ÖĞRENME SÜRECİ
Öğretmen, “Biz çalışkan arılarız. Vızır vızır vızırdarız. Hikâye zamanı sessizce otururuz.” diyerek çocukları çocukların yarım ay şeklinde oturmalarına rehberlik eldir.
Daha sonra çocuklarla birlikte öğretmen “KELEBEKLER” isimli parmak oyununu oynar.
KELEBEKLER
Tırtıl yaprakta gezer
Kırt kırt kırt kırt yaprak yer
Fır fır fır fır koza örer
Tırtıl kozada ne yapar
Kocaman bir kanat yapar
Kelebek kozadan çıkar
Pır pır pır pır havada uçar
Daha sonra KİTAP HAFTASI” isimli hikaye anlatılır. (HİKAYE SAATİ)
KİTAP HAFTASI
Öğretmen Günay Hanım, Kitap Haftası nedeni ile çocuklara kitap çeşitlerini araştırma görevi vermişti. Ertesi gün okula gelen her çocuğun elinde değişik kitaplar vardı. Günay Öğretmen, getirilen kitapları büyük bir masada toplad:
— Hep birlikte inceleyelim, dedi.
Ali:
— Öğretmenim, ben büyük boy hikâye kitabı getirdim.
Ahmet:
— Öğretmenim, benim kitabım hareketli.
Şenay:
— Öğretmenim, benim kitabım sesli öykü kitabı.
Beyza:
— Öğretmenim benim kitabım cebimde.
Arkadaşları:
— Cebinde mi? O kadar küçük mü yani?
Beyza:
— Evet, küçük boy hikâye kitabı.
Günay Öğretmen:
— Hepsi çok güzel, çok yararlı olmalı, dedi.
Selçuk:
— Öğretmenim ben araştırmalarda kullanılan bir kitap getirdim, dedi.
Günay öğretmen elinde tuttuğu kitabı göstererek:
— Bu tür kitaplara ansiklopedi denir, dedi.
Zeynep:
— Öğretmenim, ben araştırmalarda kullanılan bir kitap getirdim. Dünyamızın, ülkemizin ve diğer ülkelerin haritaları var.
Günay Öğretmen:
— Görüyorsunuz değil mi? Çok çeşitli kitaplar var. Boy boy, çeşit çeşit, kimi ince, kimi kalın... Öykü, roman, bilmece, şiir, ders kitabı... Hepsi birer hazine. Hepsi bize yeni yeni bilgiler verirler. Kitap bizim en iyi dostumuzdur. Onları okurken hiç sıkılmayız. Birçok yeri gezmiş, görmüş gibi oluruz. Hayal eder, kitaptaki kahramanın yerine kendimizi koyarız. Hem öğrenir, hem eğleniriz. Bazen ağlar, bazen güleriz.
Zeynep:
— Ben kitapları çok seviyorum öğretmenim.
Selçuk:
— Onları çok iyi kullanmalıyız, yırtmamalıyız.
Zehra:
— Sayfalarını karalamamalı, yıpratmamalıyız.
Beyza:
— Çok kitap okumalıyız. Öğrenmeliyiz.
Günay Öğretmen:
— Aferin çocuklar! Bana söyleyecek bir şey bırakmadınız. Şimdi de sizi okulun kütüphanesine götüreceğim. Orada daha çok kitap var. Biraz da onları inceleyelim. Şimdi sıraya geçelim. Sessiz olalım. Kütüphanede sessiz davranmalıyız. Orada kitap okuyanları rahatsız etmemeliyiz.
Ardından çocuklara “-KÜTÜPHANE HAFTASI” isimli çalışma sayfalarını renkli kalemlerle birlikte dağıtır. Ardından öğretmen çocuklara sırayla kitabın oluşumunu anlatır.
|