Nur Tefsiri


Gazaba Uğrayanlar ve Sapıklar Kimlerdir?



Yüklə 2,1 Mb.
səhifə4/28
tarix08.01.2019
ölçüsü2,1 Mb.
#92002
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   28

Gazaba Uğrayanlar ve Sapıklar Kimlerdir?


Kur’an’da Firavun, Karun, Ebu Leheb gibi şahıslar ile Ad, Semud, İsrailoğulları gibi kavimler de gazaba uğramışlardan sayılmıştır. 1 Biz namazda Allah’tan diliyoruz ki inanç ahlak ve davranışlarımızda ilahi gazaba uğrayan kimseler gibi olmayalım.

Kur’an’da medeniyetleri ve yaşam hikayeleri oldukça fazla zikredilen İsrailoğulları bir zamanlar bütün insanlardan üstün kılınmışlardı. Kur’an onlar hakkında şöyle buyuruyor: “Sizleri alemlere üstün kıldık... ”1 Ama bu fazilet ve üstünlükten sonra yaptıkları sebebiyle Allah’ın gazabına uğradılar. Nitekim Kur’an şöyle buyurmaktadır: “... Allah’ın gazabına uğradılar... ”2 Bu kader değişikliği, onların amel değişikliğinden kaynaklanmıştır. Yahudi din adamları Tevrat’ın semavi kanunlarını tahrif ettiler: “Kelimeleri değiştirirler. ”3 Zengin ve tüccarları da faiz ve haram yiyerek lükse daldılar. “Faiz almaları... ”4 Halk da cihad ve savaşa davet karşısında rahatlarına düşkünlük ve korku sebebiyle mukaddes topraklara girmekten ve savaş meydanlarına gitmekten çekindiler, “Savaşacak halimiz yok” dediler. Sen ve Rabbin gidin savaşın, biz burda oturacağız. ”5 İşte bu sapıklıkları karşısında Allah onları izzet ve fazilet zirvesinden, zillet ve aşağılığa düçar kıldı. Biz de her namazda gazaba uğrayanlardan olmamayı diliyoruz. “Gazaba uğrayanlardan değil” Yani ne semavi ayetleri tahrif edenlerden, ne faiz yiyenlerden ve ne de hak yolunda savaşmaktan kaçınanlardan olmayalım. Hakeza sapıklardan da olmayalım. Hak yolu terk edip batıla yönelenlerden de olmayalım. Din ve inançlarda aşırılığa giderek ifrata düşenlerden, kendisinin veya başkalarının heva ve heveslerine uyanlardan da olmayalım. 1

İnsan Allah’ın nimetine ve lütfüne uğrayanların yolunda olursa sadece sapmamakla kalmaz, zalimlere yar ve yardımcı da olmaz. 2 Namaz kılan insan bu surenin sonunda Allah’ın enbiya, şuheda ve salihlerine, onların gittiği yola karşı bir aşk besler, tarihin sapıklarından ve gazaba uğrayanlardan da uzak durur. Bu da tevella ve teberranın (Allah için dost ve düşmanlığın) en açık kıstası ve örneğidir. 3
Mesajlar ve Nükteler

1- İnsan terbiyede bir örneğe ihtiyaç duyar. Nebiler, şehitler ve salihler de insani güzellik örnekleridir.

2- Allah’tan insana ulaşan her ne varsa hayırdır. Kötülüğü biz kendimiz vücuda getirmekteyiz. 4

3- Her namazda gazaba uğrayanlar ve sapıklara nefretini ilan etmek, İslam toplumuna onların sultası ve hakimiyeti karşısında direnç vermektedir. Kur’an şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah'ın gazabına uğramış milletin velayetini (hakimiyetini) kabul etmeyin”1

4- Sapıklardan nefret etmek, inançlarında aşırılığa düşenlere, heva ve heveslerine uyanlara... nefret ve kinini ilan etmektir.

Bakara Suresi



الم (1)

1- Elif Lam Mim

(Kur’an’ın mukattaa harflerindendir. )


Tefsir

Mukattaa harfleriyle ilgili çeşitli görüşler vardır. Bu cümleden:

1- Kur’an’ın bu harflerden oluştuğunu kastetmektedir.

2- Bulunduğu her surenin başında, o surenin ismidir.

3- Allah’ın İsm-i A’zam’ıdır.

4- Yemin ve and içmedir.

5- Allah ile Peygamber arasında şifredir.

6- Surenin bütünün özüdür.

7- Kur’an’ın muhaliflerinin seslerini kesmektir.

Ama en güzel görüş, birinci görüştür.

Kur’an’ın 114 suresinden 29 tanesi bu mukattaa harfleri ile başlamaktadır ve 24 yerde huruf-u mukattaa zikredildikten sonra Kur’an’dan ve mucize olduğundan bahsedilmektedir . .

Şura suresi mukattaa harflerinden “Ha, Mim, Ayn, Sin, Kaf” ile başlamıştır ve devamındaki ayette ise şöyle buyuruluyor: “Aziz ve hekim olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder. ” Yani Allah’ın nebilere vahyi bu harflerledir. İnsanların kullandığı bu harflerden mucize bir kitap indirmiştir. Acaba insan da bu kitabın bir benzerini meydana getirebilir mi?!

Evet Allah Teala maddi nesnelerden insan yarattığı ve toprağın bağrında yüzlerce çeşit meyve, çiçek, ve bitki vücuda getirdiğ gibi, insanların elinde bulunan elifba harflerinden de bir mucize kitap indirmektedir. Ama bu insanlar sahip oldukları en son sanat gücüyle bile, bu toprak ve çamurdan sadece kerpiç ve tuğla yapmaktadırlar.
ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِّلْمُتَّقِينَ (2)

2- “O kitap (Kur’an), onda asla şüphe yoktur. O, muttakiler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir hidayettir.
Tefsir

Gerçi Kur’an insanların tümünün hidayet vesilesidir “insanlar için bir hidayettir. ” Ama Kur’an’ın hidayetinden sadece ilahi söz karşısında ilgisiz kalmayanlar ve onu kabullenenler istifade edebilir. Bu kimseler Kur’an’ın delillerini ve burhanlarını işittikleri zaman Allah’a iman ediyor, namaz kılıyorlar ki sonraki ayetlerde işaret edilen hidayetin en yüce aşamasına nail olabilsinler. “İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır. ”

O halde yolun başlangıcında hakkı kabul etmek için Kur’ani hidayeti kabule ortam sağlayan ve kendisinden iman ve salih amel hasıl olan genel bir takva gereklidir. İman ve salih amelin neticesi de Allah’ın felah ve kurtuluş diye tabir ettiği o yüce hedefe ulaşmaktır.

Kur’an’ın diğer ayetlerinde de hep insanların geneline ikaz edilmektedir. Örneğin: “İnsanlar için uyarıcı”1 ve “alemler için uyarıcı”2 ayetleriyle karşılaşıyoruz. Ama başka ayetlerde de şöyle buyurulmaktadır: “Sen ancak görmeden rablerinden korkanları uyarabilirsin. ”3 veya “Sen ancak O’ndan korkanları uyarırsın. ”4 Gerçi bütün insanlar uyarılmaktadır, ama sadece takva sahiplerine bu uyarı etki etmektedir. Nitekim güneş ışınları da herkes için hayırdır. Ama güneş ışınları sadece şeffaf varlıklardan geçebilir.

Diğer ayete teveccühen bu ayette var olan bir nükte de “şek” ve “reyb” kelimesi arasındaki farklılıktır. Orada şöyle buyuruyor: “Doğrusu onlar, su-i zanla karışık bir şüphe içindedirler. ”5 Dolayısıyla bu ayette geçen “reyb” sui-zan ile iç içe olan şek ve şüpheye denilmektedir. Allah’ın kitabında su-i zan yoktur. Şek ve su-i zan insanların içinde ve ruhundadır. “Kalpleri şüpheye düşüp, şüphelerinde bocalayan kimseler”1 Evet fıtrat temizdir; Kur’an’ın da tesiriyle insanı muttakilerden kılmaktadır.
Mesajlar ve Nükteler

1- Kur’an oldukça azametli bir makama sahiptir. “O2 kitap”

2- Kur’an peygamber zamanında toplanmış ve kitap haline getirilmiştir. Zira bu ayette Kur’an, “Kitap” diye tabir edilmiştir.

3- Önder insan; metot, davet ve program içeriği konusunda kesin ve metin olmalıdır. Nitekim “Onda şüphe yoktur” kelimesi Kur’an’ın istihkamını ve metanetini göstermektedir.

4- Kur’an’da bir çok şeye işaret edilmektedir. Ama asıl hedefi hidayettir. Nitekim ayet-i şerifede Kur’an’ın sadece “hidayet” özelliğinden söz edilmektedir.

5- Kur’an’ın tilavet ve kıraatinden sadece ruh ve canlarımız müsait ve hazır olduğu takdirde istifade edebiliriz. Kur’an ve Resulullah insanların tümü için hidayet vesilesidir. Ama amel makamında sadece layık, temiz ve takva sahibi kimseler nasiplenebilir. Nitekim bu yüzden şöyle buyurmuştur: “Muttakiler için hidayettir. ”

6- İnsanın kalp ve ruhunun temizliğiyle vahiy nurunu algılama ve hidayet arasında direkt bir ilişki vardır. Yani kalbi ne kadar temiz olursa, o ilahi nurdan faydalanması da o kadar fazla olacaktır. Kur’an takva ehlini; nur ve furkan sahibi, düşmanın hilelerinden kurtuluş ehli ve çıkmazlardan ve şaşkınlıklarından kurtulan kimse olarak nitelendirmektedir.

7- Kur'an saf ve temiz kalbe sahip olan muttakilere hidayet etmektedir. Kur’an’ın hidayetinden zalimler, fasıklar, ölü kalpliler, israf edenler ve yalanlayanlar asla nasiplenemezler. Kur'an onlar hakkında şöyle buyuruyor: “Hidayete erdirmez”1 Evet nur sadece temiz şişeden geçer, çamurdan değil.


الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ (3)

3- “Onlar, gaybe1 iman ederler, namazı ikame ederler, kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince infak ederler. ”
Tefsir

Kur’an bütün varlık alemini “gayb ve şahadet alemi” diye ikiye ayırmaktadır. Muttakiler bütün varlık alemine inanırlar, ama başkaları sadece hissettiklerine inanırlar. Allah’ı gözleriyle görmek isterler. Gözleriyle göremedikleri için de inanmazlar. “Allah'ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız””2 Kıyamet hakkında da şöyle derler: “Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak zamanın geçişi yokluğa sürükler”3 Bu tür insanlar hayvanlık derecesinden çıkamamışlardır. Sadece hissettikleri şeylere inanırlar. Her şeyi hisleriyle derk etmek isterler. Ama muttakiler gayb alemine iman ederler. İman ilimden ayrı ve üstün bir şeydir. İmanın içinde aşk, alaka, tazim, takdis ve irtibat gizlidir. Ama ilimde bunlar söz konusu değildir.


Mesajlar ve Nükteler

1- İman amelden ayrı değildir. Ayeti şerifede gaybe imanın yanı sıra müminin ameli görevleri de zikredilmiştir: “Namazı ikame ederler ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infak ederler. " Bütün bunlar takvanın gereğidir.

2- Allah karşısında huşu içinde olmak (namaz), fedakarlık, infak, yardımlaşma, ruhuna sahip olmak, başkalarının haklarına riayet etmek, aydınlık geleceğe ümit beslemek ve Allah’ın büyük mükafatına inanmak takvanın başlıca özelliklerindendir.

3- İmandan sonra en önemli amel namazı ikame etmek ve infakta bulunmaktır. Allah’a doğru seyreden ilahi bir toplumda ruhsal bunalımlar ve manevi eksiklikler namazla ortadan kalkar ve iyileşir, iktisadi boşluklar ve bozukluklar ise infak sayesinde ortadan kalkar.

4- Allah ile irtibat ve insanlarla irtibat birbirinden ayrı şeyler değildir. Namaz Allah’la irtibattır. İnfak ise ilahi bir niyetle insanlarla irtibat kurmaktır.

5- Namaz kılmak sürekli olmalıdır; geçici ve belli bir zamanda değil: “Namazı ikame ederler. ”1

6- Tüketimde, hatta infakta bile itidalli olmalıyız: “Kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden”2

7- Allah’ın ihsan ettiği her şeyden (ilim, haysiyet, servet, sanat…) infak etmeliyiz. “rızıklandırdığımız şeylerden”1

8- İnfak helal maldan olmalıdır. Zira Allah herkesin rızkını2 helalden takdir etmiştir. “Rızıklandırdığımız”

9- İnfak etmekle kibirlenmemeliyiz. Çünkü bütün nimetler Allah’ındır ve biz ondan sadece bir bölümünü infak ediyoruz.
والَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَبِالآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ (4)

4- “Onlar, sana indirilene de, senden önce indirilenlere de iman ederler; ahirete de yalnız onlar yakin ederler. ”
Tefsir

Temiz kalpli insanlar yaratılışın abes ve boş olmadığını ve bütün yaratıkların insanlara hizmet ettiğini akıllarıyla derk ederler. şüphesiz insan da boş yere yaratılmamıştır. Bunca kabiliyetler ve güçler sadece maddi hayatı yaşaması için takdir edilmemiştir. İnsan hayvanlardan yüce bir yolda yürümelidir. İnsanın bilgisi his ve akılla sınırlı değildir. Vahiy de muttakilerin iman ettiği bilgi yollarından biridir. İnsan yol seçiminde bir kılavuzu olmazsa şaşkınlık içindi bocalar. peygamberler insanın elinden tutmalı; mantık, mucize ve pratik yaşamıyla onu gerçek saadete sevk etmelidir. Muttakiler bütün peygamberlere ve ilahi programlarına iman ederler. 1


Mesajlar ve Nükteler

1- Bütün peygamberlerin tek hedefi vardır. Bütün peygamberlere ve Semavi kitaplara iman etmek gerekir.

2- İslam ümmeti bütün semavi kitapların varisidir.

3- Gerçek takva ahirete yakin olmaksızın ortaya çıkamaz: “ Onlar ahirete de yakin ederler. ”2

4- Kur’an’a saygı diğer kitaplardan öncedir: “Sana indirilenlere ve senden önce indirilenlere”

5- “Senden önce”kelimesi “Senden sonra”kelimesi olmaksızın beyan edilmiştir. Bu da İslam ve Kur’an Peygamberinin hatemiyetinin ve son peygamber oluşunun göstergesidir.


أُوْلَـئِكَ عَلَى هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ وَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

5- “İşte Rablerinden bir hidayet üzere olanlar ve kurtuluşa erenler de bunlardır. ”
Tefsir

Allah-u Teala burada muttakilerin sonunun kurtuluş olduğunu zikretmektedir. Kurtuluş muttakilerin en yüce hedefidir. Kur’an’da bir çok ibadetlerden maksadın takvaya ulaşmak olduğu beyan edilmiştir. “Umulur ki takva sahibi olurlar” ve “Umulur ki takva sahibi olursunuz. ”1diye beyan edilmiştir. Bu ayet-i şerifede takvanın gaye ve hedefinin de kurtuluş makamına erişmek olduğu beyan edilmiş ve takva sahipleri “muflih”(felaha erişen) diye tanıtılmıştır. Bazı ayetlerde de şöyle beyan edilmiştir: “Allah’tan sakının, umulur ki kurtuluşa erersiniz. ”2




Yüklə 2,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin