ÖZBEKISTAN; 25 YILLIK BAĞIMSIZLIK SÜRESINDA
Özbekistan; 25 yıllık bağımsızlık süresince sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim ve diğer insani alanlarda büyük mesafeler kat ederek günümüzde Orta Asyanın kalbinde gelişmiş ve umutla geleceğe bakan bir ülke konumuna gelmiştir. İzlediği bağımsız dış politika, Şanghay İşbirliği Örgütü bünyesinde izlediği faal dış politika, siyasal istikrar ve ekonomik gelişmesi ile Orta Asyanın önemli devletlerinden biri konumundadır.
Özbekistan, binlerce yıl birikmiş ve zenginleşmiş tarihi bir medeniyete sahiptir. Özbekistanda sadece Orta Asya değil belki de dünya uygarlığına katkıda bulunmuş düşünürler, bilim ve devlet adamları, şairler yaşamış, icat etmiş ve büyük eserler yazmıştır. Bu miras günümüze kadar ulaşmış kıymetli bilimsel ve edebi kitaplar, minyatürler, emsalsiz mimari eserlerden oluşmaktadır.
Özbekistan bağımsızlığını kazandıktan sonra, Özbek olma şuurunun toplumun tüm kesimlerinde filizlendiği ve boy attığı gözlemlenmiştir. Özellikle aydın, yazar ve entelektüeller arasında bu şuurun zirveye ulaşmasıyla kültürel mirasa sahip çıkma düşüncesi devlet ve halk nezdinde kabul görmüştür. Bağımsızlığını müteakip, Özbek halkının zengin kültürel ve manevî mirasını muhafaza etmek ve incelemek, Cumhurbaşkanı İslam Kerimovun önderliğinde devlet politikası mahiyetine kavuşturulmuştur. Özbekistan Kültür Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgilere göre bugüne kadar 4 bindan fazla arkeolojik anıt devlet koruması altına alınmıştır. Binden fazla arkeolojik ve mimari anıt ise yeniden inşa edilmiştir.
Bağımsızlıktan sonra geçen yirmi beş sene içinde; İmam Buhari, İmam Tirmizi, İmam Maturidi, Bahauddin Nakşibend, Burhaneddin Margilani, Abdülhalık Gucduvani, Hoca Übeydullah Ahrari-Veli, Emir Timur gibi dünya uygarlığına büyük katkı sağlayan Türk-İslam medeniyetinin tarih boyunca öne çıkmış isimleri yeniden topluma kazandırılmıştır. Bu kişilerin türbeleri tamir edilmiştir. Başkent Taşkent yeni binalara kavuşurken otmish döneminin mimari yapıtları ve diğer anıt niteliğindeki mimari yapıtlar yenilenip halkın hizmetine açıldı. Aynı zamanda Temuriler Müzesi ve Şehitler Meydanı gibi tarihi ve çağdaş mimarcılık kültürümüzü yansıtan yeni ziyaret merkezleri inşa edildi.
Özbekistan tarafından kültürel mirasın ihyası maksadıyla yürütülen bu projeler, diğer ülkeler ve uluslararası teşkilatlar tarafından tanınmış ve takdir edilmiştir. İslam Konferansı Teşkilatının Kültür, Eğitim ve Bilim Araştırma Merkezince (ISESCO) alınan karara göre 2007de Taşkentin İslam Kültürü Başkenti ilan edilmiş, Özbekistanın İslam medeniyetine ve uluslararası uygarlığa katkısı kabul ve takdir edilmiştir. Geçen yirmi sene içerisinde büyük Özbek âlim, düşünür ve fikir adamlarından Ali Şir Nevai, Emir Timur, Mirza Uluğbeg, Fergani, Buhari, Tirmizi, Celaleddin Manguberdi gibi büyük şahsiyetlerin doğum yıldönümleri, Buhara ve Hiva şehirlerinin 2500. yıldönümü, Semerkantın 2750. yıldönümü, Taşkentin 2200. yıldönümü UNESCOnun himayesinde kutlanmıştır.
Büyük bilim ve devlet adamı Mirza Uluğbegin 600. yıldönümü (1994), devlet adamı ve komutan Emir Timurun 660. yıldönümü (1996), ünlü muhaddis İmam Buharinin 1225. yıldönümü ve büyük âlim Ferganinin 1200. yıldönümü (1998), Avesta eserinin 2700. yıldönümü (2001), Alpomış Destanının 1000. yıldönümü (2001), Özbek milletinin büyük evladı Celaleddin Manguberdinın 800. yıldönümü (1999), İmam Maturidinin 1300. yıldönümü ve Merginanıyın 910. yıldönümü (2000), Abdülhalık Gucduvaninin 900.yıldönümü (2003), Hoca Übeydullah Ahrar-i Velinin 600. yıldönümü (2004), Mamun Akademisinin 1000. yıldönümü (2006) UNESCOnun etkinlikler takvim listesine eklenmiş ve dünyada geniş çapta kutlanmıştır.
Ayrıca UNESCO kararı ile belirlenen bir takım tarihi kentler kendi yıldönümlerini kutlamıştır. 1997de Buhara ve Hiva şehirlerinin 2500. yıldönümü, 2002 de Termezin 2500. yıldönümü, 2006da Karşının 2700. yıldönümü, 2007de Semerkantın 2750. yıldönümü, 2007de Margilanın 2000. yıldönümü ve 2009da Taşkentin 2200. yıldönümü kutlanmıştır. Buhara, Hive, Semerkant ve Şahrizabz gibi ünlü kentler, Özbekistan Bilimler Akademisinin El Biruni adındaki Şarkşinaslık Enstitüsünde muhafaza edilmekte ve incelenmekte olan tarihi el yazmaları ve Özbekistan Dini İşler Başkalığınca muhafaza edilen Hz. Osman Kuranı UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine eklenmiştir.
Modern dünyada ülkenin gerçek durumu, eğitim alanında gelişip gelişmediğine bakılarak değerlendirilmektedir. Bir ülkenin geleceği, manevi kuvvete sahip olan yeni nesilleri hazırlama kabiliyetine bağlıdır. Bu nedenle Özbekistan Cumhuriyetinde bağımsızlığa kavuştuktan sonra eğitim öncelikli devlet politikası olarak ele alınmıştır. Özbekistan, okur-yazarlık oranı bakımından dünyanın en yüksek düzeyli (% 99.34) ülkelerinden biridir. Özbekistanda hâlihazırda Ulusal Eğitim Programı çerçevesinde Genel Eğitim Okullarının Geliştirilmesi için geniş çaplı çalışmalar yapılmaktadır.
Özbekistanda 70ten fazla yüksek eğitim kurumu faaliyet göstermektedir. Ülkede 1300 akademik lise ve kolej, 9,8 bin genel eğitim okulu ve 6,4 bin anaokulu dâhil olmak üzeri kapsamlı bir eğitim sistemi yürürlüktedir. Özbekistan, Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülkedir. 29 milyonluk nüfusun yüzde 64ü 30 yaşın altındadır. Bugün 76 üniversitede 300 bine yakın öğrenci çeşitli mesleklere göre eğitim almaktadır. Milli gelirin yüzde 12 den fazlası eğitim için harcanmaktadır. Dünya genelinde bu oran yüzde 3-5 arasındadır.
Özbekistan; 25 yıllık bağımsızlık süresince sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim ve diğer insani alanlarda büyük mesafeler kat ederek günümüzde Orta Asyanın kalbinde gelişmiş ve umutla geleceğe bakan bir ülke konumuna gelmiştir. İzlediği bağımsız dış politika, Şanghay İşbirliği Örgütü bünyesinde izlediği faal dış politika, siyasal istikrar ve ekonomik gelişmesi ile Orta Asyanın önemli devletlerinden biri konumundadır.
Dostları ilə paylaş: |