Nevevi Kırk Hadis Şerhi



Yüklə 2,71 Mb.
səhifə13/57
tarix17.12.2017
ölçüsü2,71 Mb.
#35128
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   57

Abdullah bin Amr dedi ki: Kim konuk ağırlamazsa O ne Muhammed(sav)’dendir, ne de İbrahim (AS)’dendir.

Ebu Hureyre konuklamalarını isteyipte kendini konuklamayan bir kavme indi, bir tarafa ayrıldı, onları yemeğe çağırdı, icabet etmediler onlara dedi ki:Misafi eve indirmiyorsunuz ve davete icabet etmiyorsunuz. Onlardanbir adam onu tanıdı ve Allah sana afiyet versin, buyur,dedik:dedi ki: Bu şer üstüne şerdir,siz ancak tanıtıklarınızı konukluyorsunuz.

Bu hüküm Ebud Derda tarafından da rivayet edildiy, ancak onara dedi ki:Siz dinde ancak bu gibi konumdasınız. Elbisesinin bir tarafına işaret etti.

Bu naslar konuklamanınbir gün bir gece olduğuna delildir, bu Leys ve Ahmed’in görüşüdür.

Ahmed dedi ki: Ev sahibi engelerse, isteme hakkı vardır, çünkü onun vacip hakkıdır.

Engellediği zaman malından eliyle alın mı, veya meseleyi hakime havale eder mi?

Kendisinden iki rivayet var.

Humeyd bin Zenceveyh dedi ki: Gece konuklaması farzdır, ancak müslümanların genel menfaati için sefere çıkmışsa, kendini ağırlayacak miktarını zorla alabilir, eğerkendi şahsi menfaatiiçin sefere çıkmışsa, zorlamaza.

Leys bin Sa’d dedi ki: Birmasifir, bir köleni yanına inse, yanında bulunan maldan, efendisinin kendisine izin verdiğini bilmese bile yer, çünkü konuklama farzdır. Bu Ahmed’in görüşünün kıyasıdır. çünkü o ticarete izin verimiş kölenin yemek davetine icabet etmenin caizliğini ifade emiştir. (S: 270) Sahabeden bir cemaatın kölenin davetine icabetettiğ rivayet edildi.Bu yine Peygamber (sav7’den rivayet edildi: (1) Başlangıçta insanları yemeğine davet etmesi caizse,yanına ineni konuklaması daha evla caizdir.

Kendisine ticaret izni verilen kölenin efendisininizni olmadan davet etmesini Malikve Şaafii Caiz görmedi.

Ali bin Said İmam Ahmed’den özellikle kendilerine uğrayan savaşçıların üç gün konuklanmasınınfarz olduğunu nakletti. Meşhur olan birinci görüştür, oda bir kavim üzerine inen herkes için konuklamasının farz oluşudur,

Sözü şukonuda farklı oldu: Şehir ve köy ahalilerine mi farzdır, yoksa köylülere ve yolcuların uğrak yoları üzerinde olanlara mı farzdır. Kendisinin ifade ettiği iki rivayet vardır, onun ifade ettiği müslüman ve kafir için farz oluşudur.

__________

(1) Hadis zayıftır, Ahmet tahric etti, senedinde İbnil Ahmes var, o meçhuldur. (2) Hadis zayıftır, ibni ebiddünya mekarimil ahlakta tahric etti, senedinde Rişdinbin Sa’d var, o zayıftır. (3) Hadis sahihtir, Buhari, Müslim ve Malik tahri cetti. (4) Müslim ve Malik tahric etti. (5) Ahmed, Ebu Davud ve İbni Mace sahihbir isnatla tahric eti (6) Hadis sabihtir, Ahmed ve Hakim tahric etti.

(1) Buhari ve Müslim Enes’ten tahric etti: Bir terzi peygamber (sav7’i yemeğe davet etti, davitine icabet etti. (2) Fussilet suresi, ayet: 9-10 (3) Gerçekte bunu Haraiti tahric etti.

Ashabının çoğu müslüman için özel olarak farz kıldı, iki rivayetten birinde din farklılıından dolayı akrabaların nafakasının da farz ollmadığı gibi. Diğer iki gün ise:İkinci ve üçüncü gün konuklamanın tamamındandır.

İmam Ahmed’in ifadesine göre farz olan ilk caize’dir (bir gün, birgece) ve dedi ki: Caize ile konuklama birbirinden ayırt edildi, caize daha müekkeddir.

Ashabımızdan konuklamayı üç gün farz kılanlar var. Ebu Bekir bin Abdul aziz, İbni ebi Musa ve amidi onlardandır.

Üç günden sonrası sadakadır. İnsanların bazısı, konuklamanın ilk gün ve geceden sonra üç gün olduğunu zannetti.Ahmed bunu, şu hadise dayanarak reddetti: Konuklama üç gündür, fazlası sadakıdır. zannedildiği olsaydı dört gün olurdu.

Derim ki: Bunun benzeri Allah tealanın şu kavlidir: Dediki Gerçekten siz, yeri iki günde yaratını inkar edip ona ortaklar mı koşuyorsunuz? O alemlerin Rabbidir. O yeryüzüne sabit dağlar yereştirdi.orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmedengıdalar takdir etti.) *) (S:271) Muraddördün tamamıdır.

Bu İmam Ahmed’in delili daha öncede Ebu Şureyh’ten rivayet edilen hadistede geçti ve Buhari Ebu Hureyre (ra)’den peygamber (sav)’in öyle buyurduğunu tahric etti. (Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafir ağırlamasını iyi yapsın “Denildiki Ey Allah’ın rasulü misafir ağırlaması nedir? Buyurdu ki: Üç gündür sonrasısadakadır. (3) Humeyd bin Zenceveyh dedi ki: İlk gün ve gecede kendisininve ailesininyediğ en güzel yemeklerden yediri, idiğer üç günde isekendi normal yemeğinden yedirir, bunda görüş var.

Misafir için zahmete girmekten nehy hakkında Selman’dan rivayetedilen hadisi zikredeceğiz.

Eşheb Malik’ten şöyle dediğini nakletti: Caizesi bir gün bir gecedir, bir gün bir gec ikram eder,özel şey yapar,üç gün ise misafirliktir. İbni Ömer yanına indiği kimsenin malından üç günden fazla yemekten kaçınıyordu, ona kendi malından verilmesini emrediyordu. (1)

Ev sahibinin üç günden sonra ayrılmasını emretme hakkkı vardır, çünkü üzerine düşeni yerine getirdi, bunu imam imam Ahmed yaptı.

Onu sıkıntıya sokuncaya kadar yanıda ikamet etmesi ona misafire elal olmaz(2) Yani onu sıkana kadar yanıda ikamet etmesi helal olmaz, fakat bu üç gün içcinde mi, yoksa üç günden sonrasında mıdır?

Farz olmayan zaman içerisinde haramlıında şüphe yoktur.

(S: 272) Farz olan, bir gün bir gcede ise: Bu şunun üzerine bina edilir: Konuklama konuklayacakbir şey bulamayana damı farzdır,yoksa bulana mı farzdır? Eğer denilse: Ancak konuklayacak şey bulana farzdıki bu ehli hadistenbur grubun görüşüdür, Humeyd bin Zenceveyh onlardandır, bu durumda konuklamaktan aciz olandan, misafirin kenisini konuklamasını istemesi helal olmaz.

Selman’dan şöyle dediği rivayet edildi: Rasulullah (sav) misafir için yanımızda olmayanı getirme meşakkatinie girmemizi yasakladı. (3)

Konuklayanın yanında olmayanbir şeyi misafir için getirme külfetine girmesi yasaklanırsa, bu ancak yanında olandan misafirin konuklamasının farz olduğuna ve yanında ihtiyaçtan fazla bir şey yoksa, kendisine konuklamanınfarz olmadığına delildir.

Fakat hakkında şu ayet inen Ensarinin yaptıı gibi nefsine tercih ederse: Kendileri zaruret içinde bulunsalar ible onarı kendi nefislerine tercih ederler. (4) Bu fazilet ve ihsan makamıdır, farz değildirr.

Eğer misafir kendisini ancak kendi ve çocukarına yetecek yiyecekle kendisini konuklayacaklarını bilse, onlardan kendisini konuklamalarını istemesi caiz olmaz. Rasulluh (sav)’buyurduki:Onu sıkıntıya sokana kadar yanında ikamet etmesi helal olmaz.

Yine konuklama esnasındaki nafaka fazdır, ancak akrabaların nafakası ve zekat gibi, kendi ve ailesinin ihtiyacından fazla olana konuklama fazdır.

Yanında konuklayacak bir şeyi olmamakla birlikte ikamet eden misafirin günahkar olacağına itiraz etti ve dedi ki: (S: 273) Benbunu hata olarak görüyorum. Nasıl günahkar olsun ki? Külfet gücce göredir. Üçü günden fazla kalmayı, kalbi daralmaması ve sadakının da başa kalkma ve eziyetle boşa gitmemesi için,hadishoş görmemiştir.

Bu söylediğinde görüş vardır, Hadiste ona itiraz edecek mahiyette tefsiri vardır. Hadisin şu şekilde anlaşılması gerek: Yanında , konuklayacak bir şeyi kalmadığı halde kalmaktır, belki kalbinin daralmasıev sahibini sözve fiille günaha sokacak bir şeye sevkedebilir, Acizliğiyle beraber konuklamayı terk etmesiyle günahkar olması murad edilmiş değildir. Allah en iyisini bilir.

ON ALTINCI HADİS

KIZMA

Ebu Hureyre (ra)den rivayet edildi ki: Bir adam peygamber (sav)’e Bana tavsiye et, dedi. Buyurduki: Kızma Adam defalarca tekrarladı, Kızma buyurdu.Buhari rivayet etti. Bu hadisi Buhari EbulHusayn el Esedi yoluyla Ebu Salih’ten Oda Ebu Hureyre (r.a)’den rivayet etti.Bunu Müslim tahriç etmedi, çünkü A’meş Ebu Salih’ten rivayet eti, onuniçin isnadında ihtilaf edildi, denildiki:Ebu Salih’in sözü gibi, Ebu Salih’ten,Ebu Hureyre’den rivayet edildi,EbulWHusayn hakkında denildiki:Ebu Salih’ten rivayet edildi, Oda Ebu Saidi Hudri’den rivayet etti. Yahya bin Muayn’a göre bu sahihtir. Denildiki: Ebul Husayn’dan Oda ebu Salih’ten, Oda Abu Hureyre ve Ebu Said’den rivayet etti.Denildiki: ebul husayn’dan, Oda ebu Salih’ten, Oda Ebu Hureyre veya Cabir’den rivayet etti, denildiki: Ebul Husayn’dan Oda Ebu Salih’ten Oda sahabeden ismi zikredilmeyenbirinden rivayet etti.



Tirmizi’de yinebu hadisi Ebu Husayn’dan tahric etti, lafzı: Bir adam peygamber (sav)e geldi ve dedi ki: Ey Allah’ın rasulü bana bir şey öğret, çok olmasın, belki kavrarım. Buyurdu ki:kızma Adam bunu defalarca tekralradı, her defasındada: Kızma buyuruyordu. Tirmizi’den başkasının rivayetinde, dedi ki:Dedim ki: Ey Allah’ın rasulü beni cennete girdirecek bir ameli işaret buyur, ve çok olmasın. Buyurduki:Kızma

(S: 275) Bu adam peygamber (sav)’den hayır hasletlerini içinde toplayan, veciz bir vasiyet etmesini istedi,çokolursa ezberleyememekten korktu, peygamber (sav) ona kızmamasını tavsiye buyurdu, sonra adam bu soruyu defalarca tekrarladı, peygamber (sav7 ona bucevabı verdi.

Bu kızgınlığın, şerlerin toplayıcısı, ondan sakınmanın, hayırların toplayıcısı olduğuna delildir. Her halde peygamber (sav)’e soran adam Ebud Derda’dır.

Taberani ebudDerda’dan şöyle dediğini tahric etti: Dedim ki Ey Allah’ın rasulü bana cennete giddirecek bir ameli işaret buyur.Buyurduki: Kızma sana cennet vardır. (1)

Ahnef bir Kays amcası Cariye bin Kudame4den rivayetetti0bir adam dedik:Ya rasulullah banaaz olsun, belki aklederim, bir söz söyle. Buyurdi: Kızma Defalarca tekrarladı, her defasında da Kızma buyuruyordu. Bunu imam Ahmed tahric etti.

Bir rivayette de, Cariye bin Kudame dedi ki: Peygamber (sav)’e sordum... Ve hadisi zikretti.

________

İbni Ebi Şeybe ve Ebu Nuaym hilyede 1/311 Nafi’den Oda İbni Ömere’den tahric etti. (2) Bu Malik’in muvatta’daki rivayetidir. (3) Hadis sahihtir. Ahmed Taberani kebirde tahric etti. Heysemi deik0 Taberani rivayet etti, adamları Muhammed bin Mansur et Tusi dışında sahih rivayet adamlarıdır, Muhammed bin Mansur’da güvenilidir. (4) Haşrsuresi, ayet: 9. Ensari Ebu Talha’dır. Misafirini akşam yemeğinde nefsine tehcih etme kıssasını Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai tahric etti. İbni Kesir tefsiri: 4/338.

(1) İbni ebiddünya Taberani Kebir ve evsatta tahric etti, Heysemi dedi ki:Kebir’in iki isnadından birinin adamları güvenilirdir.

Bu kuvvetli zanna göre sorusoranın Cariyebin Kudame olduğnu gösteriyor, fakat imam Ahmed Yahya bin Kattan’dan zikretti ki: O şöyle dedi: Hişam böyle dedi. YaniHişam hadiste Cariye’nin peygamber (sav)’e sorduğunuz zikretti.Yahya dedi ki: Onlar dedi ki: O peygamber (sav)’e yetişmedi, İcli’de böyle dedi0 O tabiidir, sahabe değildir.

İmam Ahmed Zühri’den tahric etti, Oda Humeyd bin Abdurrahman’danOda peygamber (sav)’in bir sahabesinden, şöyledediğini rivayet etti: Dedimki: Ey Allah’ın rasulü,bana tavsiye et. Buyurdiki: kızma (S0 276) Adam dedi ki: Rasululah (s.a.v) söylediğini söyleyince düşündüm, birde gördüm ki kızmak bütünşerlerin toplayacısıdır.

Malk muvattasında Zühri’den Oda Humeyd’den mürsel oarak rivayet etti.

Ahmed Abdullah bin Amrd’dan tahric etti: O peygamber (sav)’e beni Allah’ın gazabından ne uzaklaştırı? diye sordu buyurduki: Kızma

Sahabenin Peygamber (sav)’in söylediği hakkında düşündüm, birde gördümki kızmak şerlerin hepsini içinde topluyor sözü,bizim zikrettiğimiz: Kızgınlık bütün şerlerin toplayıcısıdır, sözüne şahittir. Cafer bin Muhammed dedi ki: Kızmak bütün şerlerin anahtarıdır” İbnil Mübarek’e denildiki: Bize güzel ahlakı bir kelimed etopla. dedi ki: öfkeyi terk etmektir.

İmam Ahmed ve İshak bin Raheveyh’te güzel ahlakı öfkeyi terk etem diye tefsir etti.

Bu Muhammed bin Nasr el Mervezi’nin Namaz kitabından tahric ettiği Abul Alabin eşŞihhir’den rivayet edilen hadiste deböyledir

Bir adam peygamber (sav)’in yüzü istikametinden geldi ve Ey Allah’ın rasulü amellerin hangi daha faziletlidir? dedi ki: Buyurduki: Güzel ahlak Sonra sağ tarafına geldi ve Ey Allah’ın rasulü, amellerin hangisi daha faziletlidir? dedi. Buyurduki: Güzel ahlak”

Sonrasol tarafına geldi ve Ey Allah’ın rasulü, amellerin hangisi daha faziletlidir? dei.

Buyurduki: Güzel ahlak sonra rasululla arka traından geldive Ey Allah’ın rasulü amellerin hangisi daha faziletlidir? dedi. Rasulullah (sav7onadöndü ve Sana ne olmuş anlamıyorsun? güzel ahlak,gücün yeterse kızmamandır. buyurdu.

Bu mürseldir. Peygamber (sav)’in, kendisinden tavsiye isteyen) kızma buyurmasının iki şeye ihtimali vardır

Birincisi: (S: 277) Muradı, cömertlik, yumuşaklık, haya, tevazu, tahammül,eziyet etmemek, hataları geçiştirmek, affetmek,öfkeyi yutmak,güler yüzlü, olmak, müjdeci olmak gibigüzel ahlakı gereklikılacak sebepleri emir olabiir, çünkü nefis bu ahlak ile ahlaklandığı zaman, ve kendisine adet haine geldiği zaman , sebepleri meydana geldiği an ögfkenindefini gerektiri.

İkinci: Murad şu olabilir: Hasıl olduğu zaman öfkenin gereğince amal etmemek, nefisle onu yerine getirmemek için mücadele etmektir,çünküöfre Adem oğluna sahip olduğu zaman emreden ve yasaklayan gibi olur. Bu manadan dolayı allah teala buyurduki: Musa’nın öfkesi dinince) (1) İnsan öfkesinin emrettiğini yerine getirmez, ve bu yolda nefsiyle mücadele ederse, öfkenin şerri def olur,belki öfresi diner,ve acil olarak, öfke gider,o vakit kızmaz.

Bu manaya Kur’anda Allah tealanın şu kavliyle işaret edildi: Onlar öfkelendikler zaman bağışlarlar (27 ve Öfkeyi yutanar ve insanlar affedenler, Allah iyilik sahiplerini sever.) (37

Peygamber (sav) kızana öfkeyi, def edecek, sakinleştirecek sebeperi işlemesini emrediyordu,öfke anında nefsine hakim olanları övüyordu, Sahihanyde Süleyman bin Surad’dan şöyle dediği rivayet edildi:

biz otururken, iki adam peygamber (sav)’in yanında birbirine sövdü, biri arkadaşına sinirlenmiş, yüzü kızarmış olarak sövüyordu, peygamber (sav) Buyurduki: Bir kelime biliyorum, eğer onu söylese, bu kendisindeki hal gider, “Taşlanmış şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım” Adama dediler:Peygamber (sav)’in buyurduğunu duymuyor musun?

Adam: Ben deli değilim, dedi. (4)

İmam Ahmed ve Tirmizi, Ebu Saidi Hudri (r.a)’den Peygamber (sav7’in hutbesinden şöyle buyurduğunu tahric etti: (S: 278) Dikkatli olun, öfke Adem oğlunun kalbinde ateşten bir kordur, gözlerinin kızardığını ve damarlarının şiştiğini görmüyor musunuz, kim böyle bir şey hissederse (öfkelenirse), yere otursun. (5)

İmam Ahmed ve Ebu Davud Zer (ra)’den peygamber (sav)den şöyle buyurduğunu tahric etti Sizden birini ayakta iken kızarsa otursun, öfkesi gitmezse yatsın (6)

Denilki:Bundaki mana: Ayakta duran intikamdan yasaklanmıştır, önce oturması, sonrasında yatması gerekmektedir, intikam anında ondan uzaklaşmasını emretti.

Buna Sinan bin Sa’dın Enes’ten onunda peygamber (sav)’den şöyle buyurduğu rivayet edildi:

Kızgınlık insanın kalbinde tutuşmuş bir kordur, gözlerinin kızardığını ve damarlarının şiştiğini görmüyorsumun? Sizden biriniz böylebirşey hissederse otursun, kızgınlık onu geçmisin.

Yani nefsinde onu hapsetsin, başkasına eziyet ve fiil oarak geçmesin. Bu manadan dolayı peygamber (sav7 fitneler hakkında buyurduki: Yatan, oturandan oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yüreyen koşandandaha hayırlıdır. (1) Bu fitnelere sürat göstermek hakkında verilmişbir misal olsada, ancak manası: Kim fitnelere sürata daha yakınsa ondan daha uzak olandan daha şerlidir.

İmam Ahmed ibni Abbas (ra)’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu tahri ceti.

Sizden birinizkızdığı zaman sussun” Bunu üç defa söyledi.

Buda yine kızgınlık için büyükbir ilaçtır, çünkü kızgın adam kızgınlığı anında söylediği, küğür ve benzeri şeylere kızgınlığı gittiği anda pişmanlık duyuyor, eğer susarsa bu şerrin hepsi ondan gitmiş olur.

Müverrik el İcli’nin sözü ne güzeldir. Kesinlikle öfkeyle dolmadım, kızgınlık anında kızgınlığım gittiğ anda pişman olacağım söz söylemedim.

Ömer bin Abdul Aziz bir gün kızdı, oğlu Abdul Melik ona dedi ki: Seney mü’minlerin emiri Allah’ın sana verdiği bu ikramdan vesana verdiği bufgazilettensonraböyle mi kızıyorsun? Ona dedi ki: sne kızmıyorsumun,ey Abdul Melik Abdul Melik dedi ki: Ortaya çıkmayıncaya kadar kızgınlığmı içerimde geri çevirmezsem içerimin genişliği bana ne fayda verir?

O kavim kızgınlık anıda nefislerinde hakim oldu. Allah onlardan razı olsun.

İmam Ahmed ve Ebu Davud Urve binMuhammedes Sa’di’den tahric etti:bir adam onunla konuştu ve onu kızdırdı, hemen ayağa kalktı ve abdest aldı, sonradedik:Bana bamam, onadadedem Atiyye peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu anlattı: Kızgınlık şeytandandır, şeytan da ateşten yaratıldı, ateş ancak su ile söndürülür, sizden biriniz kızdığı zaman abdest alsın.

(2)


Ebu Nuaym Ebu Müslim el Havlaniye isnadla rivayetle ettiki: Muaviye minberdeyken ona bir şey söylemiş ve Muaviye kızmı,ş sonra inip gusül abdesti almış ve minbere geri dönmüş, ve demişki0Rasullah9 (sav)’i duydum buyuruyorki: Kızgınlık şeytandandır, şeytan da ateştendir, su ateşi söndürür,sizden biiniz kızdığı zaman yıkansın

(S: 280) Sahihaynde Ebu Hureyre (ra)’den peygamber (sav7 şöyle buyurduğu rivayet edildi: Pehlivan güreşmekle başkasını yıkmak değildir, ancak pehlivan kızgınlık anında nefsine hakim olandır. (3)

Sahihi Müslimde İbni Mesud’dan peygamber (sav)’inşöyle buyurduğu rivayet edildi:

Neyi içinizde pehlivanık sayıyorsunuz? dedi ki: Kendisini adamların yıkamadığı kimsedir.Buyurdik0Bu değildi, fakat o pehlivan kızgınlık anında nefsine sahip olandır. (4)

_________

(1) Araf, ayet: 154 (2) Şura ayet: 37 (3) Ali İmran, ayet: 134 (4) Buhari ve Müslim tahric ettti,sahihtir. (5) Ahmedve Tirmizi tahric etti. ve dedi ki: Hadis hasendir. (6) Ahmed, Ebu Davud ve İbni Hibban sahihinde tahric etti ve doğruladı.ebu Davud müsned ve mürsel olarak tavsiye etti, dedi ki:Mürsel daha sahihtir, Allah en iyisini bilir. (7)Musannif Enes (r.a)’ hadisinin tahricini zikretmedi, Hasan’ın hadisinimürsel olarak Abdurrazzak musannefinde tahric etti.

İmam Ahmed, Ebu Davud, Tirmizi ve İbni Mace Muazbin Enes el Cüheni’den peygamber (sav)’in şöylebuyurduğunu tahric etti: Kimyerine getirmeye güc yettiği halde öfkesini yutarsa,kıyamet günü Allah teala yaratıkların gözü önünde onu çağırır, hurileredn istediğini seçmede onu serbet bırakır. (5)

İmam Ahmed ibni Ömer’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu tahric etti. (Kul Allah katında, Allah4ın rızasınıisteyerekyuttuğu öfkeden daha üstün birşey yutmamıştır.

İbni Abbas’tan peygamber (sav)’in şöyle buyuruğu rivayet edildi: Hiçbir yudum, Allah’a, kulun öfkesini yutmasınadn daha sevimli değildir. Kul öfkeyi yuttukça ancak Allah içerisineiman dolduru. (6)

Ebu Davud manasını bazı sahabeden peygamber (sav)’den rivayetle tahric etti. Allah onaiman ve emnietdoldurur. Meymun bin Mihran dedi ki: Bir adam Selman’a geldive dedi ki: Ey Allah-’ın kulu bana tavsiye et dedi ki: Kızma Adam Sen bana kızmamamı emretti, kendime hakim olamaycağım bir durum beni kuşatırsa? dedi. Selman: Eğer kızarsan eline ve diline salip ol, dedi. Bunu İbni ebiddünya tahric etti.

(S: 2817 Rasulullah (sav) kızana oturmayı, yatmayı ve susmayı emretmesiyle eline vediline sahip olmasıgerektiğine işaret etmiştir.

Ömer bin Abdul Aziz dedi ki: Heva, tema ve öfkeden korunan kurtulmuştur (1)

Hasan dedi ki: Dört şey kimdeolursa Allah onu şeytanda korur ve ve onu cehenneme haram kılar: Korku, azru, şehvet ve öfke anında nefsine sahip ohan kimse

Hasan’ın zikrettiği bu dört şey bütün şerlerin başlangıcıdır. Bir şeyde arzu: Faydasına inandığı bir şeye nefsin meyletmesidi, kimde birşeye arzu olsa, bu arzu kendisini ona ulaştıracağını zannettiği herşeyin talebinesevkede,bazan çoğu haram olabiir, bazan da bu arzu edilen şeyde haram olabilir.

Rahbe: Bir şeyden korkmaktır, insan bir şeyden korkarsa onu kendisinden def edecek her şeyi sebep olarak edinebiir,bu şeyler çoğu zaman daharam olabilir.

Şehvet: Nefsin lezzet aldığı şeye meyletmesidir, bazan haram olana meyledebiir,yzina, hırsızık, içki içme, küfür,sinir, nifak ve bidatlar gibi.

Kızgınık: Eziyet vereni kendinden def etmek içi,eziyetin vuku bulmasından veya,vuku bulduktan sonra eziyeti edenden intikam alma isteğ için kalbin kanının kaynamasıdır.

Bunan öldürme, vurma zulma gibi çok haram filler meydana gelir, veya iftira, sövme, kötü söz gibi sözler ortaya çıkar,belki de Cebele bin Eyhem’de olduğu gibi bundan küfür kafir olma bile ortaya çıkabilir. Söylemesi meşru olmayan yeminler, ve kanaması bulunan karı boşama hadiseleri ortaya çıkabilir.

Mü’mine gerekli olan: Şehvetinin, Allah’ın kendine mübah kıldığı sınırda olmasıdır, bunu belki salih bir niyetle de yaparsa sevap bile alır, sinirlenmeside,kendisi veya başkasından dini bir zararı def etmek,veya allah ve rasulüne asi olanlardan intikam almak için olmalıdır.

(S: 282) Allah teala buyurduki: onlarla savaşın ki allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın onları rezil etsin sizi onara galip kılsın ve mü’(min toplumun kalbini ferahlatsın. Ve onların kalplerinden öfkeyi gidersin.) (2)

Bu peygamber (sav)’in haliyle, o nefsi için intikam almıyordu, fakat Allah’ın haramlarından birinden biri işlendiği zaman Allah için intikam alırdı, Allah yolunda cihad etme dışında hizmetçi ve kadına eliyle vurmuyordu. (3)
________

(1) Müslim, Ahmed, Ebu Davud, Ebu Bekre’den tahric etti. (2) Hadis hasendir, Ahmed,Ebu Davud ve Begavi Şerhussünne’de tahric etti. Buhari’de tarihinde Atiyye el Avfi’den tahric eti. (3) Buhari, Müslim ve Malik ebu Hureyre’den tahirc etti. (4) Müslimve Ebu Davjd tahice etti, sahihtir (5) Ahmed, Tirmizi, Ebu Davud ve ibni Mace güzel bir isnadla tahric etti. (6) Senedi zayıftır, Ahmedve İbni Ebiddünya ibni Abbas’tan tahric etti.

(1) Ebu Nuaym Hilyede zikretti: 5/290 (2) Tevbe, ayet: 14-15 (3)Hadis sahihtir, Müsli,Ebu Davud ve İbni Mace ayşe (ra)den tahric etti. (4) Hadis sahihtir, Buhari Müslim ve Tirmizi Enes (r.a)den tahric etti. (5) Hadis sahihtir, Ahmed, Müsi Ebu Davud, Nesa,i ibni Mace ve Darimi Ayşe (r.a)’den tahric etti. (6) Buhari ve Müslim Saidi Hudri’den tahric etti. (7) Sahihtir, Buhari ve Müslim tahric etti.

Enes on yıl peygamber (sav)’ e hizmet etti, ona kesinlikle öf veya yaptığ ıbirşeyden dolayı bunu niye böyle yaptın? Veya yapmadığı birşeyden dolayı, bununiye böyle yapmadın? Demedi. (4)

Bir rivayette: Ehlinden bazısı kendisini kınadıı zaman, şöyle buyurururdu: onu bırakınız, eğerbirşeytakdir edilmişse olur.

Ayşe (r.a) rasulullah (sav7’in ahlakından soruldu, dediki0 Onun ahlakı kurandı (5)

Yani: Onun edepleriyle edepleniyor, ahlakıyla ahlaklanıyordu. Kuranınmethettiği onun rızasında, kuranın kınadığı, onunkızgınlığındaydı.Bir rivayette de Ayşe (r.a) dedi ki:

Onun ahlakıkurandı, onun rızası için razı olur, onun kızgınlığı için kızardı.

(S: 283) Hayasının şiddetinden dolayı kimseye hoşlanmadığı şeyi yapmazdı. Kızgınlığı yüzünde beli olurdu. Sahihte Ebu Saidi Hudri’den şöyle dediği rivayet edildi: Rasulullah (sav) örtü içindekibekar kızlardan daha hayalıydı. Hoşuna gitmeyen bir şey gördüğü zaman biz yüzünden onu bilirdik. (6)

İbni Mesud şöyle söyleyenin sözünü ulaştırınca:bu taksim ile Allah’ın rızası gözetilmemiştir. Bu söz rasulullah (sav)’e çok ağırgeldi, yüzü değişti ve kızdı, şöyle buyurdu: Musaya bundan daha çokeziyet edidi ve sabretti.()

Allah’ın sevmediği bir şey gördüğü zaman kızardı, onun hakkında bir ey söyler, susmazdı. Ayşe (r.a)’nin evine girdi, içerisinde resimler bulunanbir örtü gördü, yüzünün rengi değişti ve onu yırttı, ve buyurduki: Kıyamet günü insanlardan azabı en şiddetli olanı, buresimleri yapanlardır.(1)

Kendisine namazı bazılarınamazdan geri kalacak kadar uzatan imam şikayet edilince, kızdı, öfkesi şiddelendi, insanlara öğütverdive namazı hafif kıldırmamalarını emretti. (2)

Mecsidin kıblesinde sümük görünce, öfkelinde, onu oradan kaldırdı ve buyurduki:

Sizden biriniz namazdayken allah teala onun yüzünün hizasındadır, namazdayüzüne karşı türkürmesin. (3)

Şuda dualarındandı: Kızgınlık ve hoşnutluk anında senden hak söz istiyorum (4)

İnsanın ister kızgınlık, ister hoşnutluk anındahaktan başka birşey söylememesi gerçekten zordur. İnsanların çoğu kızıncasöylediğ söz üzerinde durmuyor. (ne söylediğini bilmiyor) (S: 284)Taberani Enes’tenmerfu olarak tahric etti: Üç şey iman ahlakındandır. Kızdığı zaman, kızgınlığı kendisine batıla girdirmeyen kimse, hoşnut olunca hoşnutluğu kendisine haktan çıkarmayan kimse gücü yettiği halde kendisini ilgilendirmeyen şeyi yapmayan kimsedir. (5)


Yüklə 2,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin