221
-Geçici
nedenler,
-Akıl hastalığı,
-Sağırlık ve dilsizlik.
Bunlardan bir kısmı isnat yeteneğini tamamen ortadan kaldırırken diğer bir kısmı ise
isnat yeteneğini azaltır.
Yaşın Kusur Yeteneğine Etkisi
Doğumdan itibaren sürekli biyolojik ve psikolojik gelişme içinde olan insan, belli bir
yaştan sonra ancak toplumu ve değer yargılarını öğrenerek doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden
ayırt edebilir (Soyaslan 2016: 396). Dolayısıyla yaş küçüklüğünün isnat yeteneğini azaltıcı veya
kaldırıcı etkisi bulunmaktadır. Yasalarımız, yaşın isnat yeteneğine etkisini üç döneme
ayırmıştır. Bu
yaş dönemlerine göre, failin isteme ve anlama yeteneğini dikkate alarak tümüyle
güvenlik tedbiri veya güvenlik tedbiri artı ceza ya da yalnızca ceza yaptırımı öngörmüştür.
Yasalarımızın yaptığı ayrım şu şekildedir: on iki yaşına kadar olanlar, on iki ile on beş yaş
arasında olanlar, on beş yaşını bitirmiş ancak on sekiz yaşını bitirmemiş olanlar (Soyaslan 2016:
397).
Fiili İşlediği Zaman 12 Yaşını Bitirmemiş Olan Küçükler
“Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu
yoktur. Bu kişiler hakkında ceza kovuşturması yapılamaz; ancak çocuklara özgü güvenlik
tedbirleri uygulanabilir.” (TCK, m. 31/1).
Bu düzenleme, doğumdan on iki yaşın tamamlanmasına kadar çocukların isnat
yeteneğine sahip olmadıklarını baştan kabul etmiştir. Bundan dolayı bu yaş grubundaki
çocukların anlama ve isteme yeteneğine sahip olduklarını araştırmanın anlamı ve gereği
yoktur
(Hakeri 2015: 265).
Fiili İşlediği Zaman 13-15 Yaş Arasında Olan Küçükler
“Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış
olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını
yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak
bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” (TCK, m. 31/2).
Bu yaş grubunda bulunan çocuklarda isnat yeteneğinin bulunup bulunmaması, küçükte
algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığına ya da yokluğuna bağlı
bulunmaktadır. Algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yoksa isnat yeteneği de
yoktur. Dolayısıyla böyle bir çocuğun on iki yaşından küçük olan çocuktan farkı yoktur. Buna
bağlı olarak da cezalandırılamaz ancak tedbir sorumluluğu söz konusu olur (Hakeri 2015: 267).
Buna karşılık on iki-on beş yaş arasındaki çocuğun davranışlarını algılama ve
yönlendirme yeteneği varsa, yasa isnat yeteneğinin bulunduğunu kabul etmekte ancak bunun
223
Ceza Kanunumuza göre akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuksal anlam ve
sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği
önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilemez. Ancak bunların tedbir sorumluluğu vardır
(Hakeri 2015: 273).
Dostları ilə paylaş: