul Aziz, Malik, Ahmed, İshak onlardandı, fakat onlar diyolar ki: Onun hükmü dinden dönenlerin hükmü gibi olur.

Hayvana temasta bulunanı öldürülmesi de bunlardandır. Bu merfu bir hadise variddir. (2) Ve alimlerden bir topluluk bu hadisi almıştır.

(S: 239) Namazı terk eden alimlerin çoğunluğuna göre, kafir değildir, denemeleriyle beraber öldürülür. Bunun bahse tam olarak daha önce geçti.


Yüklə 2,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin