Orhan Alkaya



Yüklə 11,65 Kb.
tarix17.01.2019
ölçüsü11,65 Kb.
#99354
növüYazı


Orhan Alkaya

1958, İstanbul. Hukuk ve Gazetecilik okudu. 1976’da İstanbul Şehir Tiyatrosunda profesyonel oyunculuğa başladı. 12 Eylül 1980 sonrasında 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile tiyatrodan kovulan sanatçılar arasındadır. Aynı kuruma 1990’da döndü, bir dönem Genel Sanat Yönetmeni oldu. Rejisör kadrosuyla çalışıyor ve pek çok oyun sahneledi. 1982’de şiir yayımlamaya başladı. Eleştiri (edebiyat, tiyatro, sinema), deneme, makale ve “köşe” yazıları yazıyor. Altı şiir kitabı (Parçalanmış Divan, 1990, A!Etika, 1991, Yenilgiler Tarihi Cilt 1, 1994, Erken Sözler, 1999, Tuz Günleri, 2001, Altı, 2011) yayımladı. Politik yazılarını Türkiye Hâlâ Mümkün (1999) adıyla kitaplaştırdı.


1958, İstanbul. Studied law and journalism. Started as professional actor at İstanbul Şehir Tiyatrosu in 1976. After 12 September 1980 Coup d’état he was fired from the theatre. He turned back to the same institution in 1990 and became General Art Manager for a period. He already works as director and has been staging many plays. He started to publish poems in 1982. He writes critics (literature, theatre, cinema), essays, articles. He has six poetry books (Parçalanmış Divan, 1990, A!Etika, 1991, Yenilgiler Tarihi Cilt 1, 1994, Erken Sözler, 1999, Tuz Günleri, 2001, Altı, 2011) and a book of essays.
in nuce

anlamak istiyorum neler geldi başıma

bu dil kimindi; kimden kaldı bu anne

deliler gibi tepinirken uzak ufkumda

hatırasız ânıma üşüşen bu arzu da ne

hayatımla aklım arasında bir yangın

söylüyorum, mecburum, ölümüm işte bu

bu kargı nasıl girdi içime, bu salgın

diz çöküyorum ey yok tanrı; istediğin oldu

belki son defa kendime yeniliyorum

ardımda altın izler, hiç hatırlamadığım

bu yorgun çağdan başka ne biliyorum

öfke, hırs, cinayet! hepsi anlamadığım

söz sözü yıkar, insan yalnız insanı

öldürmeye diriliyor işte güzel hücrelerim

kim yıkayacak böyle bereketli akan kanı

öyleyse bitir artık kendini ey tekliğim

umutlu sözler yazmak isterdim insan için

onları sevdim, onlarla yaşadım; ölebilirdim

Türkçeydi, ses uymuyordu, bilmem niçin

bir kez daha gelsem dünyaya... ki gelebilirim
in nuce

i want to see what happened to me

whose was this language, from where this mother

what does mean this desire that swarms to my mind memoryless

when frenetically i cavort on my horizon so far

a fire between my life and my intellect

i say, i have to do it, that’s my death

how this spear penetrated me, this epidemia

i bend my knee o non-god, it happened what you wished

maybe it is last time that i have been defeated by myself

the golden signs behind me i do not at all remember

what are those that i know from this weary age

anger, voracity, crime! all those are strange to me

phrase is knocked down by phrase, human only by human

here is the rebirth my nice cells to kill

who can wash this blood that discharges so plenteous

then end yourself at last my unicity

i would like to say hopeful words for human

i loved them, i lived with them, i could die

it was Turkish, the voice didn’t fit, i don’t know why?



if one more time i come to the world…that i could

(Çeviri: A. Behramoğlu)
Yüklə 11,65 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin