P. Andrew - Pederlik Kutsaması Töreni - Vaaz
Sent Antuan Kilisesi, İstanbul 17 Haziran 2017
Ekselansları,
Konventual Rahipleri Gözetmenlik Bölge Vekili,
Sevgili Peder Kardeşlerim,
Erkek ve Kız kardeşlerim,
Andrew’nun ailesi ve dostları,
ve sevgili Andrew,
Mons Ruben; Kardeş Andrew’nun pederlik kutsaması ayinine riyaset etmemi bahşetmenizden dolayı teşekkür ederim. Tüm herkesin iyiliği için Kilisesi’nde çobanlar olmaya bizleri çağırmış olan tek Rabbe ait olmamızın, kardeşçe birliğin ve minnettarlığın bir işaretidir.
Farklı kilise topluluklarına ve imanına dahil olan, dünyanın farklı yerlerinden gelip burada hazır bulunan sizlere de teşekkürlerimi sunuyorum. Kardeş Andrew’nun hayatının bu görkemli anına mevcudiyetiniz ve katılımınız; dünyada sık sık bölünme, acı, savaş ve ölüm nedeni olmuş ve olmaya devam eden durumları aşmak üzere, ana yolun sevgi ve dostluk olduğunun bir işaretidir.
Andrew; sana, yakınlarına ve sana destek olan tüm herkese de teşekkür ediyorum. Bu yıllarda güçlenen Rabbin çağırısına olan cömert cevabınla, senin peder olarak kutsanman vesilesiyle bugün burada halkı için Allah’ın merhametini kutlamamızda tüm hepimizi bir araya getirdi.
Ebediyen Kahin-peder: Az sonra alacağın kimliğin. Zaten bunun ne anlama geldiğini biliyorsun ve uzun zamandır kendini buna hazırladın. Az önce birlikte dinlediğimiz okumalardan başlayarak ve bir hafta önce 10 Haziran’da Papa Françesko’nun bir tweet mesajında yankılanan birkaç şeyi sana aktarmak isterim. Zira kendisi şöyle dedi: “Başka bir hayatın cömertliği olmadan, yaşam hayatta kalamaz.”
Öyle ki, bir ya da birden fazla hayatın cömertliği olmaksızın, hiçbir beşeri hayat mümkün değildir. Bu ise; yaratan, kurtaran ve günahlardan özgür kılan Rabbe kendimizi sunmamızla ve onun isteğine ve başkalarına kendimizi cömertçe adamamızla, tüm hepimizi yegane ve eşsiz bir aile kılarak, merhametli Allah’ın gerçek çehresine dünyada tanıklık edip, Kutsal Üçlü-Birlik ile ve O’nun benzeyişinde olmaya çağrılmakla ifade edilen ve Efkaristiya olarak adlandırılan bir şükretme duygusunu doğurur.
Dahası: Papa Françesko’nun bu cümlesi, hayatlarını armağan ederek Rabbin sevgisi sayesinde halkları ve toprakları verimli kılan birçok iman şehidini aklıma getirdi. Özellikle de Azizimiz Maksimilyan Maria Kolbe’nin figürü üzerinde durdum. Aziz Maksimilyan Kolbe’yi tanımayanlar için, söylemek isterim ki, o bizim bir kardeşimiz, Katolik Kilisesi’nde ilk ve tek aziz olarak İyilik Şehidi sıfatıyla ilan edilen Polonyalı pederdir. Fransisken Topluluğumuz bu 2016-1017 yıl boyunca, 1941’de Auschwitz toplama kampında meydana gelen, onun şehit edilişinin 75. Yıldönümünü kutluyor.
İşte burada, sevgili Andrew; hayatını yalnızca, Paskalya gizeminin anısını kutlayacağın gündelik ayine göre bölmemeye, zira tüm hayatını, bugün ruhbansal görevinde onunla bir bütün olacağın tek ve yegane Efkaristiya kutlaması olarak görmeye seni –ve senle birlikte tüm hepimizi– davet etmek isterim.
Auschwitz, Aziz Maksimilyan Kolbe için, hayatının cömert armağanıyla başkasının hayatta kalmasını sağlasın diye, kendisini sevgi sunağında cömert bir şekilde adadığı görkemli bir an oldu. Bu çerçevede beni iki husus etkilemiştir:
İlki; kurtaracağı kişi için kendisini sunarken, o kişinin uygun olup olmadığını veya bu davranışının umutlu bir sonuç getirip getirmeyeceğini muhakeme etme üzerinde durmadı. Onun adağı, başlangıçta olduğu gibi hedef noktasında da Rabbin koşulsuz, cömert ve karşılıksız sevgisini kapsamaktaydı. Bu da, onun tüm hayatının Rabbe itaate dönüşmesiyle, her ruhbanın yaşamaya çağrıldığı sevgi olan yegane şehitliğin taçlanmasında bulduğu kesintisiz Efkaristiya’da mümkün oldu.
İkincisi; birincisiyle bağlantılı olarak, korku ve saçmalığın engellerini aşan o yegane özgürlüğünün kaynağının, Lekesiz Meryem’e kendisini adamasıyla ifade edilen Rabbe itaatidir.
Sevgili Andrew;
Aziz Maksimilyan Kolbe ile birlikte, sahip olduğun adını ve nerede pederlik kutsamasını aldığını unutma. Zira senin Havari Andreas’ın adını alman ve pederlik kutsamasının burada, İstanbul’da gerçekleşmesi bir rastlantı değildir. Ayrıca taşıdığın Ceylan ismiyle de, Rabbi ne kadar çok sevmeye çağrıldığını ve Onun seni her düşmandan, kötülükten ve ayartmadan koruyacağını bilmen için Ezgiler Ezgisi Kitabı’nın ele alman yeterli olacaktır.
Bugün senin etrafında bir araya gelen bizler, yalnızca farklı Kiliselerden değil, aynı zamanda farklı imana sahip olan insanlarız. Dünya; her şeyi yeni yapan Allah’ın çehresini yeniden bulmaya susamıştır. O halde bu kutsal görevinde Rab’de sağlam dur ve her daim birliğin ve beraberliğin endişesini içinde taşı. Gizemlerin kutlanması için Rabbin huzuruna kendini takdim edeceğin her defasında, Kilise’ye, Dinlere ve içinde yaşadığın somut topluluklara acı veren bölünmüşlük yarasını kendinle götür. Bu yarayı Rabbe göster ve O’na bunlardan bahset.
Asla tek başına değil, zira her zaman kardeşlerinle ve Rabbin adıyla, kötülüğe ve ruhsal ölüme karşı mücadele et; günahkar ve zayıf insanı kabul et ve her biri için, Haç üzerinde Rab tarafından gerçekleştirilen kurtuluşun işareti ol.
Allah’ın Sözü’ne sadık ol; tüm benliğinle onu sev ve korkuya kapılmadan, bilgece ve tatlılıkla onu ilan et. Episkoposuna sadık ol ve Aziz Fransua’nın sana öğrettiği gibi, Allah’a olan imanının işaretinin itaat olduğunu unutma. Bu, özgürlüğünün niteliğinin pusulası, seni canlandıran sevgi kaynağıdır.
Başkalarıyla ve özellikle de her birinin çağrısını ve yeteneklerini göz önünde bulundurarak, laiklerle hep daha fazla çalışmayı öğren. Mesih’in Bedeni olan bir Kilise’nin işareti, her zaman Rabbe doğru giden yolda kendisini inşa eden ve yenileyen bir topluluktur.
Hayal kurmayı da unutma. Hayallerin Ümit’te köklenmiş olsun. Çünkü Rab her daim seninledir ve hayat patikalarında sana öncülük eder. Tüm hepimiz için ve kat edeceğin yollar boyunca Rabbin seninle karşılaştıracağı tüm herkes için diri ve cömert bir Efkaristiya ol.
Ve Andrew ile burada hazır bulunan tüm bizler; onun için dua etmeye gayret edelim, ama aynı zamanda ve özellikle de, bizi birbirimizden uzaklaştırmak için günahın ve ölümün inşa ettiği duvarları yıkmaya çalışalım. Bugün Andrew kendisinden ziyade, bizim için peder oluyor. O halde bizler de, buradaki hayatımızın ve ebedi hayatımızın birincil çağrısını keşfetmeye çalışalım ve her geçen gün yeni yollar keşfedelim; karşılıklı sevginin ve dostluğun, ailelerimize, topluluklarımıza ve ülkelerimizde zafer kazandırması ve esenlik getirmesi adına, kendimizden bir bedel ödeyelim ve cömert olalım.
Rab seni takdis etsin, sevgili Andrew ve tüm hepimizi bereketli kılsın.
Dostları ilə paylaş: |