OYUNCULAR HAKKINDA
CATHERINE ZETA-JONES (Kate) Broadway müzikali “Chicago”dan uyarlanan Miramax filmindeki katil ruhlu Velma Kelly rolüyle En İyi Yardımcı Kadı Oyuncu dalında Oscar Ödülü, 2002 Eleştirmenlerin Seçimi Ödülü, Sinema Oyuncuları Locası Ödülü kazanan aktris, bu performansıyla Altın Küre’ye de aday gösterildi.
Zeta-Jones yakında Gillian Armstrong’un romantik gerilim filmi “Death Defying Acts”te Guy Pearce’la kamera karşısına çıkacak. Filmin yılın sonlarına doğru gösterime girmesi planlanıyor.
2005 yılında, Zeta-Jones “The Legend of Zorro”da bir kez daha Elena de la Vega rolünü üstlendi. Aktris 1999 yılında kendisine uluslararası ün getiren aksiyon macera “The Mask of Zorro”da aynı rolü üstlenmişti. Her iki filmde de aktrisin rol arkadaşı, Zorro rolündeki Antonio Banderas’tı. Zeta-Jones, ayrıca, Steven Soderbergh’ün yönettiği devam filmi “Ocean’s 12”de rol aldı; Steven Spielberg’ün yönettiği “The Terminal”de Tom Hanks’le, Coen kardeşlerin yönettiği “Intolerable Cruelty”de ise George Clooney’yle başrolleri paylaştı.
Steven Soderbergh filmi “Traffic”te, bir uyuşturucu tacirinin karısı olarak kocasının yasadışı bağlantılarıyla yüzleşmek zorunda kalan ve ailesini kurtarmak için mücadele eden kadın portresiyle Altın Küre adayı olan aktris, aynı zamanda rol arkadaşlarıyla da Bir Sinema Filminde Olağanüstü Kadro Performansı dalında SAG Ödülü’nü paylaştı.
Zeta-Jones, 1999 yılında, “The Mask of Zorro”nun yanı sıra, efsanevi aktör Sean Connery’yle başrollerini paylaştığı Jon Amiel yönetimindeki romantik gerilim “Entrapment”ta rol aldı ve dünyanın en büyük sanat hırsızlarından birini tuzağa düşürmeye çalışan gizli bir sigorta müfettişini canlandırdı. Aktris, ayrıca, gişe devi komedi “America’s Sweethearts”ta bir sinema divasını oynadı. Joe Roth’un yönettiği filmde aktrisin rol arkadaşları Billy Crystal, Julia Roberts ve John Cusack’ti.
Galler doğumlu aktris, ABD’deki çalışmalarından önce, H.E. Bates’in romanlarına dayanan hit Yorkshire televizyon dizisi “The Darling Buds of May”de rol aldı.
Aktör Michael Douglas’la evli olan Zeta-Jones’un Dylan adında bir oğlu ve Carys adında bir kızı var.
AARON ECKHART (Nick) 2000 yılında Steven Soderbergh filmi “Erin Brockovich”te Julia Roberts’ın canlandırdığı karakterin aşık olduğu adamı canlandırarak büyük beğeni kazanan aktör, ilk olarak 1997’de Neil LaBute’un aykırı filmi “In the Company of Men”de intikam ateşiyle yanan bir adam portresiyle dikkatleri üzerine çekmişti. Bir kundakçıyı konu alan film, o yılın en yüksek hasılatını toplayan bağımsız filmlerden biriydi.
Eckhart, kısa süre önce, Jason Reitman’ın ilk yönetmenlik denemesi olan “Thank You for Smoking”deki performansıyla hem Altın Küre hem de Independent Spirit Ödülü’ne aday gösterildi.
Aktörün yeni projeleri arasında başrolünü Jessica Alba’yla paylaşacağı komedi drama “Bill”, Alan Ball draması “Nothing is Private” ve Christopher Nolan’ın yönettiği yeni Batman filmi “The Dark Knight” bulunuyor. Eckhart, ayrıca, Brandon Camp’in yöneteceği “Traveling” adlı dramada rol almak üzere anlaşma yaptı.
Brigham Young Üniversitesi’nde tiyatro ve sinema eğitim alan Eckhart, burada Neil LaBute’la tanıştı ve yönetmenin bir çok oyununda rol aldı. Ayrıca, “In the Company of Men”in yanı sıra, LaBute’un şu filmlerinde de çeşitli roller üstlendi: Başrolünü Gwyneth Paltrow’la paylaştığı “Possession”; Renée Zellweger’la kamera karşısına geçtiği “Nurse Betty”; ve Ben Stiller ve Catherine Keener’la başrollerini paylaştığı “Your Friends and Neighbors”.
Aktörün rol aldığı diğer filmler şöyle özetlenebilir: John Woo’nun Phillip K. Dick imzalı kısa hikayeden uyarladığı, başrollerinde Ben Affleck ve Uma Thurman’ın yer aldığı “Paycheck”; başrollerini Tommy Lee Jones ve Cate Blanchett’la paylaştığı Ron Howard filmi “The Missing”; Hilary Swank’le birlikte oynadığı “The Core”; Brian De Palma imzalı “The Black Dahlia”; Helena Bonham Carter’la başrolünü paylaştığı “Conversations with Other Women”; Jack Nicholson’la başrolünü paylaştığı, Sean Penn’in yönettiği “The Pledge”; Oliver Stone imzalı “Any Given Sunday” ve Elisabeth Shue’yla birlikte oynadığı “Molly”.
Eckhart, ayrıca, Michael Cristofer’ın yönettiği tiyatro oyunu “Amazing Grace”de Marsha Mason’la sahneyi paylaştı.
ABIGAIL BRESLIN (Zoe) Genç oyuncunun, geçen yıl eleştirmenlerden büyük övgü alan hiciv komedisi “Little Miss Sunshine”da canlandırdığı bir güzellik yarışması kazanmayı kafasına takmış genç kız portresi, Oscar, BAFTA ve SAG aday gösterilmenin yanı sıra, Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu dalında ödüllendirildi.
Breslin’in son projesi Adam Brooks imzalı romantik komedi “Definitely, Maybe”deki rol arkadaşları Elizabeth Banks, Rachel Weisz ve Ryan Reynolds. Şu sıralar 2008’de gösterime girmesi planlanan komedi drama “Kit Kittredge: An American Girl Mystery”nin başrolünü üstlenen Breslin, bunun ardından Jodie Foster’la birlikte “Nim’s Island”la kamera karşısına geçecek.
Breslin, daha önce, Mel Gibson’la birlikte M. Night Shyamalan filmi “Signs”da ve ağabeyi Spencer Breslin ve Kate Hudson’la birlikte Garry Marshall filmi “Raising Helen”da rol almıştı. Genç aktris, ayrıca, Lodge Kerrigan’ın yönetmenliğini, Steven Soderbergh’ün yapımcılığını üstlendiği bağımsız drama “Keane”de, başrolünü James Garner’la paylaştığı “The Ultimate Gift”te ve bir elfi canlandırdığı “The Santa Clause 3”te sinemaseverlerle buluştu.
Televizyonda, Breslin, “Law and Order: Special Victims Unit”, “Navy N.C.I.S.”, “What I Like About You” ve “Grey’s Anatomy”de konuk oyuncu olarak rol aldı.
PATRICIA CLARKSON (Paula) Şu sıralar Stanley Tucci'nin yönettiği “Blind Date” için Belçika’da bulunan Clarkson, bunun ardından Daniel Banz'in ilk yönetmenlik denemesi olan “Phoebe in Wonderland”da Felicity Huffman, Bill Pullman ve Elle Fanning’la kamera karşısına geçecek. Aktrisin bundan sonraki projesinde Scarlett Johansson ve Javier Bardem’le birlikte, Woody Allen'ın yöneteceği, Barselona’da çekilecek olan “Untitled Spanish Project”te rol alacak.
Clarkson, önümüzdeki sonbaharda “Lars and the Real Girl” adlı dramada başrolleri Ryan Gosling ve Emily Mortimer’la paylaşacak. Aktris, bunun ardından “Elegy”de Sör Ben Kingsley ve Dennis Hopper’la birlikte oynayacak. Isabel Coixet’nin yöneteceği film, Philip Roth’un bir romanına dayanıyor ve 16 Kasım’da gösterime girmesi planlanıyor.
Clarkson bu yılın başlarında, 1940’larda geçen, Ira Sachs’in yönettiği ve başrollerini Pierce Brosnan, Rachel McAdams ve Chris Cooper’la paylaştığı “Married Life” adlı romantik dramayı tamamladı.
Aktrisin diğer sinema çalışmaları şöyle özetlenebilir: “All The King's Men”, “Goodnight, and Good Luck”, “The Dying Gaul”, “The Woods”, “Far from Heaven”, “Pieces of April”, “The Station Agent”, “Miracle”, “High Art”, “Dogville”, “Welcome to Collinwood”, “The Pledge”, “The Green Mile”, “Everybody's All-American”, “The Dead Pool”, “Rocket Gibraltar”, “Tune in Tomorrow”, “Joe Gould's Secret”, “Wendigo” ve ilk filmi olan, Brian De Palma imzalı “The Untouchables”.
2003 yılında rol aldığı iki bağımsız film aktrise benzersiz bir başarı kazandırdı. “Pieces of April”daki performansıyla Oscar’a, Altın Küre’ye, SAG’a, Televizyon Filmleri Eleştirmenleri Ödülü’ne ve Independent Spirit Ödülü’ne aday gösterilmenin yanı sıra, Sundance Film Festivali tarafından “Pieces of April”, “The Station Agent” ve “All the Real Girls”deki oyunculuğuyla Olağanüstü Performans dalında Jüri Ödülü’ne layık görülen Clarkson, “The Station Agent”la, ayrıca, En iyi Aktris ve En İyi Oyuncu Kadrosu dallarında SAG Ödülü’ne aday oldu. Ulusal Değerlendirme Kurulu ve Ulusal Sinema Eleştirmenleri Derneği aktrisi “Pieces of April” ve “The Station Agent”daki performanslarından ötürü Yılın En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’su seçtiler.
Aktris, Todd Haynes imzalı “Far From Heaven”la da hem Chicago Film Eleştirmenleri Ödülü’ne aday gösterildi, hem de New York Sinema Eleştirmenleri ve Ulusal Sinema Eleştirmenleri Derneği tarafından En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerine layık görüldü. Clarkson’ın Lisa Cholodenko filmi “High Art”taki Greta portresi de IFP Independent Spirit Ödülü’yle taçlandırıldı.
Clarkson, televizyonda ise, 2006 ve 2002 yıllarında HBO'nun ünlü draması “Six Feet Under”daki konuk oyunculuğuyla Emmy Ödülü’nü kucakladı.
Oyunculuğa New York sahnelerinde başlayan Clarkson’ın tiyatro çalışmaları şöyle özetlenebilir: (Broadway içinde ve dışında sahnelenen) “Eastern Standard”, (Outer Critics Circle ve Drama Desk ödüllerine aday gösterildiği), “Raised in Captivity”, “Oliver Oliver”, “The House of Blue Leaves” ve “Three Days of Rain”. Aktris, ayrıca, Williamstown Tiyatro Festivali, Güney Sahili Repertuarı ve Yale Repertuarı gibi yerel tiyatroların çalışmalarında da rol aldı.
Doğma büyüme New Orleanslı olan Clarkson, Fordham Üniversitesi’nin tiyatro bölümünden en yüksek dereceyle mezun oldu. Lisansüstü öğrenimini saygın Yale Drama Okulu’nda tamamlayan aktris, bu dönemde “Electra”, “Pacific Overtures”, “Pericles”, “La Ronde”, “The Lower Depths” ve “The Misanthrope” adlı oyunlarda rol aldı.
BOB BALABAN (Therapist) Ünlü bir aktör, yazar ve yapımcı olan Balaban’ın belki de en önemli başarısı, orijinal fikrini bulduğu, yapımcı ve oyuncu olarak da yer aldığı, yedi dalda Oscar adayı “Gosford Park”tır (yönetmen: Robert Altman).
“Midnight Cowboy” ve “Catch-22”te küçük roller üstlenen Balaban, Spielberg imzalı “Close Encounters of the Third Kind/Üçüncü Türden Yakınlaşmalar”daki çevirmen-haritacı rolüyle daha büyük kitleler tarafından tanındı (Balaban daha sonra, Spielberg, Truffaut & Me: An Actor's Diary adlı, film yapım deneyimini mizahi bir dinle anlatan kitabı kaleme aldı). Balaban, ayrıca, Christopher Guest komedileri “Waiting for Guffman”, “En İyi in Show”, “A Mighty Wind”de ve “For Your Consideration”da unutulmaz performanslar sergiledi.
Balaban, son olarak, M. Night Shyamalan imzalı “Lady in the Water”da ve 2007 Sundance Film Festivali’nde galası yapılan, sonbaharda gösterime girecek olan romantik komedi-drama “Dedication”da rol aldı.
Aktörün yer aldığı diğer filmler arasında, “Altered States”, “Prince of the City”, “Absence of Malice”, “2010”, “Alice”, “City Slickers II”, “Deconstructing Harry”, “Jakob the Liar”, “Ghost World” ve “Marie and Bruce” bulunuyor. Balaban’ın televizyonda belki de en unutulmaz rolü “Seinfeld” dizisindeki NBC başkanı portresidir.
Balaban “Parents”la (1989) yönetmenliğe adım attı. Bunun ardından “My Boyfriend's Back” ve “The Last Good Time” geldi. Balaban kısa süre önce Ralph Fiennes ve Susan Sarandon’ın başrollerini paylaştığı, Doris Duke ve uşağını konu alan “Bernard and Doris”in yazar ve yapımcısıydı. Balaban televizyonda ise “Oz”; “SUBWAYStories: Tales from the Underground Gary”, “Indiana”; “Strangers With Candy”; “The Twilight Zone/Alacakaranlık Kuşağı”nın çeşitli bölümlerini; ve kendisinin ilk olarak New York’ta yapımcı ve yönetmen olarak imza attığı aynı adlı hit oyundan uyarlanan TV filmi “The Exonerated”i yönetti.
Balaban, ayrıca, McGrowl adlı en çok satan çocuk kitapları serisinin yazarıdır.
YAPIMCILAR HAKKINDA
SCOTT HICKS (Yönetmen) Hicks’e uluslararası başarı getirmiş olan gişede büyük başarı yakalamış 1996 yapımı “Shine”, Sundance Film Festivali’ndeki büyük zaferinin ardından dünya çapında 100 milyon doların üzerinde ciro yaptı. En İyi Film dahil olmak üzere yedi önemli kategoride Oscar’a aday olan film, Hicks’e de yönetmen ve senaryo dallarında adaylık getirdi. Film, ayrıca, sekiz dalda BAFTA adayı oldu; En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere dokuz dalda Avustralya Sinema Enstitüsü Ödülü aldı; ABD Ulusal Değerlendirme Kurulu tarafından En İyi Film seçildi; beş dalda Altın Küre adayı oldu; ve Amerikan Yönetmenler Locası ve Amerikan Yazarlar Locası tarafından ödüle aday gösterildi.
Hicks, “Shine”dan önce belgeselci olarak iyi bir isim yapmıştı. 1994 yılında, ortak yazarı da olduğu dört saatlik belgesel dizi “Submarine: Sharks of Steel”le Emmy Ödülü’ne layık görüldü. Bu belgesel, Discovery Channel’da daha önceki bir çalışmasına ait olan rating rekorunu kırdı. Söz konusu önceki çalışma olan “The Great Wall of Iron”, Tianemen Meydanı olaylarından önceki aylardaki Çin Halkının Özgürlük Ordusu’nun kapsamlı bir portresini çiziyordu. Belgesel 1989 yılında ABD’de Yayınlanmış En İyi Belgesel Dizi dalında saygın Peabody Ödülü’ne layık görüldü. Bu projelerin başarısının ardından, Hicks iki tane iki saatlik özel belgesele daha imza attı: 1994 yılında, Discovery Channel yapımı “The Space Shuttle”, ve 1996’da yapımcılığını da üstlendiği “The Ultimate Athlete”.
Hicks’in yazar, yapımcı ve yönetmen olarak imza attığı sinema filmi “Sebastian And The Sparrow” çocuklar için üç film festivalinden galip ayrıldı. Frankfurt Film Festivali’ndeki 1990 LUCAS Ödülü bunlardan biriydi. Avustralya’da sinema ve televizyonlarda başarı elde eden film bir çok uluslararası festivale daha davet edildi.
Yönetmenin ilk Hollywood filmi “Snow Falling on Cedars”ın yapımcıları Kathleen Kennedy ve Frank Marshall, başrol oyuncuları ise Ethan Hawke, Youki Kudoh ve Oscar adayları Max von Sydow, Sam Shepard ve James Cromwell’di. Filmin David Guterson’ın en çok satan romanına dayanan senaryosunu Hicks ve Ron Bass kaleme almışlardı. “Snow Falling on Cedars” görüntü yönetiminde Oscar adayı oldu. Hicks, ayrıca, Kerry Heysen’ın yapımcılığını gerçekleştirdiği “Hearts in Atlantis”i de yönetti. Başrollerini Anthony Hopkins, Anton Yelchin, David Morse, Hope Davis ve Mika Boorem’in paylaştığı film, Stephen King hikayelerine dayanıyordu ve Oscar ödüllü William Goldman tarafından senaryolaştırılmıştı.
Uganda’da doğan ve 10 yaşına kadar Kenya’da yaşayan Hicks ailesiyle birlikte önce İngiltere’ye, ardından da Avustralya’ya taşındı. Hukuk ya da sanat öğrenimi görmeyi düşünen Hicks, tesadüfen tanıştığı ilham verici bir felsefe profesörü sayesinde İngilizce, Drama ve Sinema okumaya yöneldi. 1975’te Güney Avustralya Flinders Üniversitesi’nden şeref listesinde mezun olan yönetmen, 1997’de aynı üniversite tarafından fahri doktorayla onurlandırıldı. Sinema kariyerine Avustralya’nın çeşitli yerlerindeki yapımlarda çekim ekibinde görev yaparak başlayan Hicks, aynı zamanda kısa dramalar ve sponsorlu belgeseller yazıp yönetmek için de anlaşmalar imzaladı.
Sinema Sanatları ve İlimleri Akademi ve İngiliz Sinema ve Televizyon Sanatları Akademisi üyesi olan Hicks, eşi ve iş arkadaşı olan yapımcı Kerry Heysen’la birlikte Adelaide-Güney Avustralya’da yaşıyor. Çift buradaki Yacca Paddock Bağları’nın sahibi.
Başarılı bir fotoğrafçı da olan Hicks, şu ana dek üç sergi düzenledi. Bu sergileri scotthickspix.com adresinde bulmak mümkün.
KERRY HEYSEN (Yapımcı) Sinema filmleri, televizyon dramaları, belgesel diziler, reklamlar ve rock klipleri çeken şirketlerde yapımcı, yaratıcı danışman ve CEO olarak görev yapan Heysen’ın şirketi şu sıralar besteci Philip Glass hakkında sinema uzunluğunda bir belgeseli çekmekte. Heysen, 2007 baharında gösterime girmesi beklenen belgeselin yönetici yapımcısı.
Heysen, daha önce, iki kez Oscar adayı Scott Hicks’in yönettiği, Anthony Hopkins’in başrol oynadığı “Hearts in Atlantis”in yapımcısıydı. Stephen King hikayelerine dayanan filmin senaryosunu Oscar ödüllü William Goldman kaleme aldı. Filmin diğer oyuncuları David Morse, Hope Davis, Mika Boorem ve önemli bir çıkış yapan Anton Yelchin’di. Dünya çapında gösterime girmeden önce “Hearts in Atlantis”in dünya galası Toronto Film Festivali’nde yapıldı.
Heysen, “Snow Falling on Cedars”ın yardımcı yapımcısıydı. Scott Hicks’in yönetmenliğini, Kathleen Kennedy ve Frank Marshall’ın yapımcılığını gerçekleştirdiği filmin güçlü oyuncu kadrosunda Ethan Hawke, Youki Kudoh, Max von Sydow ve Sam Shepard gibi isimler vardı. David Guterson’ın en çok satan romanına dayanan filmin senaryosu Scott Hicks ve Ron Bass’e aitti. “Snow Falling on Cedars” En İyi Görüntü Yönetimi dalında Oscar’a aday gösterildi.
Heysen, şirketinin on yılda geliştirdiği hit film “Shine”ın yaratıcı danışmanıydı. 1996 Sundance Film Festivali’nde sansasyon yaratan “Shine” dünyanın bir çok yerindeki film festivalinde eleştirmen ve izleyicilerden ödüller aldı. Film, ayrıca, daha önce hiçbir Avustralya filminin başaramadığı bir şey yapıp, yedi büyük kategoride Oscar adayı oldu. “Shine” 1996’da En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere dokuz dalda Avustralya Sinema Enstitüsü Ödülü’ne layık görüldü. Filmin diğer başarıları arasında, ABD Ulusal Değerlendirme Kurulu 1996 En İyi Film Ödülü, beş Altın Küre adaylığı (ve Geoffrey Rush için En İyi Erkek Oyuncu Ödülü) ve Amerika Yönetmenler Locası, Amerika Yapımcılar Locası ve Amerika Kurgu Ustaları Derneği ödüllerine adaylığı sayılabilir.
Heysen’in şirketi ünlü çocuk filmi “Sebastian and the Sparrow”un da yapımcısıydı. Frankfurt Film Festivali 1990 Lucas Ödülü dahil olmak üzere çocuk filmleri için üç uluslararası film festivalini kazanan film, Avustralya sinema ve televizyonlarında büyük başarı elde ettikten sonra, daha pek çok uluslararası festivale davet edildi.
1996’da, Discovery Channel, Heysen’ın şirketinden “The Ultimate Athlete” adlı iki saatlik özel belgeselin yapımcılığını üstlenmesini istedi.
Heysen, sinemacılığın dışında, tutkulu bir bağcı, lavanta yetiştiricisi ve at binicisi. Doğma büyüme Güney Avustralyalı olan Heysen ve eşi Scott Hicks burada yaşamayı tercih ettiler çünkü yaşadıkları yeri, özellikle de Fleurieu Yarımadası’nı çok seviyorlar. Çorak arazileri bitkilendiren ve Yacca Paddock Bağları’nı yöneten çift burada kendi markaları altında enfes Shiraz/Tannat ve Dolcetto şarapları üretiyorlar.
SERGIO AGÜERO (Yapımcı) Sinema filmi finansmanında başarılı bir kariyer elde ettikten sonra sinema ve televizyon yapımcılığına geçen Agüero, 2004 yılında, Andale Pictures’ı kurarak, genel kitleye hitap eden, Latin baş kahramanı ya da teması olan film ve televizyon yapımlarını finanse etmeye başladı. Şirketi geniş kitlelere hitap eden büyük stüdyo filmleri ve genç kesimi hedefleyen daha küçük çaplı filmler geliştiriyor.
Yapımcının stüdyo projeleri arasında tüm dünyada en çok satanlar arasında yer alan The Queen of the South’tan uyarlanan bir film projesi ve bir Latin kahramanı olan, “Red Ball” adlı dizinin pilot bölümü bulunuyor.
Agüero’nun yönetici yapımcı olarak yer aldığı bazı projeler şunlardır: Fernando León de Aranoa’nın üç dalda Goya Ödülü kazanan ve İspanya’da muazzam bir gişe başarısı elde eden 2005 filmi “Princesas”; Leonardo Ricagni’nin 2006 Berlinale Kinderfilmfest favorisi “A Dios Momo”; ve Alfonso Cuaron’un En İyi Orijinal Senaryo dalında 2003 Oscar adayı olan “Y Tu Mama Tambien”.
Daha önce, Endeavor Agency’de çalıştığı dönemde, Agüero bağımsız finansman ve uluslararası projeler üstlendi, yetenekleri temsil etti, şirketlere finans sağladı ve filmler gerçekleştirdi. Çalıştığı projelerden bazıları Joe Carnahan imzalı “Narc”, Phillip Noyce imzalı “Rabbit-Proof Fence” ve Paul Schrader filmi “Auto Focus”tı. Agüero bir çok filmin dağıtım haklarını sattı. Dünya gişelerinde büyük hasılat elde etmiş olan “The Blair Witch Project” bunlardan biriydi.
Trimark Pictures’ın Yönetici Başkan Vekili ve şirketin üç kilit yöneticisinden biri olan Agüero, uluslararası sinema ve televizyon projelerinin satış organizasyonunu kurdu ve yönetti. Kasi Lemmon’ın yönettiği “Eve’s Bayou”, Mira Nair imzalı “Kama Sutra” ve Marc Levin’in Sundance Seyirci Ödülü sahibi filmi “Slam” gibi özel projelerin yapımları ve haklarına erişme konularıyla yakından ilgilendi.
Önce Epic Pictures ardından da Vision International’da Uluslararası Satışlar Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Agüero, eğlence sektöründeki kariyerine Bjorck Film’de, Japonya’daki Shochiku ve Avustralya’daki Village Roadshow’un da aralarında bulunduğu firmaların Los Angeles temsilcisi olarak başladı.
İspanya’da büyüyen Agüero, Yale’de ekonomi ve siyasi bilimler okuduktan sonra, New York’taki Salomon Brothers’da finans analisti olarak çalışmaya başladı ve devir hedefleri, sabit gelir ve bütçe yönetimi gibi konularda değerlendirme analizleri yaptı. Agüero tekrar Los Angeles’a taşınıp eğlence sektörüne girmeden önce, bir süre Asya’da çalıştı ve yaşadı.
SUSAN CARTSONIS (Yönetici Yapımcı) Bağımsız film şirketi Storefront Pictures’ın başkanı olan Cartsonis, Storefront aracılığıyla, kısa süre önce, “Aquamarine” adlı filmin yapımını gerçekleştirdi. Başrolünü Emma Roberts’ın üstlendiği film, popüler yazar Alice Hoffman’ın kısa romanına dayanıyordu ve Mart 2006’da gösterime girdi. Cartsonis, yine kısa süre önce, Aishwarya Rai’ın başrolünü üstlendiği bağımsız film “The Mistress of Spices”ın yönetici yapımcılığını üstlendi.
2000 yılında, The Hollywood Reporter, Cartsonis’i yılın en yüksek ciroya ulaşan beş yapımcısından biri ilan etti. Bu başarının arkasında, başrolünde Mel Gibson’ın yer aldığı gişe rekortmeni “What Women Want” ile en çok satan bir romandan uyarlanan, başrollerini Natalie Portman, Ashley Judd, Sally Field ve Stockard Channing’in paylaştığı “Where the Heart Is” bulunuyordu.
Cartsonis yapımcılık kariyerine, Sophie Marceau ve Stephen Dillane’in başrollerini üstlendiği, “Shadowlands” yazarı Bill Nicholson’ın yönettiği ve oynadığı başarılı film “Firelight”la adım attı.
Cartsonis yaklaşık on yıl boyunca Twentieth Century Fox’ta yöneticilik yaptı. Bu dönemde şirketin imza attığı filmler arasında, Jodie Foster’a Oscar Ödülü ve Altın Küre adaylığı getiren “Nell” de bulunuyordu. Yapımcının diğer filmleri ise şöyle özetlenebilir: “The Truth About Cats and Dogs”; “Rookie of the Year”; televizyon dizisine başlangıç oluşturan “Buffy the Vampire Slayer”; Alan Parker’I yönettiği “Come See the Paradise”; Bette Midler’ın Oscar adayı bir performans sergilediği “For the Boys”; ve başrolünde Julia Roberts’ın yer aldığı “Dying Young”.
Cartsonis, Fox’taki çalışmaya başlamadan önce, New York Üniversitesi Dramatik Yazınlar Programı’nda öğretmenlik yapıyordu. Lisans eğitimini Tiyatro dalında U.C.L.A’den alan Cartsonis, N.Y.U’da Dramatik Yazın dalında mastır yaptı. Kısa süre önce Women in Film Foundation’ın Yönetim Kurulu’na seçilen Cartsonis, aynı zamanda Amerika Yapımcılar Locası’na üye.
BRUCE BERMAN (Yönetici Yapımcı) Berman, Village Roadshow Pictures’ın Başkanı ve CEO’su. Village Roadshow 2007 yılı boyunca Warner Bros.’la ortaklaşa 60 sinema projesinin yapımını gerçekleştirecek. Bu filmlerin tamamı dünya çapında Warner Bros. Pictures, seçilmiş bölgelerde de Village Roadshow Pictures tarafından dağıtılacak.
Bu işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilen hit yapımlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Sandra Bullock ve Nicole Kidman’ın rol aldığı “Practical Magic”; Robert De Niro ile Billy Crystal’ı bir araya getiren “Analyze This/Anlat Bakalım”; Keanu Reeves ve Laurence Fishburne’ün başrolünü paylaştığı “The Matrix”; George Clooney’nin başrol oynadığı “Three Kings”; Clint Eastwood’un yönettiği ve oynadığı “Space Cowboys”; ve Sandra Bullock ile Benjamin Bratt’in başrollerini üstlendiği “Miss Congeniality/Silahlı ve Cazibeli”.
Berman, Village Roadshow Pictures adına çok başarılı filmlerin yönetici yapımcılığını gerçekleştirdi. Denzel Washington’a Oscar getiren “Training Day/İlk Gün”; George Clooney, Brad Pitt ve Julia Roberts’ın rol aldığı “Ocean’s Eleven” ve devamı “Ocean’s Twelve”; Sandra Bullock ve Hugh Grant’in başrollerini üstlendiği “Two Weeks Notice/Aşka İki Hafta”; Sean Penn ve Tim Robbins’e Oscar kazandıran “Mystic River/Gizemli Nehir”; “Matrix” üçlemesinin ikinci ve üçüncü filmi “The Matrix Reloaded” ve “The Matrix Revolutions”; Tim Burton’ın yönettiği, Johnny Depp’in oynadığı “Charlie and the Chocolate Factory/Charlie’nin Çikolata Fabrikası”; “The Dukes of Hazzard”; Sandra Bullock ile Keanu Reeves’i tekrar bir araya getiren “The Lake House/Göl Evi”; Oscar ödüllü animasyon komedi-macera “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”; kısa süre önce gösterime giren, George Clooney ve Brad Pitt’in başını çektiği oyuncu kadrosuna Al Pacino ve Ellen Barkin’in de dahil olduğu aksiyon macera “Ocean’s Thirteen”; ve Temmuz’da gösterime girecek olan, başrollerini Robin Williams, Mandy Moore ve John Krasinski’nin üstlendiği komedi filmi “License to Wed”.
Village Roadshow’un yakında gösterime girecek projeleri arasında, Jodie Foster’ın başrol oynadığı, Neil Jordan’ın yönettiği psikolojik gerilim “The Brave One”, Will Smith’in oynadığı bilimkurgu gerilim “I Am Legend” ve Steve Carell’ın oynadığı komedi “Get Smart” bulunuyor.
Berman sinema sektörüne, henüz hukuk öğrencisiyken, Jack Valenti’nin asistanı olarak Washington DC.’deki MPAA’de başladı. 1978’de mezun olduktan sonra, Casablanca Filmworks’te çalışmaya başladı. Daha sonra Universal Pictures’a transfer olan Berman, basamakları hızla tırmanarak 1982’de şirketin Prodüksiyon Başkan Yardımcısı oldu.
Berman 1984 yılında Warner Bros. Pictures’a Prodüksiyon Başkan Yardımcısı olarak geldi ve 1988 yılında da şirketin Prodüksiyon Baş Başkan Yardımcılığına terfi etti. Ertesi yılın Eylül ayında, Teatral Yapımlar Başkanlığına atanan Berman, 1991 yılında ise, Dünya Çapında Teatral Prodüksiyon Başkanlığına getirildi ve Mayıs 1996 yılına kadar bu görevi yürüttü. Warner Bros. Pictures’da çalıştığı süre zarfında imza attı filmler şöyle özetlenebilir: “Presumes Innocent”, “Goodfellas”, “Robin Hood”, “Driving Miss Daisy”, “Batman Forever”, “Under Siege/Kuşatma Altında”, “Malcolm X”, “The Bodyguard”, “JFK”, “The Fugitive/Kaçak”, “Dave”, “Disclosure”, “The Pelican Brief/Pelikan Dosyası”, “Outbreak”, “The Client”, “A Time to Kill” ve “Twister”.
Mayıs 1996’da, Warner Bros. Pictures’ın bünyesindeki bağımsız yapım şirketi Plan B Entertainment’ı kuran Berman, Şubat 1998’de, Village Roadshow Pictures’ın Başkanı ve CEO’su oldu.
Dostları ilə paylaş: |