11. KAYDEDİLEN GELİŞMELER:
Kanun ve yönetmelikler uygulanırken yararlanılan sözleşmeler ve direktifler;
- 15 Ekim 1978 tarihinde Paris Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) merkezinde “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” kabul edilmiştir.
- 86/609/EEC sayılı Deney Amaçlı Kullanılan Hayvanların Korunmasına İlişkin Konsey Direktifi (1986)
- 2003/65/EC sayılı Direktif - 86/609/EEC direktifinde düzeltmeler yapan Konsey Direktifi (2003)
- 2010/65/EC sayılı Direktif - 276/33/EEC direktifinde düzeltmeler yapan Konsey Direktifi (2010) Henüz 2010’daki düzenlemeler Yönetmelik çalışmalarına yerleştirilmemiştir.
- Avrupa Birliği Direktiflerinden 29 Mart 1999 tarih ve 1999/22/AT sayılı “Yabani Hayvanların Hayvanat Bahçesinde Tutulmalarına Yönelik Konsey Direktifi” nin ülkemiz mevzuatına uyumlaştırılması sağlanmıştır.
12. KARŞILAŞILAN DAR BOĞAZLAR VE ZORLUKLAR:
-
Yalnızca il merkez belediyeleri sokak hayvanı rehabilitasyonu yapmaktadırlar.
-
İlçe belediyelerinin çoğunun barınakları bulunmamakta kendi sınırları içindeki sokak hayvanlarını toplayarak diğer ilçe ya da il sınırı içine bırakmaktadırlar.
-
Bazı il belediye hayvan barınakları yerleşim yerleri arasında kalmakta ya da mezbaha yanında yer almakta olup, yeni yer seçimi gerekmektedir.
-
Bakımevlerinde yeterli bakıcı personel bulunmaktadır.
-
Belediye veterineri (illerde belediyenin çoğunlukla bir veteriner hekim bulunuyor) kısırlaştırma hizmetinde yetersiz kalıyor.
-
Bakımevlerinde yeterli toplama ekibi bulunmamaktadır.
-
Bakımevlerinde yoğun kısırlaştırma, hayvan toplama ekibi ve kısırlaştırma sonrası bakım üniteleri bulunmamaktadır.
-
Belediyeler yeterli ödenek ayırmamaktadır.
-
Gönüllülerin bakımevlerinde baskısı nedeniyle bazı bakımevlerinde gerekli çalışmalar aksamaktadır.
-
5199 sayılı Kanunda Belediyelere cezai hüküm uygulanmadığı için teşkilat olarak belediyelere yaptırım yoktur.
-
Bakanlığımızın il teşkilatında veteriner hekim olmaması konuya çözümü zorlaştırmaktadır.
-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile bu konuda mevzuatımızda çelişkiler bulunduğundan yeterli yaptırımımız bulunmamaktadır.
-
Bakanlık olarak kısırlaştırma için ayrılan ödeneğin yetersiz olmasından dolayı belediyelerin konuya ilgisi daha da azalmaktadır.
-
Özellikle hayvanlara uygulanan acımasız işkence ve tecavüzler, hayvan dövüşleri üzerinde oynanan yüksek rakamlı bahisler, yurda gizli sokulan, üretilen, çok kötü şartlarda bakılan hayvanlar üzerinden para kazanan şahıslara yönelik uygulamaların çözümüne yönelik çalışmaların Bakanlık ve ilgili kurumlarca birlikte yürütülmesinin sağlanması gerekmektedir.
-
Nesli tehlike altında olan kedi – köpek ırkları ile ilgili olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile beraber ortak çalışmalarımızın etkin olması gerekmektedir.
13. GELECEĞE İLİŞKİN STRATEJİ VE POLİTİKALAR:
-
Sokak hayvanları ile ilgili kurumsal sorumluluklar getiriliyor;
-
Ülke genelinde sahipsiz veya güçten düşmüş sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, tedavi ve bakımlarının yapılması, bakım evlerine yerleştirilmesi ve sahiplendirilmesi çalışmalarında Orman ve Su İşleri Bakanlığı; Genel Koordinasyon, teknik ve mali destek hizmetleri ile denetim faaliyetlerini yürütecektir.
-
Kanun Değişikliği ile sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması hizmeti, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılacak veya yaptırılacaktır. Bakanlığımız desteği ve Belediyeler tarafından kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar 308.783 sahipsiz sokak hayvanı kısırlaştırılmıştır. Bu bağlamda, Bakanlığımızca sokak hayvanlarının rehabilitasyonu için belediyelere 4.311.000 TL ödenek aktarılmıştır.
-
Mahalli idareler sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanları hayvan bakımevlerine, götürmekle yükümlüdür. Mahalli idareler veya sivil toplum kuruluşlarına ait hayvan bakımevlerinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca kısırlaştırılıp aşılanan sahipsiz hayvanlar, öncelikle sahiplendirilmeye çalışılacaktır.
Ülkemizde tahmini 753.000 sokak hayvanı bulunmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizdeki toplam 54.982 hayvan kapasiteli 190 adet geçici hayvan bakımevi mevcut olup ihtiyacı karşılayamamaktadır. Bu sebeple sahipsiz hayvanlar için “Doğal Hayat Park” larının oluşturulması önem arz etmektedir.
Doğal hayat parkları, illerdeki sokak hayvanı ihtiyacına göre belediyelerce yeterli büyüklükte ve hayvan refahı gözetilerek inşa edilecek ve söz konusu parklar için yeni düzenleme ile orman arazileri de tahsis edilebilecektir. Hayvan bakımevi ve doğal hayat parkı izinleri Bakanlığımız tarafından verilecektir.
-
Sahipsiz hayvanlar ile ev ve süs hayvanlarının korunması amacıyla hayvan bakımevleri, sahipsiz hayvanlar doğal hayat parkları ve hastanelerin kurulması; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetlerin yürütülmesi, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri tarafından, diğer yerlerde ise mahalli idareler tarafından gerçekleştirilecektir. Büyükşehir belediyeleri dışındaki mahalli idarelerden Bakanlık tarafından uygun görülenlere mali destek sağlanacaktır.
-
İl ve ilçe merkezlerinde ev ve süs hayvanını sahiplenenler hayvan refahı, besleme ve barındırma ile ilgili eğitim alacaklardır.
-
Meskenlerde barındırılabilecek ev ve süs hayvanı tür ve sayısı, hayvanların etolojik ihtiyaçları, mekânsal şartlar ile çevre ve insan sağlığı göz önünde bulundurularak belirlenecektir.
-
Hayvan hakları ihlallerinden bazılarına hürriyeti bağlayıcı cezalar getiriliyor;
-
Tehlikeli köpek sahiplenme, hayvanlara işkence yaparak öldürme ve hayvanlarla cinsel ilişkide bulunma kabahat kapsamından çıkarılarak suç kapsamına alınmış olup, bu suçları işleyenlere hapis cezası uygulanacaktır.
Ayrıca, hayvan haklarının ihlalinde verilen idari para cezaları da güncellenmektedir.
-
Sahipli ve sahipsiz hayvanlar belediye sınırları içinde veya dışında başıboş bırakılmasına idari para cezası uygulanacaktır.
-
Ev ve süs hayvanı satışı yapan yerlerde yırtıcı, saldırgan ve zehirli hayvanların satılması yasaklanmış olup, bu yasağa uymayanlara da idari para cezası verilecektir.
-
Hayvanını sokağa terk edenlere de idari para cezası uygulanacaktır.
-
Tehlikeli köpekler yasaklanıyor;
Mevcut Kanunun Geçici 1. Maddesi ve 22.04.2008 tarihli ve 126 sayılı Talimat’a göre tehlikeli köpek sahiplenerek kayıt altına alanların dışında; tehlikeli köpek bulunduranlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde köpeklerini bakımevlerine teslim etme yükümlülüğü getirilmiştir. El konulan ya da teslim alınan tehlikeli köpekler, hayatları boyunca bakımevlerinde yaşamlarına devam edeceklerdir.
14. SONUÇLAR VE TAVSİYELER:
Sahipsiz hayvanlar doğal hayat parkları; hayvan bakımevlerinde kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra kayıt altına alınan sahipsiz hayvanların, hayvan bakımevlerinde yeterli yer olmadığı takdirde sahiplendirilinceye kadar bakılacağı, beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarının karşılanacağı, mahalli idareler ve sivil toplum kuruluşlarınca işletilen bakımevleridir. Sahipsiz hayvanlar, belediyeler tarafından kısırlaştırılıp, aşılanarak işaretlenseler de tekrar alındıkları ortama bırakıldıklarında; sokakta oldukları süre içinde trafik kazası, açlık, susuzluk, hastalık, darp vb. olaylara maruz kalıp yaralanmakta veya ölmektedirler. Ayrıca, rehabilite edilip sokağa bırakılan hayvanların her yıl tekrar yakalanıp kuduz aşılarının yapılması da uygulamada zorluklara sebep olmaktadır. Bu nedenlerle, illerdeki hayvan bakımevlerinin mevcut sahipsiz hayvan sayısını karşılayamadığında sahipsiz hayvanlar doğal hayat parklarının oluşturulması sokak hayvanlarının rehabilitasyonunda önem arz etmektedir.
Halen yürürlükte olan Kanunda hayvanlara işkence yapmak ve cinsel ilişkide bulunmak fiillerine idari para cezası uygulanmakta olup, yeni Kanun taslağında hayvanlara işkence yaparak ölümüne sebebiyet vermek suç kapsamına alınarak iki yıla kadar hapis cezası, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunanlara da bir yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
Kanun Taslağı ile meskende hayvan barındırılması tamamen yasaklanmamış olup, Bakanlığımıza gelen şikayetler doğrultusunda, çevre ve insan sağlığı göz önünde bulundurularak, Kanun Taslağında meskende barındırılabilecek ev ve süs hayvanı tür ve sayısının belirlenmesi ile ilgili düzenleme yapılmıştır.
Ancak hayvan severler; evcil hayvanın doğal ortamının doğa ya da doğal parklar değil insanın yanı olduğunu, insana yakın olmanın onların etolojik ihtiyacı olduğunu savunarak doğal hayat parklarının evcil hayvanlar için ölüm parkı olduğunu düşünerek büyük tepki göstermekte ve ekolojik dengenin bozulmaması için sokak hayvanlarının insanlarla beraber yaşanması gerektiğini savunmaktadır. Yapılması düşünülen doğal hayat parklarının dünyada hiçbir örneğinin olmadığı gibi, kuruluş, işletme, teknik hizmetler, alt yapı, ulaşım, barındırma, yiyecek, su gibi önemli ihtiyaçlarının maliyetinin belediyelerin altından kalkamayacağı rakamlara ulaşması göz önüne alındığında uygulamasının mümkün olamayacağını savunmaktadırlar. Kaldı ki bu madde yasa içerisine alınırken bu konuda evcil hayvan türü, hayvan psikolojisi ve hayvanların böyle bir ortamda yaşayabilecekleri konusunda uzmanlardan görüş alınmadığını iddia etmektedirler. Hayvan severlerin temel isteği hayvanların kısırlaştırma, aşılama, işaretleme ve alındığı ortama bırakılarak insanlarla iç içe yaşamasının sağlanmasıdır.
Diğer taraftan tehlikeli köpek diye bir ırkın olmadığı savunulmakta tehlikeli köpek yetiştiricilerinin olduğunu dile getirmektedirler. Hayvan deneyleri yapılması kolaylaştırılmak istenmekte ve sertifika alan herkesin deney yapabilmesinin önü açılmaktadır. Yeni düzenlemeyle birlikte, hayvanat bahçelerinin tüzel kişiler tarafından da açılabilmesi yasalaştırılmaktadır. Hayvanat bahçelerinin özel işletme olması kabul edilemeyeceği gibi, yunus parkları, sirkler gibi hayvanların kendi doğaları dışında tamamen insana hizmet odaklı faydacı bir anlayışla yaşatıldıkları ticari işletmeler kapatılmalıdır. Meskende bulunan bir hayvanın nasıl ve ne şekilde alınacağı ve nereye götürüleceği konusunda tartışmaların olacağı da unutulmamalıdır.
15. KAYNAKÇA:
- 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve taslağı
- Hayvan severlerden gelen şikayet dilekçeleri
Dostları ilə paylaş: |