İlk kez kimyasal silahlar, denizaltı ve tanklar bu savaşta kullanılmıştır. Kimyasal silahların ve uçakların kullanılması sivil savunma düşüncesinin doğmasında etkili olmuştur.
Savaş sonunda almanya’ya çok ağır şartlarda antlaşma imzalatılması ve italya’ya savaş içerisinde vaadedilen toprakların verilmemesi ikinci dünya savaşı’na neden olmuştur.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx I nci dünya savaşı özet
Dünya savaşı
inkılap: bozulan kurum yada sistemlerin kaldırılıp yerine tamamen yenilerinin getirilmesine inkılap denir. Kısaca kökten değişim diyebiliriz. İnkılapla devrim hemen hemen aynı anlamdadır.
Islahat (yenilik, reform): bozulan kurum yada sistemlerin bozum kısımlarının değiştirilmesine ıslahat denir. İnkılap gibi köklü değişim yok sadece bozulan kısımlar yenilenerek aksaklık giderilmeye çalışılır.
Sanayi inkılabı: üretimin kol gücü yerine makinelerle yapılmaya başlanmasına sanayi inkılabı denir.(19. Yy’da). İlk sanayi ingiltere’de başlamıştır.ilk makine buharla çalışan motordu. Buda ilk dokuma tezgahlarında kullanıldı. Sanayi inkılabı sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanmasında ve yayılmasında etkili oldu.
Sömürgecilik: sanayi gelişmiş güçlü bir devletin, gelişmemiş devleti egemenliğine alarak (baskı yada savaşla)onun kaynaklarını kullanmasına sömürgecilik denir. Sömürgecilik hammadde ve pazar ihtiyacına dayanır.
I. Dünya savaşı öncesi dünyanın genel durumu:
coğrafi keşiflerle ve de rönesans ve reformla dünya da hızla yeni değişimler oldu. Aydınlanma çağı ve sanayi inkılabı ile teknoloji hızla gelişirken ülkeler arasında rekabet ve çatışmalar başladı. Sanayileşme ile sömürge yarışı yeni çatışma ve gruplaşmalara sebep oldu. Almanya ve fransa arasında alses loren sorunu, rusya ile avusturya- macaristan imparatorluğu arasında balkanları ele geçirme yarışı, ingiltere’nin sömürgelerini koruma gayreti vardı.buda artık büyük bir savaşın kaçınılmaz olarak gelmesine sebep oldu.
Osmanlı devleti ise 17. Yüzyılda başlayan bozulmalar ve güç kaybı 18. Ve 19. Yüzyılda daha da arttı. Osmanlı artık avrupa’nın gözünde hasta bir adamdı. Ve osmanlıyı nasıl paylaşacaklarını düşünüyorlardı. Osmanlı ise tanzimat fermanı (1839), ıslahat fermanı (1856), ı. Ve ıı. Meşrutiyet hareketleri osmanlıyı bu zor durumundan kurtarmaya yetmedi.
O eski güçlü osmanlı artık avrupa’nın gözünde sömürülecek bir devletti.
1911- 1912 trablusgarp savaşı:
nedenleri: - siyasi birliğini geç tamamlayan italya’nın pazar ve hammadde arayışında olması, bu amaçla trablusgarp'ı işgal etmesi
italyanlar herhangi bir gerekçe göstermeden trablusgarp'ı osmanlı devleti'nden istemiş, istekleri geri çevrilince burayı işgal etmiştir. Osmanlı devleti m. Kemal, enver paşa gibi subayları buraya göndererek halkı direnişe geçirdi. Bunu üzerine italyanlar oniki adaya asker çıkardı. Balkan savaşlarının da başlaması üzerine osmanlı barış istedi.
1912 yılında italya ile uşi antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmaya göre:
- trablusgarp italya'ya verilmiştir. Böylece kuzey afrika'daki son toprak parçası kaybedilmiştir.
- oniki ada, balkan savaşlarının sonunda geri verilmek üzere italya'ya bırakılmıştır.( ancak bir daha geri alınamadı)
not: italya, balkan savaşlarından sonra oniki adayı terketmemiştir. Oniki ada ıı. Dünya savaşından sonra italya yenilince yunanistan'a verilmiştir.
Not: trablusgarp savaşı sırasında m. Kemal, tobruk ve derne'de başarılı savunmalar yapmıştır.
1912- 1913 balkan savaşları
ı. Balkan savaşı
nedenleri: - fransız ihtilâlinin etkisi ile milliyetçilik hareketlerinin yaygınlaşması - rusya'nın akdeniz'e inmek için balkan halklarını kışkırtması - osmanlı devleti'nin trablusgarp savaşında yenilmesi ve iyice zayıflaması
*** balkan devletlerinin karadağ, sırbistan, yunanistan, bulgaristan 1912 ekim ayında, osmanlı devleti'ne saldırmasıyla savaş başlamıştır. Savaşı osmanlı devleti kaybetmiştir.
Bu kargaşadan yararlanan arnavutluk bağımsızlığını ilân etmiştir.
Londra konferansı (1913)
balkan devletleri ile osmanlı devleti arasında imzalanmıştır.
- imroz ve bozcaada dışındaki adalar yunanistan'a verildi.
- midye-enez hattı bulgaristan ile sınır kabul edildi.
- midye-enez çizgisinin batısındaki topraklar kaybedildi.
Iı. Balkan savaşı
nedeni: - londra antlaşmasında bulgaristan'ın fazla toprak kazanması -yunanistan, sırbistan ve karadağ'ın romanya'yı da yanlarına alarak bulgaristan'a savaş açmaları
sonucu:
bulgaristan savaşı kaybedince osmanlı devleti'de bu durumdan yararlanarak edirne ve kırklareli'yi tekrar geri almıştır. Savaş sonucunda bulgaristan'la "istanbul antlaşması" imzalanmıştır. Buna göre edirne, kırklareli, dimetoka, osmanlı'ya kavala ise bulgaristan'a verilmiştir.
Yunanistan ile de "atina antlaşması" imzalanmış, selanik, yanya ve girit adası yunanistan'a verilmiştir.
Not: bab-ı ali baskını ile ittihat terakki cemiyeti yönetimi ele geçirerek padişahı etkisiz hale getirdi. 1918’e kadar yönetimde ittihat ve terakkinin sözü geçti.
Birinci dünya savaşı (1914 -1918 ):
ı. Dünya savaşı öncesi dünyada çıkar çatışmaları ve sanayileşme ile beraber bir yarış ve sömürge yarışı başlamıştı. Buda zamanla ülkeler arasında gerginliğe yol açtı. Ve dünyada büyük bir savaş kaçınılmaz olmuştu.
Ülkeler iki ana gruba ayrılmıştı. Bunlar :
itilaf (anlaşma) devletleri: ingiltere, fransa ve rusya (sonradan; italya, abd, japonya, romanya, yunanistan)
ittifak (bağlaşma) devletleri: almanya, avusturya- macaristan imp. Ve italya (sonradan; osmanlı ve bulgaristan)
** italya savaş başlamadan önce ittifak grubunda itilaf grubuna geçmiştir.
I. Dünya savaşının nedenleri:
1- sanayileşmeye bağlı sömürge yarışı
2- sömürgeciliğe bağlı ham madde ve pazar yarışı
3- çıkar çatışmaları ( mesela almanya fransa arasında alses loren bölgesi sorunu)
4- bloklaşma (gruplaşma)
5- milliyetçilik, özgürlük gibi düşünce akımlarının etkisi
savaşın başlama nedeni (görünen sebep): savaşın başlaması an meselesi idi. Savaşın başlamasına saray bosna gezisine çıkan avusturya – macaristan imparatorluğu veliaht’ının bir sırplı tarafından öldürülmesi üzerine ı. Dünya savaşı başladı.
* savaş yukarıda saydığımız nedenlerle başlaması bekleniyordu. Veliahttın öldürülmesi sadece savaşın bahanesidir. Bu nedenle buna görünen sebep denir.
Savaşın gelişimi:
sırplılara, avusturya – macaristan imparatorluğu savaş ilan etti. Sırplıları destekleyen ingiltere ve fransa’da savaşa girdi. Daha sonra almanya’da savaşa girmesi ile dünya savaşı başladı. İlk başlarda ittifak grubu başarılı iken abd’nin savaşa girmesi ile itilaf grubu savaşı kazandı.
Osmanlı devletinin savaş girmesi:
savaş başladığında osmanlı tarafsızlığını ilan etti. İtilaf devletleri osmanlının tarafsız kalmasını istiyordu. Almanya ise osmanlıyı yanında savaşa istiyordu. Yönetimi elinde bulunduran ittihat ve terakki cemiyetini yönetenler almanya yanında savaşa girilirse başarılı olacağına inanıyorlardı ( başta enver paşa).
Almanlarla gizli bir antlaşma yapıldı. İki alman gemisi ingilizlerden kaçarak osmanlıya sığındı. İngiltere gemileri isteyince gemilerin satın alındığı söylendi. Goben ve breslav adlı iki alman gemisine yavuz ve midilli adı verilerek türk bayrağı çekildi. Bu gemiler karadeniz’de rus limanlarını bombaladılar. Rusya’nın osmanlıya savaş ilan etmesi ile osmanlı ı. Dünya savaşına girmiş oldu.
** osmanlını savaşa girme amacı; kaybettiği toprakları geri almak ve eski gücüne kavuşmaktı.
** almanya’nın osmanlıyı yanında istemesinin sebepleri: 1- cephelerini genişletmek 2- ingiliz ve fransızların sömürge yollarını kesmek 3- osmanlıdaki halifelik gücünden yararlanarak türkleri ve müslümanları yanında savaşa katmak.
Osmanlının savaştığı cepheler:
osmanlının savaştığı cepheleri üçe ayırabiliriz. Bunlar:
1- saldırı (taarruz ) cepheleri: kafkasya ve kanal cepheleri
2- savunma cepheleri: çanakkale, ırak, suriye ve filistin, hicaz, yemen cepheleridir.
3- yardım cepheleri: galiçya ve makedonya cepheleridir.
1- çanakkale cephesi: itilaf devletleri açtı. Açılma amacı; rusya’ya yardım götürmek, boğazları ve istanbul’u alarak osmanlıyı savaş dışı bırakmaktı.
18 mart 1915’te çanakkale boğazı önünde savaşlar başladı. İtilaf donanmaları boğazları geçemeyince gelibolu yarımadasına asker çıkardı. (anzaklar: yeni zelanda ve avustralya askerleri) m. Kemal burada başarılı savaşlar çıkardı.
M. Kemal burada: “size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar gelebilir.” Diyordu.
Yapılan savaşlar sonunda itilaf askerleri çekilmek zorunda kaldı. Bu savaşta yaklaşık beş yüz bin asker şehit olmuştur.
** savaşın kazanılması ı. Dünya savaşının uzamansa sebep oldu.
** m. Kemal’e başarılarından dolayı “anafartalar kahramanı” unvanı aldı.
** tek başarı sağlanan cephedir.
2- kafkasya cephesi : rusların egemenliğindeki türklerle birleşmek için açıldı. Yalnız enver paşanın yanlış politikası yüzünden sarıkamış’ta binlerce asker açlıktan, hastalıktan ve soğuktan savaşmadan öldü. Ruslar muş, bingöl, van,erzurum, erzincan çevresini ele geçirdi.
Çanakkale cephesinden buraya gelen m. Kemal muş , bitlis gibi yerleri geri aldı. Bu sırada rusya içinde bolşevik devrimi olunca rusya brest litowsk antlaşmasını imzalayarak ı. Dünya savaşından çekildi (1917). Berlin antlaşması ile aldığı kars, ardahan ve batum’u geri verdi.
3 - kanal cephesi: almanların isteği ile osmanlı devleti ingilizlerin sömürge yolunu kesmek için açtı. Burada yapılan savaşları itilaf devletleri kazandı. Osmanlı geri çekildi.
4- ırak cephesi: ingilizler kanal cephesinden sonra rusya’ya kafkasya üzerinden yardım etmek ve ırak petrollerini ele geçirmek için bu cepheyi açtı. İlk başta osmanlı başarılı sonuçlar alsa da daha sonra geri çekilmek zorunda kaldı.
I. Dünya savaşını sonuçları:
1- milyonlarca insan öldü.
2- avrupa’nın siyasi haritası değişti.
3- yeni devletler kuruldu ( türkiye, çekoslovakya gibi).
4- imparatorluklar yıkılmaya başladı.
5- ingiltere en kazançlı devlet oldu.
6- milletler cemiyeti kuruldu.
7- savaş sonu çekişmeler ıı. Dünya savaşına zemin hazırladı.
I. Dünya savaşı sonunda imzalanan barış antlaşmaları:
versay -almanya ,
sen jermen-avusturya ,
triyanon –macaristan,
nöyyi-bulgaristan,
sevr-osmanlı devleti
not: mondros ateşkes antlaşması osmanlı devletini ı.dünya savaşından çıkaran ateşkes antlaşmasıdır.sevr antlaşması hazırlanana kadar bu antlaşma yürürlüğe girmiştir.
Iı.nci dünya savaşı özet Nedenleri almanya'da nasyonal sosyalistlerin almanya orta avrupa'da kuzey denizi ile alpler arasında uzanan bir devlet. Doğusunda çekoslovakya ve polonya; güneyinde avusturya, isviçre; batısında fransa, hollanda, belçika ve lüksemburg; kuzeyinde danimarka ve kuzey denizi yer alır. Almanya, birisi baltık denizinde, diğeri kuzey denizinde iki adaya sahiptir. Baltık denizindeki fehmarn adası 185 km2, kuzeyinde bulunan sylt adası ise 99 kilometrekaredir.
1933'de iktidar mevkiine geçmeleriyle almanya savaş hazırlığına başladı. Bu hazırlığın nedenini,
nazi rejiminin emperyalist siyasetinde ve almanya'nın versay antlaşmasıyla uğradığı haksızlıklara ve zulümlere karşı isyan ederek haklarını geri almak istemesinde buluruz.
Nazi, adolf hitler'in kurduğu nasyonal sosyalist partiye halk tarafından verilen isim. Nazi kelimesi,köken olarak national ve socialism kelimelerinden meydana gelmekteydi.( almanca: nationalsozialismus ) 'nazi' kelimesi, nasyonal sosyalist alman işçi partisinin ideolojisini benimseyen kişi yada kurumlara verilen genel adı temsil eder. Nazi partisinin almanca adı, nsdap' nationalsozialistische deutsche arbeiterpartei'dı.
Adolf hitler, aynı siyaseti güden adolf hitler (1889-1945) 20 nisan 1889 yılında branau kasabasında doğdu. İlk tahsilini doğduğu kasabada gördü. Orta tahsilini viyana civarındaki lintz şehrinin realschule'sinde yaptı. On üç yaşında, ilk önceleri çok iyi bir memur olan, sonra memurluktan emekli olan ve çiftçilik yapan babasını, on altı yaşında her zaman ona destek veren annesini amansız bir hastalık yüzünden kaybetti. Hayatın bu acı darbeleri ve ailesinden ona kalan ihtiyacını karşılamayan yetim maaşı ona çabuk karar verm
japonya ve italya ile birleşti. Bu üç devlet saldırıcı nitelikte bir bağlaşma meydana getirdiler. Bu bağlaşmaya "üçlü mihver" adı verildi ( 27 eylül 1940)
ikinci dünya savaşı, alman ordularının 1 eylül 1939'da polonya'ya saldırması ile başladı. 3 eylül'de ingiltere, onun arkasından fransa, polonya'ya yardım amacıyla almanya'ya savaş ilan ettiler.
Savaş kısa zamanda alanını genişletti. İskandinavya'dan kuzey afrika'ya, balkanlardan manş kıyılarına kadar olan bütün yerleri almanyalar "yıldırım savaşı" usulüyle ele geçirdiler. 1939'da sovyet rusya ile almanya arasında imzalanan dostluk paktına rağmen 22 haziran 1941 tarihinde alman orduları rusya üzerine yürüdü. Bunun üzerine 12 temmuz 1941'de rus-ingiliz bağlaşması imzalandı.
7 aralık 1941'de japonya havai adalarındaki pearl harbour limanında bulunan amerikan donanmasına baskın yapmak suretiyle savaşa girmiş oldu. Roosevelt japonya'ya savaş ilan ederek rusya ve ingiltere yanında ikinci dünya savaşına girdi (1941).
1942 yılında mihver devletler her tarafta üstün bir durumda idi. Müttefikler ise bu beş yıl içinde hazırlıklarını tamamlamak için savunmada kaldılar.
1942 yılı sonlarında müttefikler duruma hakim olmağa başladılar. Az zamanda büyük bir hava kuvveti ve donanma yapmayı başaran amerikalılar pasifik'te japonları geri çekilmeğe zorladılar.
1 ekim 1943'de müttefikler sicilya adasından italya'yı geçerek birinci cepheyi açtılar. İtalyanlar bir süre sonra teslim oldular. 6 haziran 1944'de müttefik kuvvetler fransa'dan normandiya kıyılarına çıkarma yaparak almanya'ya karşı ikinci cepheyi açtılar.
1945 senesinde nazi partisi dağıldı. Yeni almanya hükümeti 7 mayıs 1945'de kayıtsız şartsız teslim oldu. Savaş halinde olan yalnız japonya kalmıştı. Amerikalılar nagazaki ve hiroşima üzerine atom bombaları attıktan sonra 1945'de japonlar teslim oldular. Böylece ikinci dünya savaşının askeri safhası sona ermiş oldu.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Kurtuluş savaşı hazırlık dönemi özet
Manda ve himaye ilk kez erzurum kongresi’nde reddedilmiştir.(sivas kongresi’nde ise ikinci ve kesin bir şekilde reddedilmiştir.)
Erzurum kongresi toplanış bakımından bölgesel ancak aldığı kararlar bakımından milli bir kongredir.
Mustafa kemal erzurum kongresine askerlik yetkilerinden istifa ederek katılmıştır.
Doğu anadolu haklarını savunmak amacıyla kurulan cemiyetler erzurum kongresi’nde birleştirilmiş ve doğu anadolu müdafa-i hukuk cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.
Erzurum kongresinde ilk kez milli sınırlardan bahsedilmiştir.
İstanbul’da milli meclis’in (osmanlı mebusan meclisi) toplanması gerektiği erzurum kongresi’nde dile getirilmiştir.
Mondros ateşkes antlaşması hükümlerine göre terhis edilmemiş tek ordu doğu anadolu’daki kazım karabekir paşa’nın ordusudur. Kazım karabekir sayesinde erzurum kongresi tertip edilmiştir.
Temsil heyeti erzurum kongresi’nde oluşturulmuş ve oy çokluğu ile mustafa kemal başkan seçilmiştir.
Temsil heyeti geçici hükümet olarak görev yapmıştır. (temsil heyeti’nin görevi tbmm açılınca sona ermiştir.)
Sivas kongresi’nde temsil heyeti’nin yetkileri genişletilmiş ve tüm vatan adına karar alacak hale gelmiştir.
Anadolu genelinde kurulan yararlı cemiyetler sivas kongresi’nde anadolu ve rumeli müdafa-i hukuk cemiyeti adı altında tüm vatanı savunacak şekilde birleştirilmiştir.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Kurtuluş savaşı siyasi görüşler 1
Video izle Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Kurtuluş savaşında cepheler ve Kurtuluş savaşı cepheleri
Doğu cephesi
Rusların; brest litovvsk antlaşmasıyla doğu anadolu ve kafkas bölgelerini boşaltması üzerine kafkasya'da; azerbaycan, ermenistan, gürcistan bağımsız devlet kurdular. Ruslardan boşalan bölgede savaş sürdüğü için türkler yerleşemedi ve savaşın sonunda mondros ateşkesinin imzalanmasıyla türklerin tamamen bölgeden uzaklaşması ermenilerin bölgedeki etkinliklerini arttırmıştır. Doğu anadoluda hak iddia eden ermeniler; gümrü, ığdır, arpaçay ve araş ırmaklarına kadar ilerlemiştir. Bu durum üzerine tbmm kazım karabekir komutasında doğu cephesini açmıştır. Ermenilerle yapılan savaşta: sarıkamış, kars ve gümrü geri alınarak 3, aralık 1920 gümrü antlaşması yapılmıştır.
Ermeniler işgal ettikleri yerleri boşaltarak doğu anadoludaki bütün siyasi isteklerinden vazgeçtiler.
Doğu anadolu, ardahan'ın büyük bir bölümü (artvin dışında) bugünkü sınırlarına kavuşmuştur.
Önemi
Tbmm'nin uluslararası alanda kazandığı ilk askeri ve siyasi başarısıdır.
Bu başarı üzerine, gürcistan, ardahan, artvin ve batum'u boşaltarak tbmm ile barış imzalamıştır.
Kurtuluş savaşı sırasında ruslardan gelecek yardım yolu açılmıştır.
Doğu cephesi kapatılarak birlikler batıya kaydırılmıştır.
Güney cephesi
Mondros ateşkesinin peşinden ingilizler; urfa, antep ve maraş'ı işgal etmişler, ancak daha sonra buraları fransızlara bırakmışlardır. Fransızlar; adana ve çukurova bölgelerini de işgal etmişlerdir. Ancak yoğun halk direnişleri karşısında suriye'den getirilen "ermeni intikam alayları" kurarak halka karşı kullanılmışlardır. Sivas kongresinden sonra oluşan temsil heyeti halkı örgütlemek için bölgeye subaylar göndererek güneyde direniş cephesi oluşturmuşlardır. Kuvayi milliye ve halk etkinlikleriyle; maraş, urfa, antep ele geçirilmiş, fransızlar durdurulabilmişti. Ancak güney cephesinin kesin olarak sakarya meydan savaşın'dan sonra fransızlarla imzalanan ankara antlaşmasıyla kapatılabilmiştir.
Batı cephesi
I. İnönü savaşı (6-10 ocak 1921)
Yunanlılar; türk ordusunun gücü hakkında keşifte bulunarak eskişehir'i ele geçirip, tbmmyi dağıtmak için üs olarak kullanmak istiyordu. Bu arada türklere karşı göstereceği başarı itilaf devletlerinden yardım almasını kolaylaştıracaktı. Bu yolla türk gücünü kırarak sevr'i uygulatabileceklerdi. Üstelik; tbmm'nin çerkez ethem isyanıyla uğraşıyor olması böyle bir olayı gerçekleştirmek için uygun bir ortamdı. Yunan saldırısı inönü mevkiinde ismet paşa komutasında durduruldu.
Önemi
Düzenli ordunun barı cephesinde ilk başarısıdır.
İtilaf devletleri arasında görüş ayrılıkları belirginleşmiştir.
Sovyetrusya'yla moskova antlaşması imzalandı.
Teşkilat-1 esasi (21 anayasası) kabul edildi.
İstiklâl marşı kabul edildi.
Londra konferansı toplandı.
Türk - afgan dostluk antlaşması imzalandı.
Londra konferansı (23 şubat-12 mart 1921)
İtilaf devletleri tbmm hükümetini tanımadığını kanıtlamak için konferansa osmanlı hükümetini davet etmiştir. Osmanlı tbmm'den bir delegenin gelebileceğini bildirince mustafa kemal resmen davet edilmedikçe katılmayacaklarını bildirdi. Bunun üzerine italya'nın girişimiyle tbmm konferansa davet edildi. Mustafa kemal bir sonuç alınamayacağını bilmesine rağmen tbmm katılımını şu gerekçelerle sağlamıştır:
Tbmm'nin hukuki varlığını uluslararası bir platformda kabul ettirmek.
Türk halkının haklı sesini dünyaya duyurabilmek.
Sevr antlaşması üzerine yaptıkları mücadelenin türklerin savaşmakta kararlı olduklarına dair sloganlara dönüşmesini engellemek.
Uygun koşullar sunulduğu takdirde barıştan yana olduklarını bildirmek. Londra konferansında görüşmeler yunan taarruzunun başlaması üzerine sonuçsuz kalarak kesilmiştir.
Moskova anlaşması (16 mart 1921)
Sovyet rusya yeni rejiminden dolayı emperyalist devletlerin tepkisini almıştı. Tbmm hükümetine yeni rejimini kabul ettirmek ve böylelikle dost bir devlet kazanarak güney sınırlarını güvenceye almak için tbmm'ye kurtuluş savaşı süresince yardım etmiştir. Haziran 1920'de misak-ı milliyi tanıdığını açıklamış, ı inönü başarısından sonra tbmm ile moskova anlaşmasını imzalamıştır.
Her iki tarafta diğerinin tanımadığı anlaşmayı kabul etmeyecekti.
Sovyet rusya misak-ı milliyi tanıyacaktı.
Sovyet rusya kapitülasyonların kaldırıldığını kabul edecekti.
İki devlet arasındaki ilişkileri sıkılaştırmak için; ekonomik, mali, kültürel bağlar kurulacaktı.
Osmanlı devletiyle ve çarlık rusya'yla imzalanan anlaşmalar geçersiz sayılacaktı. (en son antlagma brest litowks'tur.)
Sovyetler: tbmm ile gürcistan ve ermenistan arasında imzalanmış anlaşmalara göre saptanmış sınırı; batum gürcistan'a iade edilmek koşuluyla kabul edilecekti.
* * * böylelikle ilk kez tbmm'nin düzeni, büyük bir devlet tarafından kabul edilerek osmanlı devleti ve çarlık rusyası'nın sona erdiği belgelenmiştir.
Iı. İnönü savaşı (26-31 mart-1921)
I. İnönü yenilgisinin ezikliğinden sevri uygulatarak kurtulmak isteyen yunanlılar kütahya-eskişehir'i ele geçirerek tbmm'yi dağıtmayı hedeflemişler ancak bir kez daha yapılan savunma mücadelesiyle inönü mevkiinde yenilmişlerdir. Iı. İnönü zaferi ismet bey'in generalliğe yükselmesine neden olurken türk ordusunun henüz taarruz gücüne sahip olmadığı gerçeğini de ortaya çıkarmıştır.
Kütahya eskişehir savaşları (10-24 temmuz 1921)
Yunanlılar; ülkelerinde seferberlik ilan edip ingilizlerden aldıkları maddi yardımla türk ordusu kendini toparlayamadan saldırıya geçip kütahya, afyon, eskişehir'i ele geçirdi. Ordunun daha fazla yıpranmasını engellemek için sakarya ırmağının doğusuna çekildiler. Bu yenilgi üzerine;
İnönü savaşlarının yarattığı moral bir anda bozulmuştur.
Yunanlıların ankara'ya gelebilecekleri endişesiyle tbmm'yi kayseri'ye taşıma önerisi yapıldı.
Meclis içindeki muhalif gruplar yenilgiden mustafa kemal'i sorumlu tuttu.
Meclisin bütün yetkileri 3 ay süreyle mustafa kemal'e verilerek başkomutanlığa getirildi.
Mustafa kemal böylelikle erzurum kongresi öncesinde ayrıldığı askerlik görevinekütahya-eskişehir yenilgisi sonrasında yeniden dönmüş oldu.
Mustafa kemal türk halkına yayınladığı "tekalifi milliye" emirleri (milli yükümlülükler) ile büyük bir fedakarlık istemiş, seferberlik başlamıştır.
Bu andan itibaren uygulamada doğacak aksaklıkları ortadan kaldırmak için yeniden istiklâl mahkemeleri kurulmuştur.
Sakarya meydan savaşı (23 ağustos-12 eylül 1921)
Yunanlıların ankara'yı hedefleyerek başlattığı saldırı savaş stratejisi değiştirilerek başarıyla engellenmiştir. (hattı müdafa yoktur, sathı müdafaa vardır.) Sonucunda:
Türk tarafının son savunma savaşıdır.
Bu andan itibaren yunanlılar savunma, türkler saldırı durumuna geçeceklerdi.
1683 ıı. Viyana bozgunundan itibaren başlayan türk ordusunun çekilmesi, sakarya da durdurulmuştur.
Önce italyanlar anadolu'yu boşaltmaya başladılar. (bu hareket sakarya'dan sonra hızlanmıştır.)
Fransızlar tbmm yönetimiyle ankara antlaşmasını imzalayarak anadoluyu boşaltmaya başladılar.
Böylelikle güney cephesi kapanmış oldu.
Türkiye-suriye sınırı hatay dışında bugünkü durumunaa ulaştı.
Anlaşma devletlerinden ilk kez fransa tbmm ve misak-ı milli'yi tanımış oldu.
İtilaf bloku parçalanmış oldu.
Mustafa kemal'e gazilik ve mareşallik unvanı verildi.
İtilâf devletleri ateşkes ve yeni barış önerileri getirdi.
Sovyet rusya; ermenistan, gürcistan ve azerbaycan adına 13 ekim 1921 'de kars antlaşmasını imzalayarak doğu sınırımızı kesinleştirmiş oldu.
Yunanlıların megola ideası sona erdirildi.
İtilâf devletlerinin ateşkes ve barış önerileri (26 mart 1922)
itilaf devletleri yunan birliklerine zaman kazandırmak için 22 mart 1922'de ateşkes önerisinde bulundu 3 ay süreyle savaşın kesilmesi hükmü bulunan ateşkes; "her iki devletin askeri gücü anlaşma devletlerinden oluşacak bir komisyon tarafından denetlenecek" sözü üzerine tbmm'den tepki görmüştür. Tbmm prensip olarak barıştan yanadır. Ancak ordusunun denetimi konusunu bağımsızlık ilkesine aykırı gördükleri için reddeder. Ayrıca ateşkesin gerçekleşmesi ve itilaf devletlerinin anadolu'yu boşaltması gerektiğini savunur. 26 mart 1922'de açıklanan barış şartları şunlardır:
İzmir ve tekirdağ türklere verilecek edirne, kırklareli ve babaeski yunanlılara verilecek.
Doğu anadolu'da bir ermenistan devleti kurulacak.
Türkiye'de zorunlu askerlik olmayacak, ücretli asker sayısı 85.000'e çıkarılacak.
Sevr antlaşmasının mali ve ekonomik hükümlerinde bazı değişiklikler yapılacak.
Bu koşullar üzerine tbmm kesin zaferi sağlayacak saldırı hazırlıklarına geçmiştir.
Büyük taarruz ve başkomutanlık savaşı (26 ağustos-18 eylül 1922)
mustafa kemal'in başkomutanlık yetkisi 3 ay süreyle uzatılmış ve gizli bir emirle ordu birliklerine saldırı için son hazırlıklar bildirilmiştir. 26 ağustos 1922'de başlayan saldırı 30 ağustos'a kadar sürerek yunan kuvvetleri dumlupınar'ın kuzeyinde aslıhanlar bölgesine sürülmüş ve burada kuşatılmıştır. 30 ağustos'ta mustafa kemal'in doğrudan yönettiği başkomutanlık meydan savaşı ile yunanlılara son bir darbe vurularak; uşak, izmir, bursa işgalden kurtarılmış, 18 eylü'de de batı anadolu düşmandan tamamen temizlenmiştir.
Mudanya ateşkes antlaşması (3-11 ekim 1922)
Mudanya öncesindeki ortam
Yunanlıların kesin yenilgiye uğratılması
İngilizlerin dominyonlarından gelen yardımların kesilmesi
Savaşlara tepki gösteren halkın loid george hükümetine baskı yapması
İtilaf blokunun parçalanmış olması
Rusların boğazlar konusunda çıkabilecek bir savaş için tbmm'nin yanında yer alacağı açıklaması üzerine ateşkese gidilmiştir.
İngiltere, fransa, türkiye, italya görüşmelere katılmış, yunanistan katılmayarak daha sonra itilaf devletlerinin baskısıyla alman kararları kabul etmiştir. Ateşkese göre
14-15 ekim gecesinden başlayarak silahlı çatışmalar duracaktı.
Doğu trakya 15 gün içinde yunanlılar tarafından boşaltılacak ve boşaltma dan bir ay sonra türk memurlarına bırakılacaktı.
Barış anlaşması imzalanıncaya kadar türk ordusu çanakkale ve kocaeli yarımadasında belirtilen sınırda duracak, doğu trakya'ya asker geçirmeyecek ancak bölgenin güvenliğini sağlamak maksadıyla 8.000 kişilik türk jandarma birliği gönderilecekti.
Devir teslim sırasında çıkabilecek karışıklıkları önlemek amacıyla anlaşma devletlerinden 7 taburluk karma birlik bölgede bulunacaktır.
Boğazlar ve istanbul tbmm hükümetinin yönetimine bırakılacak ancak barış anlaşması imzalanıncaya kadar itilaf devletleri istanbul'da kalacaktır.
Önemi
Doğu trakya, boğazlar ve istanbul savaşsız geri alınmıştır.
İngiltere'de hükümet değişikliği olmuştur.
İtilaf devletleri osmanlı devletinin hukuken sona erdiğini kabul etmiştir.
İsmet paşa inönü savaşlarındaki askeri başarısını mudanya'da siyasi başarıya dönüştürmüştür.
Saltanatın kaldırılması (1 kasım 1922) ve lozan barışı
Mudanya ateşkesinden sonra itilaf devletleri türk tarafını bölmek gayesiyle barış görüşmelerine osmanlı hükümetini davet edince 1 kasım 1922'de çıkarılan bir yasayla saltanat ve hilafet makamları birbirinden ayrılarak saltanat kaldırıldı. Böylelikle lozana kimin gideceği sorunu çözümlenmişti. (devlet başkanlığı ve rejim sorunu) 17 kasım 1922 vahdettin ingilizlere sığınınca kamuoyunun hazır olmaması nedeniyle halifelik kaldırılmamış ancak ingilizler vahdettinin şahsında halifelik makamını kullanamasınlar diye abdülmecit efendi halifeliğe getirilmiştir. Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Cumhuriyetin ilanı
Kurtuluş savaşı cepheleri
Doğu cephesi
Rusların; brest litovvsk antlaşmasıyla doğu anadolu ve kafkas bölgelerini boşaltması üzerine kafkasya'da; azerbaycan, ermenistan, gürcistan bağımsız devlet kurdular. Ruslardan boşalan bölgede savaş sürdüğü için türkler yerleşemedi ve savaşın sonunda mondros ateşkesinin imzalanmasıyla türklerin tamamen bölgeden uzaklaşması ermenilerin bölgedeki etkinliklerini arttırmıştır. Doğu anadoluda hak iddia eden ermeniler; gümrü, ığdır, arpaçay ve araş ırmaklarına kadar ilerlemiştir. Bu durum üzerine tbmm kazım karabekir komutasında doğu cephesini açmıştır. Ermenilerle yapılan savaşta: sarıkamış, kars ve gümrü geri alınarak 3, aralık 1920 gümrü antlaşması yapılmıştır.
Ermeniler işgal ettikleri yerleri boşaltarak doğu anadoludaki bütün siyasi isteklerinden vazgeçtiler.
Doğu anadolu, ardahan'ın büyük bir bölümü (artvin dışında) bugünkü sınırlarına kavuşmuştur.
Önemi
Tbmm'nin uluslararası alanda kazandığı ilk askeri ve siyasi başarısıdır.
Bu başarı üzerine, gürcistan, ardahan, artvin ve batum'u boşaltarak tbmm ile barış imzalamıştır.
Kurtuluş savaşı sırasında ruslardan gelecek yardım yolu açılmıştır.
Doğu cephesi kapatılarak birlikler batıya kaydırılmıştır.
Güney cephesi
Mondros ateşkesinin peşinden ingilizler; urfa, antep ve maraş'ı işgal etmişler, ancak daha sonra buraları fransızlara bırakmışlardır. Fransızlar; adana ve çukurova bölgelerini de işgal etmişlerdir. Ancak yoğun halk direnişleri karşısında suriye'den getirilen "ermeni intikam alayları" kurarak halka karşı kullanılmışlardır. Sivas kongresinden sonra oluşan temsil heyeti halkı örgütlemek için bölgeye subaylar göndererek güneyde direniş cephesi oluşturmuşlardır. Kuvayi milliye ve halk etkinlikleriyle; maraş, urfa, antep ele geçirilmiş, fransızlar durdurulabilmişti. Ancak güney cephesinin kesin olarak sakarya meydan savaşın'dan sonra fransızlarla imzalanan ankara antlaşmasıyla kapatılabilmiştir.
Batı cephesi
I. İnönü savaşı (6-10 ocak 1921)
Yunanlılar; türk ordusunun gücü hakkında keşifte bulunarak eskişehir'i ele geçirip, tbmmyi dağıtmak için üs olarak kullanmak istiyordu. Bu arada türklere karşı göstereceği başarı itilaf devletlerinden yardım almasını kolaylaştıracaktı. Bu yolla türk gücünü kırarak sevr'i uygulatabileceklerdi. Üstelik; tbmm'nin çerkez ethem isyanıyla uğraşıyor olması böyle bir olayı gerçekleştirmek için uygun bir ortamdı. Yunan saldırısı inönü mevkiinde ismet paşa komutasında durduruldu.
Önemi
Düzenli ordunun barı cephesinde ilk başarısıdır.
İtilaf devletleri arasında görüş ayrılıkları belirginleşmiştir.
Sovyetrusya'yla moskova antlaşması imzalandı.
Teşkilat-1 esasi (21 anayasası) kabul edildi.
İstiklâl marşı kabul edildi.
Londra konferansı toplandı.
Türk - afgan dostluk antlaşması imzalandı.
Londra konferansı (23 şubat-12 mart 1921)
İtilaf devletleri tbmm hükümetini tanımadığını kanıtlamak için konferansa osmanlı hükümetini davet etmiştir. Osmanlı tbmm'den bir delegenin gelebileceğini bildirince mustafa kemal resmen davet edilmedikçe katılmayacaklarını bildirdi. Bunun üzerine italya'nın girişimiyle tbmm konferansa davet edildi. Mustafa kemal bir sonuç alınamayacağını bilmesine rağmen tbmm katılımını şu gerekçelerle sağlamıştır:
Tbmm'nin hukuki varlığını uluslararası bir platformda kabul ettirmek.
Türk halkının haklı sesini dünyaya duyurabilmek.
Sevr antlaşması üzerine yaptıkları mücadelenin türklerin savaşmakta kararlı olduklarına dair sloganlara dönüşmesini engellemek.
Uygun koşullar sunulduğu takdirde barıştan yana olduklarını bildirmek. Londra konferansında görüşmeler yunan taarruzunun başlaması üzerine sonuçsuz kalarak kesilmiştir.
Moskova anlaşması (16 mart 1921)
Sovyet rusya yeni rejiminden dolayı emperyalist devletlerin tepkisini almıştı. Tbmm hükümetine yeni rejimini kabul ettirmek ve böylelikle dost bir devlet kazanarak güney sınırlarını güvenceye almak için tbmm'ye kurtuluş savaşı süresince yardım etmiştir. Haziran 1920'de misak-ı milliyi tanıdığını açıklamış, ı inönü başarısından sonra tbmm ile moskova anlaşmasını imzalamıştır.
Her iki tarafta diğerinin tanımadığı anlaşmayı kabul etmeyecekti.
Sovyet rusya misak-ı milliyi tanıyacaktı.
Sovyet rusya kapitülasyonların kaldırıldığını kabul edecekti.
İki devlet arasındaki ilişkileri sıkılaştırmak için; ekonomik, mali, kültürel bağlar kurulacaktı.
Osmanlı devletiyle ve çarlık rusya'yla imzalanan anlaşmalar geçersiz sayılacaktı. (en son antlagma brest litowks'tur.)
Sovyetler: tbmm ile gürcistan ve ermenistan arasında imzalanmış anlaşmalara göre saptanmış sınırı; batum gürcistan'a iade edilmek koşuluyla kabul edilecekti.
* * * böylelikle ilk kez tbmm'nin düzeni, büyük bir devlet tarafından kabul edilerek osmanlı devleti ve çarlık rusyası'nın sona erdiği belgelenmiştir.
Iı. İnönü savaşı (26-31 mart-1921)
I. İnönü yenilgisinin ezikliğinden sevri uygulatarak kurtulmak isteyen yunanlılar kütahya-eskişehir'i ele geçirerek tbmm'yi dağıtmayı hedeflemişler ancak bir kez daha yapılan savunma mücadelesiyle inönü mevkiinde yenilmişlerdir. Iı. İnönü zaferi ismet bey'in generalliğe yükselmesine neden olurken türk ordusunun henüz taarruz gücüne sahip olmadığı gerçeğini de ortaya çıkarmıştır.
Kütahya eskişehir savaşları (10-24 temmuz 1921)
Yunanlılar; ülkelerinde seferberlik ilan edip ingilizlerden aldıkları maddi yardımla türk ordusu kendini toparlayamadan saldırıya geçip kütahya, afyon, eskişehir'i ele geçirdi. Ordunun daha fazla yıpranmasını engellemek için sakarya ırmağının doğusuna çekildiler. Bu yenilgi üzerine;
İnönü savaşlarının yarattığı moral bir anda bozulmuştur.
Yunanlıların ankara'ya gelebilecekleri endişesiyle tbmm'yi kayseri'ye taşıma önerisi yapıldı.
Meclis içindeki muhalif gruplar yenilgiden mustafa kemal'i sorumlu tuttu.
Meclisin bütün yetkileri 3 ay süreyle mustafa kemal'e verilerek başkomutanlığa getirildi.
Mustafa kemal böylelikle erzurum kongresi öncesinde ayrıldığı askerlik görevinekütahya-eskişehir yenilgisi sonrasında yeniden dönmüş oldu.
Mustafa kemal türk halkına yayınladığı "tekalifi milliye" emirleri (milli yükümlülükler) ile büyük bir fedakarlık istemiş, seferberlik başlamıştır.
Bu andan itibaren uygulamada doğacak aksaklıkları ortadan kaldırmak için yeniden istiklâl mahkemeleri kurulmuştur.
Sakarya meydan savaşı (23 ağustos-12 eylül 1921)
Yunanlıların ankara'yı hedefleyerek başlattığı saldırı savaş stratejisi değiştirilerek başarıyla engellenmiştir. (hattı müdafa yoktur, sathı müdafaa vardır.) Sonucunda:
Türk tarafının son savunma savaşıdır.
Bu andan itibaren yunanlılar savunma, türkler saldırı durumuna geçeceklerdi.
1683 ıı. Viyana bozgunundan itibaren başlayan türk ordusunun çekilmesi, sakarya da durdurulmuştur.
Önce italyanlar anadolu'yu boşaltmaya başladılar. (bu hareket sakarya'dan sonra hızlanmıştır.)
Fransızlar tbmm yönetimiyle ankara antlaşmasını imzalayarak anadoluyu boşaltmaya başladılar.
Böylelikle güney cephesi kapanmış oldu.
Türkiye-suriye sınırı hatay dışında bugünkü durumunaa ulaştı.
Anlaşma devletlerinden ilk kez fransa tbmm ve misak-ı milli'yi tanımış oldu.
İtilaf bloku parçalanmış oldu.
Mustafa kemal'e gazilik ve mareşallik unvanı verildi.
İtilâf devletleri ateşkes ve yeni barış önerileri getirdi.
Sovyet rusya; ermenistan, gürcistan ve azerbaycan adına 13 ekim 1921 'de kars antlaşmasını imzalayarak doğu sınırımızı kesinleştirmiş oldu.
Yunanlıların megola ideası sona erdirildi.
İtilâf devletlerinin ateşkes ve barış önerileri (26 mart 1922)
itilaf devletleri yunan birliklerine zaman kazandırmak için 22 mart 1922'de ateşkes önerisinde bulundu 3 ay süreyle savaşın kesilmesi hükmü bulunan ateşkes; "her iki devletin askeri gücü anlaşma devletlerinden oluşacak bir komisyon tarafından denetlenecek" sözü üzerine tbmm'den tepki görmüştür. Tbmm prensip olarak barıştan yanadır. Ancak ordusunun denetimi konusunu bağımsızlık ilkesine aykırı gördükleri için reddeder. Ayrıca ateşkesin gerçekleşmesi ve itilaf devletlerinin anadolu'yu boşaltması gerektiğini savunur. 26 mart 1922'de açıklanan barış şartları şunlardır:
İzmir ve tekirdağ türklere verilecek edirne, kırklareli ve babaeski yunanlılara verilecek.
Doğu anadolu'da bir ermenistan devleti kurulacak.
Türkiye'de zorunlu askerlik olmayacak, ücretli asker sayısı 85.000'e çıkarılacak.
Sevr antlaşmasının mali ve ekonomik hükümlerinde bazı değişiklikler yapılacak.
Bu koşullar üzerine tbmm kesin zaferi sağlayacak saldırı hazırlıklarına geçmiştir.
Büyük taarruz ve başkomutanlık savaşı (26 ağustos-18 eylül 1922)
mustafa kemal'in başkomutanlık yetkisi 3 ay süreyle uzatılmış ve gizli bir emirle ordu birliklerine saldırı için son hazırlıklar bildirilmiştir. 26 ağustos 1922'de başlayan saldırı 30 ağustos'a kadar sürerek yunan kuvvetleri dumlupınar'ın kuzeyinde aslıhanlar bölgesine sürülmüş ve burada kuşatılmıştır. 30 ağustos'ta mustafa kemal'in doğrudan yönettiği başkomutanlık meydan savaşı ile yunanlılara son bir darbe vurularak; uşak, izmir, bursa işgalden kurtarılmış, 18 eylü'de de batı anadolu düşmandan tamamen temizlenmiştir.
Mudanya ateşkes antlaşması (3-11 ekim 1922)
Mudanya öncesindeki ortam
Yunanlıların kesin yenilgiye uğratılması
İngilizlerin dominyonlarından gelen yardımların kesilmesi
Savaşlara tepki gösteren halkın loid george hükümetine baskı yapması
İtilaf blokunun parçalanmış olması
Rusların boğazlar konusunda çıkabilecek bir savaş için tbmm'nin yanında yer alacağı açıklaması üzerine ateşkese gidilmiştir.
İngiltere, fransa, türkiye, italya görüşmelere katılmış, yunanistan katılmayarak daha sonra itilaf devletlerinin baskısıyla alman kararları kabul etmiştir. Ateşkese göre
14-15 ekim gecesinden başlayarak silahlı çatışmalar duracaktı.
Doğu trakya 15 gün içinde yunanlılar tarafından boşaltılacak ve boşaltma dan bir ay sonra türk memurlarına bırakılacaktı.
Barış anlaşması imzalanıncaya kadar türk ordusu çanakkale ve kocaeli yarımadasında belirtilen sınırda duracak, doğu trakya'ya asker geçirmeyecek ancak bölgenin güvenliğini sağlamak maksadıyla 8.000 kişilik türk jandarma birliği gönderilecekti.
Devir teslim sırasında çıkabilecek karışıklıkları önlemek amacıyla anlaşma devletlerinden 7 taburluk karma birlik bölgede bulunacaktır.
Boğazlar ve istanbul tbmm hükümetinin yönetimine bırakılacak ancak barış anlaşması imzalanıncaya kadar itilaf devletleri istanbul'da kalacaktır.
Önemi
Doğu trakya, boğazlar ve istanbul savaşsız geri alınmıştır.
İngiltere'de hükümet değişikliği olmuştur.
İtilaf devletleri osmanlı devletinin hukuken sona erdiğini kabul etmiştir.
İsmet paşa inönü savaşlarındaki askeri başarısını mudanya'da siyasi başarıya dönüştürmüştür.
Saltanatın kaldırılması (1 kasım 1922) ve lozan barışı
Mudanya ateşkesinden sonra itilaf devletleri türk tarafını bölmek gayesiyle barış görüşmelerine osmanlı hükümetini davet edince 1 kasım 1922'de çıkarılan bir yasayla saltanat ve hilafet makamları birbirinden ayrılarak saltanat kaldırıldı. Böylelikle lozana kimin gideceği sorunu çözümlenmişti. (devlet başkanlığı ve rejim sorunu) 17 kasım 1922 vahdettin ingilizlere sığınınca kamuoyunun hazır olmaması nedeniyle halifelik kaldırılmamış ancak ingilizler vahdettinin şahsında halifelik makamını kullanamasınlar diye abdülmecit efendi halifelsaltanatın kaldırılması ve cumhuriyetin ilanı ile, sistem içinde varlığını sürdüren "halifelik" de gereksiz ve işlevsiz bir duruma gelmişti. 3 mart 1924'de urfa milletvekili şeyh saffet efendi ve arkadaşlarının verdikleri kanun teklifi tbmm'de kabul edilerek, hilafet kaldırıldı, halifelik de tarihe karıştı.
Saltanatın kaldırılması, mudanya mütarekesi'nden sonra, lozan barış konferansı için hazirliklar baslayinca, osmanlı hükümeti, türkiye büyük millet meclisi hükümeti yaninda konferansa katilmak arzusunda oldugunu bildirdi. İtilaf devletleri'nin, hala istanbul'da bir hükümet tanimak ve onu da türkiye ile birlikte konferansa çagirmak istemeleri ve bu hükümetin de, delegeleri beraberce seçmek için büyük millet meclisi'ne basvurmasi, mustafa kemal paşa'yı harekete geçird
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
lozan'ın kabulü ve barışın sağlanması ile geride
İsviçre'de bir şehir. Nüfusu 107.000 dir. Cenevre gölünün yakasında kurulmuş tarihî katedrali, üniversitesi ...
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
türk devleti'nin siyasal yapısını belirleyecek devlet şeklinin ve adının ne olacağı sorunu kaldı. T.b.m.m.'nin varlığı ile egemenliğin kayıtsız-şartsız ulusa ait olan, insan haklarına dayanan bir devlet sistemi kurulmuştu. Fakat gerek halkın, gerekse meclis içinde bulunanların büyük kısmı padişah'a dinsel ve geleneksel bağlarla bağlıydılar. Padişah'ın işgal ettiği saltanat-hilafet makamı yüzyıllardır kökleşmiş bir teokratik sistemdi. 1300 yılından beri de osmanoğulları'ndan başka hiçbir aile iktidar olmamıştı. Egemenlik biri dinden, diğeri gelenekten gelen iki kaynaktan çıkıyor ve padişah'ta toplanıyordu. Gerçi ittihat terakki bu gücü kırmıştı, fakat sistemin özünü, yani egemenliğin kaynağını ve kullanılış biçimini değiştirememişti. Egemenliğin, tanrı hakları sisteminden, insan hakları sistemine geçişin bir sonucu olarak padişah'tan ulusa geçişi, bir ilke ve ülkü olarak amasya genelgesi'nde ortaya konmuş ve 23 nisan 1920'de b.m.m.'nde somutlaşmıştı. Teşkilat-ı esasiye kanunu da bu temel üzerine oturmuştu. Kurtuluş savaşı ulusal bağımsızlık yanında ulus egemenliğini de açık bir biçimde ortaya koyduğu için padişah daha başından beri milliyetçilerin amansız düşmanı kesilmişti. M. Kemal paşa padişah'ın ihanetini bildiği halde, henüz zamanı olmadığı için padişah'ı hedef almadı. Genç subaylık yıllarından beri inandığı ve erzurum'da mazhar müfit'e not ettirdiği "cumhuriyet" inancını "ulusal bir sır" olarak sakladı. Kurtuluş savaşı.içinde "cumhuriyetçi" bir düşünceyi ortaya atmak iç parçalanmaya yol açacağı için bu yola gitmedi. Hatta sivas kongresi sırasında "cumhuriyet" ilan edelim önerilerini ret etmişti. Fakat kurtuluş savaşı'nın başkomutanı, türk ulusu'nun kurtarıcısı m. Kemal, türkiye'nin siyasal yapısını değiştirmenin ilk adımını saltanat'ın kaldırılmasını sağlamakla attı. Saltanat'ın kaldırılışına en yakın arkadaşları bile karşı çıkmışlardı. Meclis'te tutucu kanat direndiyse de, m. Kemal paşa'nın kararlı ve sert tutumu sonucu saltanat'ın kaldırılışı sağlandı. Fakat onun bu sert tutumu endişe doğurdu. Bunun bir başlangıç olduğunu görenler çeşitli yöntemlerle m. Kemal paşa'yı engellemeye çalıştılar.
2 aralık 1922'de meclis'e muhalif grup tarafından bir öneri verildi. "intihab-ı mebusan kanunu"nda değişiklik yapılmasını isteyen önergede "büyük millet meclisi'ne üye seçilmek için türkiye'nin bugünkü sınırları içindeki yerler halkından olmak ve seçim çevresine yeni gelenlerin ise en az beş yıl oturmuş olmaları" gerektiği kanun hükmü haline getirilmek isteniyordu. M. Kemal paşa'yı milletvekili seçilmekten yoksun bırakmak isteyen bu önerge üzerine söz alan m. Kemal paşa, doğum yerinin türkiye'nin sınırları dışında kaldığını ve bir yerde beş yıl oturmadığını belirttikten sonra, düşmanlara karşı savaştığını , vatanı kurtarmak için hiç bir yerde beş yıl oturamadığını hatırlatıp, ulusun sevgisini kazanmış bir insan olmasına rağmen kendisini yurttaşlık haklarından yoksun bırakmak isteyen bu kimselerin bu yetkiyi kimden aldıklarını sordu. Önerge ret edildi.
Mustafa kemal'in kamuoyu yoklaması yapmak üzere 14 ocak 1923'de batı anadolu'da bir geziye çıkmasını fırsat bilen muhalif grup, o'nun ankara'dan ayrıldığının ertesi günü "hilafet-i islamiye ve büyük millet meclisi" başlıklı bir broşür yayınladılar. Broşürün önceden hazırlanmış olduğu ve m. Kemal'in ankara'dan ayrılmasını fırsat bilerek dağıtıldığı anlaşılıyordu. Broşürün ana fikri, islam kamuoyunun son gelişmelerden (saltanatın kaldırılışı) büyük ızdırap içinde bulunduğu, hilafet'in hükümet demek olduğu ve hilafet'in hukuk ve görevlerini yok etmenin hiç kimsenin, hiç bir meclisin elinde olmadığı esaslarına dayanıyor, "halife meclisin, meclis halife'nindir." sözleriyle bitiriyordu yürütme yetkisinin halife'ye verilmesini ve meclis'in aldığı kararların ve kanunların halife'yi bağlamayacağı, dolayısıyla meclis'in çıkardığı saltanat ve hilafet ile ilgili yasaların meşru olmadığı görüşü savunuluyordu. Bu bildiri, m. Kemal'e ve o'nun gerçekleştirmek istediği devrime bir tepki idi.
İzmit'e gelen m. Kemal, din ve hilafet konusunda yaptığı açıklamada "türkiye büyük millet meclisi halife'nin değildir ve olamaz, türkiye büyük millet meclisi yalnız ve yalnız ulusundur." dedi. T.b.m.m.nin büyük programının tam bağımsızlık, kayıtsız şartsız ulusal egemenlik esaslarına dayandığını, teokratik devlet. Biçiminin ve buna bağlı bütün toplumsal düzenin ve çıkarların yıkılacağını belirtti. 16 ocak'ta yaptığı toplantıda, hilafet'in dinle ilgisi olmadığını, siyasi bir mevki olduğunu, idare-i maslahatçılıkla devrim yapılamayacağını belirtikten sonra "devrimin kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafamızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız devrim ve ilerleme bir an bile durmayacaktır." diyerek gericilere gerekli yanıtı verdi. Basınla iyi ilişki kurmak istediği için izmit'te yaptığı basın toplantısında, "devrim" yapılacağını açıklarken, meclis'te birliğin sağlanması için "müdafaa-i hukuk gurubu"nun gerekli olduğunu bunun dışındaki grupların yararlı olmadığını belirtti ve ittihatçılardan ülke yararı için politikaya karışmamalarını istedi. Bu sırada annesi zübeyde hanım'ın ölüm haberi geldi. İzmir'de annesinin mezarı başında devrimci inancını "ulusal hakimiyet uğrunda canımı vermek benim için bir vicdan ve namus borcu olsun." sözleriyle bir kez daha yineledi. Bu sırada lozan'ın ilk görüşmeleri kesildiği için ismet paşa ile ankara'ya döndü. Meclis'te gizli oturumlar çok sert geçti. Trabzon mebusu şükrü bey'in topal osman tarafından öldürülüşü, m. Kemal'e saldırılara yol açtı. M. Kemal'i kendilerine büyük engel gören, tutucu, gerici, ittihatçılar, çıkarcı gruplar, o'na karşı muhalefette birleşiyorlardı. Yakın arkadaşlarından rauf bey, karabekir, refet, ali fuat paşa'lar da yavaş, yavaş yanından ayrılıp, hilâfetçilere kuvvet veriyorlardı. Saltanatı geri getirmek isteyen gericilerin çalışmaları karşısında arkadaşlarının kendisini yalnız bıraktığını gören m. Kemal 20 mart 1923'te konya'da yaptığı bir konuşmada türkiye'yi ortaçağ karanlığına çekmek isteyen gericilere karşı tutumunu açıkça şu sözleriyle belirtti: "eğer onlara karşı benim şahsımda bir şey anlamak isterseniz, derim ki, ben şahsen onların düşmanıyım. Onların olumsuz yönde atacakları bir adım, yalnız benim şahsi imanıma değil, yalnız benim amacıma değil, o adım benim ulusumun hayatıyla ilgili, o adım benim ulusumun hayatına karşı bir kasıt, o adım ulusumun kalbine yöneltilmiş zehirli bir hançerdir. Benim ve benimle aynı fikirde olan arkadaşlarımın yapacağı şey mutlaka o adımları atanları tepelemektir... Sizlere bunun da üstünde bir söz söyleyeyim. Örneğin eğer bunu sağlayacak kanunlar olmasa, bunu sağlayacak meclis olmasa, öyle olumsuz adım atanlar karşısında herkes çekilse ve ben kendi başıma yalnız kalsam; yine tepeler ve yine öldürürüm." cumhuriyet'e doğru gidiş bu kararlı sözlerle açıkça görülüyordu. M. Kemal paşa, 8 nisan 1923'de dokuz ilkede görüşlerini toplatarak, programını belirlerken, siyasi biçimlenmeyi de hazırladı.
Savaş zamanının t.b.m.m.'nin görevi son bulmuştu. Bu sebeple meclis kendini dağıtıp, seçime gitme kararı aldı. M. Kemal, dağılmadan önce meclisten 15 nisan'da, saltanatı geri getirmeye çalışanları vatan haini kabul eden bir kanun değişikliği ile "hıyanet-i vataniye kanunu'na, ileride gerekirse yine istiklal mahkemeleri kurma fırsatını veren bir ek getirdi."
yeni kurulacak meclis'te kuvvetli bir kadro oluşturmayı ve böylece cumhuriyet'i ilan etmeyi düşünen m. Kemal'in bu çalışmaları yakın arkadaşlarının kendisinden uzaklaşmasını hızlandırdı. Rauf bey ve arkadaşları, m. Kemal'in partiler üstü kalmasını, politikaya karışmamasını, önererek, o'nu pasif duruma getirmek istiyorlardı. Rauf bey'in ismet paşa ile aralarının açılması da bu ayrılığın başka bir yönü idi. Lozan'dan dönen ismet paşa'yı karşılamak istemeyen rauf bey başbakanlıktan bile istifa etti.
İkinci meclis, toplandıktan sonra lozan'ı onayladı. Artık sorun türkiye'nin rejiminin belirlenmesiydi. M. Kemal 22 eylül 1923'de "neue treie presse" adlı bir viyana gazetesi muhabiriyle yaptığı görüşmede, 23 nisan 1920'de kurulan sistemin cumhuriyet olduğunu fakat adının açıklanamadığını belirtip, yapılacak işin yalnızca isim koymak olduğunu söyledi.
Yeni devletin başkentinin neresi olacağı da bir sorundu. Ankara 1920'den beri bu işi yapıyordu. Merkezi ve güvenli durumu ortada idi. Meclis'te uzun tartışmalardan sonra 13 ekim'de ankara başkent olarak oy çokluğu ile kabul edildi. Cumhuriyet'in ilanı'na bir adım daha yaklaşılmıştı.
M. Kemal'e cumhuriyet'in ilanı'na fırsat veren bir hükümet buhranı oldu. Başbakan fethi okyar bey'e karşı meclis'te muhalefet oluşması üzerine m. Kemal, "erkan-ı harbiye umumiye riyaseti vekili fevzi paşa"nın dışında kabinenin istifasına karar verdi ve 27 ekim'de uygulandı. Mevcut sisteme göre her bakan meclis tarafından tek tek seçiliyordu. İstifa eden bakanlar yeniden seçilirlerse, görev kabul etmeyeceklerdi. Bu sırada rauf bey, kazım karabekir, ali fuat, refet paşalar istanbul'da bulunuyorlar ve temasları, halife'ye yakınlık gösterileri oluyordu. Ankara'da' ise kabine kurulamıyordu. Bu gelişmeler üzerine "cumhuriyet ilanı" ile işi kökünden çözmeye karar veren m. Kemal 28 ekim gecesi çankaya'da ismet paşa ve bazı kimseleri toplantıya çağırdı ve "yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz." diyerek kararını açıkladı. Misafirlerin ayrılmasından sonra ismet paşa'yı alıkoydu ve birlikte, teşkilat-ı esasiye kanunu'nda gerekli değişikliği sağlayacak önergeyi hazırladılar. Ertesi gün saat 10'da parti grubunda yapılan toplantıda, m. Kemal paşa genel başkan olarak hükümet buhranının mevcut sistemden kaynaklandığını, bunun çözümünün istikrarlı bir sistemde olduğunu belirttikten sonra değişiklik önergesini okuttu:
türkiye devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir
türkiye devleti, büyük millet meclisi tarafından idare olunur
türkiye devleti, hükümetin inkisam ettiği idare şubelerini icra vekilleri (bakanlar kurulu)
Vasıtasıyla idare eder
bu önerge parti toplantısında tartışıldı büyük millet meclisi'nin aynı akşam (29 ekim 1923) saat 18:45'de yaptığı toplantıdan sonra 20.30'da "yaşasın cumhuriyet" sesleri arasında cumhuriyet ilan olundu ve yeni
İstanbul'un işgalinden üç gün sonra, atatürk ünlü 19 mart 1920 tarihli bildiriyi yayımladı. Bildiride, "olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin ankara'da toplanacağı, meclis'e katılacak üyelerin nasıl seçilecekleri, seçilerin engeç onbeş gün içinde yapılması gereği, kesin ve kararlı ifadelerle yer alıyordu.
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
türk devleti'nin adı kondu. "türkiye cumhuriyeti" hemen arkasından da türk ulusu'nun kurtarıcısı gazi m. Kemal oy birliği ile cumhurbaşkanı seçildi. Kürsüye gelen cumhurbaşkanı
Türk kelimesinin aslı "türümek" fiilinden gelmektedir. Bu fiilden türetilmiş, kişi ve insan anlamında "türük" ve nihayet hece düşmesiyle "türk" kelimesi ortaya çıkmıştır. Nitekim anadolu'da bir kısım göçebeler de yürümekten "yürük" adını almışlardır.
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
mustafa kemal, kendisini cumhurbaşkanı seçen meclis'e teşekkür ettikten sonra "son yıllarda ulusumuzun fiili olarak gösterdiği kabiliyet ve istidat, kendi hakkında kötü düşüncede bulunanların ne kadar tetkikten uzak görünüşe önem veren insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Ulusumuz kendisinde bulunan nitelikleri ve değeri, hükümetin yeni adıyla uygarlık dünyasına çok daha kolay gösterebilecektir. Türkiye cumhuriyeti, dünyada işgal ettiği yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir... Türkiye cumhuriyeti mutlu, başarılı ve muzaffer olacaktır." sözleriyle konuşmasını tamamladı. M. Kemal cumhurbaşkanı seçildiğinde henüz 42 yaşındaydı. Cumhuriyetin ilk başbakanı
Mustafa kemal atatürk, türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu, 1881 - 1938 yılları arasında yaşamış ulusal önder. 1881 yılında selanik'te kocakasım mahallesi, ıslâhhâne caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası ali rıza efendi, annesi zübeyde hanım'dır. Baba tarafından dedesi hafız ahmet efendi 14-15. Yüzyıllarda konya ve aydın'dan makedonya'ya yerleşti.
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
ismet inönü oldu.
Mustafa ismet inönü, osmanlı askeri ve türkiye cumhuriyeti'nin orgenerali, siyasetçisi ve ikinci cumhurbaşkanı. Ziştovi eşrafından zühtü efendinin kızı olan istanbul-süleymaniye doğumlu mevhibe hanım'ın eşi. Ömer inönü, erdal inönü ve özden toker'in babası.
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
19 mayıs
19 mayıs gregorian takvimine göre yılın 139. Günüdür. Sonraki sene için 226 (artık yıllarda 227) gün var
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
1919'da
1919 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...tümünü okumak için linke tıklayınız.
samsun'da başlayan yeni ve bağımsız, bir türk devleti kurmak savaşı dış ve iç düşmanlara karşı başarıyla sonuçlanarak türkiye cumhuriyeti kuruldu. Kurtuluş savaşı'nın inanç ve başarısı nasıl atatürk'ün eseri idiyse, cumhuriyet de yine o'nun eseri idi. İleriki yıllarda bunu şu sözleriyle belirtti. "benim en büyük eserim türkiye cumhuriyeti'dir."