79
Şol gün ki mizan kurula
Hak kapısında durula
Halâyık oda sürüle
Yâ Rab n’ola halim benim
Ağlarım işte zâr ile
Kaldım diâg ağyâr ile
Bilişmedin sen yâr ile
Yâ Rab n’ola halim benim
Hamidi’nin
gözü yaşı
Doldurur dağ ile taşı
Bilmem n’idem garip başı
Ya Rab n’ola halim benüm
HACI BAYRAM VELİ
(1353-1429) Kuvvetli bir medrese tahsili gördü. Müderrislik
yaptı. Sonra tarikata intisap ederek şeyhinin vefatından sonra
Bayramiye tarikatını kurdu. Bütün Anadolu’da çok saygı
duyulan bir isim haline geldi. Elimize ulaşan çok az sayıda şiiri
bulunmaktadır.
ÇALABIM BİR ŞAR YARATMIŞ
Çalabım bir şâr yaratmış
İki cihan arasında
Bakıcak didâr görünür
Ol şehrin kenâresinde
Nâgehân bir şârâ vardım
Ol şârı yapılır gördüm
Ben dahi bile yapıldım
Taş u toprak arasında
82
BİLMEK İSTERSEN SENİ
Bilmek istersen seni
Can içre ara canı
Geç canından bul anı
Sen seni bil sen seni
Kim bildi ef ’âlini
Ol bildi sıfâtını
Anda gördü zâtını
Sen seni bil sen seni
Görünen sıfâtındır
Ânı gören zâtındır
Gayri ne hacâtindir
Sen seni bil sen seni
Kim ki hayrete daldı
Nûra müstağrak oldu
Tevhid-i Zât’ı buldu
Sen seni bil sen seni
Bayram özünü bildi
Bileni anda buldu
Bulan ol kendi oldu
Sen seni bil sen seni
EMİR SULTAN
(1368–1429) Buhara’dan Bursa’ya gelip yerleşmiştir. Burada
Yıldırım Beyazıt’ın kızı ile evlenmiş burada irşad görevinde
bulunmuştur. Tekke şiiri tarzında eserleri bulunmaktadır.
84
ŞEMS-İ HÜDA(AKBIYIK SULTAN)
Asıl adı Şemseddin’dir. Hacı Bayram müritlerindendir.
İkinci Murad ve Fatih zamanlarında yaşamıştır. Varna seferine
ve İstanbul’un fethine katılmıştır. Devrinde büyük şöhret
kazanmış alp erenlerdendir. Şiirlerine eski yazma mecmualarında
rastlanmaktadır.
EZELDEN BEN BU AŞKA
Ezelden ben bu aşka yanegeldim
İçip derdin şarabın kanegeldim
Şu bülbülüm ki gülden ayrı düştüm
Firakiyle bu haristâne geldim
Benim Yusuf bugün Kenan ilinde
Mısır şehrindeki sultane geldim
Âşıklar dârını gördüm dikilmiş
Kararım kalmadı bumeydane geldim
Salâdır aşk eri yoldaşlarına
Ki canlar vermeye mihmane geldim
Muhabbet hilatin dost meclisinde
Giyip tavusleyin cevlane geldim
Şikârım sürüyüp sahraya çektim
Av iletmek için sultane geldim
Baş oynadım onun aşkı yolunda
Bu meydane acep merdane geldim
Bu zulmette kalan dertliler için
Benim Şems-i Hüda
dermâne geldim