ECEL DUTMIŞ ELİNDE Ecel dutmış elinde bir ulu câm Ki ol câmun içi tolı serencâm Kima ayuk sunar kime içürmiş Kimi esrük yatur toprakda müdâm Ki bir içer ol sâkî elinden Bay u yohsul ulu kiçi hâss u âmm Zihî şerbet ki bir kez andan içen Ne subh olduğını bilür ne ahşam Bu meclisde harîf olankişiler Ne nukl ârzûladılar ne ho bâdâm Ne şerbetdür bu hîç rengi bilinmez Kızıl mı ak mıdur yâ puhte yâ hâm Ne arslanlar yaturmışdur bu sâkî Ne ejdehâlar olmışdur ana râm Selâtinleri yaturdı bu sâkî Ki bunlarun yiridür Rûm ile Şâm
60
Kanı Salsâl Zâl ü ‘Âd ü Şeddâd Yâ Keyhusrev kanı yâ kanı Behrâm Bular hep bu kadehden içdi yatdı Kadeh şimdi bizümdür kâm u nâ-kâm İçürmeyince komadı kişi hem Bu sâkîden ne lutf iste ne ikrâm Acebdür bu ki bunların birinden Ne bir haber getürdiler ne peygâm Bu sâkî meclisin esridiserdür Ne cemâ’at kalısardur ne îmâm Ne gül-ruh kurtılısar ne şeker-leb Ne ‘anber-hat kalısar ne sîm-endâm Bu gafletden niçün uyanmadun sen Niçün gâfil yatursen sen i ‘avâm Şeyâd Hamza’nun gönline her dem Gelür Hakk rahmetinden lutf u inâm Ne ‘arûz bilür ol ne nahv ü tasrîf Ne kâfiye redîf ne tecnîs-i tâmm