12.5. İcra ve İflas Hukuku
İcra iflas hukuku, borçluların, alacaklıları karşısında yükümlülüklerini kendi istekleriyle
yerine getirmemeleri durumunda buna zorlanmaları ve yükümlülüklerini yerine getirmede
başvurulacak mercilerin uymaları gereken usulleri belirleyen hukuk dalıdır (Bozkurt 2012:
162). Esas itibariyle icra ve iflas hukuku, medeni usul hukukunu tamamlayan bir hukuk dalıdır.
Hukuk mahkemelerince verilen kararlar, lehine karar verilen kişi tarafından doğrudan doğruya
icra edilemez. Yargılama sonucundan haklı olduğuna karar verilen taraf, aldığı mahkeme
kararını (ilamı) icra dairesine götürerek icra edilmesini/uygulanmasını ister. İşte böyle bir
kararın nasıl yerine getirileceği icra hukukunun konusunu oluşturur. Buna göre icra hukuku,
özel hukuk alanında ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmekle görevli hukuk mahkemelerinin
vermiş olduğu hükümlerin gerektiğinde devlet organları eliyle zorla yerine getirilmesi
yöntemlerini ve bu konuda hangi organların yetkili olduğunu gösteren hukuk kurallarını
meydana getirir. İcra işleri hukukumuzda icra daireleri tarafından yerine getirilir. İcra
hukukunun temel inceleme alanları şunlardır: İcra teşkilatı, şikâyet, icra harç ve giderleri,
tebligat, süreler, ilamsız icra, ödeme emri, itirazın iptali davası, itirazın kaldırılması, menfi
tespit ve istirdat davaları, mal beyanı, haciz, satış, ilamlı icra, rehnin paraya çevrilmesi, ihtiyati
haciz vb. (Gözler 2016: 93)
Yukarıda geçen borçlu ifadesi, yalnızca Türk Borçlar Kanunu anlamındaki borçları
değil aynı zamanda bir başkasının ayni hakkına saldırı nedeniyle doğan geri verme
yükümlülüğü gibi yükümlülükler altındaki kişileri de içine alır. Aynı şekilde alacaklı ifadesi de
daha geniş anlamdadır dolayısıyla Türk Borçlar Kanunundaki anlamının yanında ayni hakkı
saldırıya uğramış hak sahipleri de alacaklı kavramına dâhildir.
Cebri icra, öncelikle edim ve alacak davalarında mahkemelerin verdikleri hükümlerin
(ilamların) yerine getirilmesi amacına hizmet eder. Buna ilamların icrası veya ilamlı icra denir.
Ancak taraflar arasındaki ilişkinin niteliği, yasanın buna izin verdiği ölçüde, bir mahkeme
kararına gerek kalmayacak biçimde açık ve kesinse, bu durumda doğrudan doğruya cebri icraya
gidilebilir. Bu, ilamsız icra olarak adlandırılır. İlamsız icranın amacı, belli koşulların varlığı
nedeniyle, mahkemelerin iş yükünü azaltmaktır. Bu yola ancak kayıtsız koşulsuz ve para
alacakları için başvurulabilir. İlamsız icrada, borç konusu hak veya yükümlülüğün niteliğine
göre üç ayrı yol bulunmaktadır. Bunlar: genel haciz yolu, kambiyo senetlerine has haciz yolu,
kiralanan taşınmazların icra yoluyla tahliye edilmesi.
Genel haciz yolu, bir belgeye/senede dayansın veya dayanmasın para alacakları için
başvurulabilen bir yoldur. Borçlu hakkında icra takibinin başlaması için bir belgeye gerek
yoktur. Bununla birlikte bir belge bulunduğu halde, borçlu borca veya adi senetteki imzaya
itiraz ederse icra takibi, kendiliğinden durur. Takibin devam edebilmesi için ya alacaklının
kayıtsız koşulsuz para borcunun ödenmesi gerektiğini gösteren belli belgeleri sunarak
mahkemeden itirazın kaldırılmasını veya itirazın iptalini sağlaması gerekir.
310
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda, para alacağının bir kambiyo senedine yani
poliçe, bono veya çeke dayanması gerekir. Bu yolun genel haciz yolundan esas farkı, borca
itirazın veya senet altındaki imzanın inkâr edilmesi durumunda, icra takibinin kendiliğinden
durmasıdır. Kiralanan gayrimenkullerin ilamsız icra yoluyla tahliyesi, para alacakları dışında,
ilamsız icra yapılabilen başka bir yoldur (Bozkurt 2012: 162-163).
İflasta, borçlunun haczi yasaklanmamış tüm malları satılır ve satış bedelinden borçlunun
tüm borçları alacaklılara ödenir. İflas hukuku, iflas usulünü düzenleyen hukuk dalıdır. Türk
hukuk sisteminde, kural olarak yalnızca tacirler iflasa tabidir. İflas kararının, alacaklıların talebi
üzerine asliye ticaret mahkemeleri verir. İflasına karar verilen borçlu tacire müflis (iflas etmiş)
denir. İflasına karar verilen kişinin haczi yasaklanmamış tüm malları iflas masasına gelir. İflas
hukukunun temel konuları şunlardır: İflas yolları, iflasın hukuksal sonuçları, iflasın alacaklılar
bakımından hukuksal sonuçları, iflas masasının oluşturulması, iflas masasının idaresi, paraya
çevirme, paraların paylaştırılması, iptal davası, konkordato vb. (Gözler 2016: 93).
Haciz yoluyla takipte ve iflas yoluyla takipte, cebri icra yaptırımı, borçlunun mallarına
ilişkindir. Cebri icra usullerini düzenleyen kurallar içinde, az da olsa, borçluya karşı güç
kullanılması veya hapsedilmesine ilişkin yaptırımlar bulunmaktadır. Bu yaptırımların amacı,
borcun ödettirilmesi değil fakat bu amaçla kimi işlemlerin yapılması için borçluyu tazyik etmek
veya bir kuralı çiğnemesi nedeniyle ceza yaptırımına çarptırmaktır (Bozkurt 2012: 164).
|